GÜNDEM - 14 Şubat 2023 Salı 16:32

Cumhurbaşkanı Erdoğan ziyaret etmişti: 'Devlet bizim yanımızdaydı, biz devletin büyüklüğünün farkındayız'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan ziyaret etmişti: 'Devlet bizim yanımızdaydı, biz devletin büyüklüğünün farkındayız'

Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nde tedavi gören depremzedelerin sağlık durumuyla ilgili açıklama yapan Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği Eğitim Sorumlusu Doç. Dr. Emrah Kovalak, "Şu anki servisimiz stabil, yoğun bakımdaki hastalarımızın da genellikle genel durumları her geçen gün daha iyiye gitmekte" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyaret ettiği yaralılardan Hacı Bayram Köroğlu ise, "Devlet bizim yanımızdaydı. Allah razı olsun. Biz devletin büyüklüğünün farkındayız" dedi.

Geçtiğimiz pazartesi günü Kahramanmaraş’ta meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremler 10 ilde büyük yıkımlara neden olurken 30 binin üzerinde can kaybı yaşanmıştı. Binlerce vatandaş yaralanırken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan da deprem bölgesinden Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'ne getirilen yaralıları dün ziyaret ederek durumları hakkında bilgi aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Eşi Emine Erdoğan, Malatya Yeşilyurt’ta oturdukları 6 katlı apartmanın 5’inci katındaki evlerinde ilk depreme yakalanan ve enkaz altında kalan Hacı Bayram Köroğlu ve oğlu Ömer Efe Köroğlu'nu da ziyaret etmişti. Baba Köroğlu, o ziyaret ve yaşadıklarını korku dolu anları anlatırken Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği Eğitim Sorumlusu Doç. Dr. Emrah Kovalak da tedavi süreçlerine ilişkin bilgi verdi.

"Yoğun bakımdaki hastalarımızı genel durumları her geçen gün daha iyiye gitmekte"

Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde tedavi gören hastaların durumuna ilişkin bilgi veren Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği Eğitim Sorumlusu Doç. Dr. Emrah Kovalak, “Durumu ağır olan hastalarımız yoğun bakımlarda takibe aldık. Toplam itibari ile ortopedi takibine aldığımız hasta sayısı her an değişmekle beraber şu an itibariyle 125 tane. 32 tanesini ortopedi adına takipten çıkardık, yoğun bakım ki bunların üç erişkin, çocuk yoğun bakım ve servisimiz olmak üzere hali hazırda da 93 tane hastamızı takip etmekteyiz. Servisteki hastalarımızın genel durumları iyi, özellikle bu gelen hastalarımızda ezilmeye yaralanmalar vardı. Kırıkları olanlar vardı, kırıkların da genel sağlık durumları müsaade ettiği zaman ameliyatlara alıyoruz. Hala almaktayız, alacaklarımız da hala devam etmekte. Şu anki servisimiz stabil, yoğun bakımdaki hastalarımızın da genellikle genel durumları da her geçen gün daha iyiye gitmekte. Vatandaşlarımızın çoğunluğu ezilme yaralanması ile geliyorlar. Kırık olmasa bile genellikle ezilme yaralanması ile geliyorlar ki enkaz altında uzun süre kaldığı zaman bu ezilme yaralanmaları genellikle ekstremiteler de oluşuyorlar. Ekstremitelerde dolaşım takipleri, buna bağlı nörolojik ahrazlar meydana gelmekte ki buda hastalarımızın genel klinik ve metabolik durumlarını da etkiliyor. Dolayısıyla yoğun bakım şartlarında esas en büyük sorunumuz; ezilmeye bağlı crush sendromu dediğimiz sendrom. Yoğun bakımdaki doktorlarımız bunu takip sürecini değerlendiriyorlar” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ziyaret etmişti: 'Devlet bizim yanımızdaydı, biz devletin büyüklüğünün farkındayız'

Çocuğuyla enkaz altında kalan depremzede: "Devlet bizim yanımızdaydı"

Tek çocuğuyla ilk deprem sonrası enkaz altında kaldıklarını anlatan Hacı Bayram Köroğlu, “2020 Sivrice depremini de gördük, çok fark var. Direkt yıkıcı bir güçle geldi, ben ve oğlum evdeydik, yatıyorduk hanım nöbetteydi. İlk sesi duyar duymaz bazanın kenarında çök kapan yaptık, saniyeler sürdü ev yıkılmaya başladı. Yıkıntı sesleri halen kulağımda gözümüzü açtığımızda enkazın altındaydık. Oğlumun bacağı kırılmıştı, gardırobun kapısı düşmüş. Ben de belden aşağısı duvar ile gardırobun altındaydı. Ondan sonra 4 saat gibi enkazın altında kaldık. Ondan sonra akrabalar kurtardı. Hızlı bir şekilde çıkarıldık. Demek ki alacak nefesimiz yiyecek ekmeğimiz varmış. Allaha şükürler olsun. Beni ve oğlumu başka hastanelere götürdüler. Oğlumu ameliyata aldılar. Benim de beynimde küçük bir kana olduğunu tespit ettiler ve yoğun bakıma aldılar. Sonra ikinci bir depremle karşılaştık. İkinci deprem daha yıkıcıydı sanki. Sonra bizi askeri uçakla İstanbul'a sevk ettiler. Devlet bizim yanımızdaydı. Allah razı olsun. Dün Cumhurbaşkanımız da bizi ziyaret etti. Allah razı olsun onu da gördük. Yaralarımızı unuttuk tabi ki. Biz devletin büyüklüğünün farkındayız. Ellerinden geleni yapıyorlar zaten. Kendisi de 'Biz gerekeni yapacağız' dedi. Zaten bizin ondan hiç şüphemiz yok. Önemli olan devletimizin bakiliği. Bunlar geçer. Çam Sakura Hastanesi'nde de Allah razı olsun bizi bir an olsun yalnız bırakmıyorlar. Buradaki evladımla birlikte enkazın altında kalmak daha yıpratıcı daha zor. İnsan kendi ağrısını sızını unutuyor. Elimden bir şey gelmiyor. Ben 38 yaşındayım. Ama 4 saatlik zaman 38 senelik bir ömür gibi geçti. Bizden sonra çıkarılanlar var. Allah yardımcıları olsun. Anlatılmaz yani. Evladımız yanımızda. Yıkılan evimiz olsun yapacak bir şey yok. 6 katta oturuyorduk. Depremin başlama anıyla birlikte ev de yıkıldı" dedi.

Hasibe Karadağ - Alperen Baran Metecan - Armağan Yılmaz

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.