POLİTİKA - 10 Şubat 2017 Cuma 14:17

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’tan referandum değerlendirmesi:

A
A
A
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’tan referandum değerlendirmesi:

Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunu onaylamasını değerlendirerek, “Türkiye’nin önünde yine önemli dönemlerden, dönemeçlerden birisi var. Cumhurbaşkanımızın teklifi onaylaması ile birlikte bundan sonra gözler YSK’dadır. YSK muhtemelen 16 Nisan tarihini uygun görerek 60 gün içerisinde seçim yapılması ile ilgili kararını önümüzdeki günlerde verecektir” dedi.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş çeşitli temaslarda bulunmak üzere öğle saatlerinde Afyonkarahisar’a geldi. Kentte ilk olarak Vali Aziz Yıldırım’ı makamında ziyaret eden Kurtulmuş, burada gazetecilere gündeme ilişkin açıklamalarda bulunarak sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunu onaylamasını değerlendiren Kurtulmuş, Türkiye’nin önünde önemli dönemeçlerden birisinin olduğunu vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın anayasa değişiklik teklifini onaylamasıyla birlikte gözlerin Yüksek Seçim Kurulunda (YSK) olduğunu anımsatan Kurtulmuş, “YSK muhtemelen 16 Nisan tarihini uygun görerek, 60 gün içerisinde seçim yapılmasıyla ilgili kararını önümüzdeki günlerde verecektir. Hayırlı uğurlu olsun. Bu anayasa değişiklik paketi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) 339 oy alarak milletin vekilleri vasıtasıyla onaylanmasından sonra şimdi sıra doğrudan doğruya millettedir. Söz de karar da yetki de millettedir. Millet ne derse başımız gözümüz üstüne. Bundan sonra anayasa halk oylamasında çıkacak sonuç, herkes tarafından büyük bir olgunlukla karşılanmak mecburiyetindedir” dedi.

“Sürekli olarak sandıkta milletin dediği oldu”
Kurtulmuş, anayasa değişiklik paketinin halk oyuna sunulmasının bile Türkiye demokrasisinin geldiği noktayı, olgunluğunu göstermesi bakımından önemli olduğunu belirterek, "Eğer Türkiye, çevremizdeki ülkelerden, Ortadoğu’daki, maalesef, büyük kaoslar ve krizler yaşayan ülkelerden birisi olmadıysa bundaki en önemli nedenlerin başında herhalde sandığın ortada bulunması geliyor. Türkiye, darbeler yaşadı, başbakanlar idam edildi, siyasi partiler kapatıldı, işbaşındaki iktidarlar işbaşından alaşağı edildi. Ama ne olursa olsun sonuçta sandık ortada olduğu için sürekli olarak millet kazandı, sürekli olarak sandıkta milletin dediği oldu. Türkiye’de en zor değişimler bile sandık vasıtasıyla gerçekleştirildi. Dolayısıyla biz sandığın gücüne inanırız. Sandığın gücü, milletin iradesinin yegane hakim olması anlamına geliyor. Türkiye de inşallah bu 16 Nisan’da olacağı hesaplanan bu halk oylamasıyla birlikte, egemenlik tam manasıyla kayıtsız şartsız milletin olacaktır. Millet, bu süreçte görüşünü, reyini kararını sandıkta ortaya koyacaktır” ifadelerini kullandı.

“Bu kampanya bir siyasi parti kampanyası değildir”
Referandum oylamasında fikir özgürlüğü vurgusunda bulunan Kurtulmuş açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Ümit ederim ki bu seçim kampanyası aynı şekilde Türkiye demokrasisinin olgunluğuna yakışır bir şekilde sürdürülecektir. ‘Evet’ diyenler, ‘Hayır’ diyenler herkes görüşlerini ortaya koyacak, herkes özgür, açık bir seçim kampanyasının parçası olacak, tarafı olacak. Nihayetinde bu kampanya bir siyasi parti kampanyası değildir. Herhangi bir referandum paketidir, anayasa değişiklik paketidir. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin onaylanmasıyla ilgili bir değişiklik önerisidir. Biz bu öneriyle milletimizin büyük oranda ‘Evet’ diyeceğine inanıyoruz. Böylece Türkiye’de daha etkin bir yönetimin sağlanacağı, siyasi ve ekonomik istikrarın tam manasıyla sağlanacağı bir yönetim modeline Türkiye’nin geçeceğine yürekten inanıyorum.”

“Cumhuriyet’in nitelikleri konusunda ise en ufak bir tartışma söz konusu değildir”
Anayasa değişiklik paketiyle ilgili oylamanın rejimin mahiyetiyle ilgili bir oylama olmadığını bir kez daha hatırlatan Kurtulmuş, “Bu konuda yanlış anlaşılmaların da ortadan kaldırılması gerekiyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin rejimi bellidir. Cumhuriyettir. Cumhuriyet konusunda, Cumhuriyet’in nitelikleri konusunda ise en ufak bir tartışma söz konusu değildir. Böyle bir teklif söz konusu değildir. Şu andaki halkın önüne gelecek olan bu anayasa değişiklik paketinde de rejimin mahiyetiyle ilgili en ufak bir şey ne teklif edilmiştir ne ihsas edilmiştir. Dolayısıyla burada sadece ve sadece bir yönetim sistemi değişikliğine gidilecek. Bununla ilgili bir düzenleme yapılacak. Halkımızın da bu konuda oy vereceği, karar vereceği kanaatindeyiz” diye konuştu.

“Seçim kampanyası bir şenlik havasında geçsin”
Son olarak kampanya dönemi hakkında temennilerinden bahseden Kurtulmuş, kampanyanın ötekileştirme olmadan yapılmasının önemli olduğunu hatırlattı. Kurtulmuş, "Seçim kampanyası bir şenlik havasında geçsin. Seçim kampanyasında herkes istediğini rahatça ortaya koysun, konuşsun, karşı taraftaki ötekileştirmeden hakaret etmeden insanlara gruplara farklı siyasi partilere haddini aşan, maksadını aşan sözler söylemeden bu kampanyayı inşallah yürütelim ve Türkiye demokrasisinin önemli bir sınavını daha başarıyla vermiş olalım. İnşallah 16 Nisan akşamında da Türkiye, yeni bir dönemin başlangıcını yapacaktır. Yeni bir yönetim sistemiyle etkin ve hızlı bir yürütme mekanizmasına kavuşacaktır” dedi.
Kurtulmuş, valilik ziyaretinin ardından Cuma namazını protokol üyeleri ile birlikte tarihi Ulu Cami’nde kıldı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Yalova YAFEM Kuzey Makedonya’da gönülleri fethetti Yalova Folklor Eğitim Merkezi Gençlik ve Spor Kulübü Derneği (YAFEM) Kuzey Makedonya’nın Valandova şehrinde düzenlenen 31. Uluslararası Hıdırellez Bahar Şenlikleri’nde Türkiye’yi temsil etti. Valandova’ya bağlı Çalıklı köyünde düzenlenen şenliğin açılış törenine Türkiye Üsküp Büyükelçisi Fatih Ulusoy konuşma yaptı. Ulusoy, sözlerinin başında Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın selamlarını iletti. Büyükelçi Fatih Ulusoy, konuşmasında, “Aynı coğrafyayı ve tarihi paylaşan, kültürleri iç içe geçmiş bulunan ülkelerimiz arasındaki müstesna ilişkilerin bir tezahürü de her yıl baharın gelişini kol kola kutlamamızdır. Türkiye’nin sınırlarının ötesinde olsa da gönlümüzde yer alan Makedonya Türkleri ilişkilerimizi daha da özel kılmaktadır” ifadelerine yer verdi. Büyükelçi Ulusoy, Türklerin Makedonya ve Balkanlar’daki yerli halklardan olduğunu belirterek, “Türkler bu coğrafyanın zengin kültürünü inşa eden milletlerdendir. Kadim kültürümüze sahip çıkarak bu toprakların zenginliğine katkı sunmaktadırlar” dedi. Kuzey Makedonya’da yaşayan Türklerin yaşadığı bazı sorunlara da dikkat çeken Büyükelçi Ulusoy, “Doğu Makedonya’daki uzun yıllardır yaşanan ve kronik hale gelmiş bir sıkıntıya temas etmek istiyorum. Bugün baharın gelişini beraber kutladığımız güzel Çalıklı köyümüz olmak üzere, Doğu Makedonya’da Yörüklerimizin yaşadığı birçok köyde ne yazık ki su sıkıntısı yaşanmaktadır. Türkiye’den Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğümüzden uzmanlar geçtiğimiz yıl bu bölgedeki 23 köyün suya kavuşturulması amacıyla incelemelerde bulunmuştur. Türkiye olarak buradaki köylerimizin en yakın zamanda suya kavuşmasını arzu ediyoruz. Bu hususta ilgili Makedon makamları ile temaslarda bulunuyor, gerekli bilgilendirmeyi yapıyoruz” ifadelerini kullandı. Festivalin merkezi töreni gün boyunca yapılan sergi, folklor gösterileri ve güreş turnuvasıyla devam etti. Festivale katılan YAFEM halk oyunları ekibi de katılarak bir gösteride gerçekleştirdi. YAFEM oyuncularının gösterisi izleyicilerden uzun süren alkış aldı. Program sonunda Özer Koyuncu, Makedon ve Türk yetkililere teşekkür plaketi ile Yalova’dan getirilen hediyelerden takdim etti. Programa Eski K. Makedonya Cumhurbaşkanı Gorge İvanov, Kültür Bakan Yardımcısı Onur Ali, Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakan yardımcısı, Enver Hüseyin, Milletvekilleri Beycan İlyaz, Aleksandar Nikolovski, Valandova Belediye Başkanı, Pero Kostadinov, TİKA Makedonya koordinatörü Mehmet Bayrak, Türksoy Genel Sekreter Yardımcısı Sayit Yusuf, MATÜSİTEB Genel Başkanı Tahsin İbrahim, Eski K. Makedonya Anayasa Mahkemesi Başkanı Sali Murat, TMHP başkanı Erdoğan Saraç, HKAK başkanı, Dr. Salih Ünver, rektörler, MATÜSİTEB üye dernek başkanları, parti başkanları ve temsilcileri, MATTO temsilcileri, TÜRKSOY Temsilcileri, Yunus Emre Enstitüsü temsilcileri, Türk kurum ve kuruluşlarının temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Malatya Battalgazi, yeni imar yoluyla değer kazanıyor Battalgazi Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri, Orduzu Mahallesi Pınarbaşı bölgesinde 5 bin metrelik yeni imar yolunu açmasının ardından çalışmaların sonuna geldi. Battalgazi Belediye Başkanı Bayram Taşkın çalışmaları yerinde inceledi. İlçenin her köşesinde ulaşım yatırımları çerçevesinde çalışmalarına aralıksız devam eden Battalgazi Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri, vatandaşların yaşam standartlarını yükseltmek için ilçenin birçok noktasında yol yapım ve üst yapı çalışmalarına devam ediyor. Battalgazi Belediye Başkanı Bayram Taşkın’ın talimatlarıyla ilçenin dört bir yanına yeni imar yolları kazandıran ekipler, son olarak Orduzu Mahallesi Pınarbaşı mevkiinde 5 bin metrelik yeni imar yolu açma çalışmalarını sürdürüyor. Battalgazi Belediye Başkanı Bayram Taşkın, çalışmaları yerinde inceleyerek kısa sürede imar yolunun vatandaşların hizmetine sunulacağını ifade etti. Ekiplerin çalışmalarına seri bir şekilde devam ettiğini söyleyen Battalgazi Belediye Başkanı Bayram Taşkın, “Mevcut yollardaki kaliteyi artırma çalışmaları bir yandan devam ederken bir yandan da yeni imar yollarının açılmasıyla vatandaşımızın daha rahat olmasının önünü açıyoruz. Açılan imar yollarının bir an önce kullanıma hazır hale getirilmesini hedefliyoruz. İnşallah kısa sürede buradaki çalışmalarımız bitmiş olacak. Vatandaşımız gelip imarlı arsasında çalışmasını yapacak. Ekiplerimiz sadece burada çalışmıyor. Hem yeni imar yolunun açılması hem de depremden hasar gören, kışın da etkilediği yollarımızda da çalışmalarımız hummalı bir şekilde devam ediyor. Her sokağa, her mahalleye dokunacağız; hizmet üreteceğiz” dedi. Başkan Taşkın: “Büyük İşler Bizi Bekliyor” Bundan sonra sahadaki çalışmaları yakın bir şekilde takip edeceklerini ifade eden Başkan Taşkın, “Bir taraftan ‘hayırlı olsun’ ziyaretine gelen vatandaşlarımızı ağırlarken bir taraftan da arazide ekiplerimizle birlikte saha çalışması yapıyoruz. Battalgazili hemşerilerimizden ricamız, ‘hayırlı olsun’ ziyaretleri için taleplerini karşılayamazsak kusurumuza bakmasınlar. Araziye de çıkmamız gerekiyor. Büyük işler bizi bekliyor. Hem kıştan çıkmanın getirdiği yıpranmışlık hem de deprem sonrasında yapılması gereken işler nedeniyle bizim mesaimizin çoğunu arazide geçirmemiz gerekiyor. ‘Hayırlı olsun’ ziyaretlerini bir ayla sınırlı tuttuk; bundan sonra bu ziyaretlere çok zaman ayıramayacağız; gelen hemşerilerimiz notlarını iletirlerse, telefonlarını bırakırlarsa biz geri dönüş sağlayacağız. Battalgazili hemşerilerimize hizmet etmek için ekiplerimizle birlikte sahada olacağız. Hemşerilerimize gösterdikleri ilgiden dolayı teşekkür ederim. Birlikte Battalgazi’ye hizmet etmek için çalışacağız” diye konuştu.
İstanbul “Dijital tüketim çılgınlığı, Finansal okur-yazarlık ile önlenebilir” Enflasyonla mücadelede tüketimin azaltılması önem kazanmışken günümüzde yaşanan dijital tüketim çılgınlığının nasıl önlenebileceği hakkında bilgilendiren Dr. Murad Canbulut, kişinin ihtiyacı olsun olmasın satın alma dürtüsünü kontrol edememesinin onyomaniyi yani alışveriş bağımlılığını da tetiklediğini dile getirdi. Dr. Murad Canbulut, finansal okur-yazarlığın, gereksiz harcamaların önüne geçebileceğini savunarak yapılması gerekenleri anlattı. Günümüzde alışveriş alışkanlıkları değişti. Tüketicilerin büyük çoğunluğu artık internet üzerinden alışverişi tercih ediyor. Ancak teknolojinin sağladığı bu avantaj, tüketiciyi zaman zaman ihtiyaç dışı harcamalara da yöneltiyor. Enflasyonla mücadelede tüketimin azaltılması önem kazanmışken bu dijital tüketim çılgınlığının nasıl önlenebileceği hakkında konuşan Altınbaş Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Murad Canbulut, “Günümüzde tüketici mağazaya gitmek yerine internet üzerinden alışverişi daha çok tercih ediyor. Bu durum, zamandan tasarruf ve ürüne çabuk ulaşılabilirlik gibi birçok avantaj sağlıyor. Bu durum, tüketiciyi rahat ettiren faktör olmasına rağmen israfı da beraberinde getiriyor” açıklaması yaptı. Yıllık e-ticaret hacmi 1 trilyon liranın üzerine çıktı Tüketicilerin artık mağaza ya da AVM’lere gitmeden de alışveriş yapabildiğini belirten Dr. Canbulut, “Salgın sonrası hayatımızda daha fazla kullanılmaya başlayan e-ticaret ile ihtiyaç dışı harcamalar da artıyor. 2023 yılı istatistiklerine bakıldığında yıllık e-ticaret hacminin 1 trilyon liranın üzerine çıkmış durumda” dedi. Rakamsal verilere bakıldığında tablonun daha net ortaya çıktığını vurgulayan Dr. Canbulut, “Pandemi döneminde en çok kullanılan ödeme yöntemi ’kredi kartı’ oldu. Toplam alışverişlerin yüzde 62’si kredi kartı; yüzde 38’i banka kartı ile yapıldı. 2021 yılının ilk yarısında e-ticaret hacmi 161 milyar lira oldu, bu geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 49’luk bir artış demek. E-ticaret ile ödeme yöntemlerinde birinci sırada yüzde 56 ile kredi kartı yer alıyor. 2021 toplam hacim 400 milyar liraya vardı. 2022’de ise E-ticaret sektörünün 560 milyar lira hacme ulaşması öngörülüyor” bilgisini verdi. “Tüketicinin ihtiyacını belirlemesi önemli” “Çünkü gereksiz harcamalarımız var” tespitini yapan Dr. Murad Canbulut, bunu önlemek için öncelikli olarak tüketicinin ihtiyaçlarını belirlemesi gerektiğini belirtti. Canbulut’a göre ihtiyacın ne olduğunun belirlemesi ve daha sonrasındaki aylık bütçelerin oluşturulması tüketici için önemli. Her indirim, her kampanya aslında indirim veya kampanya değildir Aylık ne kadarlık bir harcama yapılacağının, hangi kalemde harcama yapılacağının belirlenmesinin çok önemli olduğuna da değinen Dr. Canbulut, “Bu noktada finansal okuryazarlık bilincinin gelişmesi büyük öneme sahip” dedi. Finansal okuryazarlığın artmasıyla ihtiyaç dışı harcamaların azalacağı belirten Canbulut, “Finansal okuryazarlık dediğimizde; fiyatları, etiketleri, kampanyaları doğru okumak önem kazanıyor. Her indirim, her kampanya aslında indirim veya kampanya değildir. Bunun da altını çizmek istiyorum” uyarısını yaptı. Ürünlerdeki fiyat değişimlerinin görülebileceği uygulamalar takip edilmelidir Bazı markaların sürekli indirim yapıyormuş gibi reklamlar yaptığına dikkat çeken Canbulut, özellikle bu markalardan alışveriş yapmadan önce ürünün farklı mağazalardaki fiyatlarıyla ilgili karşılaştırmalar yapmak gerektiğini vurguladı. Piyasa fiyat ortalamalarını dikkate alarak hareket etmenin tüketiciye büyük fayda sağlayacağını anlattı. Dikkat edilmesi gereken bir diğer konunun da özellikle kampanya dönemlerinde tüketicileri satın almaya motive etmek için önce fiyat artışı sonra indirimlerin yapıldığını kaydetti. Bu durumun önüne geçmek için ürünlerdeki fiyat değişimlerinin görülebileceği uygulamaları takip edilmesini ve kampanya dönemlerinde ihtiyaç dışı satın alma yapılmamasını önerdi.