GENEL - 07 Kasım 2012 Çarşamba 14:33

NAZİLLİ YAŞLILIK ARAŞTIRMASI SONUÇLARI AÇIKLANDI

A
A
A
NAZİLLİ YAŞLILIK ARAŞTIRMASI SONUÇLARI AÇIKLANDI

Nazilli Kaymakamlığı, Nazilli Belediyesi ve Akdeniz Üniversitesi işbirliğiyle hazırlanan Nazilli Yaşlılık Araştırması`nın (NAYAR) sonuçlarının açıklandı. Araştırmalara göre beslenmeye özen gösteren Nazilli`de en önemli şey sağlıktan geçiyor.
Nazilli Kaymakamlığı, Nazilli Belediyesi ve Akdeniz Üniversitesi işbirliğiyle hazırlanan Nazilli Yaşlılık Araştırması`nın (NAYAR) sonuçları Çırağan Sarayı`nda düzenlenen bir toplantıyla açıklandı. Toplantıya MHP Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak, Nazilli Kaymakamı Mehmet Okur, Nazilli Belediye Başkanı Haluk Alıcık, eski Sağlık Bakanı Osman Durmuş, Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, Prof. Dr. Terence seedsman, Akdeniz Üniversitesi Yerontoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Prof. Dr, İsmail Tufan, Nazilli Cumhuriyet Savcısı Doğan Kaya gibi çok sayıda kişi katıldı.
İlk olarak konuşma yapan Nazilli Belediye Başkanı Haluk Alıcık, ``Nazillimizi daha da ileriye gitmesi için çalışacağız. Nazilli en uzun yaşamın olduğu yer. Nazilli 42 çeşit ürünün bir arada bulunduğu bir ilçe. Her dönemde de nazilli ürünleri inciri olsun kestanesi olsun önemlidir. O yüzden uzun yaşam için gereken her şey nazillide var. İnşallah biz bu potansiyeli arkadaşlarımızla daha ileri seviyelere götüreceğiz`` dedi.
Nazilli Kaymakamı Mehmet Okur bir gazetecinin yaptığı haber sonrası Nazilli`de uzun yaşam ile ilgili araştırmalar yapıldığına dikkat çekerek, ``Araştırmalar sonrası en uzun yaşamın Nazilli olduğu ortaya çıktı. Hem ülkemiz hem de ilçemiz için çok önemli bir toplantıda bir araya geldik. Ülkemize ve dünyada uzun yaşam denince ilk akıla gelen Nazilli`dir. Kaymakamlık ve Akdeniz üniversitesi`nin yaptığı çalışmaların ardından belediyemiz ve ziyaret odamızda bu çalışmalara vesile olmuştur`` diye konuştu.
MHP Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak ise, ``Bu Nazilli`ye Allah`ın verdiği bir lütuf. Bu lütfu iyi değerlendirmek lazım. Nazilli`de uzun yaşam için herkes çalışma yapıyor`` dedi.
Eski Sağlık Bakanı Osman Durmuş ise GDO`lu ürünlere dikkat çekerek, ``Her şeyi doğal yemek gerekiyor. Bu doğada yetişen ürün ve bu doğada bulunan hayvanlar bizim yaşamımızın uzamasına çok büyük etkisi var. Nazilli örneğinde olduğu gibi oranın havasından yetişen ürünler nazilli halkını en uzun yaşayan kişiler yaptı. Bunu iyi araştırıp doğal beslenmenin ne kadar önemli olduğunu göstermemiz gerekiyor`` şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından Akdeniz Üniversitesi Yerontoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Prof. Dr, İsmail Tufan, araştırma raporunu açıkladı. Tufan, ``Nazilli`de en önemli şey ne diye sorduk ve onlar bir sıralama yaptı. Bu sıralamaya göre sağlık her şeyden önemli daha sonra aile, din, konut ve sevgi geliyor. Parayı hiçbir şekilde önemsemiyorlar. Nazillilerin beslenme şekli ise özellikle sebze ve meyve ve en çok da zeytinyağına önem veriyorlar. Kesinlikle katı yağlardan uzak duruyorlar. Komşuluk ilişkileri sosyal faaliyetler açısından çok önemli ve nazilli buna çok önem veriyor. Kesinlikle akşam yemeklerine dikkat ediyorlar. Çok hareket ediyorlar 104-105 yaşındaki kişiler bile hayvanlarının peşinden koşuyorlar. Hiçbir Nazillilide ölüm korkusu yok. Yani iç huzur çok önemli Nazilliler için. Uzun yaşamak için Nazilli`ye gidip yaşanır mı diye sorarsanız orada 3. kuşak boyunca yaşamak gerekiyor. Ama Nazilli`nin yetiştirdikleri gıdalardan yiyerek daha uzun yaşamayı sağlayabilirsiniz. Yaşlı olan doktorla ilişkilerini sorduğunda ise araştırmaya göre en son askerde muayene olduklarını söylediklerini ifade ettiler. Kendi imkanlarıyla ağır bir hastalık olmaksızın bununda baş edebilir yöntemlerini bulmuşlar`` dedi.
Raporun açıklanmasının ardından, haber yapan gazetecilere plaket takdim edildi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Çameli’nin titrek kavak ormanları bulutların arasında görsel şölen sunuyor Denizli’nin Çameli ilçesi, zengin florası ve yüksek endemik tür çeşitliliğiyle dikkat çekiyor. İlçenin önemli doğal alanlarından biri olan titrek kavak ormanları ise özellikle ziyaretçilerine görsel bir şölen sunuyor. Sarı, kızıl, turuncu ve yeşilin tonlarıyla oluşan renk cümbüşü havadan görüntülendi. Denizli’nin Çameli ilçesi, zengin florası ve yüksek endemik tür çeşitliliğiyle dikkat çekiyor. Yaklaşık 750 ile 2 bin 300 metre rakımda yer alan ilçe; vadileri, meraları ve yüksek dağlarıyla çok sayıda bitki türüne ev sahipliği yapıyor. Çameli florasında 200’a yakın endemik bitki türünün bulunması, bölgenin coğrafi yapısının sağladığı doğal zenginlikten kaynaklanıyor. İlçenin önemli doğal alanlarından biri olan titrek kavak ormanları ise özellikle sonbahar ve kış aylarında ziyaretçilerine görsel bir şölen sunuyor. Sarıdan kahverengiye uzanan tonların hâkim olduğu bölgede yüksek ağaçların oluşturduğu renk cümbüşü doğaseverler tarafından yoğun ilgi görüyor. Türkiye’de bu denli yoğunlukta görülen titrek kavak topluluklarına nadiren rastlandığını belirten uzmanlar, Çameli’nin bu açıdan önemli bir ekolojik değere sahip olduğuna dikkat çekiyor. Bölge hem biyolojik çeşitlilik hem de doğal güzellik açısından eşsiz bir zenginlik sunuyor. "Bu orman Çameli orman sınırları içerisindedir ve titizlikle korunmaktadır" Titrek kavak ağaçlarının titizlikle korunduğunu ifade eden Endemik Bitkiler Araştırmacısı Rıfat Özdemir, "Bu gördüğünüz titrek kavak ormanları sonbahar ve kış aylarında renk cümbüşü oluşturuyor. Bütün renkleri hemen hemen görürsünüz. Türkiye’deki dağılımı oldukça seyrektir. Bu saha, Çameli orman sınırları içerisindedir ve titizlikle korunmaktadır. Çameli ilçemiz flora açısından çok zengindir" dedi. "Yapılan çalışmalar sonucunda 200’ün üzerinde endemik tür bitki tespit edildi" Çameli’de 200’ün üzerinde endemik tür bitki tespit edildiğini ve çalışmaların devam edeceğini belirten Çameli Belediye Başkanı Cengiz Arslan ise, "Çameli ilçemiz endemik türler bakımından en zengin bölgelerden bir tanesi. Özellikle Gargın Yaylası bölge dediğimiz rakamı 2 binin üzerinde olan bir bölgemiz var. Bu bölgemizde şu anda Hasan Hocamızla beraber yapmış olduğumuz çalışmalarla 200’ün üzerinde endemik tür bitki tespitini yaptık. İnşallah yakın bir zamanda da bunların kitap basımını açıklamasını yapmış olacağız. Şu anda özellikle Fethiye-Çameli arasında Akta bölgesi dediğimiz bölgede bir Akkavak orman bölgemiz var. Gerçekten doğanın bir harikası, güzel bir şekilde orada yetişmiş çoğalmış bu ormanımız özellikle sonbahar ve kış aylarında trekking yapmak isteyen yürüyüş yapmak isteyen gruplar için çok güzel bir görsel şölen sunuyor" ifadelerini kullandı. "Vatandaşlarımızı bu güzel doğa harikasını görmeye Çameli’ye davet ediyoruz" Vatandaşları bu güzel doğa harikasını görmeye Çameli’ye davet eden Başkan Cengiz Arslan, "Orman İşletme ile beraber bu bölgenin korunması ile ilgili yerel yönetimler belirli olarak elimizden gelen çabayı sarf ediyoruz. İnşallah buranın doğa turizmine kazandırılması ile ilgili de güzel düşüncemiz projemiz var. Bu bölge bizim yürüyüş rotalarımız alanında en güzel rotalarımız bir tanesi. Bütün bizi izleyen vatandaşlarımızı bu güzel doğa harikasını görmeye Çameli’ye davet ediyoruz" dedi.
Düzce Fındıkta verim ve kalite artırılıyor DÜZCE(İHA) – Düzce’de Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından fındık budama eğitimleri, merkez ve ilçelerde devam ediyor. Düzce’de fındıkta verim ve kaliteyi artırmaya yönelik çalışmalar aralıksız devam ediyor. Düzce İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından yürütülen Fındık Budama Eğitimleri, merkez ve 7 ilçede, 90 köy ve mahallede toplam bin 200 üreticiye ulaşması hedefleniyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Düzce İl Tarım ve Orman Müdürü Esra Uzun, fındığın Düzce için stratejik bir ürün olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı: "İlimizde yaklaşık 75 bin hektar tarım arazisi bulunmakta olup, bunun yüzde 85’i, yani yaklaşık 63 bin hektarı fındık alanlarından oluşmaktadır. Fındık, Düzce’nin ana ürünüdür. Bu nedenle verim ve kaliteyi artırmaya yönelik eğitim çalışmalarımıza büyük önem veriyoruz. Merkez ve 7 ilçemizde yürüttüğümüz budama eğitimleriyle bir budama seferberliği başlattık ve bugüne kadar yaklaşık 1.000 üreticimize eğitim verdik. Amacımız, üreticilerimizin daha kaliteli ve daha yüksek verim elde etmesini sağlamak ve bu yolla gelirlerini artırmaktır." Fındığın dünya markası bir ürün olduğunu da belirten Uzun, Düzce’den yıllık yaklaşık 20 bin ton fındık ihracatı gerçekleştirildiğini ifade ederek, "Üreticilerimizin bol ve bereketli bir üretim sezonu geçirmesini istiyoruz. İl Müdürlüğü olarak teknik ekibimizle birlikte fındık verimini artırmaya yönelik çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz" dedi. Eğitim programları kapsamında üreticilere doğru budama teknikleri uygulamalı olarak anlatılarak, fındık bahçelerinde verim ve kalite artışının sağlanması hedefleniyor.
Düzce Avrupa’daki okullar arasında işbirliği DÜZCE(İHA) – Düzce Üniversitesi’nde "ELT Days: Mesleki Gelişim ve Farkındalık Eğitimleri" atölye çalışması gerçekleştirildi. Düzce Üniversitesi Eğitim Fakültesi Yabancı Diller Eğitimi Bölümü, Kariyer Geliştirme ve Mezun İzleme Uygulama Araştırma Merkezi ile İngilizce Topluluğu iş birliğinde, Gençlik ve Spor Bakanlığı Üniversite Öğrenci Toplulukları İş Birliği ve Destek Programı (ÜNİDES) tarafından desteklenen "ELT Days" projesi kapsamında düzenlenen "ELT Days: Mesleki Gelişim ve Farkındalık Eğitimleri" başlıklı atölye çalışması İstiklal Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. "eTwinning: Fikirden Projeye" başlığıyla düzenlenen programa; Eğitim Fakültesi Yabancı Diller Eğitimi Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Osman Dülger, Dr. Öğr. Üyesi Ammar Tekin ile çok sayıda öğrenci katılım sağlarken; programda YEĞİTEK Düzce eTwinning Proje Koordinatörü İngilizce Öğretmeni Elif Fergane ile 15 Temmuz Şehitler Ortaokulu İngilizce Öğretmeni Serdar Karadağ eğitmen olarak yer aldı. Programın ilk bölümünde konuşan Elif Fergane, eTwinning platformunun temel yapısı, amaçları ve sunduğu imkanlar hakkında katılımcılara kapsamlı bilgiler aktardı. eTwinning’in, Avrupa’daki okullar arasında iş birliğini teşvik eden, Millî Eğitim Bakanlığına bağlı Ulusal Destek Servisi tarafından denetlenen güvenli bir çevrim içi öğrenme platformu olduğunu ifade eden Elif Fergane, proje tabanlı öğrenme yaklaşımıyla öğretmen ve öğrencilerin aktif etkileşim içinde üretim yapabildiğini ifade etti. Başarılı bir eTwinning projesinin; pedagojik yaklaşım, iş birliği, dijital araçların etkili kullanımı üzerine inşa edildiğini belirten Fergane, bu süreçlerin öğrencilerin dijital yetkinlik, kültürler arası farkındalık ve girişimcilik gibi temel beceriler kazanmasına katkı sunduğunu dile getirerek eTwinning proje yazım sürecini uygulamalı olarak katılımcılara anlattı. Programın ikinci konuşmacısı Serdar Karadağ ise, öğretmenlik kariyerine dair deneyimlerini paylaşarak, kendi öğrencileriyle birlikte hayata geçirdiği "Friends Forever" isimli eTwinning projesini anlattı. Proje sürecinde farklı ülkelerden öğrencilerle yürütülen iş birlikleri, gerçekleştirilen etkinlikler ve elde edilen kazanımlar hakkında bilgiler veren Karadağ, öğrencilerinin proje sürecinde hem akademik hem de sosyal becerilerinin geliştiğini vurguladı. Program, plaket takdimi ve fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.