EKONOMİ - 07 Aralık 2017 Perşembe 12:00

GYSB Başkanı Beyarslan: “Amacımız suyun verimli kullanımını sağlamak”

A
A
A
GYSB Başkanı Beyarslan:  “Amacımız suyun verimli kullanımını sağlamak”

Kanada Yerel Girişimler Fonu (CFLI) tarafından hayata geçirilen “Bilinçli Anne-Babalar, Çiftçiler, Çevreye Duyarlı Nesiller” projesinin tanıtımı Güney Yüreğir Sulama Birliği’nde (GYSB) yapıldı.

Kanada Yerel Girişimler Fonu (CFLI) tarafından hayata geçirilen “Bilinçli Anne-Babalar, Çiftçiler, Çevreye Duyarlı Nesiller” projesinin tanıtımı Güney Yüreğir Sulama Birliği’nde (GYSB) yapıldı. İklim değişikliği ve kuraklıkla mücadele konularında bilinç düzeyinin arttırılması amacıyla geliştirilen proje kapsamında, Adana’da sulama birliklerine üye en az 500 çiftçi eğitime alınacak.


345 bin dekarı sulanabilen 400 bin dekarlık görev alanı ile Adana’nın önde gelen sulama birliklerinden GYSB, iklim değişikliği, kuraklıkla mücadele bilincinin yerleşmesi, suyun etkin ve verimli kullanımını sağlamak amacıyla eğitim seferberliği başlattı. Geçtiğimiz hafta Çukurova Kalkınma Ajansı’nın (ÇKA) desteği ile gerçekleştirilen, ’İklim Değişikliği ve Kuraklıkla Mücadelede Etkin ve Verimli Sulama Sistemleri Eğitimi Projesi”ni tamamlayan GYSB yine önemli bir projeye ev sahipliği yaptı.


Avrupa Birliği’ne Uyum, Gelişim, Kültür Ve Çağdaş Yaşam Derneği (EURODER) tarafından uygulanan ve Kanada Büyükelçiliği bünyesindeki, Kanada Yerel Girişimler Fonu programı kapsamında desteklenen “Bilinçli Anne-Babalar, Çiftçiler, Çevreye Duyarlı Nesiller” isimli projesi GYSB Meclis salonunda çiftçilere tanıtıldı.


Adana’da sulama birliklerine üye olup, tarımsal üretim yapan en az 500 çiftçinin iklim değişikliği, küresel ısınma, kuraklığa dayanıklı ürünler konusunda bilinçlendirilmesinin planlandığı proje sayesinde iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinden korunarak sürdürülebilir tarımsal üretim yapılması hedefleniyor.



Kuraklıkla mücadelede eğitim önemli


Projenin tanıtım toplantısının açılışında konuşan GYSB Başkanı İhsan Oğuz Beyarslan, iklim değişikliği ve kuraklıkla mücadelede en önemli olgunun eğitimin olduğunu söyledi. Birlik olarak tarımın olmazsa olmazı suyun etkin ve verimli kullanımını sağlamak için mücadele verdiklerini dile getiren Başkan Beyarslan, “Birlik çalışanlarımıza yönelik, 15 - 24 Kasım 2017 tarihleri arasında Çukurova Kalkınma Ajansı’nın desteği ile gerçekleştirdiğimiz projemizi tamamladık. Hem birlik çalışanlarımız hem de bölgemiz için oldukça verimli bir eğitim çalışması oldu” dedi.


1994 yılına kadar Türkiye’de tarımsal sulamanın Devlet Su İşleri (DSİ) eliyle yapıldığını hatırlatan Başkan Beyarslan, “1994 yılından itibaren ise sulama birlikleri kurularak görevi suyu kullananlar devraldı. 30 Aralık 1994 yılında faaliyete geçen Güney Yüreğir Sulama Birliği, çiftçimize tam 21 yıldır kesintisiz hizmet sunuyor. Devletten destek almadan kendi imkanlarımız dahilinde sorumluluk sahamızdaki üyelerimize hizmet götürürken, geliştirdiğimiz projelerle de bölge çiftçimizin bilinç düzeyini arttırmaya yönelik eğitim çalışmaları yürütüyoruz” ifadelerini kullandı.


Başkan Beyarslan’ın açıklamalarının ardından GYSB’nin hayata geçirdiği projeler ve yürüttüğü çalışmalar sinevizyon gösterimi eşliğinde katılımcılara tanıtıldı.


İl Gıda Tarım ve Hayvanlık Müdürlüğü Koordinasyon ve Tarımsal Veriler Şube Müdürü Birsen Ergün ise küresel ısınma ve iklim değişikliğinin su kaynakları ve tarıma etkileri konusunda açıklamalarda bulundu.


Sunumuna sera gazlarının etkisini anlatarak başlayan Ergün, yer yüzeyinin sıcaklığını dengeleyen sera gazlarının aşırı şekilde artmasının dengeleri bozarak küresel ısınma tehdidini oluşturduğunu söyledi.



Türkiye yüksek risk gurubunda


Ergün, iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek ülkeler arasında bulunan Türkiye’nin, yüksek kuraklık risk grubunda yer aldığına işaret ederek, iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak için, tarım alanlarının korunması, aşırı gübreleme ve ilaçlanmadan kaçınılması ve anız yakılmaması gerektiğine dikkat çekti.


Aşırı sulamanın olumsuz etkilerinden de söz eden Ergün, “İhtiyaçtan fazla verilen su israfa neden olduğu gibi bitkiye ve toprağa da zararlı. Bu dengenin bozulması bitki gelişimini bozar, verim kaybına yol açar. Modern sulama sistemine geçerek, enerji ve gübre gibi üretim girdilerinin aşırı kullanımını önleyebiliriz. Toprak, su kaynaklarımızın kalite ve miktar açısından korunması ile üretimde verimin artmasına katkıda bulunabiliriz” diye konuştu.


Ergün’ün katılımcıların sorulanı da yanıtladığı seminerin sonunda Kanada’nın Ankara Büyükelçiliği Yerel Girişimler Fonu Sorumlusu Gabriela Luna tarafından Güney Yüreğir Sulama Birliği Başkanı İhsan Oğuz Beyarslan’a saat hediye edildi. Başkan Beyarslan ise Kanadalı konuğuna, el yapımı lavanta kokular ve GYSB’nin Suyun Elçisi dergisini takdim etti.


Toplantıya İl Gıda Tarım ve Hayvanlık Müdür Yardımcısı Gürkan Yaşar, Adana Zirai Üretim İşletmesi Tarımsal Yayım ve Hizmetiçi Eğitim Merkezi (TAYEM) Uzmanlarından Dr. Fatih Barutçu, Güney Yüreğir Sulama Birliği yöneticileri ve çiftçiler katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.