YEREL HABERLER - 07 Haziran 2017 Çarşamba 10:39

Vali Işık: “Bir an önce topraklarımızı suyla buluşturmalıyız”

A
A
A
Vali Işık: “Bir an önce topraklarımızı suyla buluşturmalıyız”

Amasya Valisi Salih Işık, “Bir dönüm sulu arazisi olan bir vatandaş tek başına o bir dönümden geçimini sağlayabilir.

Amasya Valisi Salih Işık, “Bir dönüm sulu arazisi olan bir vatandaş tek başına o bir dönümden geçimini sağlayabilir. Onun için bir an önce topraklarımızı suyla buluşturmalıyız” dedi.


Büyük Amasya Oteli’nde Amasya Üniversitesi Rektörü Metin Orbay, İl Jandarma Komutanı Albay Selami Akşit, İl Genel Meclis Başkanı Mustafa Çittır ve İl Özel İdaresi Genel Sekreteri A. Faruk Aykutlu katıldığı iftar yemeğinde köy ve mahalle muhtarlarıyla buluşan Vali Işık, “Bu sene çalışmalarımızda sulama sularına ağırlık verdik. Hem basınçlı sulama sistemleri hem de gölet yapma anlamında özel bir çabamız var. Düşüncemiz verimli olan bu toprakları suyla buluşturmak. Bunu yaparsak köyde yaşayan çiftçimiz çok daha rahat bir şekilde ekmeğini topraktan çıkarabilir. Benim şöyle bir kanaatim var. Bir dönüm sulu arazisi olan bir vatandaş, tek başına o bir dönümden geçimini sağlayabilir. Onun için bir an önce topraklarımızı suyla buluşturmalıyız. Önümüzdeki aylarda muhtarlarımızla toplantılarımız devam edecek. Sizlerin sorunlarını ve temennilerini dinlemeye devam edeceğiz. Hep beraber iyi noktalara geleceğiz” diye konuştu.


Köy yollarında sıcak asfalt çalışmalarına başlandığını anımsatan Salih Işık, “Ekiplerimiz Taşova ilçemizde çalışmalarını sürdürüyor. Taşova’dan sonrada yol çalışmalarımız devam edecek. Toplamda 110 kilometre beton asfaltı bu sene yapacağız. Önümüzdeki 3-4 sene içerisinde grup yollarımızın hepsini beton asfalt yapmayı planlıyoruz. Yaklaşık 8 kilometre grup yolumuz var. Bütün köylerimize hayırlı olsun diyorum” şeklinde konuştu.


Muhtarlarla beraber aynı sofrayı paylaşmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Işık, “Muhtarlarımız bizim için çok önemli. Görevlerini hakkıyla yapmak kaydıyla, bizim taşradaki gözümüz, kulağımız, elimiz ve ayağımızdır. Muhtarlarımız, demokrasi açısından baktığımızda, demokrasinin kılcal damarlarıdır. Hak ettikleri sosyal güvenceye ve itibara gün geçtikçe kavuşuyorlar. Bizde bu anlamda muhtarlarımızla sürekli diyalog halindeyiz. İlçedeki, mahalledeki ve merkeze bağlı muhtarlarımızla geçmiş dönemde toplantılar yaptık. Onların tek tek sorunlarını dinledik ve programımızı yaptık. KÖYDES’ten gelen ödeneklerle bu sene merkez ve ilçelerimizde çalışmalarımızı yürütüyoruz. Şu anda 98 projemiz var” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tekirdağ Çorlulu öğrencilerden büyük başarı Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde eğitim-öğretim veren kurumlar arasında yer alan Çorlu Bilim ve Sanat Merkezi öğrencilerinden Su Naz Açıkgöz, İstanbul Avrupa Bölge birincisi olarak Türkiye finaline katılma hakkı elde ederken, Zeynep Nur Nazlı ve Rümeysa Taştan adlı öğrenciler de projeleri ile bölge üçüncüsü oldular. Çorlu Bilim ve Sanat Merkezi öğrencisi Su Naz Açıkgöz danışman öğretmeni Cumhur Özkan ile katıldıkları TÜBİTAK 2204-B Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması’nda Teknoloji Tasarım alanında "Bilgisayarsız Kodlamada Alternatif Yaklaşım: Delikli Tahtada Kodlama" adlı çalışmalarıyla İstanbul-Avrupa Bölge birincisi olarak Türkiye finaline katılmaya hak kazandı. Yine aynı yarışmada Şehit Metin Arslan Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi Fen ve Sosyal Bilimler Proje Okulu öğrencilerinden Zeynep Nur Nazlı ve Rümeysa Taştan danışman öğretmenleri Ahmet Rüştü Gürbüz ve Zeynep Gürbüz ile Coğrafya alanında "Keçiboynuzu Ağacı İle Yangının Yayılmasını Önleyen Teknoloji: Çiftçinin Dostu, Yangının Düşmanı" adlı çalışmalarıyla İstanbul-Avrupa Bölgesinde Coğrafya alanında bölge üçüncüsü oldu. Öğrenciler çiftliğin içinde çıkan yangının etrafa yayılmasını, dışarıda çıkan yangının ise çiftlik içerisine girmesini önlemek için hazırladıkları projelerinde doğanın kendisinden, keçiboynuzu ağacından faydalanarak doğayı ve teknolojiyi birleştirdi. Çorlulu öğrencilere ödülleri düzenlenen törenle verildi. Yarışmada Teknoloji Tasarım alanında "Bilgisayarsız Kodlamada Alternatif Yaklaşım: Delikli Tahtada Kodlama" adlı çalışmasıyla İstanbul Avrupa Bölge birincisi olan Su Naz Açıkgöz, Türkiye finallerinde Çorlu ve Tekirdağ’ı temsil edecek.
Antalya Minibüsteki turist sayısı görenlere pes dedirtti Antalya’da trafik ekiplerinin gerçekleştirdiği fazla yolcu taşıyan toplu taşıma araçlarına yönelik denetimlerde birçok minibüse fazla yolcudan ceza uygulanırken, turizm bölgesinden gelen minibüsten inen yolcu sayısı görenleri şaşkına çevirdi. 16 kişi kapasiteli minibüsten tam tamına 35 turist inerken, ortaya ilginç görüntüler çıktı. Manavgat Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Büro Amirliği ekipleri, trafik kazalarının önlenebilmesi amacıyla Manavgat’ın farklı noktalarında denetimlerini aralıksız sürdürüyor. Denetimler sırasında karşılaşılan bazı olaylar görenleri hayrete düşürüyor. Turizm bölgesinden gelen 16 kişi kapasiteli bir minibüsten 35’in üzerinde yolcu inerken ortaya ilginç görüntüler çıktı. Denetim sırasında kapısı açılan minibüsten fazla yolcudan dolayı turistlerin hızla inmek zorunda kaldığı gözlendi. Fazla yolcu taşıdığı tespit edilen minibüs şoförlerine 540 TL para cezası ve 10 ceza puanı uygulandı. ATV’li turist kırmızı ışıkta geçmediğini iddia etti Yanında eşiyle birlikte kiraladıkları ATV araç ile Manavgat’a gelen yabancı uyruklu turist ise kırmızı ışık ihlali yaptığı için trafik ekipleri tarafından durdurulurken trafik ekiplerine itiraz etti. Uzun süre itiraz eden turist, kendisinin geçtiği sırada trafik ışığının turuncu olduğunu söylemesine rağmen ceza yemekten kurtulamadı.
İstanbul İletişim Başkanı Altun: “Bizim mücadelemiz, sömürge düzenine son verme, küresel adaleti tesis etme mücadelesidir” İletişim Başkanı Fahrettin Altun, TRT İspanyolca dijital haber platformunun tanıtım programında yaptığı konuşmada, “Batı’nın konuştuğu, Batı dışı dünyanın sustuğu, Batı’nın söylem imal edip, Batı dışı dünyanın bu söylemleri tükettiği bir dünyada adalet olmaz. Batılı sömürge düzeni derinleşir, kökleşir. Bunun için her şeyden önce toplumlar olarak birbirimizi daha yakından tanımaya ihtiyacımız var. Bizim mücadelemiz, bu sömürge düzenine son verme, küresel adaleti tesis etme mücadelesidir" dedi. Uluslararası yayın kuruluşlarıyla Türkiye’nin sesini dünyaya duyurulmasını hedefleyen TRT; TRT World, TRT Arapça, TRT Rusça, TRT Almanca, TRT Fransızca, TRT Balkan ve TRT Afrika’dan sonra TRT İspanyolca dijital haber platformunu hayata geçirdi. TRT İspanyolca dijital haber platformunun tanıtımı, TRT - İspanyolca Konuşan Ülkeler 1. Yayıncılık Zirvesi’nin ikinci gününde TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı ev sahipliğinde gerçekleşti. Törene İspanya, Meksika, Kolombiya, Arjantin, Peru, Venezuela, Guatemala, Ekvator ve Bolivya’nın da aralarında bulunduğu İspanyolca konuşulan ülkelerin medya kurumlarından 17 genel müdür, 21 gazeteci, 16 yönetici ve Türkiye’de öğrenim gören Latin Amerikalı ve İspanyol 40 öğrenci ile üst düzey yabancı misyon temsilcileri ve basın mensupları katıldı. ‘‘İnsanın önemsendiği yer’’ sloganıyla yayın hayatına başlayan TRT İspanyolca, bağımsız haber vizyonuyla, dünyada olup bitenleri farklı bir bakış açısıyla aktırmayı hedefliyor. Lansman İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı’nın açılış konuşmalarıyla başladı. “Batı dünyasında toplumlar, tarihin ve mekanın hızlanması karşısında kurumsal çözümler üretememektedir” Lansmanda konuşan İletişim Başkanı Fahrettin Altun, “TRT İspanyolca, inşa etmek için yoğun bir çaba sarf ettiğimiz Türkiye İletişim Modelimizin pratik uzantılarından, somut çıktılarından biridir. Sayın Cumhurbaşkanımızın başlattığı ’iletişim seferberliği’ ile kurumsallaştırdığımız Türkiye İletişim Modeli bir yandan küresel adalet ve hakikat mücadelesine katkı sunmak, diğer yandan da Türkiye’nin haklı tezlerini tüm dünyaya duyurmak hedefleri doğrultusunda şekillendi. 19. yüzyılda eser vermiş Batılı edebiyatçı Alfred Musset kendi dönemini anlatırken der ki ’Asrın bütün marazları iki sebepten ileri gelmektedir. Vaktiyle ne var idiyse ortadan kalkmış, gelecekteki hiçbir şey ise henüz meydana çıkmamıştır.’ Musset’nin bu sözleri esas itibariyle modernliğin o gününden bugününe modern insanın yaşadığı sıkışmışlığı, çaresizliği gözler önüne sermektedir. Geleneğin sarsıldığı, modern olanın inşa edilemediği ve hızla değişen bir dünyada yaşamak zorunda kalmak. Bütün modernist anlatılara rağmen bugün Batı dünyasında dahi toplumlar, tarihin ve mekanın hızlanması karşısında kurumsal çözümler üretememektedir. Tarihin ve mekanın bu denli hızlandığı çağımızda toplumların önünde iki meydan okuma vardır. Bugün her ne kadar küresel adaletsizliği doğuran temel sebep sağlıklı bir toplumlararası iletişim sisteminin yokluğu olmasa da, toplumlararası ilişkilerde karşılıklı ve iyi işleyen iletişim köprülerinin azlığı, zayıflığı küresel adaletsizliği derinleştirmektedir. Bugün küresel alanda karşı karşıya kaldığımız zulümlere bir bakın. Zalimlerin kulakları sağır eden gürültüleri olmasa bu zulümler devam edebilir mi, mazlumlar daha fazla konuşabilse, insanlık mazlumları anlamak için onları dinlese bu zulüm düzeni devam eder mi?” dedi. “Toplumlar olarak birbirimizi daha yakından tanımaya ihtiyacımız var” İçinde, toplumların gerçek ve sağlıklı bir iletişim kurabildiği bir dünya sistemi kurmanın zorunluluk olduğuna değinen Altun, “Bunun için her şeyden önce toplumlar olarak birbirimizi daha yakından tanımaya ihtiyacımız var. Önyargı, sömürünün gıdasıdır. Önyargısız sömürü sistemi kurulamaz. Sömürü sistemlerini yıkmak önyargıları ortadan kaldırmakla mümkündür. Önyargıları ortadan kaldırmaksa iletişim kurmakla mümkündür. Tek taraflı değil, çok taraflı bir iletişim. Batı’nın konuştuğu, Batı dışı dünyanın sustuğu, Batı’nın söylem imal edip, Batı dışı dünyanın bu söylemleri tükettiği bir dünyada adalet olmaz. Batılı sömürge düzeni derinleşir, kökleşir. Bunun için her şeyden önce toplumlar olarak birbirimizi daha yakından tanımaya ihtiyacımız var. Bizim mücadelemiz, bu sömürge düzenine son verme, küresel adaleti tesis etme mücadelesidir. Biz, uluslararası yayıncılığı da, TRT’nin farklı dillerde giderek artan oranda yaptığı yayınları da bu bağlamda değerlendiriyoruz. TRT, son iki yılda TRT Fransızca’yı, 3 farklı Balkan dilinde yayın yapan TRT Balkan’ı, 4 ayrı dilde yayın yapan TRT Afrika’yı hayata geçirdi. Yeni açılan bu kanallar, çok kısa süre içerisinde milyonlarca takipçi kazandı. TRT Uluslararası Dijital Haber Kanallarının takipçi sayısı 44 milyonu geçti. Ben eminim ki bugün lansmanını gerçekleştirdiğimiz TRT İspanyolca Dijital Haber Platformu da aynı ilgiye mazhar olacak” ifadelerini kullandı. “TRT Farsça dijital haber platformumuzun açılması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz” Açılışta konuşan TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı ise, “Dünyadaki birçok ülkeyle güçlü bağlar geliştirmeyi hedefleyerek, önemli bir bölgesel güç ve küresel aktör olma konumunu pekiştiriyor. Ülkemiz, İspanya’dan Latin Amerika’ya uzanan ve yaklaşık 560 milyon İspanyolca konuşan insanın bulunduğu bu geniş bölge ile köklü iş birliği bağları ve stratejik ortaklıklar tesis ederek, ilişkilerimizi her alanda geliştirecek çalışmalar yürütüyor. Bugün gerçekleştirdiğimiz TRT İspanyolca Lansmanı ve TRT - İspanyolca Konuşulan Ülkeler 1. Yayıncılık Zirvesi ise, TRT ile İspanyolca konuşulan ülkelerin medya kuruluşları arasında güçlenen iletişimin en somut göstergesidir. Bugün, TRT İspanyolca dijital haber platformumuzun yayın hayatına başlamasıyla, uluslararası yayın ailemizin en yeni üyesi yolculuğuna başlıyor. Bunun yanı sıra, TRT Farsça dijital haber platformumuzun açılması için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Türkiye’nin kamu yayıncısı olarak bizler, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye’nin küresel ölçekte verdiği ’daha adil bir dünya’ mücadelesine medya alanında elimizden gelen tüm katkıyı vermek için çaba sarf ediyoruz" dedi.