GÜNDEM - 09 Ekim 2018 Salı 09:57

Kritik duruşması öncesi gizli tanıklardan yeni iddialar

A
A
A
Kritik duruşması öncesi gizli tanıklardan yeni iddialar

‘Casusluk’ iddiasıyla 35 yıla kadar hapsi istenen ABD’li Rahip Andrew Craig Brunson’un 12 Ekim’de görülecek duruşması öncesi yeni gizli tanık ifadeleri ortaya çıktı.

Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerde gerilime neden olan ABD’li Rahip Andrew Brunson’a ilişkin görülen davanın 4. duruşması 12 Ekim Cuma günü görülecek. Duruşma öncesi dosyada yer alan gizli tanıklar, Aydın’ın Didim ilçesinde yaşarken Rahip Brunson’a ilişkin oluşumun faaliyetlerine tanık olduğunu anlattı. Ortaya çıkan gizli tanıklardan "Kılıç" ve "Kama" kod adlı kişiler, Brunson’un dini faaliyetler kılıfı altında, eski kilise çalışanları üzerinden Didim’de de çalışmalar yürüttüğünü ileri sürdü. İddiaya göre, Brunson’un oluşumu içerisinde yer alanlarla eşi Norine Lyn Brunson, Alevi ve dar gelirli Kürt vatandaşları etkileyerek kendi amaçları doğrultusunda hareket etmelerini sağlamak kastıyla ayinler düzenledi. Yine gizli tanıklar, söz konusu kişilerin Türkiye’yi etnik olarak ayrıştırmaya çalıştıkları öne sürülen bir takım faaliyetleri de anlattı.
Brunson’un Türkiye’yi etnik olarak ayrıştırmada önemli rol oynayacak sinerjiyi oluşturmaya yönelik çalışmalar yaptığını iddia eden gizli tanıklar, daha önce Rahip Brunson’un kilisesinde görev yapmış Bedroz isimli bir papaz ve Norine Lyn Brunson ile karşılaştığı anları da anlattı.

"YENİ BİR OLUŞUMDAN BAHSEDİYORLARDI"
Didim’de Kürt asıllı Süryanice konuşan bir esnafın yönlendirmesi ve kendisine verdiği bir davetiyeyle olayı fark ettiğini anlatan Kılıç ve Kama, "Davetiyedeki adrese iki arkadaşım F.M.B ve M.B ile birlikte gittim. Bu yer Didim İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün 100 metre arkasında ‘Sanat Galerisi’ isimli bir yerdi. Burada bizi ‘Bedroz’ isimli, sonradan papaz olduğunu öğrendiğim kişi karşıladı. Bize çok iyi, güler yüzlü davrandı, hatta çıkışta kitap hediye edeceğini söyledi. Sonrasında bize gösterilen yere oturduk. Sonra ‘Bedroz’ isimli papaz kürsüye çıkarak bize konuşma yaptı. Konuşması hem benim hem de yanımda bulunan arkadaşlarımın dikkatini çekti. Sık sık konuşması içinde Didim Kilisesi ismi geçince rahatsızlık duydum. Yeni bir oluşumdan bahsediyorlardı, fakat bu organizasyonun ne olduğunu bize söylemediler. Bunun sebebi ben ve yanımdaki arkadaşlarımın buraya ilk defa gelmesi ve bize güvenmemelerinde kaynaklı diye düşünüyorum” dedi.
Galeride Papaz Bedroz’un yanı sıra Rahip Brunson’ın eşi Norine Lyn Brunson’ı da gördüğünü dile getiren tanıklar, galeride yapılan konuşmalar üzerinden farklı bir oluşum olduğunu, bu oluşumun her yerde farklı uygulamalar yaparak bulundukları yörenin nüfus yoğunluğu ve yapısına göre nabza göre şerbet vererek hareket ettiklerini öne sürdü.

“ALEVİLİĞİN BİR İSYAN HAREKETİ OLDUĞU SÖYLENİYORDU”
Galeride konuşmalar bittikten sonra Bedroz isimli papazın kendilerini Pazar günleri saat 11.00’de Didim Alevi Bektaşi Kültür Derneği ve Cem Evi’nde ayin yaptıklarını belirterek davet ettiğini belirten tanıklar, amaçlarının farklı olduğunu anlamaları üzerine davete katılmadıklarını söyleyerek şu ifadeleri kullandı:
"Bu şahısların bulundukları yerde nüfus kitlesine göre hareket ettiğini, Didim’de hedef kitlelerinin Süryaniler, Kürt görünümlü Ermeniler, Aleviler, dar gelirli Kürt vatandaşlar olduğunu gördüm. Didim Türkiye’de kurtarılmış bir bölge olarak yabancılar tarafından adledilir. Ayrıca şu an ismini hatırlayamadığım bir profesör de ‘Gezi Olayları’ sırasında Alevilik üzerine 11 seans konferans vermişti ve burada üstü kapalı olarak Aleviliğin bir isyan hareketi olduğundan bahsederek, sanki gezi olaylarına psikolojik temel oluşturuyordu. Bu konferanslar Avrupalıların finanse ettiği bir Alevi Enstitüsü tarafından gerçekleştirilmişti. Bir vatandaş olarak sanat galerisinde gördüğüm manzara ve faaliyetler daha çok Türkiye’deki etnik yapının ayrıştırılması konusunda paralellik arz ediyordu.”  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Marmaris Kordon Caddesi taksicilerinden belediyeye tepki Muğla’nın Marmaris ilçesi Tepe Mahallesi’nde bulunan Kordon Caddesi’nde Marmaris Belediyesi tarafından hayata geçirilmesi planlanan yürüyüş yolu ve meydan düzenlemesi projesine, cadde üzerinde hizmet veren üç taksi durağı basın açıklamasıyla tepki gösterdi. Taksi duraklarında görev yapan taksiciler, Marmaris Atatürk Meydanı’nda bulunan Atatürk Anıtı önünde bir araya gelerek kamuoyuna çağrıda bulundu. Yaklaşık 50 yıldır Kordon Caddesi’nde kesintisiz hizmet verdiklerini belirten taksi esnafı, söz konusu projenin ulaşım bilimine, şehir planlama esaslarına ve kamu yararı ilkesine aykırı olduğunu savundu. Açıklamada, "Bugün tartışılan mesele bir meydan meselesi değil; akıl mı rant mı, bilim mi keyfilik mi meselesidir" ifadelerine yer verildi. Taksiciler, Kordon Caddesi’nin kaymakamlık, emniyet birimleri, bankalar, liman, tur tekneleri, eczaneler ve taksi duraklarıyla Marmaris’in en kritik kamusal ulaşım akslarından biri olduğuna dikkat çekerek, bu hattın araç trafiğine kapatılmasının şehir içi ulaşımı olumsuz etkileyeceğini dile getirdi. Yapılan açıklamada, tek giriş-çıkışlı bölgelerde yayalaştırmanın alternatif ulaşım koridorları oluşturulmadan uygulanmasının trafik kilitlenmesine ve acil hizmetlere erişimde aksamalara yol açacağı vurgulandı. Marmaris’in bir metropol olmadığına işaret edilen açıklamada, ilçenin mevsimsel turizm ekonomisiyle ayakta durduğu, bu nedenle taksi duraklarının bilinçli bir planlamayla üç ayrı noktada konumlandırıldığı ifade edildi. Kordon Caddesi’nde Es Taksi’nin 38, Çınar Taksi’nin 23, Özlem Taksi’nin ise 26 araçla hizmet verdiği belirtilerek, bu dağılımın yıllara dayanan saha tecrübesinin sonucu olduğu kaydedildi. Durak sayısının bire düşürülmesinin yaklaşık bin kişinin geçimini doğrudan ya da dolaylı olarak etkileyeceğini savunan taksiciler, böyle bir durumda Marmaris ulaşım sisteminin ciddi zarar göreceğini öne sürdü. Açıklamada, projenin hayata geçirilmesi halinde yalnızca taksicilerin değil, vatandaşların, esnafın, turistlerin, yaşlı ve engellilerin de mağdur olacağı belirtildi. "Henüz yazılı bir açıklama almadık" Basın açıklamasının ardından meydanda konuşan Marmaris Şoförler Odası Başkanı Bülent Kalaycı Marmaris Belediye Başkanı Acar Ünlü ile görüşme gerçekleştirdiklerini ve taleplerini ilettiklerini ancak şu ana kadar kendilerine yazılı bir açıklama ulaşmadığını söyledi. Kalaycı, "Biz Marmaris’in yararına yapılan tüm projelerin yanındayız, önce bunu belirtelim. Konu ile ilgili Belediye başkanımızla görüştük, tüm taleplerimizi kendisine ilettik. Ancak elimizde henüz yazılı bir belge yok. Burada 90 taksinin tek durakta toplanması yüzlerce taksi şoförünü ve taksici esnafını doğrudan etkiler" ifadelerini kullandı. Taksi esnafı, belediyenin projeye ilişkin işlemlerinin denetlenmesi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın sürece müdahil olması ve kamu zararına yol açtığı iddia edilen uygulamalar için müfettiş görevlendirilmesi talep ederek, tazminatlarının verilmesini istediler. Açıklamanın sonunda, taleplerin karşılanmaması halinde konunun yargıya taşınacağı belirtilerek, "Marmaris masa başında değil, yaşayanlarıyla yönetilmelidir" ifadeleriyle kamuoyuna çağrıda bulunuldu.
İzmir Hükümlülerin el emeği göz nuru ürünleri görücüye çıktı Ödemiş T ve M Tipi Ceza İnfaz Kurumlarındaki hükümlülerin el emeği göz nuru eserleri, tarihi Çakırağa Konağı’nda düzenlenen anlamlı bir sergiyle ziyarete açıldı. Satıştan elde edilen gelirlerin doğrudan hükümlülerin hesaplarına yatırılacağı bu özel sergi, 21 Aralık tarihine kadar ziyaretçilerini bekliyor. Ödemiş Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde, Ödemiş T Tipi ve M Tipi Ceza İnfaz Kurumlarında barındırılan hükümlü ve tutukluların topluma kazandırılması çalışmaları kapsamında anlamlı bir etkinlik gerçekleştirildi. Sosyal ve kültürel faaliyetler çerçevesinde üretilen yağlı boya resimler ve el sanatı ürünleri, Birgi Çakırağa Konağı önünde düzenlenen törenle sergilenmeye başlandı. Protokolden yoğun katılım Cumhuriyet Savcısı Fatih İbiş’in koordinesinde titizlikle hazırlanan serginin açılışına; Ödemiş Kaymakamı Hakan Yavuz Erdoğan, Ödemiş Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Karabulut, Ödemiş Belediye Başkanı Mustafa Turan, hakim ve savcılar, cezaevi müdürleri, denetimli serbestlik personeli ve çok sayıda vatandaş katıldı. Protokol üyeleri açılış kurdelesini kestikten sonra sergiyi gezerek ürünleri inceledi. Geliri hükümlülere umut olacak Serginin açılış konuşmasını yapan Ödemiş Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Karabulut, ceza infaz sisteminin sadece bir yaptırım değil, aynı zamanda bireyi topluma kazandırma süreci olduğunu vurguladı. Karabulut, "Burada sergilenen her bir ürün sabır, emek ve umutla üretilmiştir. Ürünlerin satış fiyatları bizzat hükümlüler tarafından belirlenmiş olup, elde edilen gelirler doğrudan kendilerinin veya ailelerinin hesaplarına yatırılacaktır. Bu sayede maddi durumu iyi olmayan bireylerin hayata tutunmalarına destek olunmaktadır" dedi. Tarihi mekanda sanat köprüsü Başsavcı Karabulut, serginin toplum ile ceza infaz kurumları arasında bir gönül köprüsü kurduğuna dikkat çekerek emeği geçen personele ve tüm kurumlara teşekkür etti. Tarihi Çakırağa Konağı’nın atmosferinde sergilenen özgün yağlı boya tablolar ve el sanatları ürünleri, katılımcılardan tam not aldı. Ziyaretçilerini bekliyor 18 Aralık’ta protokolün katılımıyla kapılarını açan sergi; 19, 20 ve 21 Aralık 2025 tarihlerinde de halkın ziyaretine açık kalacak. Vatandaşlar, hem sanata destek olup hem de hükümlülerin topluma yeniden kazandırılması sürecine katkı sağlayabilecek.