GÜNDEM - 25 Ocak 2021 Pazartesi 14:24

Darp edilen terör gazisinin eşi: “Korkumuz ve tedirginliğimiz hala devam ediyor”

A
A
A
Darp edilen terör gazisinin eşi: “Korkumuz ve tedirginliğimiz hala devam ediyor”

Antalya'da oturduğu apartmanda darp edilen terör gazisi Gökhan Koç’un eşi Pınar Koç, darp ettiği ileri sürülen baba ve oğulun adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına tepki göstererek, “Korkumuz ve tedirginliğimiz hala devam ediyor. Hele ki ben bir bayan olarak eşimi nasıl koruyacağımı bilmiyorum. Yetkili yerlerden koruma ya da uzaklaştırma talebinde bulunduk. Tutuklanmalarını bekliyorduk. Serbest kalması bizi, gazilerimizi ve şehit yakınlarını çok üzdü'' dedi

Kepez ilçesi Düdenbaşı Mahallesi'nde yaşayan 30 yaşındaki evli lise mezunu Gökhan Koç, Şırnak'taki vatani görevinin ardından askerliği çok sevdiği için askeri sınavla piyade uzman çavuş oldu. İlk görev yeri olarak Hakkari'nin Yüksekova ilçesi Dağlıca bölgesini tercih eden Koç, 2016 yılının nisan ayında terör saldırısında yaşanan patlamada ağır yaralandı. 7 ay GATA'da tedavi gören Koç, iki ayağını kaybetti. İki ayağına protez takılan Koç, hayata yeniden tutundu ve 3 yıl önce hayatını Pınar Koç ile birleştirdi. Gökhan Koç, 7 ay önce Düdenbaşı Mahallesi 2310 Sokak'ta bir apartmanın 3'üncü katına taşındı. İddiaya göre Koç, geçen salı günü asansörde tadilat malzemesi taşıyan karşı komşusu L.Y. ve oğlu Z.Y.'ye, asansörle yük taşındığında bozulduğunu ve yapımının uzun sürdüğünü, kendisinin dairesine inip çıkmada zorluk yaşadığını söyledi. Telefonla ve yüz yüze kısa süreli konuşmanın ardından, Koç ve baba oğul geçtiğimiz salı günü bina girişinde karşılaştı. Gazi Koç'a hakaret eden baba oğul, işin boyutunu şiddete kadar götürdü. Yere yatırılıp darp edilen, dişi ve bir parmağı kırılan Koç'un her iki dizinde de yaralanmalar oldu. Darp anları güvenlik kameraları tarafından da kaydedildi. Yaşadıklarından büyük üzüntü duyan Koç, darp raporu aldı ve şüpheliler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu.

Darp edilen terör gazisinin eşi: “Korkumuz ve tedirginliğimiz hala devam ediyor”

Adli kontrol şartıyla serbest bırakıldılar

Adliyeye sevk edilen iki şüpheli Nöbetçi Antalya Savcısı tarafından, ‘gaziye karşı yaralama ve tehdit suçlarından’ tutuklanmaları istemiyle Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildi. Oğul Z.Y’ye ev hapsi, baba L.Y’ye ise polis merkezine gidip imza vermek şartıyla adli kontrol şartı uygulandı.

“Bana yapılanı tüm gazilerimize ve şehit yakınlarımıza yapılmış sayıyorum”

Karar sonrası apartman önünde eşi Pınar Koç, Avukatı Mustafa Kürşad Sert, Türkiye Harp Malulü, Gaziler, Şehitler, Dul ve Yetimler Derneği üyeleri ile birlikte bir basın açıklaması yapan Gökhan Koç, gazilerin bu ülke için birçok uzuvlarından vazgeçtiklerine dikkat çekerek, yaşadığı kötü olay neticesinde kendisini yalnız bırakmayan herkese teşekkür ettiğini söyledi.
Gökhan Koç, devletin her zaman gazi ve şehit yakınlarının yanında olduğunu ifade ederek, “Bugün bana yapılan bu hakaret, darbın, tüm gazilerimize ve şehit yakınlarımıza yapılmış sayıyorum. Bırakın bir gaziyi, bir engelliyi bile bile bu şekilde davranmak, ne Türk ahlak yapımıza, ne de örf ve adetimize uygun değildir. İstiyorum ki, bu gazilerimize ve şehit yakınlarımıza yapılan son çirkin davranış olsun. Bir daha hiçbir gazi ve şehit yakınımızı bu şekilde kötü olaylar yaşamasın. Bana saldıran kişilerin en ağır cezayı almasını ve bu olayın emsal teşkil edilerek, bir daha olmaması için gerekli kanun düzenlemelerinin yapılmasını istiyorum” dedi.

Darp edilen terör gazisinin eşi: “Korkumuz ve tedirginliğimiz hala devam ediyor”

Darp edilen terör gazisinin eşi: “Korkumuz ve tedirginliğimiz hala devam ediyor”

“Yaptırımların caydırıcı olması lazım”

Gökhan Koç’un çok kötü bir muameleye maruz kaldığını belirten avukat Mustafa Kürşad Sert, “Hiçbir şehit ailemize, hiçbir gazimize yapılan bu tarz eylemleri mazur görme imkanımız yok. Her süreçte de bunun takipçisi olacağız. Son dönemlerde gazilerimize bu ve benzeri olayların olduğunu medyadan üzülerek takip ediyoruz. Yaptırımların daha caydırıcı olması, bu tarz eylemlerin olmaması adına yeni kanun düzenlemelerin olması gerektiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

“İnsanın bir düşünmesi lazım”

Türkiye Harp Malulü, Gaziler, Şehitler, Dul ve Yetimler Derneği Antalya Şubesi Başkanı Ali Kuş da, yaşanan şiddet olayını kınadıklarını söyledi. Kuş, “Eğer şiddete konu olan gazimizse, insanın şöyle bir düşünüp, ‘ben ne yapıyorum’ demesi lazım. Gazimiz yalnız değildir” diye konuştu.

“Koruma ve tedirginliğimiz hala devam ediyor”

Gökhan Koç’un eşi Pınar Koç ise, yapılan saldırıyı kınadığını belirterek, şunları söyledi: “Hem eşimin benim gözümün önünde darp edilmesi çok onur ve gurur kırıcı bir şey hem de eşim engelli ve gazi olduğu için bu yapılan, vatana, millete saygısızlık olarak algılıyorum. Korkumuz ve tedirginliğimiz hala devam ediyor. Hele ki ben bir bayan olarak eşimi nasıl koruyacağımı bilmiyorum. Bu konuda yetkili yerlerden koruma ya da uzaklaştırma talebinde bulunduk. Tutuklanmasını bekliyorduk. Serbest kalması bizi, gazilerimizi ve şehit yakınlarını çok üzdü.”

Darp edilen terör gazisinin eşi: “Korkumuz ve tedirginliğimiz hala devam ediyor”

Suat Metin - Akif Yılmaz

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ dolayısıyla etkinler düzenlendi Her yıl 26 Nisan’da kutlanan ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri’ günü dolayısıyla Bayburt’ta da çeşitli etkinlikler yapıldı, alanında uzman isimler ve öğrenciler Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’nü düzenledikleri programla kutladılar. Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Eczane Hizmetleri öğrencileri tarafından ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ münasebetiyle panel, tiyatro, söyleşi ve stanttan oluşan etkinlikler organize edildi. Düzenlenen program, panelle başladı. ’Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp: Fitoterapi’ paneline konuşmacı olarak katılan Karadeniz Teknik Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ufuk Özgen ve Akademisyen/Yazar Doç. Dr. Kenan Taştan, bitkilerin tedavi süreçlerindeki temel ve yardımcı fonksiyonlarını anlatan çok yönlü sunumlarını katılımcılarla paylaştılar. Doç. Dr. Kenan Taştan konuşmasında Geleneksel tedavi yöntemlerinin önemine vurgu yaptı. Halk arasında çok fazla bilinen ve kullanılan hacamat yöntemine özellikle ayrı bir parantez açan Taştan, “Hacamat mutlaka işin uzamanı bir hekim tarafından ve gerekli tahliller yapıldıktan sonra uygulanmalıdır. Aksi halde özellikle kan hastalıkları olan bireylerde ya da enfeksiyondan kaynaklanan problemler ciddi rahatsızlıklara yol açması söz konusu olabilir” diyerek konuştu. Prof. Dr. Ufuk Özgen ise konuşmasında birçok ilacın hammaddesini oluşturan bitkilerin şifalı özelliklerine değindi. Ancak ilaçlarla birlikte kullanılan bitkisel çayların ya da bilinçsizce kullanılan bitkisel ürünlerin çok ciddi yan etkileri olabileceğine vurgu yaptı. Etkinliğin ikinci ayağında Eczane Hizmetleri öğrencileri Şehit Recep Eşiyok Ortaokulunda öğrencilerle bir araya geldiler. Öğrenci Ecem Şahin’in kaleme aldığı tiyatro oyunu ile ortaokul öğrencilerine akıllı ilaç kullanımının önemine ve gerekliliğine dikkat çektiler. Ardından Eczane Hizmetleri öğretim elemanlarından Dr. Öğr. Üyesi Ümit Karakaş, öğrencilere ilaçlar ve akılcı ilaç kullanımı konulu söyleşisini gerçekleştirdi. Etkinlik Bayburt şehir merkezinde Yakutiye Camisi önünde kurulan stant ile son buldu. Stantta ’Doğru İlaç Kullanımı’ konusunda vatandaşla buluşan gençler, konu ile ilgili el broşürü, ilaç zamanlama ve taşıma kutusu dağıttılar. Öğrenciler, vatandaşlara ilaç ile ilgili sorular sorarak, doğru ilaç kullanımına yönelik farkındalık kazandırmaya çalıştılar. Konu ile ilgili olarak düzenleme komitesi başkanı öğrenci Nazım Onur Bulut, akıllı ilaç kullanımı hakkında bilgiler vererek, "Akıllı ilaç kullanımı konusunda toplumun bilgilendirilmesi için oldukça önemli nedenler bulunmaktadır. Bu gerekçelerin ilki modern sağlık bakımındaki kimyasal ajanların önemli rolünün olmasıdır. İkincisi bireylerin sağlıkları ile ilgili sorumluluk alabilmelerini ve uygun tedavi edici stratejilerin belirlenmesini sağlamaktır. Üçüncüsü, bireylerin tedavi edici kararlarında rol almaları ve sonraki dozlar ve süreç ile ilgili bilgilendirilme haklarının olmasıdır. Dördüncüsü ise bireylerin akılcı ve güvenli ilaç teminini ve etik olmayan ticari tanıtımdan zarar görmemelerini sağlamaktır" dedi.