GENEL - 29 Mayıs 2017 Pazartesi 10:55

Arslan: “Hırs yaptım, çok istedim ve başardım”

A
A
A
Arslan: “Hırs yaptım, çok istedim ve başardım”

Manş Denizini yüzerek geçen ilk Türk Kadını unvanına sahip Nesrin Olgun Arslan, “Çok istedim.

Manş Denizini yüzerek geçen ilk Türk Kadını unvanına sahip Nesrin Olgun Arslan, “Çok istedim. Çok çalıştım. Soğuğu ve hırçın dalgalarıyla ünlü Manş Denizi’ni geçen ilk Türk kadını oldum” dedi.


Arslan, 1979 yılında İngiltere - Fransa arasındaki soğuğu ve hırçın dalgaları ile ünlü Manş Denizi’ni 15 saat 47 dakikada geçen ilk Türk Kadını ünvanını elinde taşıyan Arslan, Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Beden Eğitimi Spor Yüksek Okulu (BESYO) öğrencileriyle “Toplumsal Cinsiyet ve Spor” konulu ders kapsamında bir araya geldi.



“Çok istedim, çok çalıştım”


60 yaşında ve 2 torun sahibi olduğunu, yüzmeye 7 yaşında başladığını ifade eden Arslan, yüzme havuzunda çok hareketli ve haylaz olduğunu, lakabının da ‘Kara Kız’ olarak ifade edildiğini söyledi. 16 yaşına kadar kısa mesafe yüzdüğünü, 100’e yakın madalya ve kupa kazandığını belirten Arslan şunları kaydetti:


“Çok küçük yaşlarda yüzmeye başladım. Havuzda o dönemlerde bayan yüzücü yok gibiydi. Ailemin yanı sıra havuzda Ünsal Fikirci, Mustafa Acet ve diğer milli ve rekortmen yüzücü ağabeylerimin desteğiyle yüzmeye daha çok zaman ayırmaya başladım. Bir de o dönemlerde önümde model aldığım Manş Denizi’ni 9 saat 2 dakikalık rekorla geçen Erdal Acet vardı. Erdal Acet’in antrenörlüğünü yapan merhum Kutal Özülkü’ye giderek, ‘Ağabey, bana yardımcı olursan ben de Manş’ı geçmek istiyorum’ dedim. Kutal ağabey, Manş Denizi’ni geçmenin sanıldığı kadar kolay olmadığını, öncelikle benim havuzda 10 Km yüzdükten sonra değerlendireceğini söyledi. O dönemlerde hem milli yüzücü hem de Gençlik Spor Şube Müdürü Tuncay Şenyüz beni elimde sigara ile yakaladı. Manş’ı geçmek istediğimi kendisiyle de paylaştım. Benimle alay ederek, ‘Sigara içen birinin Manş’ı geçemeyeceğini’ yüzüme haykırdı. Ben de hırs yaptım. Çok istedim. Çok çalıştım. Soğuğu ve hırçın dalgalarıyla ünlü Manş Denizi’ni geçen ilk Türk kadını oldum.”



‘Spordan maddi olarak bir şey kazanmadım’


Milli yüzücü Arslan, Manş Denizi’ni geçmesi sayesinde Türkiye’nin kendisini tanıdığını ve hayranlık duyduğunu, bu sayede Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi Spor Yüksek Okulu’nu tamamladığını, günümüzde başarılı sporculara Cumhuriyet Altını ve evler verilirken, kendisinin maddi olarak bir şey kazanmadığını sözlerine ekledi.


Arslan, sonraki yıllarda Çanakkale Boğazı, Kıbrıs ve yeniden Manş Denizi’ni bir kez daha geçtiğini ve değişik yaş gruplarında 4 bine yakın kişiye yüzme öğrettiğini dile getirdi. Özellikle sporda cinsiyet ayrımcılığına karşı çıktığını, bu nedenle önemli başarılar karşısında erkek sporcularla eşit tutulmadığından yakınan Nesrin Olgun Arslan, kendine yeni hedefler koyduğunu, Dubai ve İtalya gibi farklı ülkelerde düzenlenecek maratonlara katılmak istediğini bu amaçla her gün belli mesafelerde yüzmeye devam ettiğini belirtti.


Konuşmaların ardından BESYO Müdürü Prof.Dr. Sadi Kurdak, Arslan’ı kutlayarak teşekkür belgesi takdim etti.


Adana Demirsporlu olan öğrenciler de geçmiş yıllarda Demirspor mayosuyla yüzen Nesrin Arslan’a sürpriz yaparak, forma, atkı ve ‘Kulaçlarıyla tarih yazan kadın’ yazılı tişört armağan edip BESYO’nun girişine ise ‘Su buz gibiyken o Demir gibiydi’ yazılı pankart astı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Asırlardır Hıdırellez’ı mezarlıkta kutluyorlar Balıkesir’in Edremit ilçesi Tahtakuşlar Mezarlığı’nda asırlardır sürdürülen Hıdırellez geleneği, bölgede yaşayan Tahtacı Türkmenleri tarafından yaşatılıyor. Mezarlıkta gerçekleşen Hıdırellez etkinliği büyük ilgi görüyor. Tahtacı Türkmenleri, asırlardır sürdürdükleri Hıdırellez geleneği dahilinde Kazdağları eteklerindeki Tahtakuşlar Mahallesi mezarlığında bir araya gelerek ölmüşleri için hayırlar yaptı ve Hıdırellez’i kutladılar. Mezarları süsleyen ve yanlarında getirdikleri yemekleri yiyen Tahtacı Türkmenleri, odun ateşinde pişirdikleri kahve ile çerez ve şekerleri birbirlerine ve ziyaretçilere ikram etti. Yüzyıllardır bu geleneğin devam ettirildiğini ifade eden Tahtakuşlar Muhtarı Kadir Sürgit, “Ölmüşlerimizin ruhuna değsin diye çay, kahve ikramları, yemek ikramları, çerez ikramları, ölmüşlerimizi anmak için yapıyoruz. Ölmüşlerimizi anmak için yüzyıldan beri süren kültürel bir etkinliğimiz. Bizim için çok önemli bir gün” dedi. Etkinliğe katılmak için Kazdağları’na geldiğini ifade eden Yeşim Varol, “Kazdağları’na ilk defa geliyorum. Hıdrellez için de bu köye ilk defa geliyorum. İnanılmaz güzel bir yer. Bence çok anlamlı bir etkinlik bu. İnsanların ölmüşlerini anmaları için onlarla birlikte anılarını tazelemeleri için ve hayır yapmaları için inanılmaz güzel bir etkinlik. Ben bayıldım. Bence herkes hayatında en az bir kere görmeli” dedi.
Eskişehir Acılı baba kızının katiline verilen iyi hal indiriminin iptali için imza kampanyası başlattı Eskişehir’de 17 ay önce eski sevgilisi tarafından öldürülen Ayşenur Çolakoğlu’nun babası Mesut Çolakoğlu, kızının katiline verilen iyi hal indiriminin iptali için imza kampanyası başlattı. Eskişehir’de kadın kuaförü olarak çalışan 21 yaşındaki Ayşenur Çolakoğlu, 17 Aralık 2022’de eski sevgilisi Hasan Fakıoğlu tarafından silahla 4 yerinden vurularak hayatını kaybetti. Olayın ardından Eskişehir 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan Hasan Fakıoğlu, ‘Kadına karşı nitelikli kasten öldürme’ suçundan iyi hal indirimiyle müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme heyeti tarafından uygulanan ‘İyi hal indirimi’, Ayşenur Çolakoğlu’nun babası Mesut Çolakoğlu tarafından tepkiyle karşılandı. Kızının katiline verilen cezayı az bulan Mesut Çolakoğlu, sosyal medyada imza kampanyası başlattı. “İmza kampanyamıza destek bekliyorum” Sosyal medyada başlattığı ‘Ayşenur Çolakoğlu için adaleti sağlayın, iyi hal indirimine hayır’ isimli kampanyayla bin 300’ün üzerinde imza toplayan Mesut Çolakoğlu, “Kızım Ayşenur Çolakoğlu, 4 kurşunla katledildi. Kızımın katili iyi halden indirim aldı. Bu olaydan dolayı ‘İyi hal indirimine hayır’ diyerek kızımın adına imza kampanyası başlattık. Gerekçeli karara göre sanık, gelecekte bu karardan olumsuz etkileneceği için iyi hal indirimi aldı. Benim kızım daha 21 yaşında, hayatının baharında öldü. Benim kızımın geleceği ne olacak. Başka Ayşenurlar ölmesin. Kararın kötü örnek teşkil etmemesi için iptalini istiyorum. İmza kampanyamıza destek bekliyorum” dedi.