POLİTİKA - 13 Ekim 2017 Cuma 13:23

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çanakkale Belediye Başkanına sert çıktı

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çanakkale Belediye Başkanına sert çıktı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Partili Belediye Meclis üyesi Tülay Ömercioğlu’nu konuşturmayan Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’a sert tepki göstererek, “Ben de talimatı verdim, bu belediye başkanını 18 Mart’a Çanakkale törenlerinde konuşturtmayacaksınız” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Partili Belediye Meclis üyesi Tülay Ömercioğlu’nu konuşturmayan Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’a sert tepki göstererek, “Ben de talimatı verdim, bu belediye başkanını 18 Mart’a Çanakkale törenlerinde konuşturtmayacaksınız” dedi.


AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Merkezinde düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda konuştu. AK Partili Belediye Meclis üyesi Tülay Ömercioğlu’nu konuşturmayan Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’a sert tepki gösteren Erdoğan, “Çanakkale’de bir olay oldu. Çanakkale’nin belediye başkanı ciddi bir terbiyesizlik yaptı. Bizim Meclis üyemize konuşması esnasında bir bayan, hani bunlar kadın hakları savunucusuydu? Hani bunların kadınlara saygısı vardı ve seçilmiş bir Meclis üyesine ‘Sesini kes, çık, konuşma’ sen bunu nasıl dersin ya? Ha, sen bunu mu yaptın, 18 Mart geliyor. Bak şimdiden ben de talimatı verdim, bu belediye başkanını 18 Mart’a Çanakkale törenlerinde konuşturtmayacaksınız. Çünkü, oradaki düzenlemenin faili hükümettir, validir. Dolayısıyla onun orada konuşma hakkı bir lütuftur. Dolayısıyla bu seçilmişler içinde böyle bir adımı attı, seçilmişe saygısızlık yaptı, bunun hesabını verecek. Havaalanına gelip bizi karşılayacak, gelme ya, karşılama bizi. Gelme karşılama bizi. Önce demokrasi terbiyesini bilmen lazım. Kalkıp da orada bir hanımefendiye sen bu şekilde saygısızlık yaparsan, onun sözünü kesersen, onu salondan kovarsan, kusura bakma biz de seni kovulması gereken yerden kovarız” ifadelerini kullandı.


“Milletin bizatihi kendisine saldıran hiç kimseye toz kondurmayan bu zatın ana muhalefetin başında bulunması ülkemizin en büyük talihsizliğidir” diyen Erdoğan, “Ne oldu belediye başkanı için bir söz söyledi mi? Bir gün, iki gün, üç gün bekledim, baktım ses çıkmıyor, dedim ben hafta sonuna bu işi bırakayım. Men dakka dukka. Sessiz kalamayız. Bir yanağa vuracaksın, ondan sonra öbür yanağı uzat ona da. Vurdun bedelini ödeyeceksin” şeklinde konuştu.


"Ana muhalefet partisinin çapsızlığının en çarpıcı örneklerinden biri şu anda Mecliste görüşülmekte olan müftülere nikah kıyma yetkisi verilmesiyle ilgili düzenlemedir" diyen Erdoğan, "Bunlar milleti tanımadıkları gibi kanun da tanımıyorlar. Şu anda nikahları kim kıyıyor, kamu görevlisi olan belediye başkanı veya onun yetki verdiği nikah memuru. Köylerdeki muhtarlara kadar bu nikahları kıyabiliyorlar mı? Müftü kim? O da bir devlet memuru. Bunların kahir ekseni bugün üniversite mezunu, ilahiyat mezunu. Bizim kendi değerlerimizde, inancımızın mensubu olarak bizim vatandaşlarımızın kahir ekseriyeti, resmi nikah kıydığı zaman onunla yetinmiyor ama bir de kayıt dışı gidiyor hocaefendiye bir nikah da orada kıydırıyor. Bu böyle midir, böyledir. Ama Kılıçdaroğlu ne yaptı onu bilemem. Bir defa bu gerçekleri göz önüne almak lazım. Laikliğe aykırı diyor, Batı laik, Batı’da kilise bu işi yapıyor mu? Yapıyor. Onları da örnek olarak gösterirken bunu kendime zul olarak adlediyorum. Bunu da söyleyelim. Orada olunca laikliğe aykırı olmuyor da bizde olunca neden laikliğe aykırı olsun? Kaldı ki laiklik denilen bu kavramı bile bunlar bilmiyor. Hiçbir zaman kişiler laik olmaz, devlet laiktir ama bunlar bunu da bilmiyor. AK Parti olarak laiklik kavramını nasıl tanımladık? Nasıl bunu programımıza aldık. Laiklik, devletin tüm inançlara eşit mesafede olmasıdır. Bu ateist de, Hristiyan da olabilir. Dolayısıyla bu ülkenin eğer yüzde 99’u Müslümansa, Müslümanların inancının gereği olarak da bu adımı atmak gerekiyor” dedi.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ben bunun detaylarına girmem, eğer ben nikahın bizim değerlerimizde, dinimizde nasıl olduğunu anlatmaya kalksam onlar zaten hiç anlamaz da. Şimdi çıkıyorlar, tencere tava gene aynı hava, meydanlara çıkıyorlar, bu tür nikah istemiyorlarmış. Tövbe tövbe. İstesiniz de istemeseniz de bu Meclisten geçecek. Biz, kayıt dışı değil, kayıt altında nikah ve bu defa kayıt dışılıkları kaldıracak bu. Ne diyorlar, utanmadan, sıkılmadan çocuk yaşta. Ne alakası var, bu işte tamamıyla onu ortadan kaldırmaya yönelik adımdır. Senin memurlarının lafını o Anadolu’daki kız dinlemez ama bir hocaefendinin lafını bu noktada o Anadolu’daki kız da, erkek de dinler. Burada ben inanıyorum, bu iş çok ideal bir işe dönecek” diye konuştu.


Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti:


“Kıyılan nikahlarla ilgili belgeler nereye gönderiliyor, nüfus müdürlüğüne. Nikahına bir kamu görevlisi olan belediye başkanı ile yine bir kamu görevlisi olan müftünün kıyması arasında milletimizin değerleriyle daha çok örtüşüyor olması dışında ne fark var? Batı ülkelerinde din adamlarının nikah kıymasından rahatsız olan duydunuz mu? Yok. Batı’da laikliği zedelemeyen niçin Türkiye’de zedelesin. Fakat, dert başka. Dert bağcı, üzümü yemek değil. Burada illa filanca caminin imamına git, müftüye git orada nikahın kıyılsın diye bir şey yok. İstersen bekle belediyeyi, belediye ne zaman tarih verirse gidersin o zaman orada kıydırırsın. O da ayrı mesele. Böyle bir zorunluluk söz konusu değil. Bunlarda nikah üzerinden içlerindeki kin ve husumeti ortaya döküyorlar. Buradaki rahatsızlığın tek sebebi, nikahı kıyacak kişinin din görevlisi olmasıdır. Asıl niyetlerini ifade edemedikleri için de bu değişiklikle çocuklara dahi nikah kıyılacağı, yasa dışı evliliklerin önünün açılacağı gibi akıllara ziyan tamamı hezeyan eseri iftiraları dile getirmekten çekinmiyorlar. Tam aksine bu bütün bu heyezanları ortadan kaldıracak formüldür. Nikahı müftü değil de tapu müdürü, mal müdürü, orman şefi, veteriner, hastane müdürü veya başka herhangi bir kamu görevlisi kıyacak olsa inanın bana bunların hiçbirinin itirazı olmazdı. Veysel Hoca gülüyor, çünkü ormana yük gelecek diye. Bir parti nasıl kendi toplumundan kopartılır görmek isteyen varsa bugünkü CHP yönetimine bakmak yeterlidir. Bulunduğu yere nasıl geldiği malum olan bu partinin başındaki zatı, orada tutup tutmamak CHP’lilerin bileceği bir iştir. Bu bizi ilgilendirmez. Biz sadece gördüğümüz bu fotoğraf karşısındaki üzüntümüzü milletimizle paylaşıyoruz.”


“2019 yılında da yine biz kendi kendimizle yarışacağız” diyen Erdoğan, “Rehavete kapılmamak, hizmetlerimizin kalitesini düşürmemek için başarı çıtasını kendi irademizle sürekli yükselteceğiz. Önümüzdeki seçimlerde hem belediyelerde hem milletvekilliğinde hem Cumhurbaşkanlığında zorlu bir imtihan bizi bekliyor. Sadece kendimiz ve partimiz için değil, ülkemizin ve milletimizin geleceği için de bu imtihana sıkı bir şekilde hazırlanmamız şart. Hep birlikte çok çalışacağız. Ben sizlere güveniyorum. Ama birbirimizle lütfen uğraşmayalım. Bu partinin bir yönetim kadrosu var ve bu yönetimle taban arasındaki ilişkileri hep birlikte güçlendirmemiz lazım. Burada el ele vereceğiz, omuz omuza vereceğiz ve inşallah bu işi en ideal noktaya taşıyacağız. Bir defa nefsiyle olduğumuz sürece başaramayız. Hesabi değil, hasbi olacağız ki neticeye varalım. Şehirlerimizde tüm vatandaşlarımıza, tüm kardeşlerimize lütfen selamlarımızı iletin. Çalmadık kapı bırakmayın. Kapı kapı dolaşın. Seçim kampanyası başlayınca gideriz, hayır. Biz, seçim kampanyalarının olduğu dönemde çalışan bir parti olamayız. Biz, sürekli çalışan bir parti olacağız. Bunu başardığımız gün göreceksiniz ki inşallah 2019’un Mart’ı da, Kasım’ı da Türkiye için çok farklı bir dönem olacak. Tam bir kırılma noktası olacak. Türkiye’ye çelme takmak isteyenler, Türkiye’nin öyle kolay kolay çelme takılır bir ülke olmadığını da görecekler” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Benzin yüklü tanker kaza yaptı: Patlama riskine karşı D-130 Karayolu trafiğe kapatıldı, evler tahliye edildi Kocaeli’nin Gölcük ilçesi D-130 Karayolu’nda seyir halinde olan benzin yüklü tanker, önce üst geçit köprüsüne ardından ise 3 araca çarptı. Tankerin çekici kısmı koparken benzin ise yola saçıldı. Patlama riskine karşı yolun iki şeridi de trafiğe kapatılırken, çevredeki evlerde tahliye edildi. Edinilen bilgiye göre, Gölcük ilçesi D-130 Karayolu Yalova istikametine seyir halinde olan benzin yüklü tanker sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde araç, refüjdeki demir korkuluklara çarparak karşı şeride geçti. 150 metre boyunca duramayan tanker üstgeçit köprüsünün ayağına, ardından park halindeki iki kamyonete çarptı. Daha sonra karşı şeritten gelen hafif ticari araca çarpan tankerin çekici kısmı koptu. Kopan çekici, D130 Karayolu’ndan karşı sokağa uçtu. Kazada tanker sürücüsü hafif şekilde yaralanırken benzin ise yola saçıldı. İhbar üzerine olay yerine sağlık, polis, itfaiye ve AFAD ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri yaralı hastaneye kaldırırken, polis ekipleri ise patlama riskine karşı D130 Karayolu’nun Yalova ve İzmit istikametini trafiğe kapattı. Ayrıca çevrede bulunan binalardaki vatandaşlar da tahliye edildi. Şehir merkezinden trafik akışı sağlanıyor. Ayrıca itfaiye ve polis ekipleri vatandaşları bölgeden uzaklaştırmaya devam ediyor. İtfaiye ekipleri, patlama riskine karşı bölgeyi köpüklüyor. Patlamaya karşı tehlike olduğu için evler tahliye edildi. Çok korktuk" Patlama riskine karşı evden çıkarılan Aysel Sütlüce, “Polisler anons etti ve korkarak hemen dışarı çıktık. Kaza yapan tanker araçları ezmiş. Patlamaya karşı tehlike olduğu için evler tahliye edildi. Çok korktuk" dedi. Ömer Çengel ise "Tanker 3 aracı çarpmış. Tankerden devamlı benzin akıyor. Polisler evi boşalttı. Şu an dışarıda bekliyoruz" diye konuştu.
Ankara Mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler Resmi Gazete’de Çalışmak için bulundukları ilden başka illere giden mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin yaşadıkları sorunların giderilmesine yönelik yapılacak çalışmalar ile ilgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi Resmi Gazete’de yayımlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanarak Resmi Gazete’de yayımlanan ’Mevsimlik Tarım İşçileri ile İlgili 2024/5 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’ ile mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler getirildi. Genelge kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve aileleri için geçici yerleşim alanları oluşturulacak ve bu alanlarda eğitim, sağlık, ulaşım ve sosyal hizmetler sunulacak. Genelgeye göre, valilikler tarafından mevsimlik tarım işçilerinin yoğun olarak çalıştığı yerlerde iklim şartlarına uygun, emniyetli ve estetik prefabrik yapılar kullanılarak geçici yerleşim alanları kurulacak. Bu alanlar sel, su baskını gibi doğal afetlere karşı güvenli lokasyonlarda planlanacak ve yerleşim yerlerine elektrik, su ve kanalizasyon hizmetleri sağlanacak. Valiliklerce hazırlanan eylem planlarında belirlenen alanlara ilişkin tahsis veya protokol belgesi Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi’ne (e-METİP) aktarılacak. Sağlık hizmetleri Genelgede sağlık hizmetleri kapsamında, il sağlık müdürlükleri tarafından mevsimlik tarım işçileri ve ailelerine yönelik aşılama, kronik hastalık taramaları ve mobil sağlık ekipleri ile sağlık hizmetleri sunulacak. İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda personelinin istihdamının sağlacağı belirtilen genelgede, ”İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda sağlık personelinin istihdamı sağlanacak ve hizmet ihtiyacına göre personelin çalışma saatleri düzenlenecektir. Çalışan sağlığının korunması ve geliştirilmesi kapsamında il sağlık müdürlüklerince gerekli bilgilendirme faaliyetleri yapılacaktır” ifadelerine yer verildi. Eğitim hizmetleri Genelgeye göre çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. İl milli Eğitim Müdürlüklerince; geçici yerleşim alanlarında eğitim ve sosyal faaliyetler için oluşturulan merkezin, öncelikle çocuklar için etkin bir eğitim merkezi olarak kullanılmasının sağlanacağına dikkati çekilen genelgede şu ifadelere yer verildi: "Çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. Mevsimlik tarım işçilerinin zorunlu eğitim çağındaki çocuklarının eğitimlerini devam ettirmek üzere konu hakkında Milli Eğitim Bakanlığının ilgili yönerge/genelge hükümleri uygulanacaktır. Bu hususta şartlı nakit transferi gibi özendirici tedbirler etkin şekilde uygulanacak, çocukların okul kıyafetleri ve malzemeleri valiliklerce sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları aracılığıyla temin edilecektir. İl milli eğitim müdürlüklerince; mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarının daimi ikametgahlarındaki okullarına döndüklerinde öğrenme kayıplarına yönelik telafi/yetiştirme eğitimleri yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçileri, daimi ikamet ettikleri illere geri döndüklerinde çalışma ve iş kurumu il müdürlükleri, halk eğitimi merkezleri ve mesleki eğitim merkezlerince; işçiler arasında yaygın eğitim ihtiyacı olanlar tespit edilerek eğitim ihtiyaçları karşılanacak, yetişkinlere okuma-yazma ve/veya meslek edindirme kursları, iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri ile sosyal-kültürel faaliyetler düzenlenecektir. Özel eğitim ihtiyacı bulunan çocuklar rehberlik araştırma merkezi müdürlükleri tarafından eğitim imkanlarından faydalandırılacaktır. Mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarının eğitime erişimlerinin sağlanması amacıyla il/ilçe milli eğitim müdürlükleri bünyesinde kurulan ekiplerin görevleri süresince ulaşım ihtiyaçlarının giderilmesi için gerekli tedbirler Valiliklerce alınacaktır." Genelgeye göre, İçişleri Bakanlığı, mevsimlik tarım işçilerinin güvenli bir şekilde seyahat etmeleri için gerekli trafik denetimlerini artıracak ve gece saatlerinde yolculuk yapmamaları sağlanacak. Geçici yerleşim alanlarının korunması ve asayişin sağlanması için kolluk kuvvetleri tarafından düzenli devriyeler yapılacak. Sosyal hizmetler Aile ve sosyal hizmetler il müdürlüklerince sosyal hizmetler kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin bilgilendirilmesi sağlanacağı kaydedilen genelgede kadın, çocuk, engelli ve yaşlıların sunulan hizmetlerden yararlanacağı vurgulandı. Okul çağına gelmemiş çocuklar için ise aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri ve İl Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından geçici yerleşim alanlarında eğitim ve bakım hizmetleri için personel görevlendirilebilecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından sunulan gezici kütüphane, gezici müze ve benzeri hizmetlerin geçici yerleşim alanlarında faaliyet göstermesi amacıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile koordineli çalışmalar yürütüleceği aktarılan genelgede şunlar yer aldı: "Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarına yönelik sosyal ve sportif faaliyetler yürütülecektir. İl Müftülüklerince mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin inanç ve ibadet ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli tüm tedbirler alınacak; çocuk işçiliğinin önlenmesine ve çocukların zorunlu eğitime devam etmelerinin sağlanmasına ilişkin olarak ailelerin bilgilendirilmesine yönelik çalışmalara destek verilecektir." Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi (e-METİP) Mevsimlik tarım işçisi olarak daimi ikametgahı dışında bir başka ilde çalışmak amacıyla geçici olarak yer değiştirenlerin ve ailelerinin kimlik bildirimleri, bu kişilerin yaşadıkları geçici yerleşim alanlarındaki kolluk kuvvetlerince alınacağı vurgulanan genelge şu şekilde devam etti: "Bu bildirimler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile elektronik ortamda paylaşılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için teknik altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığına e-METİP’e kayıtlı olan mevsimlik tarım işçilerinin ve aile bireylerinin kimlik numaralarını bildirecektir. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kullanılmakta olan Milli Eğitim Bakanlığı e-Okul Yönetim Bilgi Sistemi’nde yer alan mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarına ilişkin kayıtlar e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin kimlik numaraları her sağlık hizmeti sunumunda alınarak, sunulan hizmetlere ilişkin bilgiler kişisel verileri içermeyecek şekilde e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Sağlık Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı gerekli gördüğü takdirde e-METİP’in etkinliğinin artırılması amacıyla diğer kamu kurum ve kuruluşlarından protokole gerek duymadan kişisel verileri içermeyecek şekilde veri talebinde bulunabilecektir. Tarım alanlarının geniş bölgelere yayılması nedeniyle mevsimlik tarım işçilerinin kayıt altına alınması sürecinde kolluk kuvvetlerine kolaylık sağlamak amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı taşra teşkilatı başta olmak üzere ilgili kamu kurum ve kuruluşları, muhtarlar ile ziraat odaları birlikleri ve mevsimlik tarım işçisi çalıştıran tarla veya bahçe sahipleri/işleticileri ve işverenler tespit ettikleri/çalıştırdıkları mevsimlik tarım işçilerini kolluk kuvvetlerine bildirecektir.
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.