EKONOMİ - 02 Kasım 2023 Perşembe 11:03

2023 Enflasyon tahmini yüzde 65'e çıkarıldı

A
A
A

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Hafize Gaye Erkan, 2023 yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 58’den 65’e, 2024 yıl sonu enflasyon tahminini ise yüzde 33’ten yüzde 36’ya yükselttiklerini dile getirdi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan, TCMB İdare Merkezi'nde düzenlenen "Enflasyon Raporu 2023-IV" bilgilendirme toplantısında enflasyonun durumunu, enflasyona ilişkin öngörülerini, küresel ekonomik ve enflasyona dair gelişmeleri, para politikası stratejilerini ve aldıkları kararların finansal piyasalardaki etkilerini paylaşarak, orta vadeli enflasyon tahminleri ve ilerleyen dönemlere ilişkin değerlendirmeleri ele aldığı bir sunum yaptı.

“Enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar tüm araçlarımızı kararlılıkla kullanacağız”

Erkan, Merkez Bankası olarak toplumsal refaha en büyük katkıyı fiyat istikrarını sağlayarak sunacaklarının bilincinde olduklarını belirterek, “Bu sebeple haziran ayında başlattığımız güçlü parasal sıkılaştırma ile enflasyonla kararlı bir şekilde mücadele ediyoruz. Bir süredir yüksek ve oynak seyreden enflasyonu kontrol altına almanın uzun ve zorlu bir süreç olacağı bilinciyle enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar tüm araçlarımızı kararlılıkla kullanacağız” diye konuştu.

“Dezenflasyon sürecinin 2024 yılının ikinci yarısında başlamasını hedefliyoruz”

Erkan, politikalarının faizi, krediyi, mevduatı, döviz piyasasını, iç ve dış finansmanı, rezervler gibi finansal koşulları hedefledikleri doğrultuda etkilediğini aktararak, “Parasal sıkılaştırmanın ekonomi üzerindeki geniş çaplı etkileri ise zamana yayılmaktadır. Bununla birlikte iç talepte dengelenme sürecine ilişkin şimdiden bazı öncü sinyaller alıyoruz. Para politikasının birikimli etkileri, içinde bulunduğumuz geçiş döneminde devreye girerken, dezenflasyon sürecinin 2024 yılının ikinci yarısında başlamasını hedefliyoruz” dedi.

“Toplam sterilizasyon 1 trilyon Türk lirasının üzerine çıkacaktır”

TCMB Başkanı Erkan, politika faizini yüzde 8,5’ten yüzde 35’e yükselttiklerini hatırlatarak, “Haziran-ekim arasındaki Para Politikası Kurulu toplantılarında aldığımız kararlarla politika faizini güçlü bir şekilde toplamda 26,5 puan artırmış olduk. Bu süreçte faiz artırımlarının tamamlayıcısı olarak miktarsal sıkılaştırma ve seçici kredi politikalarını da devreye aldık. Böylece sterilizasyon yoluyla toplam 700 milyar TL tutarında miktarsal sıkılaştırma yapılmıştır. Bugün itibarıyla yürürlüğe giren kararımızla zorunlu karşılık oranlarını 5’er puan daha artırarak, ilgili vadelerde sırasıyla yüzde 30 ve yüzde 10’a çıkardık. Buna ek olarak yabancı para mevduatına Türk lirası olarak tesis edilmek üzere ilave yüzde 4 zorunlu karşılık tesisi kararı aldık. Böylece ilave 350 milyar Türk lirası likiditenin daha sistemden çekilmesiyle, toplam sterilizasyon 1 trilyon Türk lirasının üzerine çıkacaktır” diye konuştu.

“TL mevduatın toplam mevduat içindeki payı yaklaşık yüzde 5 artmıştır”

Erkan, mevduat gelişmelerinde ağustos sonunda aldıkları kur korumalı mevduattan Türk lirası vadeli mevduata geçişi teşvik eden kararların olumlu etkilerini gördüklerini söyleyerek, “Bu kararlarımız sonucunda Türk lirası tasarruf araçlarına ve özellikle vadeli mevduata olan talep artmıştır. 20 Ekim itibarıyla sadece 8 hafta içerisinde Türk lirası mevduat 970 milyar Türk lirası artarken, kur korumalı mevduat 300 milyar Türk lirası geriledi. Döviz cinsi mevduat da 3,9 milyar ABD doları geriledi. Sonuç olarak, TL mevduatın toplam mevduat içindeki payı yaklaşık yüzde 5 artmıştır. Güçlendirdiğimiz düzenlemelerin mevduat kompozisyonu üzerindeki etkilerinin zaman içinde daha da belirgin hale gelmesini bekliyoruz” değerlendirmesini yaptı.

“Rezervler, 126 milyar doların üzerine çıkmıştır”

Erkan, rezervlerdeki artışın devam ettiğine vurgu yaparak, TCMB'nin uluslararası rezervleri haziran ayından bu yana güçlü bir şekilde artırdığını, 20 Ekim itibarıyla brüt uluslararası rezervlerin mayıs sonuna kıyasla 28 milyar dolardan fazla artış göstererek 126 milyar doların üzerine çıktığını dile getirdi.

“Yıl sonu tahmin orta noktalarını 2023 için yüzde 65 olarak güncelledik”

Erkan, orta vadeli enflasyon tahminlerini paylaşarak şu ifadeleri kullandı:

“Modelleme çerçevemizi, tahmin performansımızı iyileştirmeye yönelik olarak büyük şokların doğrusal olmayan etkilerini içerecek şekilde güncellediğimizi belirtmek isterim. Bu çerçevede yıl sonu tahmin orta noktalarını 2023 için yüzde 65, 2024 için yüzde 36 ve 2025 için yüzde 14 olarak güncelledik. Tahmin aralıklarının alt ve üst noktalarını da 2023 yılı için yüzde 62 ve 68, 2024 yılı için ise yüzde 30 ve 42 olarak revize ettik. İlk olarak, jeopolitik riskler ve yönetilen/yönlendirilen fiyatlara ilişkin belirsizliklerin artması nedeniyle tahminlerimiz üzerindeki belirsizlik aralığını genişlettik. İkinci olarak, tahminlerimizi yukarı yönlü güncellemiş olsak da dezenflasyonun başlama zamanı, dezenflasyonun hızı ve dezenflasyonun seyrinde bir değişiklik olmayacağını değerlendiriyoruz.”

“2024 yılının ikinci yarısında parasal sıkılaştırmanın birikimli etkilerinin de devreye girmesiyle güçlü ve sürekli bir dezenflasyon sürecinin başlayacağını öngörüyoruz”

Erkan, kasım ayında doğal gaz tüketiminin artmasıyla hanelerin doğal gazdaki bedelsiz kullanım sınırını aşacağını öngördüklerini kaydederek, “Bu durum, enflasyonda yukarı yönlü mekanik bir etki oluşturarak, aylık enflasyonun kasım ayında geçici olarak yükselmesine sebep olacaktır. 2024 yılı ocak ayında ise asgari ücret ayarlaması, fiyatları zamana bağlı belirlenen hizmet kalemlerindeki gelişmelerin ve otomatik vergi güncellemelerinin devreye girmesini bekliyoruz. 2024 yılı mayıs ayında ise, doğal gaz kaynaklı baz etkileriyle yıllık enflasyonda tepe noktasının gerçekleşeceğini göreceğiz. 2024 yılının ikinci yarısında parasal sıkılaştırmanın birikimli etkilerinin de devreye girmesiyle güçlü ve sürekli bir dezenflasyon sürecinin başlayacağını öngörüyoruz” dedi.
Bilgilendirme toplantısı, TCMB Başkanı Erkan’ın basın mensuplarının sorularını yanıtladığı soru-cevap bölümü ile devam etti.

Mustafa Cenik

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Uluslararası kültür mirası fuar ve konferansı ’8. Heritage İstanbul’ başladı Uluslararası kültür mirası fuar ve konferansı ’8. Heritage İstanbul’ Şişli’de düzenlenen programla başladı. Fuar ve konferansın açılış konuşmasını gerçekleştiren İstanbul Valisi Davut Gül, "Organizasyonun en önemli faydası bütün paydaşları bir araya getirmek. Restorasyonun bir inşaat işi olmadığını biliyoruz. O açıdan restorasyonda çalışan işçiden, teknik elemana, kullanılacak olan malzemeden, koruma kurullarının bu anlamdaki hassasiyetine, kişilerin ve sponsorların bu işlere para ayırmasına kadar konuşulması, tartışılması, iyi örneklerin görülmesi ve paylaşılması bu sürece çok önemli katkı sağlayacaktır" dedi. Uluslararası kültür mirası fuar ve konferansı 8. Heritage İstanbul, Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenen programla başladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı başta olmak üzere, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, İstanbul Valiliği YİKOB gibi sektörün en önemli kamu paydaşları tarafından desteklenen koruma, restorasyon, arkeoloji, müze ve kütüphanecilik teknolojileri fuarı Heritage İstanbul, pek çok farklı ülkelerden katılımcılara ve konuşmacılara ev sahipliği yapıyor. Kültürel miras bilincinin arttırılmasını, hizmet ve teknolojilerin geliştirilmesini hedefleyen fuar ve konferansın açılış programına İstanbul Valisi Davut Gül, Fatih Belediye Başkanı M. Ergün Turan, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı Genel Sekreteri Sultan Raev ve alanında uzman isimler katıldı. Programda İstanbul Valisi Davut Gül açılış konuşması gerçekleştirdikten sonra fuar alanını ziyaret etti. Gül, hazırlanan stantları gezerken ayrıca katılımcılarla da fotoğraf çektirdi. Fuarla beraber konferans serisi, miras sohbetleri ve atölye çalışmaları 17 Mayıs’a kadar devam edecek. "Kültürel zenginliği korumak, yaşatmak, gelecek nesillere ulaştırmak hepimiz için bir görev" Açılışta konuşan İstanbul Valisi Davut Gül, "Öncelikle bu organizasyonu düzenleyen ve destekleyen bütün kurum ve kuruluş ve kişilere teşekkür ediyorum. İstanbul şehirlerin anası ve olağanüstü bir kültürel zenginliğimiz var. Bu zenginliği korumak, yaşatmak, gelecek nesillere ulaştırmak hepimiz için bir görev. Burada bütün kurum ve kuruluşlar, imkan doğrultusunda yapıyor. Bu organizasyonun belki de en önemli faydası bütün paydaşları bir araya getirmek. Restorasyonun bir inşaat işi olmadığını hocalarımız söyledi. Hepimizde biliyoruz. O açıdan restorasyonda çalışan işçiden, teknik elemana, kullanılacak olan malzemeye, koruma kurullarının bu anlamdaki hassasiyetine, kişilerin ve sponsorların bu işlere para ayırmasına kadar konuşulması, tartışılması, iyi örneklerin görülmesi ve paylaşılması bu sürece çok önemli katkı sağlayacaktır. Kötü örnekler var mı? Hiç şüphesiz onlarca sayabiliriz. Ama olumlu örnekler, iyi işler kötü örneklerden daha fazla uygulandığını görüyoruz. Özellikle Vakıflar Genel Müdürlüğü son yıllarda adeta bir tarih yazıyor. Geçmiş yıllarda ortadan kaybolmuş, amacı dışında kullanılan bütün eserleri tekrar ihya etti. Daha geçen hafta 300’den fazla eserin toplu açılışını hep birlikte gerçekleştirdik. İstanbul’da da 36 tane eserimiz vardı. Kültür ve Turizm Bakanlığımızın önderliğinde yine çok güzel işlerden bir tanesi olan Cumhurbaşkanımızın da himaye ettiği Rami’deki kütüphaneyi görmüşsünüzdür. Hem kütüphane hem de restorasyon boyutuyla bu şehre kazandırılan çok kıymetli eserlerden bir tanesi. Belediyelerimizin bu anlamdaki çalışmalarını takip ediyorsunuzdur. Bizim Valilik olarak sadece Fatih’te uygulaması devam eden 250’nin üzerinde projemiz var. Yadigar projemizle, bin tane eseri inşallah ihya edeceğiz. Üsküdar’da ’Nev mekanları’ görmüşsünüzdür. Olağanüstü bir restorasyon süreci var. Daha iyisi mümkün mü? Tabii ki mümkün. İşte bu fuar ve konferanslarda bunlar tartışılacak. Çıkan sonuçları biz alacağız, uygulayacağız. Eksiğimiz varsa tamamlayacağız. Daha iyi yapmamız gereken işler varsa yapacağız. Yanlış yaptığımız işler varsa tekrarlamayacağız. Bu açıdan ben her birinize katkılarınızdan dolayı ayrı ayrı teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı. (SK-RU
Antalya Türkiye Masters Takımlar Şampiyonası’nın basın toplantısı gerçekleşti 336 takımdan bin 739 sporcunun mücadelesine sahne olan Türkiye’nin en geniş katılımlı tenis organizasyonu Brooks Brothers Türkiye Masters Takımlar Şampiyonası’nın basın toplantısı yapıldı. Alibey Club Manavgat’ta 13-18 Mayıs tarihleri arasında düzenlenecek organizasyonun basın toplantısına Türkiye Tenis Federasyonu Başkanı Cengiz Durmuş, Brooks Brothers Ticari Direktörü Mahir Can Işık, Club Alibey Manavgat Genel Müdürü Kerem Kutbay ve master milli tenisçi Behzat Gerçeker katıldı. "Hedefimiz dünyanın en iyi sporcularını yetiştirmek" Türkiye Tenis Federasyonu’nun ülkesine hizmet etmeyi, uluslararası alanda dünyanın en iyi sporcusunu yetiştirmeyi hedefleyen bir federasyon olduğuna dikkat çeken Türkiye Tenis Federasyonu Başkanı Cengiz Durmuş, "Her etkinliğimizin sporcumuza, ailesine, kulübüne, antrenörüne faydalı olabilmesi için paydaşlarımızla ortak çalışıyoruz. Hedefimiz dünyanın en iyi sporcularını yetiştirmek ve dünyanın en iyi etkinliklerini gerçekleştirmek. Bu yolda çok önemli aşamalara geldik. Brooks Brothers 200 yılı aşkın köklü mirasını modern tasarımlarıyla buluştururken aynı zamanda tenis sporuyla bütünleşen bir çalışmaya imza attı. Aynı anda 85 kortla bin 736 sporcumuza hizmet sunabilen bir tesisin dünyada örneği yoktur. Yurt dışında bizi gururla temsil ettikleri için kendilerine teşekkürlerimi sunuyorum” dedi. "Sporcularımız ülkelerini gururla temsil etmeye devam ediyor" Stratejik hedeflerin sportif başarılarla gerçekleştiğini görmekten dolayı son derece mutlu olduğunu dile getiren Durmuş, "Türkiye’de tenis çığ gibi büyüyor söylemimiz sonuçlarını sporcularımızın başarısıyla veriyor. Zeynep iki gün önce dünya ilk 50 numaradan ilk galibiyetini aldı. İpek Öz yine başarıyla devam ediyor. Berfu Cengiz üç gün önce İsveç’te şampiyon oldu. Sporcularımız dünyanın her yerinde ülkelerini gururla temsil etmeye devam ediyor" diye konuştu. Mahir Can Işık: "Bu prestijli bir turnuvaya isim sponsoru olmak bizim için büyük bir gurur" Tenis Federasyonu ile yaptıkları iş birliğinden duydukları memnuniyeti aktaran Brooks Brothers Ticari Direktörü Mahir Can Işık, "Tenis sporu bizim için çok önemli bir spor. Bu kadar prestijli bir turnuvaya isim sponsoru olmak bizim için de büyük bir zevk ve gurur verici bir iş. Bu tip organizasyonlarda hem genç sporcularını hem veteranlarını hem de tenis, spor kültürünü yaşatmak için de elimizden gelen her şeyi yapmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı. Kerem Kutbay: "Masters Türkiye Takımlar Şampiyonası’na 85 kort ile ev sahipliği yapmaktayız" Club Alibey’in 19 yıldır bu köklü organizasyona ev sahipliği yaptığını belirten Club Alibey Manavgat Genel Müdürü Kerem Kutbay da, "100’den fazla kortumuz ile dünyanın sayılı tesislerinden birine sahibiz. Bu gücümüz ile Brooks Brothers Masters Türkiye Takımlar Şampiyonası’na 85 kort ile ev sahipliği yapmaktayız. Bu organizasyon sadece bir spor etkinliği değil aynı zamanda bir topluluk geleneği ve tutkusu haline gelmiştir" şeklinde konuştu. Behzat Gerçeker: "Tenis insanları birleştiriyor" Master milli tenisçi Behzat Gerçeker ise, "Dünyanın en güzel yerinde olduğumuzu düşünüyorum. Müthiş bir atmosfer var. 2 bin kişinin bir arada olması çok güzel. İnsanlar birbirleriyle hislerini ve duygularını paylaşıyorlar" cümlelerini kullandı.
Ankara TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu toplandı TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Kanunu Teklifi’ni görüşmek üzere toplandı. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, Mehmet Muş başkanlığında toplandı. Toplantıda 11 maddelik Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Kanunu Teklifi görüşülecek. Muhalefet partilerinden miletvekilleri, kanun teklifinin Plan ve Bütçe Komisyonu’na gelmeden önce TBMM Dışişleri Komisyonu’nda görüşülmesi gerektiğini savundu. Teklifle Dışişleri Bakanlığı teşkilatının faaliyetlerinin güçlendirilmesi, personelinin temsil kabiliyeti yüksek ve donanımlı yetiştirilmesinin desteklenmesi ve düzenleme kapsamında belirlenen faaliyetlerin icrası amacıyla merkezi Ankara’da olan Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfı kurulmasına ilişkin usul ve esasların düzenlenmesi amaçlanıyor. Vakıf, Dışişleri Bakanlığının hizmet kalitesinin artırılması amacıyla her türlü taşınır ve taşınmaz alabilecek, kiralayabilecek, inşa edebilecek, gerektiğinde bunların kullanımını kısmen veya tamamen bakanlığa bırakacak, her türlü taşıt aracı alıp kiralayacak ve gerektiğinde bakanlığa tahsis edecek. Bakanlığa ait veya tahsisli olup güncel olarak ihtiyaç duyulmayan taşınmazların ilgili mevzuat hükümlerine uyulmak suretiyle bakanlık yararına değerlendirilmesine yönelik çalışmalar yapacak. Vakıf, yükseköğretim kurumları kurabilecek; personelin niteliklerinin ve temsil kabiliyetinin geliştirilmesini destekleyecek.
İstanbul Aziz Yıldırım: “Çocukların aşkı için şampiyon olmamız lazım” Fenerbahçe başkanlığına adaylığını açıklayan Aziz Yıldırım, göreve 3 sene için talip olduğunu söyledi. Yıldırım, “Parlak günlere dönüş için son duraktayız. Çocukların aşkı için şampiyon olmamız lazım. 3 seneden fazla da yapamam, ben kendimi iyi tanıyorum. 6 senelik dinlenme bunları iyice gösterdi. Yanlışlıklardan ders almalıyız” dedi. Fenerbahçe’de eski başkan Aziz Yıldırım, 8-9 Haziran 2024 tarihlerinde düzenlenecek olağan seçimli genel kurul toplantısı öncesi başkanlığa adaylığını açıkladı. Kadıköy’de bir otelde yapılan lansmanda çok sayıda Fenerbahçe taraftarı, Yıldırım’ı yoğun sevgi gösterileriyle karşıladı. "Bizim derdimiz Fenerbahçe’nin şampiyon olması" Fenerbahçe’nin 10 yıldır Süper Lig şampiyonu olamamasıyla ilgili düşüncelerini aktararak sözlerine başlayan Aziz Yıldırım, “6 sene önce ‘Aziz Yıldırım gitti, Türk futbolu kurtuldu’ dediler. Bugün de ‘Aziz Yıldırım gelsin, Türk futbolunu kurtarsın’ diyorlar. Bizim derdimiz Fenerbahçe’nin şampiyon olması. Şampiyonluk o camiayı büyütüyor, taraftar ve güç olarak büyütüyor. Sizin başka türlü bakmanıza yöneltiyor. Bizim 4 senemizde şampiyon olamadık. Şampiyon olamamamızın birçok sebebi var. 4 sene mahkemelerle uğraştık, bu durum Fenerbahçe’ye zarar verdi. Tribünlere gitmeyin, kombine almayın dediler. Bugün onları yaşatmadık, hep uzak durduk. ’Fenerbahçe’nin sükunete ihtiyacı var’ dedik. Fenerbahçe’nin hiçbir zaman para sorunu olmaz. Kulübü halka arza açtım, ’1 milyon üye olsun’ dedim hapisteyken. ’Anadolu’nun her yerinde binalar yapalım’ dedim. Fenerbahçeliler bir araya gelsin, büyüsün, birbirine sarılsınlar. Biz bunun için Edirne’de, Antalya’da, Kayseri’de binalar yapmaya başladık ama kapattılar. Fenerbahçe, Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütüdür. Fenerbahçe’nin istemediği bir şey Türkiye’de olmaz. Birlik, beraberliği sağlayamazsak hiçbir şey olmaz. Fenerbahçe 3 Temmuz davası ile başlayan, bizden önce Balyoz, Ergenekon ile başlayan o süreçte Türkiye’nin Kuva-yi Milliye’si Fenerbahçe Spor Kulübü’dür. Bu hareketi FETÖ hareketine karşı Fenerbahçe Spor Kulübü başlatmıştır ve bunda da başarılı olmuştur. 15 Temmuz’a giderken FETÖ yara almıştır, demişlerdir denizi geçtik derede boğulduk” ifadelerini kullandı. “Kimse aday olmayınca mecbur olduk” Başkan Adayı Yıldırım, aday olma sürecini ve kararını ise şu sözlerle katılımcılarla paylaştı: “Hiç niyetim yoktu, keyfim yerinde, para da kazanıyorum. Baktık ki Fenerbahçe’de bazı sıkıntılar var. Dava arkadaşlarım, bir şey yapmamız lazım dediler. ’Biriniz aday olsun, o şekilde yürüyelim’ dedim. Kimse aday olmayınca mecbur olduk. 20 sene başkanlık yaptım, 6 sezon lig şampiyonu olduk. Zor günlerdi. Hiçbir gün para yok diye konuşmadık. 20 sene idare ettik.” “2018 şampiyonluğumuz seçim sürecine kurban edilmiştir” Futbol A takımının şampiyonluğunun başkanlık seçimlerinden daha önemli olduğuna dikkat çeken Yıldırım, “3 Haziran 2018 gününden bu yana Fenerbahçe Spor Kulübü’nün sade bir üyesi ve bir taraftarı olarak, geçmişte çok büyük emek sarf ettiğimiz kulübümüzün faaliyet alanındaki performansını, ana odak olarak futbol takımımızı üzülerek takip ettik. Bu süreçte uzaktan bakmanın avantajını elde ettim. Herhangi bir kasıt taşımadan, yaptığımız hataları da gözlemleme ve analiz etme şansı elde ettim. Düşünce yapımızı değiştirmek, değişimimizin anahtarıdır. Bu süre zarfında mevcut kulüp başkanı ve yönetiminin çalışmalarına engel teşkil etmemek, camiamızın motivasyonunu saha dışına çıkarmamak adına muhalefet yapmadım, konuşmadım. Konuştuğum zamanlarda da birlik ve beraberliğine dikkat çektim. Özellikle bu sezon seçim sürecinin takımlarımızın saha içi motivasyonunu bozacak, saha dışı olayları olumsuz etkilemek adına ocak 2024’ten bu yana sükunet çağrısı yaptım. Camiamızı futbol takımımızın arkasında olmaya, inanmaya davet ettim” dedi. “Galatasaray maçında takımımızın galip geleceğine inanıyorum” Süper Lig’in 37. haftasında sarı-lacivertlilerin deplasmanda oynayacağı Galatasaray karşılaşmasına da değinen Aziz Yıldırım, “Bu hafta sonu oynanacak Galatasaray maçında takımımızın galip geleceğine inanıyorum ve galip geleceğiz. Yeni süreç başlayacak. Çünkü 2018 seçim sürecinden 1 yıl önce başlayan seçim çalışmalarının şampiyonluğa mal olduğunu bizzat yaşayarak gördüm. Futbol takımımızın şampiyonluğu, başkanlık seçimlerinden daha önemlidir. Çünkü tarih, başkanlık seçimlerini değil elde edilen şampiyonlukları yazar. 2018 şampiyonluğumuz seçim sürecine kurban edilmiştir. Aynı şeye sebebiyet vermemek için adaylığımın konuşulmamasını ısrarla haykırdım, bunun mücadelesini verdim. Kupalarımızı, madalyalarımızı kaybetmeye, seçim uğruna taraftarlarımızın kaybedilenlerin arkasında üzülmesine sebebiyet vermez, en azından kaybedilmesine sebep olmayacağım. Olanlara da sonuna kadar mücadele edeceğim” diye konuştu. “Çocukların aşkı için şampiyon olmamız lazım” ‘Kimsenin değil, Fenerbahçe’nin adamıyım’ diyen 72 yaşındaki Yıldırım, şöyle devam etti: “Bugün karşınızda şampiyonluk ihtimalimizin, rakibimizin maçlarına bağlı olmasının burukluğu ile bulunuyoruz. 2018’de başkanlıktan ayrıldığımızda kendi ailemize, işimize, gücümüze vakit ayırmaya başladık. Gelinen noktada mevcut başkan, ‘Ben Fenerbahçe’nin başında olduğum sürece Fenerbahçe’yi şampiyon yapmazlar’ dedi. Biz bu konuyu iyice düşündük, bizi kim şampiyon yapmak istemiyor? Devlet mi, hakemler mi, federasyon başkanı mı? Biz devlet ile kavga edemeyiz, hükümet ile haklı olduğumuz her konuda mücadele yaptık. Benim trollerim de yok. Ben kimsenin adamı değil, Fenerbahçe’nin adamıyım. İktidar duruyor, federasyon başkanı duruyor, hakemler aynı duruyor. Biz nasıl şampiyon olacağız? Çocuklar ağlıyor. Ben Atatürkçüyüm. Ben laik ve cumhuriyetçiyim. Fenerbahçe Spor Kulübü 3 kimliktir. Bu kimlik altında dini olarak çeşitli insanlar vardır ama hiçbir zaman ayrımcılık olmaz. Biz aşağıya çomak sokamayız. Herkese saygı duymamız lazım. Fenerbahçe’nin en son kaybedeceği şey, kazanma umudu olmasıdır. Bu umut kaybedildiğinde geri dönüş olmamasıdır. Geriye, parlak günlere dönüş için son duraktayız. Özellikle gençlerin ve çocuklar için geleceğe dönük acil çözüm bulmalıyız. Çocukların aşkı için şampiyon olmamız lazım. Ben seçilirim veya seçilmem, 72 yaşındayım. 3 sene için geleceğim, 3 seneden fazla yapamam. Ben kendimi iyi tanıyorum. 6 senelik dinlenme bunları iyice gösterdi. Yanlışlıklardan ders almalıyız.” Euroleague’de Final Four’a yükselen Fenerbahçe Erkek Basketbol Takımı ile ilgili Yıldırım, “Final Four’da mücadele edecek basket takımımıza başarılar diliyorum. Medyada Obradovic’i yazıyorlar. Obradovic ile 5 aydır konuşmuyorum. Takımın başında başarılı hoca var. İyi olan şey bozulmaz. Şu anda her şey iyi. Kötü olursa bakarız. İnşallah şampiyon oluruz” dedi. “Kaybedersek Mourinho’nun parasının yarısını ödemeyi taahhüt ediyorum” Aziz Yıldırım, yıldız futbolcular ve başarılı teknik antrenörlerle çalışmanın takımı yukarıya taşıyacağını ifade ederek, “Roberto Carlos geldiğinde Şampiyonlar Ligi’nde şampiyon oluruz dedi. O motivasyonu tüm oyunculara aktardı. Kupalar kazanmış birinin gelmesi sizi yukarı çeker. Bu yönetime teklifim, eğer onlar da Mourinho ile çalışmayı düşünüyorlarsa, Divan Başkanı Şekip Mosturoğlu’na rica edeceğim, Mourinho’nun menajeri ile yürütülecek olan anlaşmalarda onlar da kimi seçecekse beraberce gitsinler, Mourinho ile imzayı atsınlar. Biz kaybedersek Mourinho’nun parasının yarısını ödemeyi taahhüt ediyorum. 1998’de geldiğimde hiçbir personeli çıkarmadım. Şu andaki mevcut olan personel liyakatli insanlarsa herkes işine devam edecek. Zaten Fenerbahçe’nin adamı değillerse kendileri ayrılır. Herkes çalışsın Fenerbahçe’ye faydalı olsun” değerlendirmesini yaptı. Sarı-lacivertlilerin öncelikle banka borcunu kapatması gerektiğinin altını çizen Aziz Yıldırım, “Fenerbahçe’nin üzerinde 10 yıldır ölü toprağı var. Hep beraber çalışarak, birlikte para vererek sahip çıkacağız. Banka borcunu muhakkak kapatacağız. Hep birlikte bunu düzeltelim” açıklamasında bulundu.