POLİTİKA - 20 Şubat 2018 Salı 15:38

Başbakan Yıldırım ’Çiftçiler Buluşması’nda konuştu

A
A
A
Başbakan Yıldırım ’Çiftçiler Buluşması’nda konuştu

Başbakan Binali Yıldırım, "Toprağımızı koruyacağız, tarım alanlarının başka amaçla kullanılmasına müsaade etmeyeceğiz.

Başbakan Binali Yıldırım, "Toprağımızı koruyacağız, tarım alanlarının başka amaçla kullanılmasına müsaade etmeyeceğiz. Tarım arazilerini beton değil, fidan dikerek, tohum dikerek kullanacağız" dedi.


Başbakan Yıldırım, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezinde düzenlenen ’Çiftçiler Buluşması’nda konuştu. Konuşmasının başında, Afrin’de, terör örgütlerine yönelik başlatılan Zeytin Dalı Harekatı’nda görev icra eden güvenlik güçlerine başarı dileyen Yıldırım, Türkiye’nin geleceği, bağımsızlığı, milletin can ve mal emniyeti, bekası için büyük bir görev ifa ettiklerini vurgulayarak, "Hayatlarını gözlerini kırpmadan vermeyi göze alıyorlar. 81 milyon vatan evladının hepsi bir gün ihtiyaç olursa onların yanında olacaktır" ifadelerini kullandı.


Bir yandan Türkiye’ye musallat olan terör örgütlerini, darbe girişimlerini, vesayet girişimlerini bertaraf etmeye çalışırken diğer yandan da Türkiye’yi büyütmeye gayret ettiklerini kaydeden Yıldırım, "Bütün sektörlerde ülke ekonomisini hem içeride, hem de dış pazarlarda daha güçlü hale getirmenin çabasını veriyoruz. Üretimi, istihdamı, ihracatı arttırırken, uluslararası rekabet gücümüze de güç katıyoruz. Önceliğimiz, insanımızın refahı ve mutluluğu. Bunun için hep önce insan dedik. Her daim Türkiye’nin hukukunu, milletin refahını amaçlayan bir siyaset takip ediyoruz. Üreticiler, çiftçilerimiz başta olmak üzere toplumun bütün tabakalarının hayat standartlarını geliştirmeyi öncelikli olarak gördük. Türkiye’yi kapalı ekonomiden çıkartarak dünyaya entegre hale getirdik. Dünyanın bütün pazarlarını yatırımcılara açtık. Ülkemizde, dünya pazarları içerisinde küresel yatırımcıya da en üst düzeyde fırsatlar sunan bir durumu meydana getirdik. Türkiye’de 2017 yılında doğrudan yabancı yatırım 11 milyar doları buldu. İktidarlarımız döneminde ise toplam 190 milyar dolardır. Bu, ülkeye güveni gösteriyor ve istikrarı gösteriyor, istihdamda, sanayide, üretimde artışı gösteriyor. 2017 ihracatımız 2016’ya göre yüzde 10,2 oranında artarak 157 milyarı buldu" açıklamasını yaptı.


Ekonomi alanında dev adımlar attıklarını, önemli projeleri hayata geçirdiklerini belirten Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:


"Türkiye için büyük bir aşkla çalışıyoruz. Biz millete hizmet etmeye, çiftçimizin, esnafımızın yaşam kalitesini arttırmaya devam edeceğiz. Toprağımızı hepimiz için işleyen, berekete dönüştüren siz çiftçi kardeşlerimize ülke olarak minnettarız. Sizlerin memleket kokan ellerinizle topraklarımızın bereketine bereket katılıyor. Ekonomimize katkı verilirken, hain saldırılara karşı canınızı, malınızı feda etmekten de çekinmediniz. Kahramankazanlı çiftçi kardeşlerimiz, 15 Temmuz hain darbe girişimi gecesi destan yazdılar. Akıncı Üssünden hainlerin gasp ettiği uçaklar kalkmasın diye ekinleri yaktılar, saman balyalarını ateşe verdiler. Alçakların kurşunlarına göğüslerini siper ettiler. Anadolu çiftçisi ülke sevdalısıdır, yiğittir. Bir köyde hangi kapıyı çalsanız sizi misafir eder, yemez yedirir. Hane halkından biri olarak görülür ve ekmeği paylaşılır. Bizim köylümüzün çiftçimizin sofrası sevgi, kardeşlik, birlik ve dirlik sofrasıdır."



"Ana hedefimiz, damızlık sayısını arttırarak dışa bağımlı olmaktan kurtulmaktır"


"İktidara geldiğimiz ilk günden bugüne çiftçimizin yüzü gülsün diye yorulmak bilmeden çalışıyoruz" diyerek sözlerini sürdüren Yıldırım, "AK Parti iktidarlarından önce çiftçiye, hayvancılığa verilen destek 1 milyar 800 milyon. 2018 bütçesinde bu destek 15 milyar olarak belirlendi. 8 kata kadar arttırmışız. Şehirlerimizi ihmal etmediğimiz gibi köylerimizi de ihmal etmedik. Köylerimizin içme sularını temin ettik. Yolu olmayan köy kalmasın dedik. Ulaşılmayan yer olmasın dedik. Onun da ötesinde artık köylerimizin birçoğunda internet de var. Tarım sektörümüzü kalkındırmak üretimi geliştirmek ve çiftçilerimizin alın terinin karşılığını vermek için destekler sağladık. Bu reform ve projelerle yıllardır çözüm bekleyen sorunlar bugün çözülmüş durumda. 15 yıl önce kişi başına kırmızı et tüketimi Türkiye’de 5 kiloydu, şimdi 15 kiloya çıktı. Hayvancılıktaki artış bu kadar hızlı olmadığı için geçici süre de olsa bir miktar ithalat yapmak suretiye fiyat kontrolünü sağlıyoruz. Ana hedefimiz, damızlık sayısını arttırarak dışa bağımlı olmaktan kurtulmaktır. Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımız bunun için bir proje başlattı ve büyük bir titizlikle takip ediyoruz” dedi.


Başbakan Yıldırım, her daim çiftçilerin yanında olduklarını, çiftçiye verilen destekleri 7 kat arttırdıklarını hatırlatarak, "Çiftçimizin hep yanında olduk. Çiftçiye verilen destekleri 7 kat arttırdık. Tarımsal hasılada Avrupa’da 4’üncü sıradaydık şimdi birinci sıradayız. Teknolojide, bilimde ne kadar iyi olursanız olun tarım her devrin vazgeçilmez sektörüdür. Tarıma verilen destekler geleceğe yatırım anlamına geliyor. Türkiye tarımda ihracatçı ülke konumundadır. Tarım ihracatımız 3,7 milyar dolardan 17 milyar dolara çıktı. Hayvancılık desteğini 15 yılda 36 kat arttırdık. Son 15 yılda hayvancılığa 25 milyar destek sağladık. Bankacılık verilerine göre sektörün tarım alanında kullandırdığı kredi miktarı geçen yıl 19,8 arttı ve 197 milyar liraya yükseldi. 2018 yılının çiftçilerimiz için daha verimli, bereketli geçeceğine şüphem yok. Anadolu toprakları birçok ürünün ana vatanıdır. Hükümet olarak bütün gayretlerimiz gerekli ürünleri yeterli miktarda üreterek bereketli toprakların hakkını vermektir. Sürdürülebilir tarımın gıda arzının stratejik öneme sahip olduğunun farkındayız. Bu yüzden hükümetimiz tarıma hak ettiği önemi vermektedir. Toprağımızı koruyacağız, tarım alanlarının başka amaçla kullanılmasına müsaade etmeyeceğiz. Tarım arazilerinin beton değil, fidan dikerek, tohum dikerek kullanacağız. Tarıma ve kırsala verdiğimiz önem, sağladığımız destekler artarak devam edecek. Kadın çiftçilerimize, genç çiftçilerimize özel destekler de vermeye devam edeceğiz. Çiftçimizin alın terine, ürününe sahip çıkmak en temel görevimizdir. Yarının büyük Türkiye’sine hep birlikte yürüyeceğiz. Daha güçlü bir tarım sektörü ve hayvancılık için daha çok çalışacağız" diye konuştu.


Anadolu’nun birçok yerinde tersine göçün başladığına dikkat çeken Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:


"Altyapı gelişti, ulaşım, sağlık, eğitim gelişti. Artık insanlar doğdukları yerde geleceğini inşa etmek için gayret gösteriyor. Bir yandan da terör örgütünün verdiği tahribat da hemen hemen ortadan kaldırıldığı için vatandaşlarımız bulundukları yerde yatırımlarını yapıyorlar."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.