POLİTİKA - 24 Nisan 2024 Çarşamba 16:51

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Savunma sanayiinde karşılaştığımız kısıtlamaları gündemimizden çıkaralım istiyoruz"

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Savunma sanayiinde karşılaştığımız kısıtlamaları gündemimizden çıkaralım istiyoruz"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Almanya ile savunma sanayiinde karşılaştığımız kısıtlamaları artık gündemimizden tamamen çıkartalım istiyoruz. Engelleri değil bundan sonra ortak üretimi konuşacağımızı umuyorum" dedi.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier ile ortak basın toplantısında konuştu. Türkiye’yi ve Türkleri yakından tanıyan Sayın Steinmeier’in İçişleri Bakanlığı döneminde Türkiye’yi birçok kez ziyaret ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ancak bugünkü ziyareti cumhurbaşkanı olarak ülkemize yaptığı ilk ziyaret olması ve Türkiye-Almanya arasındaki dostluk anlaşmasının 100. yılının tekabül etmesi bakımından ayrıca değerli bir ziyaret konumuzdur” dedi.


Beşeri bağlarla bugüne kadar hep güçlenen Türk-Alman dostluğunun kuvvetlenerek gelişmeye devam edeceğine inandığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Değerli dostum Steinmeier ile ilişkilerimizi ilerletme konusunda bizimle hem fikir olduğunu görmekten ayrıca memnuniyet duyuyorum. Bu vesileyle Almanya’ya ve Alman halkına 6 Şubat depremlerinde milletimizle sergiledikleri dayanışma için tekrar teşekkür ediyorum. Sayın Cumhurbaşkanı’nın Gaziantep’e giderek Almanya’nın katkısıyla inşa edilen ilkokulumuzu ve Nurdağı konteyner kentimizi ziyareti bizleri ayrıca mütehassıs etmiştir” diye konuştu.


Bugün gerçekleştirdikleri görüşmelerde ülkeler arasındaki çok boyutlu ilişkileri ikili olarak ele alma fırsatını bulduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "NATO müttefikimiz Almanya’yla güvenlikten ekonomiye, kültürden bilime her alanda yoğun ilişkilere sahibiz. 50 milyar doları bulan ikili ticaret hacmimizi dengeli biçimde, 60 milyar dolar seviyesine ulaştırmayı hedefliyoruz. Karşılıklı yatırımların arttırılmasına bu bakımdan özel önem veriyorum” değerlendirmesini yaptı.


"Türkiye ve Almanya’nın bilhassa savunma alanında engelleri değil, bundan sonra ortak üretim projelerini konuşacağını ümit ediyoruz"


Savunma sanayi alanındaki işbirliğini de ikili ilişkilere ve müttefiklik ruhuna uygun şekilde ilerletmek arzusunda olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Savunma sanayinde karşılaştığımız kısıtlamaları artık gündemimizden tamamen çıkartalım istiyoruz. Türkiye ve Almanya’nın bilhassa savunma alanında engelleri değil, bundan sonra ortak üretim projelerini konuşacağını ümit ediyoruz. Turizm alanındaki işbirliğimiz de her geçen gün gelişmektedir. 2023’te Almanya’dan 6 milyonu aşkın turisti ülkemizde ağırladık. Bu rakamı daha da yukarılara taşıyacağımıza inanıyorum” dedi.


Almanya’yla ikili ilişkilerin en müstesna ortak paydası ve taşıyıcı sütununun güçlü, beşeri bağlar olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bundan 63 yıl önce Sirkeci Garından uğurladığımız insanlarımızın sayısı 3,5 milyona ulaştı. 63 yıllık süre zarfında Türk toplumu gurbetçilikten çıkarak Almanya’nın sosyal, ekonomik, kültürel ve akademik hayatında kritik rolleri üstlenmeye başladı. Sayın Cumhurbaşkanı’nın heyetinde yer alan değerli temsilciler bunun örneğidir. Vatandaşlarımızın kültürden sanata, siyasetten bilim ve ticarete kadar her alanda önemli başarılarına şahit oluyoruz” dedi.


"İslam düşmanı, aşırı sağcı ve ırkçı örgütlere yönelik endişelerimiz giderek artıyor"


Alışıla gelmiş kalıpları yıkan, ön yargıları kıran, önlerine çıkan engelleri tek tek aşarak Türkiye-Almanya arasında beşeri bir köprü vazifesi gören tüm Türk vatandaşlarla gurur duyduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Görüşmelerimizde Almanya-Türk toplumunu ilgilendiren konuları da ele aldık. Türk toplumunun eşit katılım temelli entegrasyonuna önem veriyor, teşvik ediyoruz. Çifte vatandaşlığı mümkün kılan yeni Alman vatandaşlık yasasını bu bağlamda atılmış kıymetli bir adım olarak görüyoruz. Ancak Avrupa ile birlikte Almanya’da yükselen yabancı karşıtı, İslam düşmanı, aşırı sağcı ve ırkçı örgütlere yönelik endişelerimiz giderek artıyor. Solingen faciasından 31 yıl sonra benzer bir saldırı da maalesef ikisi çocuk dört kardeşimizi kurban verdik. 25 Mart tarihinde yaşanan menfur hadisenin tamamen aydınlatılması ve sorumlularının cezalandırılması noktasında beklentilerimizi paylaştım. PKK/PYD-FETÖ başta olmak üzere insanlarımızın huzurunu kaçıran ve temsilciliklerimize saldıran terör örgütleriyle mücadeleye de değindik. Müttefiklik hukukumuza zarar veren bu örgütlerle mücadelede daha etkin iş birliğine ihtiyacımız bulunuyor. Terörle mücadele hususunda Alman makamlarından daha fazla destek ve dayanışma beklediğimizi ifade ettim” şeklinde konuştu.


"Netanyahu sırf siyasi ömrünü uzatmak adına kendi vatandaşları dahil tüm bölgemizin güvenliğini tehlikeye atıyor"


Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin de gündemimizde yer aldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, gümrük birliği ve vize serbestisi başta olmak üzere atılması gereken adımları Steinmeier ile ele aldıklarını kaydetti. Erdoğan, "Sayın Cumhurbaşkanı ile bölgesel ve küresel gelişmeler hakkında görüş alışverişinde de bulunduk. Bu vesileyle Gazze’de 200 gündür yaşanan benzeri görülmemiş zulmün son bulması çağrımızı tekrarladık. Netanyahu sırf siyasi ömrünü uzatmak adına kendi vatandaşları dahil tüm bölgemizin güvenliğini tehlikeye atıyor. İsrail yönetiminin Gazze’de işledikleri insanlık suçlarını ve katliamlarını gündemden düşürme çabalarına prim verilmemesi gerekiyor” dedi.


İsrail’in saldırıları devam ettiği müddetçe hem bölgesel, hem de küresel barışa yönelik tehditlerin arttığının herkesin farkında olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İran ile İsrail arasında geçtiğimiz hafta tırmanan gerilim bunun en son ve en çarpıcı örneğidir. Masumların ölüm, açlık ve sefalete mahkum edilmesinin ızdırabının nesiller geçse bile unutulmayacağını hepimiz çok iyi biliyoruz. Türkiye olarak bu konuda ilk günden itibaren kararlı, vicdanlı ve cesur bir duruş sergiledik. İnşallah bundan sonra da ateşkesin sağlanması, kesintisiz ve yeterli insani yardımın Filistin halkına ulaştırılmasına yönelik çabalarımızı artırarak sürdüreceğiz” diye konuştu.


2024 Avrupa Futbol Şampiyonası’nın finallerinin haziran ayında Almanya’da düzenleneceğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan,” Milli takımımız da bu turnuvada mücadele edecek. Turnuvada yer alacak tüm milli takımlara ve organizasyonda yer alacak ekiplere şimdiden başarılar ve kolaylıklar diliyorum” açıklamasını yaptı.


"İsrail ile yoğun ticari ilişkileri artık ayakta tutmuyoruz, o iş bitti”


Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İsrail ile yoğun ticari ilişkileri artık ayakta tutmuyoruz, o iş bitti. Bunu da kısa zaman önce Dışişleri Bakanım açıkladı. Fakat şunu bilmenizi istiyorum, şu anda İsrail’in Gazze’ye yaptığı saldırılardaki ölüm sayısı ne yazık ki 45 bini buldu. Bu rakamı bir kenara koymamız söz konusu olamaz. Yaralılar 75 bini buldu. Bu yaralılar içerisinde durumu ağır olanların bir kısmını biz ülkemize aldık burada tedavileri devam ediyor. Tabi çocuk, kadın, yaşlı bir burada maalesef ağır manzara var. Bu manzarayı Alman dostlarımızın görmesi lazım. Bu kadar Gazze, Filistin yerle yeksan olmuş, her taraf yıkılmış durumda. Kaldı ki, İsrail ile Gazze, silah, mühimmat, araç-gereç zaten bunlar mukayese edilmez. Bunları görerek değerlendirme yapmak lazım” dedi.


“Rehinelerin takası noktasında bir gayretin içerisindeyiz”


Batı’nın İsrail’e verdiği desteği eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Bütün bunların yanında tüm Batı kimin yanında yer alıyor? İsrail’in yanında yer alıyor. İsrail’in acımasız bu saldırıları karşısında Gazze’nin bir imkanı var mı? Yok, imkansızlıklar içinde bütün bunlara rağmen biz şu anda rehinelerin takası noktasında bir gayretin içerisindeyiz, bir mücadelenin içerisindeyiz. Temenni ederiz ki bu takasta başarılı oluruz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Çevreci kağıtlara yazılan dilekler Akdeniz’le buluştu Orta Asya’dan Balkanlara insanlığın en renkli geleneklerinden Hıdırellez sabahında Antalyalılar, Muratpaşa Belediyesi’nin düzenlendiği etkinlikle, tarihi Kaleiçi Yat Limanı’ndan teknelerle denize açıldı ve dileklerini Akdeniz’in masmavi sularına bıraktı. Muratpaşa Belediyesi’nin geleneksel Hıdırellez etkinliğine bu yıl 600 kent sakini katıldı. Antalyalılar, belediyenin dağıttığı suda eriyen kağıtlara yazdıkları dileklerini yanlarına alarak teknelere binmek için gün doğmadan tarihi yat limanına geldi. Başkan Uysal’ın eşi Ümran Uysal’la katıldığı etkinlikte saat 05.30’da tekneler Akdeniz’e açıldı. Güneşin yüzünü göstermesiyle birlikte dilekler Akdeniz’e bırakılırken Başkan Uysal, şunları söyledi: “Bütün doğu coğrafyasında, bütün Asya’da Hıdırellez baharın uyanışı, hayatın devri daimini simgeler. Biz bunu geleneksel hale getirdik. Suda eriyen kağıtlarımıza dileklerimizi yazdık, denize bıraktık. Tabii en genel anlamda ülkemiz için şehrimiz için sağlık, huzur, mutluluk, barış diliyoruz.” Emekli hemşire Hülya Sarı, her yıl arkadaşlarıyla birlikte katılmaya özen gösterdiklerini söyledi. Sarı dileklerin yazılması için dağıtılan çevre dostu suda eriyen kağıtlar için de duyarlılığından dolayı belediyeye ayrıca teşekkür etti. Başkan Uysal Hıdırellez etkinliğinin ardından 6 Mayıs 1972’de idam edilen Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın anısına yapılan Üç Fidan Parkı’nı da ziyaret etti.
İzmir 54 dizi ve 11 film yapan Birol Güven: "Hiçbirini beğenmiyorum. Bugün yazsam, böyle yazmam" Uluslararası Turan Film Festivali kapsamında düzenlenen söyleşiye katılan Sinema Genel Müdürü Birol Güven, 54 dizi ve 11 film yaptıklarını ifade ederek, "Hiçbirini seyredemiyorum, hiçbirini beğenmiyorum. Bugün yazsam, böyle yazmam. Çok böyle gurur duymuyorum onlarla. O dönem yaptığım her şey o dönemin doğrusuydu; ama bugünün doğrusu değil" dedi. Ege Üniversitesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) ve Sinema Genel Müdürlüğü katkılarıyla düzenlenen Uluslararası Turan Film Festivali, devam ediyor. Programlar kapsamında Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven, genç iletişimcilerle bir araya gelerek deneyimlerini paylaştı. Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bilgehan Gültekin’in moderatörlüğünü üstlendiği söyleşiye; Ege Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Ersan’ın yanı sıra akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Konferans Salonunda öğrencilerle bir araya gelen film yapımcısı, senaryo yazarı ve yönetmen Birol Güven, sinema ve dizi sektörüyle ilgili deneyimlerini paylaştı, sinemaseverlerin sorularını yanıtladı. Gündelik hayatı yazmayı ve izlemeyi çok sevdiğini dile getiren Sinema Genel Müdürü Güven, bu doğrultuda geçmişi anlatan “Seksenler” ile bugünü anlatan “Çocuklar Duymasın” projelerinin ortaya çıktığını söyledi. Sinema Genel Müdürü Güven, televizyon kanallarının, gelecekte olacaklara yönelik senaryolar istemediğini ifade etti. "Yapay zekayı çok iyi kullanan birisi işimizi elimizden alacak" İnternetle herkesin bilgiye eşit şekilde ulaşabildiğini belirten Sinema Genel Müdürü Güven, “Sizi yapay zeka tarafına çekmek istiyorum. O kadar büyük bir değişim içindeyiz; fakat bu değişimi yakalayabilen yok, bu çok güzel şey, tren kaçmadı; çünkü tren ortada yok. Yapay zeka işimizi elimizden alacak mı? Hayır almayacak; ama yapay zekayı çok iyi kullanan birisi işimizi elimizden alacak. İnsanlar ikiye ayrılacak; yapay zekayı kullananlar, kullanmayanlar. Yapay zeka bizim bundan sonraki bütün yaşamımızı, sizin de mesleğinizi belirleyecek” diye konuştu. "Hiçbirini beğenmiyorum. Bugün yazsam, böyle yazmam" Bugüne kadar 54 dizi ve 11 film yaptıklarını kaydeden Sinema Genel Müdürü Güven, “Hiçbirini seyredemiyorum, hiçbirini beğenmiyorum. Bugün yazsam, böyle yazmam. Biliyorsunuz İzmirli filozof Heraklitos diyor ki; ’aynı nehirde iki kere yıkanılmaz.’ Bu değişimi anlatıyor arkadaşlar; diyor ki ’nehre bir daha girdiğinizde o nehir artık o nehir değildir’, siz de o siz değilsinizdir. Ben bugünkü aklımla tekrar dünyaya gelmeyi çok isterdim ve bugünkü aklımla onların hiçbirini yapmazdım. Çok böyle gurur duymuyorum onlarla. O dönem yaptığım her şey o dönemin doğrusuydu; ama bugünün doğrusu değil” dedi.
Ordu Uzmanından pazartesi sendromu için tüyolar Pazartesi sendromunun üstesinden gelmede etkili 7 yöntem önerisinde bulunan Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Dilek Günaydın, “Pazartesi sendromunu yenmek için öncelikle pozitif düşünün, uyku düzeninizi koruyun. Fiziksel aktiviteye zaman ayırın, çeşitli zihinsel sağlık pratikleri uygulayın, plan yapın ve hedefler belirleyin” dedi. Pazartesi günü haftanın ilk iş günü olması ve tatilin bitişi nedeniyle olumsuz bir izlenim uyandırır. Pazartesi sendromu, tıpta bir klinik bir hastalık olarak kabul edilmemekle birlikte, özellikle pazar akşamlarından başlayan üzüntü, isteksizlik, sinirlilik, halsizlik, uyku sorunları, motivasyon kaybı ve genel olarak olumsuz duyguların yaşandığı durumu ifade eder. “Olumsuz duyguları deneyimleyebilirler” İnsanların özellikle hafta sonunu dinlenerek geçirdikten sonra, pazartesi günü işe ya da okula geri dönmek zorunda kaldıklarında olumsuz duyguları deneyimleyebileceğinden bahseden Medical Park Ordu Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Dilek Günaydın, pazartesi sendromunun üstesinden gelmenin çeşitli yollarını paylaştı. “Pazartesi sendromu ile mücadelede etkili 7 yöntem” Uzm. Dr. Günaydın, pazartesi sendromunun üstesinden gelmede etkili olacak 7 öneride bulundu: Pozitif düşünün: Pazartesi sendromunu olumsuz bir deneyim olarak değil, yeni bir başlangıç olarak görmeye çalışabilirsiniz. Yeni haftanın size getireceği fırsatları düşünerek pozitif bir bakış açısı geliştirebilirsiniz. Uyku düzenini koru: Hafta sonu bile olsa düzenli uyku alışkanlıklarına dikkat etmeliyiz. Yeterli ve kaliteli uyku, pazartesi sendromunun etkilerini azaltmaya yardımcı olabilir. Fiziksel aktiviteye zaman ayır: Hafta sonu dinlenirken egzersiz yapmayı ihmal etmemeliyiz. Düzenli egzersiz, ruh halini iyileştirebilir ve stresi azaltabilir. Zihinsel sağlık pratikleri uygula: Meditasyon, derin nefes alma egzersizleri veya yoga gibi zihinsel sağlık teknikleri, stresi azaltabilir ve iç huzurunu artırabilir. Plan yap ve hedefler belirle: Pazartesi gününe hazırlıklı olmak için hafta sonu plan yapılabilir. Yapılacaklar listesi oluşturmak, hedefler belirlemek, güne kolay bir görevle başlamak motivasyonunuzu artırabilir. İş ve kişisel yaşam dengesi kur: Hafta sonları sadece işe odaklanmaktan ziyade kişisel zevklerinize ve hobilerinize de zaman ayırmakta fayda vardır. Bu, ruh halini ve motivasyonu olumlu yönde etkileyebilir. Profesyonel destek: Pazartesi sendromunun nedenleri ve etkileri kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Bu durum devam ediyorsa veya kişinin günlük işlevselliğini etkiliyorsa, alanında uzman bir psikiyatrist veya psikologla görüşmek faydalı olabilir. Profesyonel destek, duygusal ve zihinsel olarak destek sağlayabilir.
Gaziantep İspanya üniversiteleri ile GİBTÜ arasında ikili işbirliği protokolleri imzalandı Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, İspanya Üniversiteleri ile Erasmus İkili İşbirliği Anlaşmaları ve Üniversiteler Arası İşbirliği Protokolleri (MOU) İmzaladı. Yapılan anlaşmalar öğrenci ve akademisyen değişimlerini destekleyerek kültürel alışverişi ve akademik işbirliğini güçlendirmeyi amaçlıyor. Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, uluslararası bir marka olma hedefi kapsamında işbirliklerini güçlendirerek yeni adımlar atmaya devam ediyor. Bu kapsamda, İspanya’nın önde gelen üniversitelerinden Granada, Sevilla ve Cordoba Üniversiteleri ile Erasmus İkili İşbirliği Anlaşmaları ve Üniversiteler Arası İşbirliği Protokolleri (MOU) imzalandı. Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’ni temsilen, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Feridun Bilgin, Prof. Dr. Metin Bedir ve Uluslararası İlişkiler ve Erasmus Koordinatörü Öğr. Gör. Kübra Çınar, Granada Üniversitesi, Sevilla Universitesi ve Cordoba Üniversiteleri ile yakın temasta bulunarak akademik işbirliği anlaşmalarına imza attılar. Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Feridun Bilgin ve Prof. Dr. Metin Bedir, bu anlaşmaların, GİBTÜ’nün uluslararası alanda prestijini artırarak akademik mükemmeliyeti teşvik etmesinin yanı sıra öğrencilere ve öğretim üyelerine uluslararası öğrenme ve öğretme deneyimleri sunma potansiyeline sahip olduğunu vurguladı. Ayrıca, bu işbirliği anlaşmalarının, disiplinler arası işbirliği ve bilimsel araştırma alanlarında ortaklıkların geliştirilmesine yönelik bir zemin oluşturacağını belirttiler. İspanya’nın en büyük 2. devlet üniversitesi olan ve 15. yüzyılda kurulan Sevilla Üniversitesi, Endülüs İslam döneminin önemli eğitim kurumlarından biridir. Aynı şekilde, 16. yüzyıla dayanan köklü tarihiyle İspanya’nın en eski ve en saygın eğitim kurumlarından biri olan ve Avrupa’nın en büyük kampüslerinden birine sahip olan Granada Üniversitesi ile Dünya Mirası Listesi’nde yer alan tarihi Cordoba şehrinde bulunan, Endülüs İslam döneminde bilim, felsefe ve tıp alanlarında önemli bir merkez olan Cordoba Üniversitesi ile Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi arasında imzalanan Erasmus İkili İşbirliği Anlaşmaları ve Üniversiteler Arası İşbirliği Protokolleri sayesinde bilimsel ve kültürel alışverişin desteklenmesi hedeflenerek, yapılan bu uluslararası anlaşmalar üniversiteler arasındaki işbirliklerinin önemli bir adımını temsil etmektedir. İmzalanan Erasmus İkili İşbirliği Anlaşmaları ve Üniversiteler Arası İşbirliği Protokolleri (MOU) ile Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, uluslararası alanda işbirliği ağını genişleterek öğrencilerine ve akademik personeline daha zengin bir eğitim ve araştırma ortamı sunmaya devam ediyor.