GENEL - 04 Ekim 2015 Pazar 17:02

Fotoğraf Sanatçılarından Acıgöl'e Sahip Çıkın Uyarısı

A
A
A
Fotoğraf Sanatçılarından Acıgöl'e Sahip Çıkın Uyarısı

Afyonkarahisar ve Denizli arasında yer alan Acıgöl’ün bilinçsiz avlanma ve tuz işletmelerinin aşırı tuz çıkarmalarından dolayı kuruma tehlikesi ile karşı karşıya olduğu öne sürüldü.
Kuş gözlemciliğine ilgi duyan, farklı kuş türlerini tanımak isteyen fotoğraf tutkunları Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Başmakçı Meslek Yüksek Okulu ve Başmakçı Belediyesinin ortaklaşa düzenlediği etkinliğe katıldı. Burada gölün kuruma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu öne süren fotoğraf sanatçıları duruma yetkililer tarafından müdahale edilmesi gerektiğini kaydetti. Tuzluluk oranı bakımından Acıgöl’ün Tuz gölünden sonra Türkiye’de ikinci sırada yer aldığını ifade eden Denizlili Doğa Fotoğrafçısı ve Kuş Gözlemcisi Okan Koçyiğit, Acıgöl’ün durumu hakkında yaptığı açıklama ve bilgilendirmede hem bölge halkını hem de yetkilileri göreve davet etti.
Acıgöl’ün Türkiye’nin önemli sulak alanlarından biri olup birçok kuş türüne ev sahipliği yaptığını hatırlatan Koçyiğit, flamingoların artık Acıgöl’de üreyemediğinin altını çizerek şöyle konuştu: “Görüldüğü gibi bu havzada pek çok tatlı su kaynakları mevcut. Tuzlu su, kayalıklar ve orman. Yani deniz habitatları dışında pek çok habitatı burada görmek mümkün. Canlı çeşitliliği bakımında bozkır bir alanda göreceğiniz habitat sayısı sınırlı olmasına rağmen bu havzada hem bozkırı, hem sazlıkları, hem dağı, hem sazlıkları barındıran bu alanda her dönemde her mevsimde pek çok canlılığı görme şansımız var.”
“GÖLDE HAYVAN SAYISI 300’E YAKIN”
Acıgöl’ün her mevsim canlı ve çok sayıda kuş türünü içerisinde barındırdığını kaydeden Okan Koçyiğit, şunları söyledi: “Burada ördek türlerinin tamamına yakını bulunuyor. Yırtıcı kuşlar açısından çok zengin bir alan. Saz delicileri, dağlara doğru çıkıldığında yılan kartalları, gökdoğanlar, kızıl şahinler, kerkenezler, bol miktarda sizleri karşılar, yine kıyı türleri için önemli geçiş alanlarıdır. Çok fazla sayıda üremeseler de sonbahar göçünde ağustos Eylül aylarında ve Mart, Nisan aylarında çok sayıda kıyı kuşu türü görülür. Yine kış aylarında kışlayan hayvanlara ev sahipliği yapar. Boz kazlar, Sakarca kazları, turna ve değişik türlerde balıkçıllar bu havzada görülen hayvanların bazılarıdır.”
2015 yılına kadar yaptıkları gözlemler sonucunda ulaştıkları hayvan sayısının 300 olduğunu belirten Koçyiğit, sözlerine şöyle devam etti:
“Türkiye’de varlığı tespit edilen kuş türü sayısının 470 ile 480 arasında olduğunu var sayarsak, Güneybatı Anadolu’da yer alan bu havzanın ne kadar zengin olduğunu bize göstermektedir. 300 civarında kuş türü ya burada ürüyor ya kışlıyor, ya da göç sırasında burayı beslenme ve dinlenme alanı olarak kullanıyor.”
“AV BELASINDAN ACIGÖL KURTARILMALIDIR”
Bölge halkına ve yetkilere Acıgöl’deki olumsuzlukları bildiren Koçyiğit, iki önemli konunun derhal çözüme kavuşturulmasını istedi. Acıgöl’e karşı bölge halkının ve yetkililerin sorumluluk göstermesi gerektiğini belirten Koçyiğit, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Acıgöl, yoğun bir baskı altında. Bu baskılar birkaç çeşittir. Bunlardan biri av baskısı. Maalesef günümüzde spor adı altında ateşli silahlarla katliam yapılıyor. Acıgöl maalesef bu yıl bu katliamdan kurtulamayacak. Son iki yıldır burası ava kapalıydı. Bu yıl ava açıldığını duyduk. Çok üzüldük. Kış aylarında avın serbest olduğu zamanlarda burada oluyorum. Duyduğum her tüfek sesi, yüreğime saplanan bir ok oluyor. O yüzden yetkililere sesleniyorum. Bunun için çalışma yapılmalı ve Acıgöl’ün ava kapatılması gerekiyor. Av belasından Acıgöl kurtarılmalıdır. Ayrıca Acıgöl’de bulunan tuz tavaları su rejimini etkiliyor. Her yıl ben burada bulunan tuz tavalarının alanlarını görüyorum. Her yıl maalesef gücümüzün yetmediği o tuz işletmeleri tuz tavalarını genişletiyor. Yani kendilerine tanınan hakkın dışına çıkıyorlar. Ben adım gibi eminim. Tepeden bakıldığında gölün hemen hemen yarısının tuz tavalarıyla işgal edildiğini göreceksiniz. Bu doğayı ve kuş türlerini olumsuz etkiliyor. Kuş türleri üreyemiyor ve nesilleri tükeniyor.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ dolayısıyla etkinler düzenlendi Her yıl 26 Nisan’da kutlanan ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri’ günü dolayısıyla Bayburt’ta da çeşitli etkinlikler yapıldı, alanında uzman isimler ve öğrenciler Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’nü düzenledikleri programla kutladılar. Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Eczane Hizmetleri öğrencileri tarafından ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ münasebetiyle panel, tiyatro, söyleşi ve stanttan oluşan etkinlikler organize edildi. Düzenlenen program, panelle başladı. ’Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp: Fitoterapi’ paneline konuşmacı olarak katılan Karadeniz Teknik Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ufuk Özgen ve Akademisyen/Yazar Doç. Dr. Kenan Taştan, bitkilerin tedavi süreçlerindeki temel ve yardımcı fonksiyonlarını anlatan çok yönlü sunumlarını katılımcılarla paylaştılar. Doç. Dr. Kenan Taştan konuşmasında Geleneksel tedavi yöntemlerinin önemine vurgu yaptı. Halk arasında çok fazla bilinen ve kullanılan hacamat yöntemine özellikle ayrı bir parantez açan Taştan, “Hacamat mutlaka işin uzamanı bir hekim tarafından ve gerekli tahliller yapıldıktan sonra uygulanmalıdır. Aksi halde özellikle kan hastalıkları olan bireylerde ya da enfeksiyondan kaynaklanan problemler ciddi rahatsızlıklara yol açması söz konusu olabilir” diyerek konuştu. Prof. Dr. Ufuk Özgen ise konuşmasında birçok ilacın hammaddesini oluşturan bitkilerin şifalı özelliklerine değindi. Ancak ilaçlarla birlikte kullanılan bitkisel çayların ya da bilinçsizce kullanılan bitkisel ürünlerin çok ciddi yan etkileri olabileceğine vurgu yaptı. Etkinliğin ikinci ayağında Eczane Hizmetleri öğrencileri Şehit Recep Eşiyok Ortaokulunda öğrencilerle bir araya geldiler. Öğrenci Ecem Şahin’in kaleme aldığı tiyatro oyunu ile ortaokul öğrencilerine akıllı ilaç kullanımının önemine ve gerekliliğine dikkat çektiler. Ardından Eczane Hizmetleri öğretim elemanlarından Dr. Öğr. Üyesi Ümit Karakaş, öğrencilere ilaçlar ve akılcı ilaç kullanımı konulu söyleşisini gerçekleştirdi. Etkinlik Bayburt şehir merkezinde Yakutiye Camisi önünde kurulan stant ile son buldu. Stantta ’Doğru İlaç Kullanımı’ konusunda vatandaşla buluşan gençler, konu ile ilgili el broşürü, ilaç zamanlama ve taşıma kutusu dağıttılar. Öğrenciler, vatandaşlara ilaç ile ilgili sorular sorarak, doğru ilaç kullanımına yönelik farkındalık kazandırmaya çalıştılar. Konu ile ilgili olarak düzenleme komitesi başkanı öğrenci Nazım Onur Bulut, akıllı ilaç kullanımı hakkında bilgiler vererek, "Akıllı ilaç kullanımı konusunda toplumun bilgilendirilmesi için oldukça önemli nedenler bulunmaktadır. Bu gerekçelerin ilki modern sağlık bakımındaki kimyasal ajanların önemli rolünün olmasıdır. İkincisi bireylerin sağlıkları ile ilgili sorumluluk alabilmelerini ve uygun tedavi edici stratejilerin belirlenmesini sağlamaktır. Üçüncüsü, bireylerin tedavi edici kararlarında rol almaları ve sonraki dozlar ve süreç ile ilgili bilgilendirilme haklarının olmasıdır. Dördüncüsü ise bireylerin akılcı ve güvenli ilaç teminini ve etik olmayan ticari tanıtımdan zarar görmemelerini sağlamaktır" dedi.
Ankara Bakan Tunç: "İsrail Dışişleri Bakanının, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alan seviyesiz açıklamaları İsrail Hükümetinin çocuk, kadın demeden yaptığı katliamları gizleyemeyecektir" Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "İsrail Dışişleri Bakanının, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alan seviyesiz açıklamaları, soykırım suçu işleyen işgalci İsrail Hükümetinin çocuk, kadın demeden yaptığı katliamları gizleyemeyecektir" dedi. Adalet Bakanı Tunç, İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz’ın sosyal medya hesabından Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili yaptığı paylaşıma ilişkin sosyal medya hesabı üzerinden yazılı bir açıklama yaptı. Bakan Tunç, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "İsrail Dışişleri Bakanının, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alan seviyesiz açıklamaları, soykırım suçu işleyen işgalci İsrail Hükümetinin çocuk, kadın demeden yaptığı katliamları gizleyemeyecektir. Nerede olursa olsun, her platformda daha adil bir dünya için mücadele eden Sayın Cumhurbaşkanımız, Filistin’de ateşkes ve barış sağlanarak akan kanın bir an önce durması için çabalamaktadır. Gözü dönmüş insanlık düşmanı canilerin, Sayın Cumhurbaşkanımızı hedef alması işte bundandır. İnsan haklarını yok sayarak ve uluslararası hukuku görmezden gelerek kuvözdeki bebekleri dahi öldüren; okulları, sığınma kamplarını, hastaneleri bombalayarak her yeri kana bulayan İsrailli yöneticiler, daima yaptıkları katliamlarla anılacak ve hukuk önünde hesap vermekten kaçamayacaktır."