KÜLTÜR SANAT - 18 Eylül 2017 Pazartesi 17:40

Atatürk Araştırma Merkezi’nden 3 yeni eser

A
A
A
Atatürk Araştırma Merkezi’nden 3 yeni eser

Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığı Bilimsel Çalışmalar Müdürlüğü’nce 2017 yılı içerisinde 3 yeni eser yayımlandı.

Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığı Bilimsel Çalışmalar Müdürlüğü’nce 2017 yılı içerisinde 3 yeni eser yayımlandı.


Nadir Yurtoğlu’nca kaleme alınan Demokrat Parti Dönemi Tarım Politikaları ve Siyasi, Sosyal, Ekonomik Hayata Tesirleri (1950-1960), Volkan Payaslı’nın Sancak’tan Vilayet’e Hatay (1921-1960) (Siyasal, Sosyal ve Kültürel Yönüyle) ve Ömer Erden, Türkiye’nin Doğu Sınırının Oluşumu kitapları okuyucularıyla buluştu.


Nadir Yurtoğlu’nun kitabı Demokrat Parti Dönemi Tarım Politikaları ve Siyasi, Sosyal, Ekonomik Hayata Tesirleri (1950-1960) eseri. Demokrat Parti’nin iktidarda bulunduğu 1950-1960 döneminde takip ettiği tarım politikaları ve bu politikaların siyasi, sosyal ve ekonomik hayata tesirlerini ele alıyor. Verimliliği artırmak üzere daha bilinçli tarım yapılması için eğitimler verilmesinin yanı sıra tarımda makineleşmeye gidilmesi ve bazı kurumların yeniden yapılandırılması, takip edilen politikaların en tipik örneklerindendir. Demokrat Parti’nin iktidar döneminin ilk üç yılında uygulanan tarım politikaları başarılı bir düzeyde seyretmiştir. Bunda Kore Savaşı’nın oluşturduğu piyasa koşullarının elverişli talep ve fiyat oluşturması etkendi. Ancak bu olumlu durum 1954’ten sonraya bozulmaya başlamış ve dönemin sonlarına doğru ciddi bir düşüş göstermiştir. Tarım politikalarının geçirmiş olduğu bu evre çerçevesinde konu, tarım alanında görülen kurumsal ve yapısal değişim bakımından ele alınmıştır.


Volkan Payaslı’nın, Sancak’tan Vilayet’e Hatay (1921-1960) (Siyasal, Sosyal ve Kültürel Yönüyle), eseri ise Gürbüz Arslan’a ait olup idari, toprak ve nüfus politikalarının yörede yaşayan Türkler aleyhine değiştirilmesi için izlenen yöntem ve bunun sonucunda İslam coğrafyasında halen oynanmaya devam eden tehlikeli oyunları anlama açısından 7 yıllık bir emeğin ürünüdür. Eser, okuyucuya zengin, derinlikli ve doyurucu bilgi sunmaktadır.


Bu eserde Fransız kültür emperyalizminin izlerini sürmekle yetinilmeyip aynı zamanda ülkenin bütününde gerçekleşen inkılapların bölgede heyecanla uygulanması üzerinde de durulmuştur. Türkiye ile oluşturulan kültürel koridorun sağlanması üzerinde durulurken aynı zamanda Hatay davasının haklılığının hukuki boyutu da gözler önüne serilmektedir.


Ömer Erden’in Türkiye’nin Doğu Sınırının Oluşumu’ isimli kitabı da; yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin doğu sınırlarının belirlenme süreci, özellikle çalışmanın ana kısmını oluşturan Mondros Ateşkes Antlaşması sonrası imzalanan Gümrü, Moskova ve Kars Antlaşmalarında yer alan sınır konusu, Doğu’da Ermeni isyanlarına karşı yürütülen mücadele, Türk-İran sınır olayları ve İkinci Dünya Savaşı sonrası Sovyet Rusya’nın Türkiye’den toprak talepleri, bu doğrultuda Sovyet Rusya ile Ankara Hükümeti arasındaki ilişkiler gibi bugünkü doğu sınırımızın şekillenmesinde etkili olan önemli gelişmeler yerli ve yabancı kaynaklardan, çeşitli arşiv belgelerinden, konferans tutanaklarından ve dönemin gazetelerinden faydalanılarak akademik disiplin içerisinde, ayrıntılı bir şekilde ele alınmıştır.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Edremit’te 2025 yılı sonu muhtarlar değerlendirme toplantısı gerçekleştirildi Edremit Kaymakamı Ahmet Odabaş başkanlığında düzenlenen muhtarlar değerlendirme toplantısında, 2025 yılının genel değerlendirmesi yapılırken mahallelerin ihtiyaçları ve 2026 yılına yönelik planlamalar ele alındı. Edremit Kaymakamlığı Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıya Kaymakam Ahmet Odabaş’ın yanı sıra İlçe Emniyet Müdürü Burak Lehimer, İlçe Jandarma Komutanı Yarbay Serkan Özdemir, ilgili kurum müdürleri ve mahalle muhtarları katıldı. Toplantıda, mahallelerin mevcut durumları detaylı şekilde değerlendirilirken emniyet ve asayiş, eğitim, sağlık ile diğer temel kamu hizmetleri öncelikli başlıklar arasında yer aldı. Kurumların 2025 yılı boyunca yürüttüğü çalışmalar hakkında bilgi verilirken, 2026 yılı için planlanan projeler ve yapılması hedeflenen faaliyetler üzerine istişarelerde bulunuldu. Mahalle muhtarlarının söz aldığı bölümde ise altyapı ihtiyaçları, sosyal hizmet talepleri ve mahallelerde karşılaşılan güncel sorunlar doğrudan ilçe protokolüne iletildi. Muhtarlar, vatandaşlardan gelen talepleri aktararak çözüm önerilerini paylaştı. Muhtarların talep ve şikâyetlerini tek tek not alan Kaymakam Ahmet Odabaş, dile getirilen sorunların çözümü için ilgili kurumlara gerekli talimatların verildiğini belirtti. Kaymakam Odabaş, "Vatandaşlarımızın mahallelerindeki huzur ve refahı bizler için önceliklidir. Muhtarlarımızla eşgüdüm içerisinde çalışarak iletilen her talebin takipçisi olacağız. 2026 yılında da kamu hizmetlerinin mahallelerimize eksiksiz ulaşması için planlamalarımızı sürdürüyoruz" dedi.
Manisa Manisa’dan İzmir için su çağrısı Manisa Büyükşehir Belediyesi, il genelinde faaliyet gösteren 63 kooperatif ve 1 ziraat odasına yaklaşık 57 milyon lira tutarında tarımsal destek sağladı. Desteklerin, azalan su kaynakları ve İzmir’e aktarılan su nedeniyle yaşanan su sıkıntısı dikkate alınarak, ağırlıklı olarak sulama ve su verimliliği odaklı planlandığı bildirildi. Manisa Büyükşehir Belediyesi tarafından BESOT Konferans Salonu’nda düzenlenen protokol törenine Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Besim Dutlulu, belediye yöneticileri ve kooperatif temsilcileri katıldı. Törende konuşan Başkan Dutlulu, Manisa Ovası’nda su kaynaklarının azaldığını belirterek, tarımsal desteklerin bu nedenle sulama altyapısı üzerine yoğunlaştırıldığını söyledi. Dutlulu, üretimin sürdürülebilirliği için kooperatifler üzerinden destek modelinin önemine dikkat çekti. Manisa genelinde 63 kooperatif ve 1 ziraat odasına sağlanan 57 milyon liralık destek kapsamında; sulama kooperatiflerine boru desteği, sulama deposu yapımı, tarımsal amaçlı sondaj çalışmaları, güneş enerjisi panelleri, süt soğutma tankları ve tohum temizleme makinesi desteği verileceği açıklandı. İzmir’de yaşanan su sorununun Manisa’yı da etkilediğini ifade eden Dutlulu, Devlet Su İşleri tarafından İzmir’e aktarılan suyun alternatif kaynaklarla desteklenmesi gerektiğini belirtti. Manisa’daki su kaynaklarının korunmasının önemine de değinen Dutlulu, suyun doğru ve tasarruflu kullanılmasının öncelik olduğunu vurguladı. "İzmir’e alternatif su kaynakları üretmemiz lazım" 2026 yılında tarımsal desteklemeleri artıracaklarını belirten Başkan Dutlulu, "Bu desteklemelere ek olarak damlama sulama desteği vereceğiz. Çiftçilerimiz kendilerine, üretime, damla sulamaya yatırım yapıyor. Bizim damla sulama olmayan tarlamız, bahçemizin kalmaması lazım. Su, şu anda en büyük sorunumuz. Devlet Su İşleri ile daha önce İzmir Büyükşehir Belediyesi arasında yapılan çalışmayla, suyumuz çok ciddi bir biçimde İzmir’e gidiyor. Bu suyu veren biz değiliz. Manisa Büyükşehir Belediyesi bu işin hiçbir yerinde yok. Ama diğer yandan, İzmir’de yaşayanlar da bizim hemşehrilerimiz. Bizim mutlaka İzmir’e alternatif su kaynakları üretmemiz lazım. DSİ’yi bu konuda teşvik etmemiz lazım. Çünkü bu şekilde giderse, Manisa’da susuzluk çoğalacak. Bunun nedeni de İzmir’e verilen su değil, yaşanan küresel ısınma ve kuraklık. Bu konuda biz ne yapabiliriz? Birincisi DSİ’yi, İzmir’e yeni su kaynakları bulması için teşvik etmek. İkincisi ise, suyumuzu doğru kullanmak. Gelecek sene kooperatifler üzerinden vereceğimiz damlama sulama destekleri bunun bir yöntemi olabilir" dedi. Belediye yetkilileri, 2026 yılında damlama sulama desteklerinin de artırılacağını, bu sayede hem Manisa’da hem de Ege Bölgesi genelinde tarımsal üretimde su verimliliğinin artırılmasının hedeflendiğini bildirdi. Protokol töreninde kooperatif temsilcileri, sağlanan desteklerden dolayı Manisa Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti.