EKONOMİ
06 Mayıs 2024 Pazartesi - 20:38 Başkan Gürel’den borç açıklaması: “Bu durumu alacağımız tedbirlerle çözeceğiz” Yalova Belediye Başkanı Mehmet Gürel, belediyenin nisan ayı itibarı ile 1 milyar 594 milyon liralık bir borcunun bulunduğunu belirterek, “Bu durumu alacağımız tedbirlerle çözeceğiz” dedi. Yalova Belediye Meclisi Mayıs ayı olağan toplantısı Mehmet Gürel başkanlığında gerçekleştirildi. Raif Dinçkök Kültür Merkezi’ndeki Meclis Toplantı Salonu’nda gerçekleşen birleşimde konuşan Başkan Gürel, Yalova Belediyesi’nin Nisan 2024 itibarı ile net borç dökümünü meclis üyeleri ile paylaştı. Yalova Belediyesi’nin mali durumunun hiç de iç açıcı olmadığını söyleyen Gürel, şöyle konuştu: “Yalova Belediyesi’nin nasıl bir mali tabloda devraldığımızı herkesin doğru bir şekilde bilmesi lazım. O nedenle borçları maddeler halinde sizlerle paylaşacağım. Belediyemizin kısa vadeli banka kredileri 38 milyon 768 milyon TL, uzun vadeli banka kredileri 116 milyon 142 bin TL, bütçe emanetleri 425 milyon TL, 1 Nisan 2024 itibarı ile sisteme girilmemiş fatura tutarları 105 milyon, depozito ve teminatlar 37 milyon, emanetler hesabı 8 milyon 741 bin TL, ödenek ve sosyal vergi fonlar borcu 42milyon 727 bin TL, kamu idareleri ve paylar borcu 113 milyon TL, vadesi geçmiş yapılandırılmış kamu borçları 64 milyon, dış mali borç 594 milyon TL, kısa vadeli faiz giderleri 21milyon, uzun vadeli faiz giderleri 26 milyon TL olmak kaydı ile 01 Nisan 2024 tarihi itibarı ile belediyenin toplam borcu 1 milyar 594 milyon 176 bin TL’dir. Kasamızda 2 milyon nakit para, 108 adet 0,25 gram altın ve 4 adet 1 gram altın bulunuyor.” Başkan Gürel, mali durumunu birlikte alınacak tedbirlerle çözeceklerini belirterek, “O günden sonra her hangi bir ciddi harcamamız yok. Bu 1 milyar 594 milyon borcun 600 milyona yakını ana ishale hattının ödemesidir. Ben bir bilgi kirliliği olmasın ve siyaseten birileri olayı çarpıtmasın diye bunu söylüyorum. Geri kalan cari borcun yaklaşık 800 milyon lirası birliklere, Personel A.Ş’ye, vergi dairesine, SGK’ya ait olan borçlar. Yaklaşık piyasaya da 192 milyon TL borcumuz var. Toplamda birikmiş ve aylık bazda nasıl bir mali durumda olduğumuzu herkesin görmesini istediğim için bunları detaylarıyla açıklıyorum. Bu sorunlu durumu hep birlikte bazı tedbirler alarak ve tasarruflarda bulunarak çözeceğiz” dedi. 104 milyon TL kredi izni Yalova Belediye Meclisi’ndeki bir diğer önemli gündem maddesi ise Yalova Belediyesi’nin cari giderleri ve kamu ödemelerini karşılamak için İller Bankası ya da İller Bankası Teminat Mektubu ile özel ya da kamu bankalarından 104 milyon TL’lik kredi kullanması konusu oldu. Bu krediyi almak zorunda olduklarını ifade eden Gürel, teklifi meclis onayına sundu. Yapılan oylamada Cumhur İttifakının hayır ve CHP’nin evet oyları ile teklif oy çokluğu ile kabul edildi. İshale hattı için 8 milyon Euro kredi çekilecek Yalova Belediye Meclisi yapımı devam eden Ana İshale Hattı çalışmalarının tamamlanabilmesi için ihtiyaç duyulan 8 Milyon Euro için kredi kullanılması için de Gürel’e yetki verdi. Burada konuşan Gürel, “Şehir için doğru yatırım ama şartları riskli bu krediyi almak zorundayız. Kısa vadede aylık 5-6milyon bir KDV yükü getirecek. Belediyenin bozuk olan mali yapısında bu çok riskli. Aylık gelir gider denklemi bozuk.38 milyon İller Bankası olmak üzere gelirlerinin var. 57 milyon net 71 milyon brüt personel giderimiz var. Temmuz ayında toplu sözleşmelerle yüzde 20 artış yaşanacak. Yani personel gideri 90-100 milyona çıkacak. Acilen belediye gelirlerini arttırmak ve gideri azaltacak tedbirler almamız lazım” ifadesini kullandı. Cumhur İttifakı adına söz alan Fatih Şahin ise, “Yalova’daki su sıkıntısının önüne geçmek adına bu proje çok önemlidir. Hatta şehir içi şebekesinin de acilen tamamlanması lazım. Bunlar şehrimiz için olmazsa olmaz yatırımları” dedi.
06 Mayıs 2024 Pazartesi - 19:03 ALTSO’da Kadın Girişimciler Kurulu’ndan "Stres ve Öfke" semineri Alanya Ticaret ve Sanayi Odası’nda (ALTSO) "Stres Yönetimi ve Öfke Kontrolü" konulu seminer düzenlendi. Profesyonel Yaşam Koçu Mustafa Şahin, “Stres yaşamımızın bir ürünüdür, kaçınılmazdır, kişiseldir. Stresin tamamen yok olması, yaşamın son bulmasıyla mümkündür” dedi. ALTSO Kadın Girişimciler Kurulu öncülüğünde ALTSO ev sahipliğinde "Stres Yönetimi ve Öfke Kontrolü" semineri gerçekleştirildi. ALTSO Konferans Salonu’ndaki seminere ALTSO Başkanı Eray Erdem, ALTSO Meclis Başkanı Mehmet Kural, ALTSO Kadın Girişimciler Kurulu İcra Komitesi Başkanı Ayşe Uysal, ALTSO Yönetim Kurulu üyeleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Seminerin açılış konuşmasını yapna ALTSO Kadın Girişimciler Kurulu İcra Komitesi Başkanı Ayşe Uysal, kadın girişimciliğinin gelişmesi için çalışmalar yürüttüklerini belirterek, ALTSO Başkanı Eray Erdem’e girişimciliğe verdiği desteklerden dolayı teşekkür etti. Uysal’ın konuşmasının ardından ise Profesyonel Yaşam Koçu Mustafa Şahin sunumunu yaptı. “Stres kaçınılmazdır” Seminerde stres kavramının özelliklerini açıklayan Şahin, hayatta stresin kaçınılmaz olduğunu söyledi. Şahin, “Stres yaşamımızın bir ürünüdür, kaçınılmazdır, kişiseldir. Stresin tamamen yok olması, yaşamın son bulmasıyla mümkündür. Kişiye göre olumlu veya olumsuz duygular oluşturur. Cinsiyete göre ve meslek gruplarına göre farklılık gösterir” dedi. ’Neden öfkeleniyorum?’ sorusunun da cevabını veren Şahin, “Neden öfkeleniyoruz. Bunun açıklamasını şu şekilde yapabiliriz. Profesyonel bir bakış açısına sahip değilizdir. Kendimizi tam olarak ifade edemiyoruz. Değersiz hissediyoruz. Anlayamadığımız, açıklayamadığımız ve yaşayamadığımız duyguların patlamasını yaşıyoruz. Bulunduğumuz yerden, buradaki şartlardan mutlu değilizdir ve acısını kendimizden ve başkalarından çıkarıyoruzdur” diye konuştu. Seminerin sonunda Şahin, katılımcılardan gelen soruları yanıtladı.
Denizli OSB’de tekstil sektöründe verimlilik paneli düzenlendi
06 Mayıs 2024 Pazartesi - 14:36 Denizli OSB’de tekstil sektöründe verimlilik paneli düzenlendi Denizli Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü, Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Teknoloji Fakültesi ve Makine Mühendisleri Odası Denizli Şubesi işbirliğinde 20. Ekserji ve Uygulamaları Yaz Kursu kapsamında “Tekstil Sektöründe Verimlilik ve Yenilikçi Enerji Yaklaşımları” konulu panel düzenlendi. Denizli Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü, tekstil alanında verimlilik ve enerji ile ilgili önemli bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. Pamukkale Üniversitesi Teknoloji Fakültesi ve Makine Mühendisleri Odası Denizli Şubesi işbirliğinde 2-4 Mayıs tarihleri arasında düzenlenen 3 günlük etkinlik kapsamında 3 Mayıs 2024 Cuma günü Denizli OSB’nin ev sahipliğinde “Tekstil Sektöründe Verimlilik ve Yenilikçi Enerji Yaklaşımları” konulu panel gerçekleştirildi. 20. Ekserji ve Uygulamaları Yaz Kursu kapsamında Denizli OSB Konferans Salonu’nda düzenlenen panele; Denizli OSB Bölge Müdürü Ahmet Taş, sanayiciler, akademisyenler, üniversite öğrencileri, teknik personel ve sektör paydaşları katıldı. Etkinlik Koordinatörü Dr. Öner Atalay yaptığı açılış konuşmasında enerjinin her geçen gün artan önemine ve kaynakların verimli kullanılmasına dikkat çekti. Tekstil Sektöründe Verimlilik ve Yenilikçi Enerji Yaklaşımları konulu panelin moderatörlüğünü; İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Adnan Midilli yaparken, Ontario Teknik Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. İbrahim Dinçer, Nevada-Reno Üniversitesi’nden Prof. Dr. Yunus Çengel, Yaşar Üniversitesi’nden Prof. Dr. Arif Hepbaşlı, Pamukkale Üniversitesi’nden Prof. Dr. Güngör Durur, Denizli OSB Enerji ve Çevre Komisyonu Başkanı İbrahim Onur Yıldırım ve Ecogreen Enerji Genel Müdür Yardımcısı Ali Korkmaz panelde konuşmacı olarak yer aldı. Konuşmacılar katılımcıların merak ettikleri soruları yanıtlarken, verimlilik ve enerji yaklaşımları ile sürdürülebilirlik üzerine bilgi ve deneyimlerini paylaştı. Denizli OSB’de enerjinin geri dönüşümü için dev projeler hayata geçiyor Etkinlikte söz alan Denizli OSB Bölge Müdürü Ahmet Taş, Denizli OSB Yönetim Kurulu olarak enerjinin dönüşümü ve verimliliği kapsamında önemli projelere ve yatırımlara imza atıldığını belirtirken, yapılması planlanan ve bölgedeki sanayicilere büyük bir katkı sağlayacak olan projelerin de müjdesini verdi. Denizli OSB Bölge Müdürü Ahmet Taş, etkinliğin sonunda panele katılımlarından ve çok kıymetli bilgi ve deneyimlerini katılımcılarla paylaşmalarından dolayı panelistlere teşekkür belgelerini takdim etti.
Gübretaş’a ait altın madeninde ’İltimaslı işe alımları’ iddiası
06 Mayıs 2024 Pazartesi - 14:09 Gübretaş’a ait altın madeninde ’İltimaslı işe alımları’ iddiası Bilecik’in Söğüt ilçesinde faaliyet gösteren Gübretaş’a ait altın madenine ’İltimaslı işe alımları’ olduğunu iddia eden ve ocak yolu üzerine tepki pankartları asan vatandaşlar adil ve şeffaf bir işe alım süreci istediklerini belirtti. Tarım Kredi Kooperatifi iştiraklerinden Gübretaş’a ait maden sahasına alınan işçi alımlarına tepki gösterildi. İlçe halkı maden ocağı yolu üzerine birçok bez pankart asarak, işçi alımında adil ve şeffaf olunmadığını iddia etti. İlçe halkı adına yapılan konuyla ilgili açıklamada, "Bugün burada, Bilecik’in Söğüt ilçesindeki Gübretaş Altın Madeni’nde yaşanan sorunlara dikkat çekmek ve adaletli bir işe alım süreci talep etmek için pankart astık. Biz, Söğütlü gençler olarak, madenimizde yaşanan adaletsizlikleri ve iltimaslı işe alımları kamuoyuna duyurmak istiyoruz. Gübretaş Altın Madeni’nde, enişteler ve kayınçoların iltimaslı olarak işe alındığı ve ayrıcalıklı muamele gördüğüne şahit oluyoruz. Bunun sonucunda, adil ve şeffaf bir işe alım sürecinin olmaması nedeniyle, yerel gençlerimiz iş bulma konusunda zorluklar yaşamaktadır. İşe giren hemşerilerimize de düşük ücret ve adaletsiz skala dağılımı ile haksızlık yapılmaktadır. Bugün burada asıl talebimiz, Gübretaş altın madeni yönetimi ve ilgili yetkililerden, adil bir işe alım politikası izlemelerini ve iltimaslı işe alımları sonlandırmalarını talep etmektir. Söğüt’ümüzde yaşayan gençler olarak, bizler de hak ettiğimiz fırsatlara erişmek istiyoruz. Ayrıca, madenimizde düşük maaşlarla çalışan Söğütlü madencilerin yanında olduğumuzu ve onların haklarını savunacağımızı da belirtmek isteriz. Adaletli bir çalışma ortamı ve adil bir ücretlendirme, herkesin hakkıdır ve bunu savunmaya devam edeceğiz. Gübretaş altın madeni yönetiminden ve ilgili yetkililerden, bizim sesimize kulak vermelerini ve toplumsal adaleti sağlamak için gerekli adımları atmalarını istiyoruz. Söğüt’ümüzün geleceği için adil bir iş ortamı ve eşit fırsatlar sağlanması gerektiğine inanıyoruz. Biz gençler olarak, sesimizi duyurmak ve değişim talep etmek için buradayız. Gübretaş altın madenindeki adaletsizliklere karşı birlikte mücadele ettikleri için tüm Söğütlülere ve kamuoyuna teşekkür ederiz" ifadelerine yer verdi.
’’Yedek parça sektörü 2030’da 1 trilyon dolar değere ulaşacak’’
06 Mayıs 2024 Pazartesi - 13:57 ’’Yedek parça sektörü 2030’da 1 trilyon dolar değere ulaşacak’’ Otomotiv sektörünün önde gelen isimlerinden Saim Aşçı, ’’Daha çok otomobil, daha çok yedek parça anlamına gelir. Geçtiğimiz yıl dünyada 700 milyar dolar olarak ölçülen yedek parça pazarı büyüklüğü, 2030’a geldiğimizde 1 trilyon dolara ulaşacaktır’’ dedi. Otomotivin önemli yapıtaşlarından biri olan satış sonrası hizmetleri ve yedek parça pazarı, istikrarlı biçimde büyümeye devam ediyor. Tedarik ve ham madde krizlerine karşın gerçekleşen büyümedeki en önemli unsur ise ikinci el araçlara olan talepteki patlama oldu. Pandemide başlayan toplu taşımadan kaçış, tüketicilerde otomobil sahibi olma motivasyonunu artırırken, bir yandan Türkiye’de yatırım amacıyla da satın alınan otomobillerde, değer kaybının önüne geçmek adına bakımlara önem verilmesi, yedek parça ve servis ihtiyaçları da artırdı. Türkiye araç parkının ortalama yaşının 15 olduğunu hatırlatan sektör temsilcilerinden Saim Aşçı, yaşlanan parkla birlikte ülkemizdeki yedek parça ihtiyacının katlanarak büyüdüğünün altını çizdi. Aşçı, “Otomobiller eskidikçe, yaşam döngülerinin gereği olarak yedek ihtiyaçları da artıyor. Covid-19 ile başlayan bireysel araç sahibi olma trendi ile ikinci el araçlara olan talep eklenince, sadece ülkemizde değil, tüm Dünya’da istikrarlı büyüme gösteren bir pazar ortaya çıkıyor. Dünya çapında ise ortalama araç parkı yaşı 12,5 yıl, bu da yedek parçanın önemine işaret ediyor” dedi. Araç sahipleri basit parçaları tek başına değiştirme eğiliminde Avrupa ülkelerinde yapılan kapsamlı araştırmalara atıfta bulunan Aşçı, halen offline kanalların yedek parça tarafını domine ettiğine, ancak online kanalların istikrarlı büyüme gösterdiğine de dikkat çekti. Aşçı, sözlerine şöyle devam etti: “Örneğin önümüzdeki yıl yapılan araştırmalar ışığında online-web kanalları üzerinden yedek parça satışlarının payı yüzde 20’ye ulaşacak öngörüsü hâkim. Özellikle fiyat hassasiyeti çok yüksek seviyede olan nihai tüketiciler, basit bakımlar için yedek parça teminini kendileri web siteleri, pazaryerleri ve uygulamalar üzerinden gerçekleştiriyor. Online kanallarda nihai tüketici ağırlığı ise yüzde 60 yani çok yüksek seviyede. Tercih edilen parçalar ise genelde silecek, hava filtresi, polen filtresi, yağ filtresi, yağ, fren balatası gibi değişimi kolay unsurlardan oluşuyor.” ’’Yedek parça sektörü 2030’da 1 trilyon dolar değere ulaşacak’’ Satış sonrası hizmetlerinin temelini oluşturan yedek parça sektörünün Amerika’da ve birçok ülkede önemli bir ivme kazandığını hatırlatan Aşçı, “Globalde bu ivmenin 2030 yılına kadar devam edeceğini öngörüyoruz. Geçen yıl 700 milyar dolar olarak ölçülen pazar büyüklüğünün 2030’da 1 trilyon dolar değere ulaşacağı sektör tarafından öngörülüyor. Ülkemizde ise durum biraz daha farklı ilerleyecek gibi görünüyor. Parka dahil olan yeni araç sayısı ortalama her yıl 800 bin - 1 milyon aralığında gerçekleşirken 10-20 yaşındaki otomobiller halen yoğun bir şekilde kullanılıyor ve servis ihtiyaçları her geçen yıl artıyor. Türk tüketicisi alışkanlıklarını koruduğu takdirde içten yanmalı motora sahip araçlar için yedek parça ihtiyacı 2040 yılına kadar devam edecektir” şeklinde konuştu.
Doludan zarar gören tarım arazilerinde inceleme
06 Mayıs 2024 Pazartesi - 13:44 Doludan zarar gören tarım arazilerinde inceleme Manisa ve çevre ilçelerinde 4 Mayıs Cumartesi Günü etkili olan dolu ve sağanak yağış, bazı tarımsal alanlarda zarara yol açarken, tarım ürünlerinin de olumsuz etkilenmesine neden oldu. Dolu yağışının etkili olduğu tarım arazilerinde incelemelerde bulunmak amacıyla Şehzadeler ilçesi Yeniharmandalı Mahallesi’ne giden Manisa İl Tarım ve Orman Müdürü Metin Öztürk, üreticilerle görüşerek geçmiş olsun dileklerini iletti. Manisa ve ilçelerinde etkili olan dolu ve sağanak yağış sonrası zarar gören tarım arazilerinde hasar tespit çalışmaları devam ediyor. Şehzadeler ilçesi Yeniharmandalı Mahallesindeki pamuk, domates ve bağ alanlarında incelemelerde bulunan Manisa İl Tarım ve Orman Müdürü Metin Öztürk, Yeniharmandalı Muhtarı Veysel Akkoyun ve üreticilerden bölgedeki hasara dair bilgiler aldı. İl Müdürü Öztürk’e incelemelerinde Şehzadeler İlçe Tarım ve Orman Müdürü Çınar Aydoğan eşlik etti. İl Müdürü Öztürk, “Dolu ve şiddetli yağıştan etkilenen Mahallelerimizde hasar belirleme çalışmalarına başladık. Üreticilerimizi mağdur etmemek amacıyla Müdürlüğümüz olarak gerekli çalışmaları yürütmekteyiz. Tarım sigortası ile tüm üreticilerimiz ürünlerini sigorta yaptırarak hem ürünlerini hem de kazançlarını güvence altına almalılar. Zarar gören üreticilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyor, afetsiz bir sezon diliyorum” dedi.
Otomotiv ihracatı Nisan ayında yüzde 2 arttı
06 Mayıs 2024 Pazartesi - 13:13 Otomotiv ihracatı Nisan ayında yüzde 2 arttı Türkiye otomotiv endüstrisinin nisan ayı ihracatı yüzde 2 artışla 2,75 milyar dolar oldu. Türkiye otomotiv endüstrisinin nisan ayı ihracatı, geçen senenin aynı dönemine kıyasla yüzde 2,1 artışla 2 milyar 746 milyon dolar oldu. Türkiye ihracatında yine birinci sırada yer alan otomotiv sektörü, ülke ihracatından aldığı pay yüzde 16,8 olarak gerçekleşti. Yılın ilk dört ayında otomotiv endüstrisi ihracatı ise yüzde 5 artışla 11 milyar 876 milyon dolara ulaştı. En fazla ihracat ise yüzde 20 artışla Fransa’ya gerçekleşti. Binek otomobillerde en fazla ihracat yapılan ülke olan Fransa’ya yüzde 47 ihracat artışı yaşanırken, önemli pazarlardan İspanya’ya yüzde 17, Almanya’ya yüzde 82, Hollanda’ya yüzde 90, İsveç’e yüzde 52, Fas’a yüzde 349 ihracat artışı, İtalya’ya yüzde 46, İsrail’e yüzde 13, Polonya’ya yüzde 22, Slovenya’ya yüzde 63 ihracat düşüşü yaşandı. Nisanda Fransa 400 milyon dolar ihracatla en fazla ihracat yapılan ülke oldu. Almanya 366 milyon dolarlık ihracatla ikinci büyük pazar olurken, bu ülkeye yönelik otomotiv ihracatı geçen yıla göre yüzde 5 arttı. Birleşik Krallık’a ihracat yüzde 7 artışla 260 milyon dolar oldu. Geçen ay önemli pazarlardan ABD’ye yüzde 51, Romanya’ya yüzde 50, Hollanda’ya yüzde 29, Fas’a yüzde 90 ihracat artışı yaşanırken İtalya’ya yüzde 34, Polonya’ya yüzde 19, Belçika’ya yüzde 17, Slovenya’ya yüzde 48 ve Rusya’ya yüzde 11 ihracat düşüşü yaşandı. Geçen nisan ayında ülke grubunda yüzde 66 pay ile ilk sırada yer alan Avrupa Birliği ülkelerine ihracat yüzde 3 azalışla 1 milyar 822 milyon dolar oldu. Diğer Avrupa Ülkeleri yüzde 12 pay ile ülke grupları arasında ikinci sırada yer alırken, bu ülke grubuna yönelik ihracat yüzde 11 arttı. Kuzey Amerika Serbest Ticaret Bölgesine yüzde 45 ve Afrika Ülkelerine yüzde 19 ihracat artışı kaydedildi.
Tarım makineleri Ordu’nun her yerinde üreticilere destek veriyor
06 Mayıs 2024 Pazartesi - 13:02 Tarım makineleri Ordu’nun her yerinde üreticilere destek veriyor Ordu Büyükşehir Belediyesi Tarım Makineleri Parkı, üreticilere kolaylık sağlamaya devam ediyor. Büyükşehir Belediyesi’nin sunduğu makineli tarım imkanından yararlanan üreticiler hem daha fazla alanda üretim yapma imkanı buluyor hem de ekonomik kazançlarını arttırıyor. Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler’in çabası ve gayretiyle halkın hizmetine sunulan Tarım Makineleri Parkı’ndan üreticiler faydalanmaya devam ediyor. Korgan ilçesinde fındık tarımının az yapıldığı bölgelerde patates üretimi yapan çiftçiler, Ordu Büyükşehir Belediyesi’nin makine parkından yararlanıyor. Bahar ayları ile patates ekimine başlayan üreticiler Ordu Büyükşehir Belediyesinin patates ekim makinesini kullanarak az maliyetle çok fazla alanda üretim yapıyor. Patates ekimini yapan üreticiler, hasat döneminde de Büyükşehir Belediyesinin tarım makinelerini kullanarak ürünlerini toplayabilecekler. Üreticiler uygulanmadan memnun Patates ekim makinesini kullanan Korgan Tatarcık Mahallesi’nden Yüksel Dere ve Yenipınar Mahallesi’nden İsmail Karabay, kısa sürede çok fazla alanda ekim yaptıklarını söylediler. Daha önceleri Tokat ve çevre illerden makine kiraladıklarını ve bu makinelerinde yetersiz kaldığını belirten üreticiler, Büyükşehir Belediyesi’nin makineleri ile tüm bu sorunların ortadan kalktığını vurguladı. Tarım makineleri sayesinde insan gücünü en aza indirerek hem ekonomik hem de zamandan çok önemli oranda tasarruf sağladıklarını dile getiren çiftçiler, tarım makineleri dolayısıyla Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler’e ve emeği geçen herkese teşekkürlerini ilettiler.
Büyükşehirden kiraz üreticisine büyük destek
06 Mayıs 2024 Pazartesi - 12:53 Büyükşehirden kiraz üreticisine büyük destek Manisa Büyükşehir Belediyesi, kiraz üreticileri yeni sezona adım atarken çiftçilerin ürünlerinin kanadı noktalı sirke sineğinden korunması için önemli bir destek projesini hayata geçirdi. Sağlanan destek kapsamında kiraz üretiminin yaygın olarak yapıldığı ilçelerdeki çiftçilere, ürünlerini kanadı noktalı sirke sineğine karşı korumaları için şişe tuzaklı kükürtsüz elma sirkesi dağıtımı yapıldı. Manisa Büyükşehir Belediyesi tarafından hayata geçirilen kanadı noktalı sirke sineği ile biyoteknik mücadele çalışması kapsamında Manisa’da kiraz üretiminin yoğun olarak yapıldığı Akhisar, Demirci, Gördes, Salihli, Selendi, Turgutlu, Şehzadeler ve Yunusemre ilçelerinde şişe tuzaklı kükürtsüz elma sirkesi dağıtımı gerçekleştirildi. İlçelerde gerçekleştirilen dağıtım programlarına Manisa Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı, ilçe belediye başkanları, ilçe belediye başkan yardımcıları, ilçe tarım ve orman müdürleri, şube müdürleri, CHP ilçe başkanları ve belediye meclis üyeleri ile birlikte çok sayıda vatandaş katıldı. 85 mahallede 3 bin 220 üretici destekten faydalandı Destekten 85 mahallede, 9 bin 500 dekarlık tarım arazisinde kiraz üretimine devam eden 3 bin 220 üretici faydalandı. Yüzde yüz hibe destekli olarak çiftçilere verilen 250 mililitrelik şişe tuzaklı kükürtsüz elma sirkeleri 1’er litrelik pet şişeler halinde ilçelerin mahalle muhtarlıklarına teslim edildi. Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) kayıtlı çiftçiler, elma sirkelerini mahalle muhtarlıklarından temin edebilecek. Tarım ve Orman Müdürlüğü’nce görevlendirilen alanında uzman personeller tarafından, mahalle muhtarlarına tuzaklı kükürtsüz elma sirkelerinin arazide nasıl kullanılacağının bilgisi aktarıldı. “96 bin 580 şişe dağıtıldı” Demirci ilçesinde 31 bin 752 şişe, Turgutlu’da 12 bin 960 şişe, Gördes’te 9 bin 72 şişe, Selendi’de 14 bin 904 şişe, Salihli’de 18 bin 792 şişe, Akhisar’da 3 bin 888 şişe, Şehzadeler’de 2 bin 592 şişe ve Yunusemre ilçesinde de 2 bin 620 şişe sirke olmak üzere toplamda 96 bin 580 şişe elma sirkesinin dağıtımı gerçekleştirildi. “Vatandaşlarımız memnun, doğal bir ürün” Yukarıtepe Mahalle Muhtarı Faruk Yılmaz, ürünün doğal olduğu için sağlık açısından da çok iyi olduğuna dikkat çekerek, şunları söyledi: “Bu girişime öncü olan Başkanlarımıza teşekkür ediyorum. Geçtiğimiz yıllarda bu sinek gözüktü. Vatandaşlarımız kullanıp gayet memnun kaldı. Çünkü doğal bir ürün. Kimyasal kullanmadan zararlılarla başa çıkmak, sağlık açısından çok daha iyi. Desteklerin önümüzdeki yıllarda artmasını temenni ederiz. Vatandaşlarımız memnun, biz memnunuz başkanlarımıza teşekkür ederiz.” Hacılar Mahalle Muhtarı İsmail Karaman da: “Ağaçlara astığımız şişelerde hep sinek doluydu. Halkımızın çoğu bu hizmetten memnun neden memnun olmasın ki ayaklarına kadar hizmet gelmiş Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür ederim.” şeklinde konuşurken, Salihli Çamurhamamı Mahalle Muhtarı Atakan Oğuz şunları söyledi: "Bu sene Büyükşehir Belediyesi tarafından çiftçilerimize Akdeniz Sineğine karşı sirke dağıtıldı. Bu sirke sayesinde kirazlarda oluşabilecek hasarlar engellenerek olabilecek bir zarar önlenecek. Bahçelerimizi sineklerden koruduğu için vatandaşlarımız da projeye olumlu bakıyor. Bu sene de söylentilere göre sinek çok, hasat az olacak. Bundan dolayı biz de mücadelemizi yapacağız. Dağıtılan sirkelerin, sineğe karşı bayağı etkili olduğu söyleniyor. Büyükşehir Belediyesi’nin sirke desteğini değerlendirip sinekler için bu doğal ilaçlama yöntemini kullanacağız.” “Vatandaşlardan talep vardı” Tepeeynihan Mahalle Muhtarı Rasim Eryılmaz da mahallesindeki kiraz üreticilerinin şişe tuzaklı sirkelerden çok faydalandığını söyleyerek, “İki dönemdir bizim üreticilerimiz bunu kullanıyor. Ben bu dönem muhtar olarak seçildim. Tarım İlçe Müdürlüğü’nden beni arayıp da dağıtım yapacaklarını söyleyince bende üreticilere sordum. Bundan faydalanıyor musunuz, gelsin mi? Dediler ki, mutlaka faydası var, ağaçlara astığımızda içine sineklerin dolduğunu onun için kesinlikle fayda sağlayacağını ifade ettiler. Belediyemiz, devletimiz bu imkânı verdiyse neden faydalanılmasın, herkes faydalansın” dedi. Pınarlar Mahalle Muhtarı Adem Zeyrek ise “Daha önce kullandığımızda gerçekten faydasını gördük, çok memnun kaldık. Sirke sinekleri tek tük görülmeye başlandı. Malum, geçen sene de görülmüştü. Geçtiğimiz senelerde kullananlar yararını gördü, kullanmayanların ise hasadında zarar oldu. Bu yıl da Büyükşehir Belediyemiz dağıttı. Büyükşehir Belediyemize destekleri için teşekkür ederiz” diye konuştu.
ASO Yönetim Kurulu Başkanı Ardıç: “İhracata değil, daha fazla döviz kazancı sağlayacak süreçlere ve iş birliklerine odaklanmalıyız”
06 Mayıs 2024 Pazartesi - 12:48 ASO Yönetim Kurulu Başkanı Ardıç: “İhracata değil, daha fazla döviz kazancı sağlayacak süreçlere ve iş birliklerine odaklanmalıyız” Antalya’da gerçekleştirilen Ankara Sanayi Odası (ASO) 2024 Yılı 1’inci Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı’nda konuşan ASO Yönetim Kurulu Başkanı Seyit Ardıç, “Artık ne pahasına olursa olsun ihracat değil, daha yüksek katma değerli ve daha fazla döviz kazancı sağlayacak süreçlere ve iş birliklerine odaklanmalıyız. 2023 yılında yaklaşık 25 trilyon dolar olan dünya ihracatından yüzde 1’ler civarında olan payımızı artırmanın zamanı gelmiştir” dedi. Ankara Sanayi Odası (ASO), 2024 yılı 1’inci Meslek Komiteleri Ortak Toplantısını üyelerinin ve sektör temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirdi. Antalya’da bir otelde gerçekleştiren toplantıda, dünyada ve Türkiye’de yaşanan sanayi gelişmelerinin yanı sıra sanayinin dönüşümü girişimcilik ve e-ticaret konuları ele alındı. Program çerçevesinde bir açılış konuşması gerçekleştiren ASO Yönetim Kurulu Başkanı Seyit Ardıç, sanayi sektörünün dijitalleşme ile birlikte 4’üncü Sanayi devrimine girdiğini ve insan merkezli Toplum 5.0’a adım atıldığını belirtti. Yaşanan sanayi devrimlerinin sadece teknolojik bir geçişi değil, aynı zamanda bir zihniyet değişimini temsil ettiğini vurgulayan Ardıç, “Güncel bir araştırmanın sonuçları, ülkemizde firmaların yalnızca yüzde 22’sinin akıllı üretim sistemleri konusunda kapsamlı bilgiye sahip olduğunu gösteriyor. Dijital dönüşüme yatırım yapmayı planlayan firmaların oranı maalesef arzu ettiğimiz düzeylerden çok uzak. Dijitalleşmeyi konuşuyoruz ama konuşmaktan daha fazlasını yapamıyoruz. Ülkemiz, 2023 Dünya Dijital Rekabet Gücü sıralamasında 64 ülke arasında 53’üncü oldu. 2020 yılında 63 ülke arasında 44’üncü sıradaydı. İlerlememiz gereken bir alanda maalesef 3 yılda 9 sıra daha geriye düşmüşüz. Endüstri 4.0 ve Toplum 5.0 kavramlarından sıkça söz ediyoruz. Fakat üretim süreçlerinde kullanamıyoruz. Makineler arası iletişim, yapay zeka, büyük veri, akıllı sensörler, eklemeli imalat ve nesnelerin interneti gibi anahtar teknolojilerin Türkiye’de geliştirilmesi ve kullanımı Ekonomik Kalkınma ve İş Birliği Örgütü OECD’deki en düşükler arasında” değerlendirmesinde bulundu. “Yapay zeka hayatımızın her alanına girmeye başladı” Dünyada rekabetçiliğin hızla değiştiği bir ortamda Türkiye olarak ikiz dönüşüm ve verimliliğe odaklanmaları ve üretken yapay zeka seferberliğini de ortaya koymaları gerektiğine dikkati çeken Ardıç, “Yapay zeka inanılmaz bir hızla hayatımızın her alanına girmeye başladı. Üretken yapay zeka yatırımları 2022’ye göre neredeyse sekiz kat artarak 25,2 milyar dolara ulaştı. McKinsey anketine göre, katılan kuruluşların yüzde 42’sinin yapay zeka uygulanmasının maliyetleri azalttığını, yüzde 59’unun ise gelir artışı bildirdiğini ortaya koyuyor. Bu veriler yapay zekanın iş verimliliğinde önemli kazanımlar sağladığını gösteriyor” ifadelerine yer verdi. Ardıç, yapılan çalışmalar sonucunda yapay zekanın, çalışanları daha üretken hale getirdiğini ve daha kaliteli işlere imkan sağladığını da sözlerine ekledi. “Verimliliği artırmak, pazara yenilikçi ve rekabetçi ürünler sunmak zorundayız” Türkiye’deki makroekonomik gelişmelere ve iş dünyasının yaşadığı sorunlara da değinen Ardıç, 2023 yılı itibarıyla ülke olarak 1 trilyon dolar milli gelire ulaşıldığını ve kişi başına gelirin 13 bin 110 dolara yükseldiğini hatırlattı. Dünya Bankasınca 13 bin 846 dolar ve üzeri olarak tanımlanan yüksek gelirli ülkeler seviyesine çıkmak için ise daha etkin politikalar uygulamanın şart olduğunu söyleyen Ardıç, “Ne üretiyorsak geleneksel veya teknolojik ürün fark etmeksizin verimliliği artırmak, pazara yenilikçi ve rekabetçi ürünler sunmak zorundayız. Artık ne pahasına olursa olsun ihracat değil, daha yüksek katma değerli ve daha fazla döviz kazancı sağlayacak süreçlere ve iş birliklerine odaklanmalıyız. 2023 yılında yaklaşık 25 trilyon dolar olan dünya ihracatından yüzde 1’ler civarında olan payımızı artırmanın zamanı gelmiştir” diye konuştu. “İlaç ve tıbbi cihaz, biyo-teknoloji gibi yüksek katma değerli ülkemize döviz kazandırabiliriz” Ardıç, yüksek döviz kazancını sağlayacak sektörlerden birisinin de ilaç, tıbbi cihaz ve biyo-teknolojide yer alan ürünlerin üretimi ve ihracatı olduğunu dile getirerek, “İlaç ve tıbbi cihaz, biyo-teknoloji gibi yüksek katma değerli alanlarda ortaya koyacağımız performansla ülkemize döviz kazandırabilir hem de ithal edeceğimiz ürünleri azaltarak dövizin ülkemizde kalmasını sağlayabiliriz. OECD sınıflamasına göre yüksek teknoloji grubunda yer alan bu ürünlerin gerek yurt içi gerekse yurt dışı pazarlarının geliştirilmesinde kamu alımları bir kaldıraç etkisi oluşturabilir” açıklamasında bulundu. Program, ASO Yönetim Kurulu Başkanı Seyit Ardıç’ın açılış konuşmasının ardından yine Ardıç’ın moderatörlüğünü yaptığı; dünyada ve Türkiye’deki gelişmeler, sanayinin dönüşümü, girişimcilik ve e-ticaret konularının ele alındığı panel ile devam etti. Sanayi sektöründe yapay zekanın kullanımının yeterli olmadığı vurgusu yapılan panelde, yapay zekanın kullanıldığı takdirde sanayilerde üretimin artacağı ve maliyetlerin ise azalacağı dikkati çekildi. Panelde, sanayi ve e-ticaret ilişkisi de ele alınarak e-ticaretin verimliliği arttırabileceği ve müşteriye daha kolay ulaşılması bakımından kolaylık sağlayacağı ifade edildi. Öte yandan, programda Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü Markalaşma ve Tasarım Destekleri Daire Başkanı Ebru Gülsoy Rojas Atencıo, Bakanlığın sanayi sektöründe sağladığı destekleri anlattığı bir sunum gerçekleştirdi.
İş Enerji, iki yeni rüzgâr enerji santraliyle kapasitesini 1000 MW’a çıkardı
06 Mayıs 2024 Pazartesi - 12:41 İş Enerji, iki yeni rüzgâr enerji santraliyle kapasitesini 1000 MW’a çıkardı İş Bankası’nın yenilenebilir enerji sektöründe faaliyet gösteren iştiraki İş Enerji, Göktekin Enerji’nin sahibi olduğu Metafor RES ile Yakaağzı RES’e ilişkin hisselerin tamamını devralarak kurulu gücünü 1000 MW’a çıkardı. İki şirket, ilgili santrallere ilişkin ek kapasite tahsisi ve proje geliştirme gibi süreçlerde iş birliğine devam edecek. İş Bankası’nın sürdürülebilirlik yaklaşımının bir yansıması olarak 2022 yılının Ağustos ayında kurulan İş Enerji, yenilenebilir enerji alanındaki kurulu gücünü artırmaya devam ediyor. İş Enerji Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Kayahan Karadaş ile Göktekin Enerji Genel Müdürü Abdullah Göktekin arasında imzalanan anlaşmayla Bingöl’de bulunan 49,7 MW’lık Metafor Rüzgar Enerjisi Santrali (RES) ve Ağrı’da bulunan 33,6 MW’lık Yakaağzı RES, İş Enerji bünyesine dahil oldu. Bu alımla birlikte toplam kurulu gücünü 1000 MW’a çıkaran şirket, santrallere ilişkin ek kapasite tahsisi, proje geliştirme ve belirli işlerde müteahhitlik hizmetlerinin sağlanması konularında Göktekin Enerji ile iş birliği yapacak. “2025 sonunda 2000 MW hedefimize bir adım daha yaklaştık” Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan İş Enerji Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Kayahan Karadaş, Göktekin Enerji ile devir ve sonrasındaki iş birliğine ilişkin anlaşmayı üç ay gibi kısa bir sürede sonuçlandırdıklarını belirterek, zor coğrafyalarda dahi olsa ülkemizin kalkınması ve gelişmesi yönünde adım atmaktan çekinmeyeceklerini dile getirdi. Bingöl ve Ağrı illerinde yer alan santrallere yapılacak ilave yatırımlar ile birlikte bölge istihdamına da katkı sağlamayı hedeflediklerini söyleyen Kayahan Karadaş, “Bu iki yeni RES’in de portföyümüze katılmasıyla birlikte şimdiden 1000 MW’a ulaştık. Böylece 2025 yılsonu itibarıyla 2000 MW’lık kurulu güce ulaşarak Türkiye’nin en büyük enerji şirketlerinden biri olma hedefimize bir adım daha yaklaşmış olduk” diye konuştu. Göktekin Enerji Genel Müdürü Abdullah Göktekin ise yenilenebilir enerji alanında yapılan bu iş birliğini gelecekteki başarıların bir temeli olarak gördüğünü ifade ederken, İş Enerji ile tesis edilen iş birlikteliğinin her iki firma ve sektör için hayırlı olmasını diledi.
Osmaniye’de sağanak tarım arazilerine zarar verdi
06 Mayıs 2024 Pazartesi - 12:37 Osmaniye’de sağanak tarım arazilerine zarar verdi Osmaniye’nin Düziçi ilçesinde geçtiğimiz günlerde etkili olan aşırı yağış ve rüzgar, tarım arazilerinde ekili olan ürünlere zarar verdi. Osmaniye’de 3 gündür aralıklarla devam eden sağanak hayatı olumsuz etkiledi. Dün yaşanan yağışların ve rüzgarın ardından Düziçi ilçesinde bulanan buğday ve arpa ekili alan zarar gördü. Ziraat odasının ve İlçe Tarım Müdürlüğüne bağlı ekipler sahada hasar tespit çalışması yapmaya başladı. Bazı çiftçilerin TARSİM sigortası olması, sigorta eksperlerinin zararı tespit etmesi sonucunda umut ışığı oluştururken, sigortası olmayan çiftçilerin ise İlçe Tarım Müdürlüğüne bağlı ekiplerin Tarım ve Orman Bakanlığı’na sunduğu raporlar doğrultusunda buradan gelen cevabı bekleyecek. Osmaniye’nin deprem bölgesinde olduğunu TARSİM’i olmayan vatandaşlara devletimizin sahip çıkmasını istediğini söyleyen çiftçi Bilal Mülayim, "Son bir haftadır yoğun yağışlar ve rüzgarla birlikte buğday, arpa ve tahıl ürünlerimiz zarar gördü mağduriyetimiz bulunmaktadır. Bazı bölgelerimizde çoğunlukla ekinlerimiz yatmıştır 15 gün sonra hasat yapacaktık ama ürünlerimiz zarar gördü. İlçe tarım müdürlüğünden yetkileri çağırdık tarlalarımızı gezdiler inceleme yaptılar. TARSİM sigortası olmayan çiftçilerimize İlçe tarım Müdürlüğü ekipleri rapor tutup dosya hazırlayarak bunları sunacaklarını ellerinden gelen yardımı yapacaklarını söyledi. Bölgemiz diğer iller gibi deprem bölgesi olduğundan dolayı TARSİM’i olmayan çiftçilerimize devletimizin kucak açmasını elimizden tutmasını bekliyoruz" dedi. Ürünlerinin bu sene çok verimli olduğunu ama yağmur sonrası zarar gördüğünü söyleyen çiftçi Mehmet İşlek, "Hasat yapacaktık buğdaylarımız yağmur nedeniyle yattı zarar gördü. Zararımız büyük buğday kalmadı gibi bir şey yarısı zarar gördü. Buğdaylarımız çok güzeldi başağı da çok büyük ve verimliydi ama zarar gördü" dedi.