POLİTİKA - 19 Ocak 2017 Perşembe 15:54

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş’tan "referandum" açıklaması

A
A
A
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş’tan "referandum" açıklaması

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, referandum sürecine işaret ederek, "Eğer bu şekilde süreç devam ederse, anayasanın bütünüyle ilgili oylamayı da bitirdiğimiz takdirde Nisan ayının başında referanduma gidilir. 2 ya da 9 Nisan tarihleri gibi görünüyor şu anda ama Cumhurbaşkanımızın, Meclisin kararını ne zaman, ne şekilde onaylayacağı da bu süreci etkileyen bir husus" dedi.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, 24 TV’de katıldığı canlı yayında gündeme açıklamalarda bulundu. Kurtulmuş, TBMM’deki anayasa değişikliği teklifinin ikinci tur görüşmelerine ilişkin değerlendirmede bulunarak, teklifin maddelerinde ve tümü üzerinde yapılacak oylamalarda herhangi bir risk görmediğini belirtti. Oylamalarda, 340 ve 347 arasında farklı rakamların çıktığını kaydeden Kurtulmuş, bundan sonra da milletvekillerinin iradelerinin değişmesinin çok mümkün olmadığını ifade etti. Kurtulmuş, işin en başında CHP’nin de sürece katılmasının doğru olacağının ifade edildiğini anlatarak, "Buradaki en temel mesele şu, CHP bu meseleyi bir rejim değişikliği olarak algılıyor. Esas temel yanılgıları da bu. Bu bir sistem değişikliğidir, hükümet sistemi modeli değişikliğidir. Türkiye’de rejimin değiştirilmesine ilişkin herhangi bir teklifte bulunulmamaktadır. ’Türkiye’de meşruiyetin kaynağı nedir’ sorusuna cevap, 1923’te verilmiştir. Meşruiyetin kaynağı milletin iradesidir. ’Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.’ Bunda, şek ve şüphe yoktur. Bu teklifte hiçbir şekilde böyle bir şey ima dahi edilmemiştir" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin "Meclis’te ne oy verdiysek sandıkta da aynı oyu vereceğiz" dediğini hatırlatan Kurtulmuş, "Henüz kampanya başlamadı. Herkes eteğindeki taşı dökecek. Sistemin ne getirdiği, ne götürdüğü tartışılacak. Sadece MHP tabanının değil CHP ve diğer partilerden dahi düşünerek bu meseleye ’evet’ diyecek insanların çıkacağına inanıyorum" şeklinde konuştu.
Kurtulmuş, konuşmasında şunları kaydetti: "Şimdiden bir rakam söylemenin doğru olmadığı kanaatindeyim ama çok büyük oranda rahat bir şekilde ’evet’ oyunun çıkacağını düşünüyorum. Şu anda Meclisteki oylamalar planladığımız şekilde gidiyor. Eğer bu şekilde süreç devam ederse, anayasanın bütünüyle ilgili oylamayı da bitirdiğimiz takdirde Nisan ayının başında referanduma gidilir. 2 ya da 9 Nisan tarihleri gibi görünüyor şu anda ama Cumhurbaşkanımızın, Meclisin kararını ne zaman, ne şekilde onaylayacağı da bu süreci etkileyen bir husus."
Terör örgütü elebaşı Gülen’in iadesi
ABD’den Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen’in iadesini de beklediklerini anlatan Kurtulmuş, "Burada bir tercih yapacaklar. Devletin içine sızmış, silahlı askeri diktatorya yanlısı bir grupla iş birliği yapmaktansa Türkiye ile ilişkileri kuvvetlendirmekten yana bir tercihte bulunacaklarını görüyoruz. Bu iki alandaki değişiklik oldukça gerilimli bir dönem geçirmiş olan Türk-Amerikan ilişkilerinin yeniden eski seyrine dönmesine vesile olur diye düşünüyorum. Hiçbir siyasi, romantik düşünmez. Pragmatik olarak baktıkları zaman hem PYD ile aralarına mesafe koymaları hem FETÖ’yü iade etmeleri, iade etmiyorlarsa da bu süreçte gözaltına almaları lazım" değerlendirmesinde bulundu.
Trump’ın, FETÖ elebaşı Gülen’i Türkiye’ye iade edip etmeyeceğine ilişkin Kurtulmuş, "Vermelerinin çok zor olduğunu düşünüyorum. Vermek başka bir şey ama en azından bu süre içinde bu adamın, örgütüyle haberleşmesinin kesilmesi Türkiye’nin menfaatleri, ulusal güvenliği gereğidir. Türkiye ile Amerika ilişkilerinin iyileşmesi bakımından bunu yapmak durumundadırlar hatta bunu yapmak mecburiyetindeler. Açık söyleyeyim şu anda Feto, Amerika için de bir canlı bombadır. Bunu ellerinde tutmak isteyeceklerini zannetmiyorum. Kendileri açısından en doğrusu, bize iade etmeleridir ama realiteye bakıldığında zor görünüyor" şeklinde konuştu.
Bazı terör örgütlerinin siyasi suikast düzenleyeceği yönündeki iddialar
Kurtulmuş, "bazı terör örgütlerinin siyasi suikast düzenleyebileceği" iddiasına ilişkin olarak, "Olabilir, bununla ilgili istihbarat ve emniyet birimlerimize birtakım tehditler geliyor. Tedbirler alınmaya gayret ediliyor. Allah milletimizi bu tür saldırılardan, suikastlerden korusun. Böylece daha somut bir şekilde suikastler yaparak, farklı toplumsal, siyasi kanatları harekete geçirmek isteyebilirler ama yapılan bütün araştırmalar gösteriyor ki Türkiye’de halkın arasında kimlikler bakımından ayrıştırıcı bir durum söz konusu değildir. Araştırmalar, insanları ayrıştırıcı kimlikler üzerinden değil kendilerini daha derleyici, toparlayıcı kimlikler üzerinden tanımlıyor. Ümit ederiz ki bu saldırılar olmaz. Gerekli tedbirler alınıyor, özellikle siyasilerle ilgili korumalar yapılıyor" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.