POLİTİKA - 08 Aralık 2016 Perşembe 12:29

Figen Yüksekdağ Adana’da yargılanıyor

A
A
A
Figen Yüksekdağ Adana’da yargılanıyor

Tutuklu bulunan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın, Adana’daki bir konuşmasından dolayı açılan davanın ilk duruşması yapıldı. SEGBİS yöntemiyle duruşmaya bağlanan Yüksekdağ, savunmasında beraatini istedi.
Ankara’da gerçekleşen patlamayla ilgili Adana’da yaptığı açıklamadan dolayı hakkında dava açılan Figen Yüksekdağ, başka bir suçtan dolayı tutuklu bulunduğu Kandıra Cezaevi’nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile Adana 11. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya bağlandı. Yüksekdağ, savunmasında, "Ben Türkiye’nin 3 büyük partisinden birisinin milletvekiliyim. Sözlerimin yargılanmaya konu olması hukuki garabetin göstergesidir. Milletvekillerinin tutuklu bulunması bir utanç tablosudur. Esas yargılanması gereken 12 kişinin öldürülmesinden sonra sarf ettiğim sözler değil esas yargılanması gereken bu olayın sorumlularıdır. Sadece barış diyen insanların cenazesine katıldığımız için tutuklandık, en büyük haksızlık budur. 10 Ekim patlamasının son duruşmasında söylenenleri ben bir yıl önce söylediğim için yargılanıyorum. Siyasi kimliğim nedeniyle yargılanmam büyük bir ayıptır. Benim hakkımda verilmesi gereken esaslı karar beraat kararıdır. Bundan sonraki duruşmalardan bağışık tutulmayı istiyorum" ifadelerini kullandı.
Mahkeme heyeti, duruşmayı gelecek yılın mart ayına erteledi.
Mahkeme sonrası Adana Adliyesi önünde açıklama yapan HDP Bitlis Milletvekili Mizgin Irgat, milletvekillerinin tutuklanmasının haksızlık olduğunu iddia ederek, "Başta eş genel başkanlarımız ve milletvekillerimiz olmak üzere partimiz üyelerinin, belediye başkanlarının büyük oranının tutuklu yargılanıyor olması Türkiye hukuk sisteminin, Türkiye adalet sisteminin geldiği noktayı gözler önüne sermektedir. Şu anda milletvekilleri nezdinde aslında yargılanan kendileri değil kendilerine oy veren temsilcisi olarak seçen milyonların yargılanması anlamına gelmektedir. Biz seçilmişler sadece kendi adımıza kendi fikirlerimizi beyan etmek için siyaset yapmayız. Bizleri seçenler adına, bizlere oy verenler adına her yerde başta yasama organında ve seçildiğimiz her alanda Türkiye’nin her noktasında fikir beyan etme, siyasi faaliyet yürütme hakkına sahibiz. 7 Haziran’da Türkiye siyasetinde yeni bir sayfa açıldı. O günden itibaren HDP’nin çalışmaları engellenmeye çalışıldı. En son genel başkanlarımız ve milletvekillerimiz hukuksuz bir şekilde tutuklandılar. Bizler kendilerinin tutukluluk koşullarından önce tecrit altında olup, olmadıklarını ya da yargılandıkları konunun dışında her şeyden önce tutuklu yargılanıyor olmalarını eleştireceğiz" şeklinde konuştu.
Bugünkü duruşmayla ilgili de konuşan Irgat, “Bugün burada yargılama konusu dosyaya baktığımızda da bu ülkenin kanayan yarası, barış özlemini dile getiren ve yüzlerce insanın ölümünden sorumlu olan insanların açığa çıkarılmasını dileyen bir genel başkanın konuşmasından dolayı yargılanmasına şahitlik ediyoruz. Bizler katillerin açığa çıkmasını istemeyip de ne söyleyeceğiz. Bir genel başkanının kendi ilinde ya da faaliyet yürüttüğü her şehirde böylesi bir patlamanın sorumlularından hesap sorulmasını istemesi, eleştirmesi, dile getirmesi nasıl bir yargıya konu olabilir. Anayasa’nın çok açık hükmü ihlal edilmiştir. Milletvekillerimizin yeri ceza evleri değil, milletvekillerimizin yeri aramızda, Mecliste, seçildiği illerde faaliyet yürütmek üzere özgürlüklerine kavuşmasıdır. Eş genel başkanlarımız ve milletvekillerimiz başta olmak üzere, düşüncesinden dolayı, siyasi faaliyetlerinden dolayı tutuklanmalarını kınıyoruz. Bizler nerede olursak olalım, ister içeride, ister dışarıda bizler mücadelemize devam edeceğiz. Çünkü arzuladığımız bir halkın barış, özgürlük ve aydınlık geleceğidir. Dolayısıyla böylesi kutsal bir talebi dile getirmek, sınırlarımız ceza evleriyle, kapalı alanlarla sınırlı olamaz” dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.