POLİTİKA - 25 Nisan 2018 Çarşamba 12:08

Afgan mülteciler geri gönderiliyor

A
A
A
Afgan mülteciler geri gönderiliyor

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 2018 yılında Türkiye’ye Afganistan kökenli 29 bin 899 göçmenin kaçak giriş yaptığını, 7 bin 100 tanesinin ise geri gönderildiğini belirterek, Iğdır ve Ağrı sınırına örecekleri 144 kilometrelik beton sınırın 76 kilometresinin tamamlandığını açıkladı.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 2018 yılında Türkiye’ye Afganistan kökenli 29 bin 899 göçmenin kaçak giriş yaptığını, 7 bin 100 tanesinin ise geri gönderildiğini belirterek, Iğdır ve Ağrı sınırına örecekleri 144 kilometrelik beton sınırın 76 kilometresinin tamamlandığını açıkladı. Suriye ve Irak kaynaklı göç konusuna da bugüne kadar 31 milyar dolar para harcadıklarını belirten Bakan Soylu, 165 bin Suriyelinin, terörden arındırılan Fırat Kalkanı Bölgesi’ne geri döndüğünü bildirdi.


Adana’da İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün, müdürlük yetkililerinin katılımıyla düzenlediği Stratejik Yönetim ve İstişare Konferansı’nda konuşan Bakan Soylu, Ortadoğu’dan gelen mültecilere Avrupa ülkelerinin kayıtsız kaldığını belirterek, o ülkeleri ’tuzu kuru’ olarak nitelendirdi.


Türkiye’nin uzun yıllardır Boşnak, Abaza, Arnavut, Çerkes kökenli insanları barındırdığı gibi Ortadoğu’daki mazlumlara da kayıtsız kalmadığını vurgulayan Bakan Soylu, “Sınırımıza gelen peşmergeye nası 3 öğün yemek veririz de nasıl onları aç bırakmayız denilen milletin evlatlarıyız. Kendi topraklarımızda değil binlerce kilometre ötede bize inanan ve itimat edenlere sahip çıkan bir milletin torunlarıyız” diye konuştu.


Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün halihazırda 81 il teşkilatının yanı sıra göç konusunda önem arz eden 36 ilçede de teşkilatlanmasını tamamladığını vurgulayan Bakan Soylu, Türkiye’de 3,5 milyon civarında Suriyeli, 1 milyon civarında da değişik ülke ve yasal statülerden gelen göçmen bulunduğunu kaydetti.


220 bin Suriyelinin kaldığı 19 tane geçici barınma merkezi, 2 tane de kabul barınma merkezi, 18 geri gönderme merkezi, 1 tane de geçici gönderme merkezinin aktif olarak faaliyette olduğunu kaydeden Bakan Soylu, 2017 yılında 172 bin 745 düzensiz göçmenin yakalandığını kaydetti. 2018 için bu sayının 75 bin 284 olduğunu kaydeden Bakan Soylu, 2017’de yakalanan göçmen sayısının ise 4 bin 641 olduğunu, 2018 yılı nisan ayı başına kadar da bu sayının bin 328 olduğunu bildirdi.


Son yıllarda Afganistan kökenli yeni bir göç dalgasıyla karşı karşıya kaldıklarını aktaran Soylu, “2018 yılındaki kaçak göçmenlerin içinde 29 bin 899 kişi Afganistan kökenlidir. 2017’nin tamamında Afgan kaçak göçmen sayısı 45 bin 259 kişidir. Geçen yıl geri gönderilenlerin oranı yüzde 29, bu yıl gelen Afgan kaçak göçmenlerin geri gönderme oranı halen yüzde 10’dur. Ayrıca Ağrı ve Iğdır sınırına sınır duvarı ve duvarın hemen yanında güvenlik yolu inşa ediyoruz. 144 kilometrelik projenin 76 kilometresi tamamlandı. Iğdır’da projenin fiziki gerçekleşme yüzde 95. Ağrı’da ise yüzde 50 civarında. 7 bin 100 Afgan göçmen geri gönderilmiş. Bu hafta sonuna kadar da bu rakamı 10 bine tamamlayacağız” ifadelerini kullandı.


İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 2023 hedefleri doğrultusunda göç alanında yapılması gereken en önemli işlerden birisinin de düzenli göçmen sayısının artırılarak nitelikli yabancıların Türkiye’ye gelişleri konusunda her türlü kolaylaştırıcı adımın atılmasını sağlamak olduğunu açıkladı.


Düzensiz göçme mücadele adına atılacak en önemli adımlardan birinin sınır güvenliğinin artırılması ve geri gönderme kapasitesinin yükseltilmesi olacağını vurgulayan Bakan Soylu, “Halihazırda 8 bin 276 olan geri gönderme merkezi kapasitemizi önümüzdeki yıllarda 15 binin üzerine çıkarmayı hedefliyoruz. Hatta bu yılın başında ortaya çıkan ve gösterdiğimiz ani refleks ve etkili müdahalelerle kontrol altına aldığımız ani gelişen düzensiz göçmen akınında yaptığımız gibi; Düziçi Geçici Barınma Merkezini geçici geri gönderme merkezine dönüştürerek ilave 4 bin kapasite oluşturduk, şimdi de Iğdır’da bir merkez inşasına başlıyoruz. 10 gün içinde tamamlanacak ve bitecek geçici geri gönderme merkezi oluşturuyoruz” diye konuştu.



“Göndermeseler de hiç fark etmezdi”


Batı ülkelerini de eleştiren Bakan Süleyman Soylu, “Türkiye şu ana kadar Suriye ve Irak kaynaklı göç meselesinde yaklaşık 31 milyar dolar para harcadı. Avrupa Birliği’nden bize söz verilen rakam 3+3 milyar Euro. Hesaplara geçen miktar 1.85 milyar euro. Kızılay ve AFAD’a doğrudan geçen rakam. Oysa şu ana kadar çoktan projelerin yapılmış ve bitirilmiş olması lazımdı. Göndermeseler de olurdu, hiçbir şey fark etmezdi. Arada dünya kadar fark var. Öte yandan geri kabul anlaşmasına bakıyorsunuz, Türkiye bütün taahhütlerini yerine getiriyor, karada ve denizde büyük bir çaba ortaya koyuyor ama Avrupa Birliği vize serbestliği taahhüdünü yerine getirmemek için bin bir bahane ortaya koyuyor. Bizim buradan anladığımız şudur. Batı medeniyeti, menfaatleri söz konusu olduğunda değerlerini yok sayıyor. Ciddi bir samimiyet sorunu var. Dolayısıyla dünyanın bunu görmesi dünyanın bunu anlaması ve beklentilerini de, tavrını da buna göre ayarlaması lazımdır. Bizler öyle yapıyoruz” dedi.



“Daha fazla demokrasiye ihtiyaç var”


Dünya ülkelerinin, oy kullanma tercihlerinden özgürlüğe müdahale etmeye kadar varan hasmane tutumlarına karşı daha fazla demokrasiye, hukuka, hürriyete ve özgürlüğe ihtiyaç olduğunu kaydeden Bakan Soylu, Zeytin Dalı Harekatı ve Fırat Kalkanı’na ilişkin ise şu değerlendirmelerde bulundu:


“Afrin’den Türkiye’ye göç etmiş bir grup, harekattan sonra ’Bizi Afrin’e geri gönderin’ diye Esenyurt’ta başvuruda bulunuyor. Eğer bu harekatlar yapılmasa göçün bir bölümü açıkta kalır. Son 10 gündür etrafımdaki coğrafyadaki tüm içişleri bakanlarıyla görüşüyorum; ana konumuz göç. İçişleriyle uğraştığımız kadar göçün dışişleriyle de uğraşarak bu meseleyi yönetmeye çalışıyoruz. Fırat Kalkanı bölgesinde son rakam 165 bin. Türkiye’den Fırat Kalkanı bölgesine gidip kendini idame ettiriyorlar. Bunu sağlayan bu memleketin insanları.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ dolayısıyla etkinler düzenlendi Her yıl 26 Nisan’da kutlanan ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri’ günü dolayısıyla Bayburt’ta da çeşitli etkinlikler yapıldı, alanında uzman isimler ve öğrenciler Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’nü düzenledikleri programla kutladılar. Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Eczane Hizmetleri öğrencileri tarafından ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ münasebetiyle panel, tiyatro, söyleşi ve stanttan oluşan etkinlikler organize edildi. Düzenlenen program, panelle başladı. ’Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp: Fitoterapi’ paneline konuşmacı olarak katılan Karadeniz Teknik Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ufuk Özgen ve Akademisyen/Yazar Doç. Dr. Kenan Taştan, bitkilerin tedavi süreçlerindeki temel ve yardımcı fonksiyonlarını anlatan çok yönlü sunumlarını katılımcılarla paylaştılar. Doç. Dr. Kenan Taştan konuşmasında Geleneksel tedavi yöntemlerinin önemine vurgu yaptı. Halk arasında çok fazla bilinen ve kullanılan hacamat yöntemine özellikle ayrı bir parantez açan Taştan, “Hacamat mutlaka işin uzamanı bir hekim tarafından ve gerekli tahliller yapıldıktan sonra uygulanmalıdır. Aksi halde özellikle kan hastalıkları olan bireylerde ya da enfeksiyondan kaynaklanan problemler ciddi rahatsızlıklara yol açması söz konusu olabilir” diyerek konuştu. Prof. Dr. Ufuk Özgen ise konuşmasında birçok ilacın hammaddesini oluşturan bitkilerin şifalı özelliklerine değindi. Ancak ilaçlarla birlikte kullanılan bitkisel çayların ya da bilinçsizce kullanılan bitkisel ürünlerin çok ciddi yan etkileri olabileceğine vurgu yaptı. Etkinliğin ikinci ayağında Eczane Hizmetleri öğrencileri Şehit Recep Eşiyok Ortaokulunda öğrencilerle bir araya geldiler. Öğrenci Ecem Şahin’in kaleme aldığı tiyatro oyunu ile ortaokul öğrencilerine akıllı ilaç kullanımının önemine ve gerekliliğine dikkat çektiler. Ardından Eczane Hizmetleri öğretim elemanlarından Dr. Öğr. Üyesi Ümit Karakaş, öğrencilere ilaçlar ve akılcı ilaç kullanımı konulu söyleşisini gerçekleştirdi. Etkinlik Bayburt şehir merkezinde Yakutiye Camisi önünde kurulan stant ile son buldu. Stantta ’Doğru İlaç Kullanımı’ konusunda vatandaşla buluşan gençler, konu ile ilgili el broşürü, ilaç zamanlama ve taşıma kutusu dağıttılar. Öğrenciler, vatandaşlara ilaç ile ilgili sorular sorarak, doğru ilaç kullanımına yönelik farkındalık kazandırmaya çalıştılar. Konu ile ilgili olarak düzenleme komitesi başkanı öğrenci Nazım Onur Bulut, akıllı ilaç kullanımı hakkında bilgiler vererek, "Akıllı ilaç kullanımı konusunda toplumun bilgilendirilmesi için oldukça önemli nedenler bulunmaktadır. Bu gerekçelerin ilki modern sağlık bakımındaki kimyasal ajanların önemli rolünün olmasıdır. İkincisi bireylerin sağlıkları ile ilgili sorumluluk alabilmelerini ve uygun tedavi edici stratejilerin belirlenmesini sağlamaktır. Üçüncüsü, bireylerin tedavi edici kararlarında rol almaları ve sonraki dozlar ve süreç ile ilgili bilgilendirilme haklarının olmasıdır. Dördüncüsü ise bireylerin akılcı ve güvenli ilaç teminini ve etik olmayan ticari tanıtımdan zarar görmemelerini sağlamaktır" dedi.