YEREL HABERLER - 27 Nisan 2017 Perşembe 09:14

Ağrı’da 32 yıldır evde hapis hayatı yaşıyor

A
A
A
Ağrı’da 32 yıldır evde hapis hayatı yaşıyor

Ağrı’nın Taşlıçay İlçesinde doğuştan epidermolysiz bulloza adlı cilt hastalığı olan Hatice Demir, evinde 32 yıldır dışarıya çıkamayarak adeta hapis hayatı yaşıyor.

Ağrı’nın Taşlıçay İlçesinde doğuştan epidermolysiz bulloza adlı cilt hastalığı olan Hatice Demir, evinde 32 yıldır dışarıya çıkamayarak adeta hapis hayatı yaşıyor.


Ağrı’nın Taşlıçay ilçesi Hürriyet Mahallesinde ailesiyle birlikte ikamet eden Hatice Demir doğuştan yakalandığı cilt hastalığıyla mücadele ediyor. Bedeninin tamamı yara ve şişkinlik içerisinde olan Demir’in elleri ve ayakları da yok. Gözleri bozukluğu ve kulağında işitme sıkıntısı yaşayan Demir, kendisine uzatılacak yardım elini bekliyor. Okula hiç gitmeyen Hatice Demir ailesi ve yengesinin çabasıyla Kur’an ve okuma yazma öğrendi. Konuşma güçlüğü de çeken Demir, 32 yıldır doğuştan hasta olduğunu ve hiçbir zaman çocukluğunu yaşayamadığını söyledi. Hayalleri olduğunu ve en büyük hayalinin okuyup Pilot olmak istediğini dile getiren Demir, “Doğuştan hastayım ve Okula hiç gitmedim. Benimde hayallerim vardı, ama Olmadı. Eve bağımlı kalmışım, dışarıya çıkamıyorum. Gezip eğlenmek isterdim, hiçbir sosyal hayatım yok. Evde çok sıkılıyorum, bir telefonum bile yok. Evde yalnız kaldığımda birilerine ulaşmak bile çok zor oluyor. Okula gidemediğim için okuma yazma ve Kur’anı evde öğrendim. Hayatım hep böyle acılarla geçti. Her pansumanda çok acı çekiyorum. Okusaydım eğer gizli dedektif veya pilot olurdum. Hayallerim böyleydi, ama olmadı. Ne yapalım Allah bunu bana münasip gördü. Hayırlısı bakalım bundan sonra ne olacak, onu düşünüyorum” dedi.



‘Doğuştan hastayım ve okula hiç gitmedim’


Hastanın yengesi olan Tülin Demir, doğuştan hasta olan Hatice’ye 27 yıldır baktığını ancak bunun yeterli olmadığını belirtti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve yetkililerden yardım isteyen Demir, “Hatice dışarıya çıkamıyor ve evde hiçbir aktivitesi yok. Hiçbir eğlencesi ve sosyal hayatı yok. Arkadaşları var, ama gelemiyorlar. Sadece evde bir bilgisayarı var ve bütün gün tekerlekli sandalyede oturuyor. Biz mağduruz. Hatice’nin de hayalleri var. Evde Bakım Hizmetleri sağ olsunlar gelip bakıyorlar, oda yeterli değil. Hastane’de yaşadığımız olaydan dolayı psikolojisi bozuk olan Hatice’nin Psikolojisi daha da bozuldu. Şimdi de hiçbir yardımı kabul etmiyor. Eğer bize ilaçlar konusunda yardımcı olursanız bizim için çok iyi olur” şeklinde konuştu.



‘Bütün gün tekerlekli sandalyede oturuyor’


Hatice Demir’in ağabey’i olan Binali Demir, Evde Bakım Hizmeti Ekiplerinin hasta olan kardeşi Hatice’yi görmeye geldiğini ilaç ve malzemelerin yetmediğini gördüklerini söyledi. Demir, “Ağrı Devlet Hastanesine malzemeler için doktora yeni bir rapor çıkaralım diye gittik. Doktor bize tekrar raporu yazmayacağını söyledi. Daha sonra gelen malzemeyi sağ olsun evde bakım hizmeti ekipleri doktor ve hemşire hanım kendi elleri ile pansuman yaptılar. Pansuman yapıldıktan sonra yaraları biraz daha açılmaya başladı. Biz bunu doktor hanım’ın yardımıyla tekrar hastane’ye götürdük” şeklinde konuştu.



‘Malzemelerin maliyeti yılda 100 bin lira’


Kardeşinin Psikolojisinin bozulduğunu kaydeden Demir,”Hasta kardeşim Hatice, bir daha hastane’ye gitmeyeceğini ve hatta Evde Bakım Hizmeti Ekipleri’nin de gelmesin istemiyorum dedi. Doktorları istemediğini ve onlara güveninin sarsıldığını söyledi. Sağ olsun Taşlıçay Evde Bakım Sağlık Ekipleri çok iyi ilgilendiler. Malzemeler pahalı olmasa kendi imkânlarımızla temin ederdik. Bu malzemelerin maliyetinin yıllık 100 bin lira olduğunu öğrendik. Buna da gücümüz yetmediğinden dolayı malzemeleri alamazsak eski kara düzenle kâğıt parçaları ile tedavi etmeye çalışacağız” değerlendirmesinde bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu “ECOPRINT in Nature” projesinin ikinci aktivitesi tamamlandı Kastamonu Üniversitesi’nin yürütücülüğünde devam eden “ECOPRINT in Nature” projesinin ikinci aktivitesi Youth On Board ev sahipliğinde Kuzey Makedonya’da gerçekleştirildi. Kastamonu Üniversitesi’nin yürütücülüğünde devam eden “ECOPRINT in Nature” projesinin ikinci aktivitesi gerçekleştirildi. Kuzey Makedonya’da Youth On Board ev sahipliğinde gerçekleştirilen etkinliğe Kastamonu Üniversitesi (KÜ), Varşova Yaşam Bilimleri Üniversitesi (SGGW), Youth on Board (YOB) ile Sarı Konak Kadın Girişimleri Üretim ve İşletme Kooperatifi (KSSK) temsilcileri katıldı. Etkinliğin ilk gününde ev sahibi olan Youth on Board’un Başkanı Kiril Jordanov açılış konuşmasını gerçekleştirdi. Konuşmanın ardından proje yürütücüsü Doç. Dr. Önder Tor, proje hakkında bilgiler verdi. SGGW temsilcisi Dr. Emilia Janeczko ve KSSK Başkanı Mihriban Tüfekçi, kurum ve kuruşlarını tanıtan sunumlarını gerçekleştirdi. Etkinliğin ilk gününde, katılımcılara ECOPRINT tekniklerinden biri olan vurma tekniği ile kumaşa desen ve renk aktarımı öğretildi. Katılımcılar, seçmiş oldukları farklı bitki bölümlerini farklı türdeki kumaşlar üzerinde denemeler yaptı. Bu denemeler ile birlikte Kastamonu’nun geleneksel el sanatlarından biri olan taş baskı ekolojik yöntemlerle mordanlanan kumaşlar üzerinde denendi. Etkinliğin ikinci gününde ise, katılımcılar ECOPRINT tekniklerini öğrenmeye devam etti. Farklı mordanlama yöntemiyle hazırlanan pamuk, keten ve ipek gibi kumaşlar kullanılarak bitki parçalarından desenler oluşturuldu ve kumaşlar yaklaşık bir saat boyunca buharlama ve suda kaynatma yöntemine tabii tutuldu. Günün sonunda ECOPRINT uygulaması yapılan kumaşlar kurutulup, dikim işlemleri için hazır hale getirildi. Etkinliğin üçüncü gününde, Youth on Board tarafından İştip ve Üsküp şehirlerine kültürel ve tarihi gezi düzenlendi. Etkinliğin son gününde de, Golce Delcev Üniversitesi’nden Dr. Sanja Risteski, Kuzey Makedonya’nın İştip kentindeki tekstil endüstrisinin durumu, bu endüstride oluşan tekstil atıkları ve bu atıkların çevre dostu ürünlerde yeniden kullanım imkanları hakkında bir bilgilendirme konuşması yaptı. Dr. Risteski, sunumunda özellikle tekstil endüstrisinden kaynaklanan atıklar konusuna değinmesi katılımcıların sürdürülebilirlik, yenilikçilik, sorumlu üretim ve tüketim konularına farkındalığını artırdı. Projede yapılan etkinlikler ile katılımcıları inovatif düşünceye teşvik etmek ve tasarımlarını tekstil atıkları ve ECOPRINT yapılan kumaşlarla birleştirilerek yeni ve benzersiz ürünler geliştirmeyi amaçlandı. Etkinlikler kapsamında üretilen kumaşlarla yelek, tişört, çanta, cüzdan, yastık ve minder gibi ürünler üretildi ve sergilendi. Etkinlik sertifika töreninin ardından sona erdi.
Kocaeli İzmit’te Hıdırellez coşkusu yaşandı İzmit’te 3. Geleneksel Hıdırellez Şenlikleri dolayısıyla dilek ateşi yakıldı, maniler okundu, halaylar çekilerek baharın gelişi doyasıya kutlandı. İzmit Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü ile Balkan Dernekleri ortaklığıyla baharın müjdecisi ve doğanın uyanışını temsil eden Hıdırellez Bayramı, Balkan Dernekleri Yerleşkesi’nde doyasıya kutlandı. 3. Geleneksel Hıdırellez Şenliklerinde dilek ateşi yakıldı, maniler okundu. Hıdırellez Bayramı’nı kutlayan İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, "Hıdırellez, doğanın uyanışını ve baharın müjdecisi olan bu özel gün, hepimiz için umutların yeşerdiği bir zamanı ifade eder. Bu yıl üçüncüsünü düzenlediğimiz Geleneksel Hıdırellez Şenliklerimiz, sizlerin de desteğiyle her geçen yıl daha da renkleniyor, anlam kazanıyor. Her geçen yıl büyüyoruz. İzmit Belediyesi olarak, kültürlerimizi yaşatmak, geleneklerimizi gelecek nesillere aktarmak adına bu tür etkinliklere, gelenek ve göreneklerimize büyük önem veriyoruz. Kentimizin dört bir köşesinde halkımızı bir araya getiren bu etkinliklerle geleneklerimizi yaşatıyor, kentlilik bilincini de arttırıyoruz. Şenliklerimiz kapsamında dilek ateşi etrafında toplanacak, dileklerimizi gökyüzüne bırakacağız. Manilerimizle sevdiklerimize seslenecek, gönüllerimizi birbirine daha da yakınlaştıracağız. Hıdırellez bayramımız kutlu olsun" diye konuştu. Konuşmanın ardından sanatçı Murat Balkan ve İzmit Belediyesi Kent Orkestrası, Rumeli türküleriyle unutulmaz bir konsere imza attı. Ardından Sahne İzmit Halk Dansları Topluluğu birbirinden güzel dans gösterileriyle coşkuyu arttırdı. Gece boyunca devam eden etkinliklerle İzmitliler keyifli vakit geçirdi.
Çorum Hitit Üniversitesi öğrencileri Filistin için yürüdü Hitit Üniversitesi öğrencileri, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına protesto etmek için yürüdü. Kuzey Kampüsü’nde bir araya gelen öğrenciler “Direnişe selam boykota devam”, “Nehirden denize özgür Filistin”, “Çorum’dan Filistin’e, direnişe bin selam”, “Katil İsrail Filistin’den defol” sloganlarıyla Gazze’deki soykırıma tepki gösterdi. Grup adına açıklama yapan Hitit Üniversitesi öğrencisi Zeynep Sabiha Altan, egemen güçlere ve uluslararası örgütlere elindeki siyasi, askeri ve ekonomik gücü kullanarak sessizlik baskısı yapan sözde İsrail devletinin artık mızrağın çuvala sığmadığının farkına varması gerektiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde uluslararası platformlara taşınan İsrail barbarlığının dünyanın çeşitli yerlerinde yaşayan dinleri, renkleri, ırkları ve dilleri birbirinden farklı olan ancak vicdanı Gazze’deki çocuklar ve kadınlar için atan yürekli insanlar tarafından protesto edilmeye başlandığını hatırlatan Altan, “Özellikle geçtiğimiz hafta New York kentindeki Columbia Üniversitesi’nde öğrenciler ve akademisyenlerin katılımıyla başlayan İsrail karşıtı gösteriler dünya genelinde onurlu duruşun ’başkaldırı’ fitilini ateşlemiştir. ABD genelinde onlarca kampüse yayılan bu insani duruşu dersleri iptal ettirmek, disiplin soruşturmasına sevk etmek hatta tutuklanmak pahasına sergileyen, eylemlere katılan, sesini yükselten tüm kardeşlerimize AK Parti gençlik kolları olarak yürekten teşekkür ediyoruz” dedi. Yürüyüşe Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Osman Öztürk, AK Parti Çorum İl Başkanı Murat Günay, CHP İl Başkanı Dinçer Solmaz, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.