EKONOMİ - 21 Ekim 2017 Cumartesi 14:20

Bakan Elvan: “Türkiye’de yatırım yapan, üretim yapan Türkiye’den ihracat yapan her firma bizim için yerlidir, millidir”

A
A
A
Bakan Elvan: “Türkiye’de yatırım yapan, üretim yapan Türkiye’den ihracat yapan her firma bizim için yerlidir, millidir”

Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, “Yerli diyoruz milli diyoruz ama bazen yanlış anlaşılmalara neden olabiliyor.

Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, “Yerli diyoruz milli diyoruz ama bazen yanlış anlaşılmalara neden olabiliyor. Bizim için kim olursa olsun hangi ülkeden gelirse gelsin Türkiye’de yatırım yapan, üretim yapan Türkiye’den ihracat yapan her firma bizim için yerlidir, millidir. Yeter ki gelsinler ülkemizde yatırım yapsınlar üretsinler ihracat yapsınlar. O firmaların hepsi bizim için yerlidir, millidir, ulusal firmalarımızdan hiçbir farkı da yoktur” dedi.


Kalkınma Bakanı Elvan, Mimar Sinan Mühendisler Birliği 2017 Zirvesinde yaptığı konuşmada, son 15 yıldaki ekonominin durumuyla ilgili değerlendirmede bulunarak, “AK Parti’nin iktidara geldiği günden bu yana 2017 yılını dikkate almazsak Türkiye’nin bu süreçteki ortalama büyüme oranı yıllık yüzde 5.7. Bu oran Çin ve Hindistan sonra en hızlı büyüyen ülke konumunda Türkiye. Neye rağmen böyle güçlü bir büyüme performansına sahibiz. 2008-2009 yıllarında dünyada küresel bir krizle karşı karşıya kaldık. Bu krizlerden azda olsa bizde etkilendik. 2009 yılında büyümemizde daralma küçülme söz konusu oldu. 2016 yılında hain FETÖ’nün darbe girişimiyle karşı karşıya kaldık. 2002-2016 dönemini dikkate aldığımızda özellikle hükümetimizin yapacağı icraatların önünü keseceği birçok girişimlerin olduğunu biliyorsunuz. Ülkemizin önünü kesmeye yönelik bu kadar büyük girişimlere rağmen Türkiye büyümeye ve güçlenmeye devam ediyor. Çünkü biz insanımıza, milletimize, işdünyamıza, mühendislerimize, mimarlarımıza, girişimcilerimize güveniyoruz” diye konuştu.



“Türkiye artık eski Türkiye değil”


“Türkiye artık eski Türkiye değil” ifadesini kullanan Elvan, “Birilerinin talimatıyla hareket eden bir Türkiye değil. Kendi kararını kendi veren kendi doğruları neyse o doğruları gerçekleştiren bir Türkiye var. Bu mücadelede bizlere çok büyük sorumluluklar düşüyor. Çok çalışmak zorundayız, fedakarlık yapmak zorundayız, daha çok üretmek, daha çok yatırım yapmak, daha çok ihracat yapmak zorundayız” açıklamasında bulundu.


Türkiye olarak 2002 yılından bu yana Ar-Ge ve inovasyonun arttırılması yönünde yoğun bir çaba gösterildiğini bildiren Elvan, 2002 yılında 1.8 milyar liralık bir Ar-Ge harcaması söz konusu iken bugün Ar-Ge harcamalarının 25 milyar lirayı geçtiğini bildirdi.


2017-2018 Orta Vadeli Programına (OVP) değinen Elvan, OVP’de büyüme ve istihdam eksenli bir programın benimsendiğini ve 5 temel politika alanı belirlendiğini anlattı.


Elvan, bu yıl bütçe açığının yüzde 2 mertebesinde gerçekleşeceğini 2018 yılında ise bunu yüzde 1.9’a düşüreceklerini, 2020’ye kadar bütçe açığının daha aşağı çekici tedbirlerin alındığını ifade etti.



“Ara mallarının Türkiye’de üretimi konusuna ağırlık vereceğiz”


Elvan, konuşmasına şöyle devam etti:


“Ülkemizin yapmış olduğu ithalatın yüzde 74’ü ara malı ithalatıdır. Yurtdışından ara malını alıyoruz. Bu ara malını işleyerek ürün haline getiriyoruz ve bunu ihraç ediyoruz. İşte bu ara mallarının Türkiye’de üretimi konusuna ağırlık vereceğiz. Nedir bu alanlar? Petro kimyasal ürünlerde çok yoğun bir ithalatımız var. Medikal tıbbi cihazlar, tıbbi araç ve gereçler, ilaç üretimi burada da dışa bağımlılığımız oldukça yüksek. Bu alanda da çalışmalarımız devam ediyor. Bununla ilgili oluşturduğumuz komisyonumuz var. Bunlar özellikle yerli üretimin arttırılması konusunda yoğun bir çaba sarfediyorlar. Plazma konusunda somut bir adım attık. Önümüzdeki günlerde bunun gerçekleştiğini göreceğiz. Kamu kurum ve kuruluşlarımıza baktığımızda özel kesime baktığımızda özellikle bizim yazılım konusunda dışarıya yoğun bir şekilde bağımlı olduğumuzu görüyoruz. Yeni dönemde açık kodlama sistemini kullanan ve bunu teşvik eden yazılımın önünü açacak tedbirlerimizi alıyoruz. Önümüzdeki dönemde üzerinde daha fazla çalışmamız gereken alan savunma sanayi alanı. Savunma sanayi alanında son yıllarda büyük bir başarı elde ettik. Yerli üretim oranı 13-14 önce yüzde 20’ler seviyesindeyken, şuanda savunma sanayinde yerli ürünlerin kullanılma oranı yüzde 65’e ulaştı.”



“Eğer biz dünyada daha güçlü olmak istiyorsak rekabet gücümüzü artırmak zorundayız”


"Eğer biz dünyada daha güçlü olmak istiyorsak rekabet gücümüzü artırmak zorundayız” diyen Elvan, “Rekabet gücümüzü dünyadaki değişim ve dönüşüme ayak uydurarak sağlayabilirsiniz. Sanayimizi dijitalleştirerek, yeni teknolojileri kullanarak sağlayabilirsiniz. Bunu sağlamak zorundayız. Bunun için de Ar-Ge’ye daha fazla kaynak ayıracağız, daha yoğun çaba sarf edeceğiz. Bunun bir başka boyutu daha var. O da ticarileşme konusu” değerlendirmesinde bulundu.


Eğitimle ilgili ise Elvan, öğretmenlerin niteliklerini daha da artırmak için "Öğretmen Akademisi" kurulacağını bildirdi.


Orta Vadeli Program döneminde yıllık ortalama yüzde 5,5’lik büyüme hedefi koyduklarını belirten Bakan Elvan, “2020 yılında inşallah yüksek gelir grubu ülkeler arasında Türkiye artık yerini alacak. 13 bin doların üzerinde milli gelire ulaşacağız. 195 milyar dolarlık bir ihracat hedefimiz var 2020 için söylüyorum. 3.2 milyon ilave istihdam sağlamayı öngörüyoruz” dedi.



“Türkiye’de yatırım yapan, üretim yapan Türkiye’den ihracat yapan her firma bizim için yerlidir, millidir”


Elvan konuşmasının devamında şunları kaydetti:


“Biz 11. Kalkınma Planı çalışmalarına başladık. Çok sayıda özel ihtisas komisyonu kurduk bu komisyonlarda da yer almanızı da arzu ediyoruz. İkinci husus ise yerli diyoruz milli diyoruz ama bazen yanlış anlaşılmalara neden olabiliyor. Bizim için kim olursa olsun hangi ülkeden gelirse gelsin Türkiye’de yatırım yapan, üretim yapan Türkiye’den ihracat yapan her firma bizim için yerlidir, millidir. Özellikle doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının büyümede, ekonomik kalkınmada son derece önem arz ettiği dönemde daha fazla yatırımcının gelmesini arzu ediyoruz. Yeter ki gelsinler ülkemizde yatırım yapsınlar üretsinler ihracat yapsınlar. O firmaların hepsi bizim için yerlidir, millidir, ulusal firmalarımızdan hiçbir farkı da yoktur."


Konuşmaların ardından Mimar Sinan Müşavir Mimar Mühendisler Birliği Başkanı Muhammed Garip "Yerli Üret Yerli Tüket Gelsin Yurduma Bereket" sloganlı sosyal farkındalık projesi başlatıklarını açıkladı.


Daha sonra Bakan Elvan’a adına dikilen 33 fidanın sertifikası takdim edildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.