GENEL - 21 Mart 2018 Çarşamba 06:43

Müteahhitle anlaşamayan apartman sakinleri karot raporuyla karanlığa mahkum oldu

A
A
A
Müteahhitle anlaşamayan apartman sakinleri karot raporuyla karanlığa mahkum oldu

Adana’da bir sitede kentsel dönüşüm sürecinde müteahhitle anlaşıp dairelerini veren kişilerin binanın riskli olduğuna dair karot raporu alması sonucunda, site içerisinde bulunan bir binanın elektriği kesildi.

Adana’da bir sitede kentsel dönüşüm sürecinde müteahhitle anlaşıp dairelerini veren kişilerin binanın riskli olduğuna dair karot raporu alması sonucunda, site içerisinde bulunan bir binanın elektriği kesildi. Elektriği kesilen binada hayat dururken, müteahhitle anlaşamayan ve yaşamlarını sürdüren 40 daire sahibi mağdur oldu.



Merkez Çukurova ilçesi Güzelyalı Mahallesi Uğur Mumcu Bulvarı üzerinde bulunan iki bloklu sitenin kentsel dönüşüm sürecinde müteahhitle uzlaşma sağlayamayan site sakinleri, evlerinde oturdukları halde elektrikleri kesildiği için mağdur olduklarını dile getirdiler. Apartman sakinleri adına seslenen 47 yaşındaki apartman yöneticisi Neşet Gültekin,” Kentsel dönüşümde müteahhit uzlaşması olmaksızın, kat maliklerinin bir kısmının taraflı sözleşmelerle karot aldırması ve binamızın riskli tespiti sonrası ve idari süreç sonrasında bugün herhangi bir bildirim yapılmaksızın elektriğimiz kesildi” dedi.



Sitelerinde bulunan iki apartmandan birinin elektriğini kesildiği ifade eden Gültekin,” Birkaç gün içerisinde muhtemelen diğer binamızın elektriği kesilecek. Bu binalarda yaşlı, hasta, kanser hastası olup dolabında ilacı olduğu düşünülmeksizin, oksijen tüpüne bağlı bir hasta var mı düşünülmeksizin ansızın elektriğimiz kesildi. Bu bir insani suç, insanı kabahat” ifadelerini kaydetti.



‘Kentsel dönüşüm suistimal edilen bir yasa’


Gültekin kentsel dönüşümün güzel bir yasa olduğu vurgularken,” Kentsel dönüşüm yasa olarak güzel bir yasa ancak suiistimal edilen bir yasa, rantsal dönüşüme döndürüldü. Hepimiz mağduruz, devletten ve bu yasayı çıkaranlardan bu konu hakkında hassasiyet göstermelerini bekliyoruz. Sorumuzun bir anca çözülmesini talep ediyoruz” dedi.



Son olarak Gültekin,” İki binada 60 paydaşız, 3 tanesi iş yeri, 57’si mesken. 57 mesken içerisinde 15 daire boşaltılırken, geri kalanı sakinlerimiz yaşamlarını devam ettiriyor. Boşaltılan dairelerde ise kapıları, pençeleri sökülmüş bir halde. Virane hale getirilmiş metruk bina haline dönüştürülmeye çalışıyor. Kentsel dönüşümde müteahhit’in rantı işin içine girince komşu hukukumuzu da bitirdiler” sözlerini kaydetti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.