SAĞLIK - 19 Eylül 2018 Çarşamba 14:21

Okul çağındaki çocuklar için en önemli öğün sabah kahvaltısı

A
A
A
Okul çağındaki çocuklar için en önemli öğün sabah kahvaltısı

Çocuk Sağlığı Ve Hastalıkları Uzmanı Dr.

Çocuk Sağlığı Ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Efsun Sızmaz, “Çocuklarda sağlıklı beslenmenin bebeklik döneminde başlayıp, okul çağında devam ettirilmesi gerekiyor. Bunun sürdürülebilir olması için çocukların okul kantinlerinde satılan yiyecek ve içeceklerin alımı kontrol altında tutulmalıdır” dedi.


Dr. Efsun Sızmaz, okulların açılmasıyla, yaz tatilinden çıkan ve uyku, yemek ve oyun saatleri değişen çocukların ve ailelerin adaptasyon süreci ile ilgili bir dizi öneride bulundu. Dr. Sızmaz, ailelere çocuklarına sabahın çok erken saatlerinde kahvaltı yaptırmak zor olacağından dolayı, anaokulu ve ilkokul seçerken gideceği okulun beslenme düzenini iyice araştırmanın ve okulların çocuk beslenmesi ile ilgili izledikleri politikaları bilmenin önemine vurgu yaptı.


Sağlıklı beslenmenin bebeklik döneminde başlayıp, okul çağında etmesi gerektiğini belirten Dr. Sızmaz, “Bunun sürdürülebilir olması için okul kantinlerinde satılan yiyecek ve içecekler ile çocukların bunlara ne kadar erişebilir olduğu her zaman kontrol altında tutulmalıdır. Yaşamın her döneminde sağlıklı kalabilmek için yeterli ve dengeli beslenme oldukça önemlidir. Özellikle çocukların büyüme ve gelişmesinin hızlandığı, öğrenmenin daha yoğun olduğu okul çağı döneminde, beslenmenin önemi daha da artmaktadır” dedi.


Çocukların küçük yaşlarda kazandığı sağlıklı beslenme alışkanlıklarının hayatının sonraki dönemlerini etkileyeceğine, ileride ortaya çıkabilecek beslenme sorunlarını önlemede temel çözümü olacağına dikkat çeken Dr. Sızmaz, “Okul çağı, çocukların beslenme alışkanlıklarının geliştiği, ev dışında arkadaşlarıyla yemek yemeye başladıkları ve fiziksel, bilişsel ve sosyal büyüme ve gelişmenin hızlandığı, yetişkin dönemde sağlıklı yaşamın temellerinin atıldığı bir dönemdir” ifadelerini kullandı.


Okul çağındaki çocuklarda sabah kahvaltısı çok önemli olduğunu belirten Dr. Sızmaz, çocukların güne doyurucu ve besin değeri yüksek, iyi bir kahvaltı menüsü ile başlanmadığı zaman zihin performansında azalma , dikkat dağınıklığı, yorgunluk ve baş ağrısı meydana gelebildiğini, ihtiyaçlarını okullarda kantinlerden hazır ve katkı maddeli yiyeceklere yönelerek gidereceğini kaydetti.


Ailelerin çocuklarına sabahın erken saatlerinde kahvaltı yaptırmanın zor olduğunu, çoğu zaman ailelerin mücadeleden yıldığını ve zaman zaman kahvaltı yapmamalarına göz yumduklarını belirten Dr. Sızmaz, “Unutmayın ki çocuklarımızın büyüme ve gelişmesi bilişsel fonksiyonlarının sağlıklı şekilde gelişebilmesi için kahvaltı en önemli öğündür. İyi bir kahvaltı yaparak veya hiç kahvaltı yapmadan okula giden çocuklar tüm gün farklı fiziksel ve zihinsel performanslar göstermektedir. Kahvaltı yapma alışkanlığını bir yaşam biçimi olarak yerleştirmek için çaba sarfedilmeli” diye konuştu.


Dr. Sızmaz, okullarda sağlık çocuk beslenmesiyle ilgili dikkat edilecek noktalara da şu şekilde değindi:


“Hazır meyve suları, şeker içeren, katkı maddesi, mısır, glikoz şurubu içeren yiyeceklere okul menülerinde mümkün olduğunca yer verilmemelidir. Yiyecekler hazırlanırken sebze ve meyveler mevsimine uygun seçilmeli. Yazın yaz sebze ve meyveleri, kışın kış sebze ve meyvelerine yer verilmelidir. Bireysel ihtiyaçlara ve alerjilere uygun düzenlemeler yapılmaya çalışılmalıdır. Yiyecekler sağlıklı koşullarda pişirilmeli ve saklanmalıdır. İçme suyu her zaman çocukların erişimine hazır olmalıdır. Menüler, haftalık veya aylık olarak veli ile paylaşılmalı. Böylece çocuğunuzun okulda eksik aldığı besin grupları evde tamamlanabilmelidir. Beslenme çantası götürülen bir okula gidiliyorsa, beslenme çantası hazırlanırken aşağıdakiler dikkate alınmalıdır.”


Ayrıca çocukların süt, ayran veya taze ve kuru meyve, kuruyemiş gibi besinlerle okuldan gelince ara öğün yapmaları gerektiğini de ifade eden Dr. Sızmaz, “Okul kantinlerinde satılan yiyeceklerin seçimi konusunda da aileler çocuklarını eğitmeli ve uyarmalıdır. Çocukların enerji alımlarının bir kısmı abur cubur besinlerden gelirken, bu tür besinler daha çok öğle vaktinde okul kantinlerinde tüketilmektedir. Bu tür besinlerin genelde enerji, yağ ve sodyum içerikleri yüksek, mikro besin içerikleri ise düşüktür” diye konuştu.


Çocukların az su içmeleri, su ihtiyaçlarını çay, meyve suyu, gazlı içeceklerden gidermelerinin de önemli bir sorun olduğuna dikkat çeken Dr. Sızmaz, “Adölesan çağı büyüme ve gelişimin en önemli dönemlerinden biridir. Bu dönemde kemiğin kalsiyum yoğunluğunun yeterli düzeye gelmesi ileri yaşlarda kemik erimesinden kaynaklanan osteoporoz gibi sağlık sorunlarının önlenmesinde yardımcı olur. Kalsiyum içeriği uygun miktarda su içilmesi artan kalsiyum gereksinmesinin karşılanmasına katkıda bulunur” dedi.


Adölesan yaş grubundaki çocukların şeker içeriği yüksek meşrubatları tüketmeye meyilli olduklarına vurgu yapan Dr. Sızmaz, “Bu içecekler bol kalori kaynağıdır. Su gereksinmesini karşılamak için bu tür içeceklerin içilmesi obezite riskini önemli ölçüde artırmaktadır. Bunun yanında fiziksel aktivite durumlarına göre günlük en az 1 buçuk hatta 2 litre su içmelidirler. Spor yapan adölesanlar daha fazla su tüketmelidirler” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman Genel Başkan Çelebi, kongrede güven tazeledi Güneydoğu Enerji Araştırmaları Derneği (GEADER) Yönetim Kurulu Başkanlığı’nın 1. olağan kongresi gerçekleştirildi. GEADER 1. olağan kongresinde güven tazeleyen Mühendis Ömer Çelebi, tekrar başkanlığa seçildi. Kongrenin açılış konuşmasın yapan Genel Başkan Ömer Çelebi, kongrede yaptığı konuşmasında, “Güneydoğu Anadolu Bölgesi sosyal, kültürel, ekonomik ve tabiî kaynaklar bakımından zengin bir alana sahip, birçok kadim medeniyete ev sahipliği yapmış, Türkiye’nin en önemli coğrafi bölgelerindendir. Bu bölgenin diğer en önemli özelliklerinden biri de yenilenebilir enerji potansiyeli ve çeşitliliği açısından oldukça yüksek, fosil kaynaklarca Türkiye’nin en önemli ve verimli alanlarına sahip olmasıdır. Yenilenebilir enerji potansiyeli açısından oldukça yüksek ve birincil enerjide Türkiye’nin en verimli alanlarına sahip Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde enerjinin bütün bileşenlerinde sahip olduğu bu potansiyelini bilimsel veriler ışığında araştırarak ve geliştirerek kamuoyuna ve ilgili enerji otoritelerine çeşitli raporlar halinde bilgilendirme yapmak amacıyla Güneydoğu Enerji Araştırmaları Derneğimiz (GEADER) 2021 yılında kuruldu. Güneydoğu güneş alma potansiyeli açısından Türkiye ortalamasının çok üzerinde, Türkiye’nin en büyük hidrolik kaynaklarını barındırıyor ve TPAO’nun en büyük petrol sismik araştırmaları keza bu bölgede. Adıyaman ve Batman petrolünden sonra son keşiflerde günlük 40 bin varille Gabar ve Kato Dağlarındaki petrol rezervi güneydoğunun enerji alanındaki potansiyel gücünü daha da gözler önüne seriyor. GEADER, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı’nın belirlediği kısa, orta ve uzun vadedeki enerji politikalarını dikkate alarak Güneydoğu’da yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının yaygınlaştırılması ve etkin bir şekilde kullanılmasına katkı sunmakla beraber enerji arz-talep güvenliğinin sağlanması, ekolojik dengenin korunması, bölgenin tamamında enerji verimliliği hakkında bilinçlendirme ve farkındalık faaliyetlerinin yapılması, enerji üreticisinden, tüketiciye kadar olan tüm parametrelerde sorun, talep ve önerilerini araştırarak ve değerlendirerek raporlar halinde enerji otoritelerine, kamuoyuna sunulmasına da katkı sunacaktır. Bu münasebetle 1. olağan genel kurulumuza teşrifleriyle bizleri onurlandıran çok kıymetli misafirlerimize teşekkür eder, şükranlarımı sunarım” dedi.