SAĞLIK - 20 Ocak 2016 Çarşamba 10:34

Anne Karnındayken Bebeğinizin Sağlığını Merak Ediyorsanız

A
A
A
Anne Karnındayken Bebeğinizin Sağlığını Merak Ediyorsanız

HRS Kadın Hastanesi Tıbbi Genetik Uzmanı Prof. Dr. Necat İmirzalıoğlu, doğacak bebeğin sağlıklı bir şekilde hayata merhaba diyebilmesi için hamile anne adaylarının yaptıracakları NIFT testiyle içlerinin daha huzurlu ve rahat olabileceğini söyledi.
Tıbbi Genetik Uzmanı Prof. Dr. Necat İmirzalıoğlu, bir kadın için son derece özel bir dönem olan ve aynı zamanda büyük sorumluluk gerektiren hamilelik sürecinde tüm ailenin en büyük endişesinin bebeğin sağlığı olduğuna dikkat çekti. Genetik biliminin gelişmesiyle birlikte bebeğin daha anne karnındayken bazı hastalık risklerinin rahatlıkla uygulanabilecek testler sayesinde belirlenebildiğini kaydeden Prof. Dr. İmirzalıoğlu, “Anne adaylarının hamilelik sürecini olabildiğince kolay ve sıkıntısız geçirebilmesi elbetteki kadın hastalıkları ve doğum uzmanının desteğiyle mümkün olabilir. Doğacak bebeğin kromozomal hastalık riskinin tespitini de ancak doktorunuzdan edineceğiniz bilgilerden öğrenebilirsiniz. NIFT testi, yani girişimsel olmayan fetal trizomi testi bebeğinizin Trizomi 21, Trizomi 18 veya Trizomi 13 olup olmadığını güncel yöntemlere göre daha az riskli bir şekilde belirlenmesini sağlar” dedi.
TRİZOMİ NEDİR VE NASIL GELİŞİR?
Prof. Dr. İmirzalıoğlu, trizominin anneden bir, babadan da bir olmak üzere 2 adet gelen kromozom bilgisinin hücrelerde 3’üncü kez yer alması durumu olduğunu ifade etti. Bu fazladan kromozomun çeşitli maddelerin üretiminde anomaliler oluşmasına neden olduğunu bildiren Prof. Dr. İmirzalıoğlu, sözkonusu hücresel düzeydeki anomalilerin bebeğin vücuduna yansıdığında sendrom adı verilen belirtiler topluluğunun ortaya çıktığını vurguladı.
TRİZOMİ 21 (DOWN SENDROMU)
Trizomi 21 yani down sendromunun en sık görülen kromozomal anomali olduğunu ve canlı doğumların 800’de 1’inde görüldüğünü belirten Prof. Dr. Necat İmirzalıoğlu, “Trizomi 21, yani down sendromu, genellikle kalıtsal olarak değil, hamilelikte kendiliğinden oluşan bir kromozom hastalığıdır ve bebekte 21’inci kromozomdan 3 tane olmasıyla karakterize olmaktadır. Hamilelik yaşının ileri olması hastalığın görülme sıklığını da artırır. Bir başka hastalık ise Trizomi 18, yani Edwards sendromudur. Canlı doğumların yaklaşık 5 binde 1’inde görülür. Bu hastalık için de hamilelik yaşının ilerlemesiyle risk artışı söz konusudur. Bu bebeklerde doğuştan çok ciddi yapısal bozukluklar bulunur. Ne yazık ki genellikle hamilelik sırasında ya da bebeğin doğumunun ardından ilk haftalarda yaşam kaybı görülür” dedi.
HRS Kadın Hastanesi Tıbbi Genetik Uzmanı Prof. Dr. İmirzalıoğlu, canlı doğumların yaklaşık 10 binde 1’inde bulunan kromozom anomalisi olan Trizomu 13 yani Patau sendromuna ilişkin de bilgiler verdi. Yine hamilelik yaşının artışıyla Trizomi 13 görülme sıklığının yükseldiğini belirten Prof. Dr. İmirzalıoğlu, bu hastalıkla birlikte yeni doğan çocuklarda kafatası ve yüz bölgesinin yanısıra kalp, böbrek, mide anomalilerine ya da diğer fiziksel bazı anomalilere rastlandığına değindi.
KROMOZOMAL HASTALIK RİSKİ
Kromozomal bozuklukların hamilelik sırasında tespitinin son derece önemli olduğunun altını çizen Prof. Dr. İmirzalıoğlu, “Hamilelik döneminde teknolojik imkanlar sayesinde girişimsel olmadan da Trizomileri saptayabilmekteyiz. Gebelik sırasında bebeğin kanının anne kanı ile karışması, bu testin gerçekleştirilmesindeki temeli oluşturur. Anne adayının vücuduna müdahale gerektiren invazif yöntemlerde ise amniyosentez, koryon villus biyopsisi ve kordosentez gibi teknikler uygulanır. Bu tür yöntemler, anne karnındaki bebekten hücre toplamaya yöneliktir. Bu girişimsel testler, şu an dünyada güvenilirlik yüzdesi en fazla olarak kabul edilmekle beraber yüzde 0,2 ile yüzde 1 arasında girişim sonrası düşük riski taşımaktadır. Gebeliğin belli bir döneminden sonra anne kolundan alınan kanla bebeğe ait DNA parçacıkları ayrılabilir. Bu sayede bebeğin Trizomi 21-18 veya 13 olup almadığı kararına varılabilir” dedi.
"NIFT TESTİ İÇİN DOĞRU ZAMAN GEBELİĞİN 10. HAFTASINDAN SONRADIR"
NIFT testi yaptırmanın 8’inci haftadan itibaren teknik olarak mümkün olduğunu ifade eden Prof. Dr. İmirzalıoğlu, “Ancak en doğru zaman ise gebeliğin 10’uncu haftasından sonradır” diye konuştu.
İmirzalıoğlu, ultrason ve kan tahlili sonucunda doktor tarafından bebeğin Trizomi şüphesi taşıdığı belirlendiyse veya risk grubunda olunması nedeniyle endişe bulunuyorsa bu testin rahatlıkla yaptırılabileceğini bildirdi. NIFT testi yaptırmanın son derece kolay bir işlem olduğunu kaydeden Prof. Dr. Necat İmirzalıoğlu, anne adayından alınan kanın 8 ila 10 günlük bir işlem sonrası analizinin tamamlandığını sözlerine ekledi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman Evlenmek için kredi alacak depremzede gençlerin eğitimi başladı Adıyaman’da, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının deprem bölgesinde hayata geçirdiği ’Evlenecek Gençlerin Desteklenmesi’ projesi kapsamında krediden faydalanmak isteyen genç çiftlerin evlilik öncesi eğitimleri başladı. Sağlam bir aile yapısı ile sağlık bir toplumun temelini oluşturmak için Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Evlenecek Gençlerin Desteklenmesi Projesi’ni geçtiğimiz aylarda hayata geçirerek Aile ve Gençlik Fonu kurulmuştu. Bu nedenle, aile müessesesinin desteklenmesi, güçlendirilmesi, gençlerin sosyal risklere karşı korunması ve gelişimleri ile girişimlerine destek sağlanmasına yönelik kaynağın oluşturulması amacıyla Aile ve Gençlik Fonu kurulmuştu. Evlenecek Gençlerin Desteklenmesi Projesi ile evlenmeyi planlayan çiftlere ekonomik, psikolojik ve sosyal destekler sunarak evliliklerinin daha sağlam bir temele oturmasına yardımcı olmak için başvurusu onaylanan çiftlere evlilik öncesi ve sonrası eğitim ve danışmanlık hizmetleri sağlanacak. Adıyaman, Gaziantep (İslahiye ve Nurdağı ilçeleri), Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya illerinde pilot olarak başlatılan proje ile genç çift adaylarına 48 ay vadeli, 2 yıl geri ödemesiz, 150 bin TL tutarında faizsiz kredi verilecek. 15 Şubat 2024 itibarıyla alınmaya başlayan başvurulardan Adıyaman’da 24 çiftin başvurusu onaylandı. Başvurusu onaylanan çiftler Adıyaman Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğü’nde eğitime alındı. Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürü Hasan Bilici, Müdür Yardımcısı İsmail Yetiş, Sosyal Hizmet Müdürü Ahmet Hulusi Kara eğitime katıldı. Eğitim Uzmanı Murat Sertpolat tarafından gençlere eğitim verildi. Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürü Hasan Bilici, eğitimden önce yaptığı açıklamada, “Sizler aslında hayatın gen güzel kararını vererek, evlilik kararı almışsınız. Hayatta yeni bir başlangıç, yeni bir süreç kararı alarak en güzel kararı verdiniz. Bakanlık olarak almış olduğunuz bu güzel kararı desteklemek ve bu birlikteliğinizi, beraberliğinizi mutlu bir şekilde, sağlıklı bir şekilde devam ettirebilmeniz için ve destek olmak için bir proje başlattık. Biz bu proje kapsamında sizleri iki yönüyle destekliyoruz. Birincisi maddi anlamda sizi destekliyor olacağız. Belli bir miktarda ekonomik destek veriyoruz. Bu destek 2 yıl geri ödemesiz, geri kalan iki yılında eşit taksitlerle geri ödenecek. Öte yandan sizleri hem eğitim hem de danışmanlık yönüyle destekliyor olacağız. Amacımız toplumun temeli olan, geleceğimizin teminatı olan sizlerin başlatmış olduğu bu aile yapısının sağlıklı bir şekilde ileriye gitmesi, sağlıklı bir şekilde gelecek nesillere aktarılmasıdır” diye konuştu. Kredisi onaylanan gençler ise deprem sonrası maddi olarak zorluk içerisinde olduklarını ve bu kredinin mutlu bir yuva kurmak adına çok faydalı olduğunu dile getirdi.
Kütahya Kütahya Şehir Hastanesi hasta kabulüne başladı Kütahya, modern ve nitelikli sağlık hizmetlerinde yeni bir döneme girdi. Tam donanımlı Kütahya Şehir Hastanesi, tıbbi cihazların test süreçlerinin başarıyla tamamlanmasının ardından hastaları kabul etmeye başladı. Hastanenin ilk kabul gününde ziyaret ve incelemelerde bulunan Vali Musa Işın, hastanenin Kütahya’ya kazandırılmasından duyduğu mutluluğu dile getirerek hayırlı olmasını diledi. İlk kabul gününde öğle saatlerine kadar 500 hastanın işlemlerinin tamamlandığını belirten Vali Musa Işın, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Modern bir tesis inşa edildi. Cihazların test süreci tamamlandı ve bugün itibarıyla hasta kabulüne başladık. Şimdiye kadar 500 hastayı kabul ettik. Polikliniklerimizin çoğu artık faal durumda. Kütahya halkı büyük sabır gösterdi. Sabırları için teşekkür ederiz. Kütahya’mıza ve hemşehrilerimize hayırlı olmasını diliyor, emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Allah’ın izniyle Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitemiz bünyesinde 600 yataklı ikinci bir hastane daha inşa edeceğiz.” Hastanenin teknik özellikleri ve kapasitesi halkında bilgiler veren İl Sağlık Müdürü Ertuğrul Ünkoç, “Tesisimiz 510 yatak kapasitesine sahip olup Yoncalı’da fizik tedavi için ayrıca 100 yatağımız mevcut. 180 bin m2 kapalı alana sahibiz. 122 poliklinik, müştemilatıyla birlikte 180 odamız bulunmakta. 510 yatak içerisinde 79’u yoğun bakım yatağıdır. 20 ameliyathanemiz ile hizmet vermekteyiz” diye konuştu. Başhekim Dr. Hasan Emre Aydın ise hastanenin cerrahi ve dahili branşlarda hizmet vereceğini, planlanan ameliyatların gün içinde gerçekleştirileceğini belirtti. Vali Işın, hastanedeki vatandaşlarla da görüşerek sağlık durumları hakkında bilgi aldı ve geçmiş olsun dileklerini iletti.
Antalya Alanya Üniversitesi’nin öğrencilerine TÜBİTAK desteği TÜBİTAK Bilim İnsanı Destek Programları Başkanlığı (BİDEB) tarafından yürütülen “2209-A Üniversite Öğrencileri Araştırma Projeleri Destekleme Programı” 2023/2 dönemi bilimsel değerlendirme sonuçları açıklandı. Sonuçlara göre, Alanya Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü öğrencilerinin başvurduğu iki projenin ikisi de destek almaya hak kazandı. Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Zehra Kaya danışmanlığında, bölüm öğrencileri Emine Aydın ve Esra Bamyacı’nın geliştirdiği "Ejder meyvesinden farklı tatlarda tropikal meyve sosu ürünleri geliştirme ve mutfakta çeşitli uygulamaları” başlıklı proje ile Erolcan Beypazarlı ve Şelale Beyza Topan’ın geliştirdiği “Spirulina ve Stevia (Stevia rebaudiana Bertoni) ile Besin içerigi ve Fonksiyonel Bilesenlerce Zengin, Düsük Kalorili Alternatif Türk Lokumu Ürünü Gelistirme ve Bazı Kalite Özelliklerinin Değerlendirilmesi” başlıklı proje TÜBİTAK tarafından desteklenecek. “Hedefimiz besin değeri yüksek gıdalar üretmek” Projelerin danışmanı olan Dr. Öğretim Üyesi Zehra Kaya şunları söyledi: “Akademisyen olarak öğrencilerimize çalışmalarında tam destek vermemizin yanında, TÜBİTAK gibi önemli bir kurumdan fikirlerine destek görmeleri onları ayrıca teşvik ediyor. Çalışmalarında motive oluyorlar ve bilime katkıda bulunmak istiyorlar. Öğrencilerimize çalışmalarında ilerlemeleri adına her zaman yol gösterip, danışmanları olarak destek vermeye hazırım. Bunun gibi proje desteklerinin gelecekte diğer fikir sahibi olan öğrencilerimiz için de ilham verici olmasını isterim”. “Projelerimizde son zamanlardaki gıda ve gastronomi sektörünün popüler alanlarından olan yerel üretimin değerlendirilmesi, sağlıklı ve besleyici fonksiyonel gıda gibi konuları ön plana çıkartmak istedik. Bu çalışmalarla hem bilime hem de ülke ekonomisine katkıda bulunacak alternatif ve besin değeri yüksek gıdalar üretmek hedefimiz. Öğrencilerimizi tekrar tebrik ediyor, başarı ile projelerini tamamlamalarını diliyorum.” “Tarımsal faaliyetleri desteklemek istedik” Projelerden biri olan "Ejder meyvesinden farklı tatlarda tropikal meyve sosu ürünleri geliştirme ve mutfakta çeşitli uygulamaları” başlıklı projenin yürütücüsü Emine Aydın ve proje ortağı araştırmacı Esra Bamyacı düşüncelerini paylaştılar. Öğrencilerden Emine Aydın: “Alanya’da uygun hava şartlarından dolayı tropikal meyve yetiştiriciliği yaygındır ve ekonomik kaynak konumuna gelmiştir. Hem sağlık açısından hem de görüntülerinden dolayı ilgi odağı haline gelen ejder meyvesi de bunlardan birisidir. Bu çalışma ile, yerel ürün yetiştiriciliğini teşvik etmek ve Alanya’nın zengin tarımsal faaliyetlerini tanıtmak istedik. Bildiğimiz üzere Türkiye mutfağı çok zengin bir geçmişe sahiptir. Gastronomi ve mutfak sanatları öğrencisi olarak bunlara sahip çıkmak bizim en önemli görevimizdir. Bu düşünceler ile yola çıktığımız bu çalışmada hem gastronomi dünyasına ejder meyvesinden farklı soslar yaparak katkıda bulunmak istedik hem de Alanya’nın tarımsal faaliyetlerini küçük bir adımla desteklemek istedik.” “Sağlığa yararlı besinler” Esra Bamyacı ise, “Türkiye’de iklim ve verimli topraklarıyla bilinen Akdeniz bölgesinin tropik meyve yetiştiriciliğine elverişli olduğu gözlemlenmiş tropik tarım bölgesi olarak belirlenmiştir. Yapacağımız çalışma ile, ülkemizde son yıllarda oldukça popüler hale gelen tropik ejder meyvesinin hem sağlığa yararlarını araştırmayı hem de mutfaklara farklı reçeteler kazandırmayı hedefliyoruz. Ejder meyvesinin besin değeri, tat ve renk zenginliği ile ülkemizin zengin mutfağındaki ürünlerimizde gözlerimize ve damaklarımıza hitap etmesini gastronomi mutfak sanatları öğrencisi olarak görmek isterim. Bu düşüncelerimizle başladığımız araştırmamızda, bölgemizin verimli topraklarında yetişen ejder meyvesinden farklı soslar yaparak gastronomi dünyasına kazandırmayı istiyoruz. Bu süreçte bizi her zaman destekleyen projedeki danışmanımız Zehra hocamıza teşekkür ediyoruz” dedi. “Amacımız fonksiyonel Türk lokumu üretmek” Desteğe hak kazanan “Spirulina ve Stevia (Stevia rebaudiana Bertoni) ile Besin içeriği ve Fonksiyonel Bilesenlerce Zengin, Düsük Kalorili Alternatif Türk Lokumu Ürünü Geliştirme ve Bazı Kalite Özelliklerinin Değerlendirilmesi” başlıklı diğer bir projenin yürütücüsü Erolcan Beypazarlı ve proje ortağı araştırmacı Şelale Beyza Topan ise düşüncelerini ifade ettiler. Erolcan Beypazarlı “Projemizde ülkemizin en geleneksel ve dünyaca tanınan şekerleme ürünü olan Türk lokumuna alternatif bir seçenek geliştirmek istedik. Bunun için ise şeker alternatifi olarak tercih edilen Stevia bitkisinden yararlanarak düşük kalorili, diyabetik Türk lokumu üretmek ve bu tarifi mutfaklara kazandırmak istiyoruz. Böylece ülkemizde en sık karşılaşılan hastalıklarından biri olan diyabete sahip insanların da tüketebileceği bir şekerleme alternatifi üretmiş olacağız. Bu projede yer aldığım için çok mutluyum. Ekip arkadaşıma ve fikirlerimize daima destek olup bize yön veren Dr. Öğretim Üyesi Zehra Kaya hocama teşekkür ederim” diye konuşurken, Şelale Beyza Topan ise “Projemizde diyabetik olmasının yanında, protein kaynağı aynı zamanda süper gıda olarak bilinen spirulina ile aynı zamanda besin değeri yüksek, fonksiyonel bir Türk lokumu üretmek amaçlarımızdan biridir. Kültürümüzde sıkça tüketilen lokum üzerinde çalışmalar yapmak benim için çok değerlidir. Tüm çalışmalarımızın sonucunu görmeyi hevesle bekliyorum” ifadelerini kullandı.
İstanbul CHP’de Şükrü Genç endişesi Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, 31 Mart yerel seçimlerinde ilçede yeniden aday gösterilmemesi sonrası bağımsız aday olarak katılma kararı alırken CHP’nin Sarıyer Belediye Başkan Adayı Mustafa Oktay Aksu’nun ilçede bir ziyaret sırasındaki sözleri dikkat çekti. Öte yandan önceki gün ilçede halkla buluşan CHP Lideri Özel, “Bugün, yarın açıklamanı yapar, çekilirsin, yok şimdi çekilmedin. Pazara getirdin, ondan sonra döneyim deme, affedemeyiz" şeklinde konuştu. Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç’in 31 Mart yerel seçimleri için ilçede yeniden aday gösterilmemesi sonrası Genç, bağımsız aday olarak katılma kararı almıştı. CHP’nin Sarıyer Belediye Başkan Adayı olarak gösterilen Mustafa Oktay Aksu ise seçim çalışmaları çerçevesinde İstinye Dereiçi Semt Pazarı’nı ziyaret etti. Pazar ziyaretinde Aksu’ya eşi Demet Aksu, Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek İmamoğlu ve CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Zeybek’in eşi Çiğdem Zeybek eşlik etti. Aksu, pazarda dolaşırken bir vatandaşın “Oktay Bey, Şükrü Genç’in Sarıyer’de emeği çok fazla, seviliyor, tüm CHP’lilerin oyunu alabilecek misiniz?” sorusu geldiği öğrenildi. Aksu’nun ise “CHP seçmenlerimiz partilerine sadıktır. Seve seve olmasa da” şeklinde bir yanıt verdiği iddia edilirken vatandaşların tepki gösterdiği belirtildi. Bu açıklama ise 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde dönemin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP seçmeninden tepki aldığı “Tıpış tıpış sandığa gideceksiniz, oyunuzu kullanacaksınız” sözlerini akıllara getirdi. Öte yandan CHP Genel Başkanı Özgür Özel dün Sarıyer’de CHP’lilerle buluşurken CHP’den istifa ederek bağımsız aday olan Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç’e seslenerek, "Son çağrımdır, eğer gerçekten bu partiye gönül verdiysen bugün yarın açıklamanı yaparsın, çekilirsin. Yok, şimdi çekilmedin, pazara getirdin, ondan sonra döneyim deme. Vallahi kusura bakma affedemeyiz, affedemeyiz" diye konuştu. Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç ise katıldığı bir televizyon programında Oktay Aksu’nun adaylığına yönelik, “Yaklaşık 15-16 tane aday adayı vardı. Yaptığımız çalışmalarda hiçbirinin değerlendirilmeye bile alınmadığı ortaya çıktı. Demek ki bir arkadaş konusunda karar kılındı ve şu anki aday Oktay Aksu, Sarıyer halkına dikte ettirildi" sözlerini kullanmıştı.
Denizli Ertemur: “Emeklilerimizin destekçisi olacağız” Emeklilere yönelik açıklamalarda bulunan CHP Pamukkale Belediye Başkan Adayı Ali Rıza Ertemur, “Emeklilerimizin alamadığı haklarını bir nebze telafi edebilmek adına Pamukkale Belediyesi’ni aldığımızda sosyal ve ekonomik desteklerimizle yanlarında olacağız” dedi. Ülkedeki ekonomik krizlerin dayanılmaz boyutlara geldiğini ifade eden CHP Pamukkale Belediye Başkan Adayı Ali Rıza Ertemur, “Vatandaşımız çaresiz kalmış durumda. Mevcut hükümetin yanlış ekonomi politikaları, aynı zihniyette yönetilen yerel yönetimler insanlarımızı yok sayıyor. Vatandaşlarımız açlık sınırının altında yaşamaya mahkum ediliyor. 50 gündür Pamukkale sokaklarında vatandaşlarımızın arasındayım. Yardım isteyen annelerimiz, yardım isteyen emeklilerimiz yüreklerimizi dağlıyor. İnsan odağından şaşmış belediyecilik anlayışı vatandaşlarımıza hiçbir destek vermiyor. Bu durum kabul edilemez. Biz Pamukkale’de bu anlayışı değiştirmek istiyoruz. Hükümetin yanlış ekonomi politikalarından doğan vatandaşlarımızın mağduriyetini gidermek için elimizden geleni yapacağız. Vatandaşına hizmet götürmekten aciz belediyecilik Pamukkale’mizden gidecek” dedi. “Sosyal ve ekonomik desteklerimizle yanlarında olacağız” Seçimin ardından vatandaşları sosyal ve ekonomik açıdan destekleyeceklerini belirten Ertemur, “Seçimin ardından Pamukkale Belediyesi’ni aldığımızda unutulan, yok sayılan vatandaşlarımızın, emeklilerimizin sosyal ve ekonomik desteklerimizle yanlarında olacağız. Emeklilerimizin alamadığı haklarını bir nebze telafi edebilmek adına halk ekmek, halk süt, halk kart gibi desteklerimiz olacak. Pamukkale’de yüzü gülmeyen insanımız kalmayacak. Pamukkale’mizi karanlıktan, aydınlığa çıkaracağız. Önce Pamukkale, önce Pamukkaleli diyoruz” şeklinde konuştu.