POLİTİKA - 05 Kasım 2023 Pazar 18:16

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: “2026 yılında enflasyonda tek haneli rakamlara yeniden ulaşacağız

A
A
A
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: “2026 yılında enflasyonda tek haneli rakamlara yeniden ulaşacağız

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, enflasyona ilişkin, "2026 yılında tek haneli rakamlara yeniden ulaşacağız” dedi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, AK Parti Ankara İl Başkanlığı’nca Cemil Meriç Kültür Merkezi’nde düzenlenen İl Danışma Meclisi toplantısına katıldı. Yılmaz, yaptığı konuşmada Cumhuriyet’in 100. yılının büyük bir coşkuyla kutlandığını belirtti. Cumhuriyet’in kurulduğu şartlarla mücadelenin özüyle Gazze’de yaşananlar arasında bir ilişki olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Biz Cumhuriyet’i emperyalist güçlere karşı mücadele ederek kurduk. O günün sömürgecileri, emperyalistleri bugün olduğu gibi Orta Doğu’da kendilerince tasarım yapmışlar. Ama milletimiz o oyunları boşa çıkardı ve Türkiye Cumhuriyeti kuruldu. Bugün de Gazze’de benzer bir tabloyla karşı karşıyayız. Yine benzer güçler hiçbir ahlaki sınır tanımadan, hiçbir hukuk tanımadan kendi tasarımlarını, kendi menfaatlerini, kendi insanlık dışı bir takım hedeflerini gerçekleştirmek üzere insanların üzerine bomba yağdırıyorlar. Nasıl ki Cumhuriyet kurularak o oyunlar boşa çıkarıldıysa Orta Doğu’da oynanmaya çalışılan oyunlar da elbette boşa çıkarılacak. Birliğimizi, beraberliğimizi daha güçlü hale getireceğiz. Ve inşallah yarınlara hem Türkiye Cumhuriyeti olarak hem de bütün mazlum milletler olarak çok daha güçlü bir şekilde yürüyeceğiz. Medeniyet adı altında her türlü zulmü, barbarlığı yapanlar, ahlakı yitirmişler, moral üstünlükleri kalmamıştır. Ahlaktan, hukuktan yoksun bir güç, hiçbir zaman sürdürülebilir olamaz. Ahlaki ve hukuki meşruiyetini yitirmiş güçler bir süre sonra kendi ağırlıkları üzerine çökerler. İnsanlık tarihi bunun birçok örneğini görmüş. Bu içi boşalmış medeniyet söylemi inşallah gerçek bir medeniyetle insanların yaşadığı bu acılardan, bu sıkıntılardan bizi uzaklaştıran gerçek bir medeniyetle yer değiştirecektir” diye konuştu.

“Gazze’de 30 gündür insanlık suçu işleniyor”

Gazze’de 30 gündür insanlık suçu işlendiğini, savaş suçu işlendiğini söyleyen Yılmaz, “Hiçbir insafa sığmayan sivil halkın bombalanması, hastanelerin bombalanması, çocukların, kadınların, yaşlıların katledilmesi, ambulansların bombalanması insanların en temel ihtiyaçları sudan, elektrikten yoksun bırakılması, bütün bunlar insanların gözü önünde oluyor. Bütün bu yaşananlara rağmen ateşkes çağrısı dahi yapamayan ülkeler var, yönetimler var. Bu ayıp yeter. Böyle siyaset olmaz olsun gerçekten. İnsanlık şu anda sınavdan geçiyor, şu anda öyle bir zamandayız. Böyle zamanlarda ortada duramazsınız, safınızı belirlemeniz lazım. Bu yaşananlar karşısında ateşkes isteme iradesini bile ortaya koyamadıklarını tüm dünya izledi. Bu tür zamanlar birbirinden ülkeleri, insanları ayırt etmemizi sağlayan, kimin nerede durduğunu anlamamızı sağlayan zamanlardır. Müslüman olsun olmasın tüm dünyada erdem sahibi olan yönetimlerin ve kişilerin ortaya çıktığı görüldüğü, hiçbir ölçüsü erdemi, hiçbir değeri kalmamış olanların da çok açık gidecek bir şekilde ortaya çıktığı bir zamandayız. Bu zamanları çok iyi anlamamız gerekiyor. Bu yaşananlar inşallah gelecekte çok farklı bir dünyanın kurulumuna da vesile oldu. Biz 2053, 2071 derken biraz da bunları anlatıyoruz. Daha adaletli bir dünyayı anlatıyoruz. Cumhurbaşkanımız daha adil bir dünyayı anlatıyor. İşte bunu niye söylediğini bu yaşananlardan bir kez daha görmüş olduk. İnşallah Türkiye olarak daha da güçlenerek, birliğimizi, beraberliğimizi, gücümüzü pekiştirerek, daha fazla gayret ederek, daha çok alın teri dökerek hem halkımıza daha güçlü, daha müreffeh bir Türkiye inşa edeceğiz” şeklinde konuştu.

“Hem Türkiye Yüzyılı inşa edeceğiz hem de masum milletlerin umudunu büyüteceğiz”

“Hem Türkiye Yüzyılı inşa edeceğiz hem de masum milletlerin umudunu büyüteceğiz” diyen Yılmaz, “Bu kararlılıkla yaklaşıyoruz bütün bu hadiselere. Türkiye dün olduğu gibi bugün de Filistin’in yanındadır. Cumhurbaşkanımız bu hadiseler başladığı günden bugüne her zaman yaptığı gibi mağdurların, mazlumların yanında açık bir şekilde tavrını ortaya koymuştur. Öncelikle gerilimin düşmesini, ateşkesin sağlanması, insanların, bebeklerin, çocukların ölmemesi için her türlü gayreti ortaya koymuş, her türlü diploma, çabayı sarf etmiştir. Diğer yandan yine bölgemiz, Türk dünyası, İslam dünyası başta olmak üzere tüm uluslararası platformları harekete geçirmeye çalışmış ve bu gayretlere devam etmektedir” ifadelerini kullandı.

“Türkiye Cumhuriyeti kurduğu bu ittifaklarla, bu ilişkilerle birlikte inşallah Filistin davasının sonuna kadar arkasında olmaya devam edecek”

Türkiye Cumhuriyeti’nin Filistin davasının sonuna kadar arkasında olmaya devam edeceğini belirten Yılmaz, “Yine bağımsız egemen bir Filistin Devleti oluşmadan, başkenti Kudüs olmadan, iki devletli çözüm gerçekleşmeden bu bölgede hiç kimsenin güvende olmayacağını, bu bölgeye huzurun, adaletin gelmeyeceğini açık bir şekilde ifade ettik. Bu yönde gayretlerimizi devam ettiriyoruz. Eğer kalıcı bir şekilde insanlar huzura, güvene kavuşacaksa Türkiye olarak garanti olabileceğimizi de ortaya koymuş durumdayız. Türkiye Cumhuriyeti kurduğu bu ittifaklarla, bu ilişkilerle birlikte inşallah Filistin davasının sonuna kadar arkasında olmaya devam edecek. Bir taraftan daha fazla masum kanı dökülmemesi için diğer taraftan kalıcı barış ve huzur için bu bölgede çalışmaya devam edecektir. Bu insanlık dışı katliamlara, barbarlığa sessiz kalanları da tekrar pozisyonlarını gözden geçirmeye davet ediyorum. Daha fazla geç olmadan zerre kadar bir insanlıkları kaldıysa, bir hukuk anlayışları kaldıysa pozisyonlarını gözden geçirmeye ve insanlıktan yana tavır almaya davet ediyorum. Bütün erdemlilerle birlikte, dünyada hakkı hakikati çalışan bütün kesimlerle birlikte bu mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.

AK Parti’nin tek başına iktidara gelişinin 21. yıl dönümünün kullandığını hatırlatan Yılmaz, “Bundan 21 yıl önce sessiz bir devrim yaptık. 21 yıldır bu ülkeyi AK Parti ve Cumhurbaşkanımız, liderimiz yönetiyor. Bu süreçte birçok hizmetler kazandık. 21 yılda ekonomimizi yeniden inşa ederken, diğer taraftan sosyal refahı artırdık. Bir yandan vesayetçi anlayışları tasfiye ederken, demokratik standartlarımızı da yükseltirken, diğer taraftan Türkiye’yi dünyada daha etkili bir güç haline getirdik. İktidara geldiğimiz tarihlerde 66 milyon nüfusumuz vardı. Bu yılsonu itibarıyla 86 milyona ulaşacağız inşallah. 36 milyar dolar ihracatı olan bir ülkeydik, şu anda 255 milyar dolardan bahsediyoruz. Sadece 3 bin 600 dolar kişi başına gelirimiz vardı, bu sene yıl sonunda inşallah 12 bin doları aşacağız. 230 milyar dolarlık bir ekonomiydik, yine bu sene sonu itibarıyla inşallah 1.1 trilyon dolara yaklaşan bir ekonomik büyüklüğe ulaşacağız. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bütün engellemelere, bütün badilere rağmen bugünlere getirdiğimiz Türkiye’de çok farklı bir görünümümüz var. Bütün süreçlerde dünyayla birlikte bizim de yaşadığımız elbette sorunlarımız var. Özellikle enflasyon, hayat pahalılığı en önemli sorunumuzdur. Diğer taraftan çok büyük başarılar sağladık. Büyüdük, istihdamımız arttı, ihracatçımız arttı, turizm gelirlerimiz arttı. Bütün bunlar olumlu gelişmeler. Ama bu arada enflasyonumuz arzu etmediğimiz düzeylere geldi. Bunu da bir sorun olarak elbette görüyoruz. Ve birinci öncelikli meselelerimizden görüyoruz. Bu konuda da gerekli tüm adımları kararlı bir şekilde atmaya devam edeceğiz. Para politikalarımızla, maliye politikalarımızla, yapısal reformlarla, enflasyonumuzu yeniden tek haneli rakamlara düşüreceğiz. Burada yaptığımız mücadelenin aylık bazda sonuçlarını görmeye başladık. Geçtiğimiz ay yüzde 3’ün biraz üzerinde çıktı enflasyon, daha önceki dönemlerde daha yüksekti. Aylık bazda bir düşüş başlamış durumda. Yıllık bazda ise gelecek yıl ortalarından itibaren düşüşleri de göreceğiz. 2026 yılında tek haneli rakamlara yeniden ulaşacağız. Bunu laf olsun diye söylemiyoruz. Bunun planını, programını, politikalarını yapmış durumdayız. Adım adım bunu da hayata geçiriyoruz. Niçin bir anda olamıyor diyebilirsiniz belki. Çünkü birçok denge var değerli kardeşlerim. Bir taraftan enflasyonla mücadele edeceksiniz. Diğer taraftan belli oranda bir büyümeyi, istihdam artışını devam ettirmemiz gerekiyor. Diğer taraftan da enflasyon karşısında sıkıntıya düşen kesimleri koruyucu birtakım tedbirler, birtakım politikalar uygulanmamız lazım. Dolayısıyla bütün dengelerimizi gözeterek, kademeli ama kararlı bir şekilde enflasyonu aşağıya düşürüyoruz, düşüreceğiz” şeklinde konuştu.

“AK Parti yerelden merkeze gelmiş bir partidir”

Yerel seçimlerin yaklaştığını ifade eden Yılmaz, “Yerel seçimler de çok çok önemli. Yerel seçimler açısından, yerel demokrasi açısından, Türkiye Yüzyılı’nın merkezi iradeyle uyum içinde inşası açısından çok önemli. Mart ayında inşallah yerel seçimi gerçekleştireceğiz. AK Parti yerelden merkeze gelmiş bir partidir. Cumhurbaşkanımızın İstanbul’daki başarısı Ankara’da, Konya’da, Kayseri’de, çeşitli bölgelerde o dönem sağlanan başarılar bizi merkezi idareye taşıdı ve bugünlere getirdik” dedi.

Ankara ve İstanbul’da kimsenin başarısızlıklarına kılıf aramaması gerektiğini vurgulayan Yılmaz, “Kaynaklarınızı iyi değerlendirirseniz, verimli kullanırsanız, toplumu harekete geçirirseniz başarırsınız. Tam aksine biz bugün merkezi idare olarak yerel yönetimlere hiçbir faktör gözetmeksizin destek veriyoruz. AK Parti döneminde yapılan en önemli reformlardan biri bu olmuştur. Hiç kimse başarısızlıklarına bahane aramasın. Hiç kimse yapmadığı hizmetlerin günahını başkalarına atmasın. Herkes görevini yapacak, görevini bilecek ve vatandaşımız da bunu takip ediyor” ifadelerini kullandı.

Hakan Karaduman - Mehmet Kalay


Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: “2026 yılında (enflasyonda) tek haneli rakamlara yeniden ulaşacağız”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Kadınlarla ilgili meseleyi LGBT kontekstinde tartışıyorsanız kadınlara haksızlık yapıyorsunuz" Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Kadınlarla ilgili meseleyi sadece LGBT kontekstinde tartışıyorsanız kadınlara büyük bir haksızlık yapıyorsunuz. Birincisi bu. İkincisi küreselci söylemlerin etkisi altındasınız ve geçmişe bakarsak oryantalist bir bakış açısıyla kendi toplumunuza bakıyorsunuz" dedi. TBMM Genel Kurulunda Cumhurbaşkanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 2026 yılı bütçesi kabul edildi. Genel Kurulda, bütçeler üzerindeki konuşmaların tamamlanmasının ardından soru-cevap bölümüne geçildi. Milletvekilleri tarafından sorulan soruları yanıtlayan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Rakamlar sizi doğrulamıyor. Az önce söyledim. Binde 1,1 ya da 1,2 civarında harcama söz konusu. Eski sisteme göre daha düşük bir harcama. Kaldı ki şunu da söylemek zorundayım. Cumhur İttifakı’nın adayı olan Cumhurbaşkanımız değil de rakibi seçilmiş olsaydı, şimdi 6 tane cumhurbaşkanı yardımcısı olacaktı. Kim bilir kaç tane bakan olacaktı; 90’lı yıllarda koalisyon hükümetleri dönemlerinde 35, 36’ları bulmuş. Muhtemelen 30’un üstünde de bakan olurdu. Asıl o zaman cumhurbaşkanlığı makamı israf noktasına dönüşürdü. Bir de resmi resmi ilan edilen cumhurbaşkanı yardımcılarının dışında da kimlere cumhurbaşkanı yardımcılığı sözü verildi onu da bilmiyoruz. Onları da eklerseniz çok daha fazla olur" dedi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi hakkındaki eleştirilere cevap veren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "Ben ısrarla aynı şeyi söylüyorum. Bir defa orada bir cami var. Cuma dahil namazlar kılınıyor ve herkes geliyor. Kütüphane 7 gün 24 saat açık. Kongre Merkezi açık. Ayrıca, Külliye’nin daha resmi bölümlerini gezmek isteyenler için belki Ali Mahir (Başarır) Bey de gezmek isteyebilir. O yüzden adresi söyleyeyim: ziyaret.tccb.gov.tr/. Turist olsun, vatandaşımız olsun herkes bu siteye girebilir. ’Gezmek istiyorum’ diyebilir ve bunlar belli bir sistem içinde gezdiriliyorlar. Yani ’vatandaşa açık değil’ ifadeniz doğru değil. Lütfen gezmek istiyorsanız bu siteye girebilirsiniz veya benden randevu istersiniz ben gezdiririm" diye konuştu. Genel bütçenin 10 binde beşinin kullanıldığını vurgulayan Yılmaz, "Nedir bu sınır? ’Bütçe başlangıç ödeneğinin binde 5’ini geçemez’ demiş kanunlarımız. Geçen yıl itibarıyla, 2024 yılında, genel bütçe başlangıç ödeneğinin 10 binde beşini kullanmış Cumhurbaşkanımız. 10 kat daha altında limitin bir kullanım söz konusu. Bu yıl itibarıyla 10 binde üç civarında kullanım. Öyle ifade ettiğiniz gibi sanki bütçenin tamamı büyük bir kısmı bu işlere harcanıyormuş gibi ifadeler doğru değil ama ihtiyaç oldukça da elbette kullanılacak. Tüm ülkelerin kullandığı gibi" şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanlığındaki taşıt sayıları hakkında bilgi veren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "Cumhurbaşkanlığında ihtiyaç çıkabilir, acil bir şey olabilir diye 20 taşıt koyuyoruz. Doğru. Ama 2024 yılında sadece 7 taşıt alınmış. 2025 yılında yine 20 taşıt koymuşuz. Şu ana kadar bir tane bile alınmamış. NATO zirvesi geliyor, belki onun için bir ihtiyaç olursa bir alım yapılabilir. Yapılmaz demiyorum ama genelde bu 20 taşıt konuyor. Bir ihtiyat ödeneği olarak konuyor. Acil bir ihtiyaç çıkar kullanılabilir diye konuyor. Ama geçmişe baktığınız zaman bunun pek de kullanılmadığını görüyoruz" ifadelerini kullandı. Kadınlarla ilgili meselelerin sadece LGBT üzerinden tartışılmasının haksızlık olduğuna değinen Yılmaz, "Kadınlarla ilgili meseleyi sadece LGBT kontekstinde tartışıyorsanız kadınlara büyük bir haksızlık yapıyorsunuz. Birincisi bu. İkincisi küreselci söylemlerin etkisi altındasınız ve geçmişe bakarsak oryantalist bir bakış açısıyla kendi toplumunuza bakıyorsunuz. Bu uzun bir entelektüel tartışma. Ama bakış açınıza hiçbir şekilde katılmadığımı, Kürt halkının da sizin bu bakış açınıza en küçük bir prim vermeyeceğini de buradan ifade etmek istiyorum" şeklinde konuştu. Türkiye’de açlık sınırının sadece TÜRK-İŞ’in yaptığı hesaplamalar olduğundan bahseden Yılmaz, "Türkiye’de açlık ve yoksulluk sınırı dediğiniz TÜRK-İŞ’in yaptığı hesaplamalar. Yoksulluk olarak hesapladığı geçen ay gördüm televizyonlardan 97 bin lira. Yani neredeyse 2 bin 500 dolara yakın bir geliri olanı yoksul olarak tarif ediyor. Siz 5 bin dolar da dersiniz. Açık arttırmaya da çıkabilirsiniz. Tüm toplumu da yoksul ilan edebilirsiniz. Ama bir uluslararası ölçüte, istatistiğe dayalı bir yaklaşım değil bu. Sendikal olarak hazırlanmış muhtemelen sendikal taleplerine baz teşkil etmek üzere yapılan çalışmalar. Biz elbette en küçük yoksulluk oranıyla da mücadele etmeye devam edeceğiz. Güçlü bir sosyal politikayla yolumuza devam edeceğiz" dedi. Soru-cevabın ardından Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ, birleşimi, yarın saat 11.00’de toplanmak için kapattı.
Kocaeli Kocaeli’de silahlı saldırı: 1’i futbolcu 3 yaralı Kocaeli’de meydana gelen silahlı saldırıda 3 kişi silahla vurularak yaralandı. Yaralılardan birinin Kocaelili futbolcu Uğurcan Bekçi olduğu öğrenildi. Olay, İzmit ilçesi Sanayi Mahallesi Ömer Türkçakal Bulvarı’nda meydana geldi. Henüz bilinmeyen sebeple iki grup arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi ile çıkan kavgada Sultanbeyli Belediyesporlu Uğurcan Bekçi (27), E.K.B. (27) ve İ.A. (31) silahla yaralandı. 3 kişi kanlar içinde yerde kalırken, durum 112 Acil Çağrı Merkezi’ne haber verildi. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri, biri ağır olmak üzere yaralan 3 kişiyi yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye kaldırdı. Kağıtspor, Körfez Spor Kulübü, Kocaeli Güneşspor, Belediye Derincespor, 24 Erzincaspor, Ankara Keçiörengücü, Adıyaman 1954 gibi önemli takımlarda forma giyen 27 yaşındaki kanat oyuncusu Uğurcan Bekçi’nin ayağından yaralandığı, durumunun ağır olduğu ve ameliyata alındığı öğrenildi. Polis olay yerinde delil aradı Öte yandan bölgeye çok sayıda polis ekibi de sevk edildi. Olayın Sefa Sirmen Sanayi Sitesi’nin yakınlarında başladığı, sahil yolu boyunca da sürdüğü öğrenildi. Polis ekipleri olayın yaşandığı noktalarda mermi ve delil aradı. Kocaeli Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi Cinayet Büro ekipleri, çok yönlü araştırma başlatırken, zanlı veya zanlıların yakalanması için çalışmalar sürüyor.
Ankara Bakan Işıkhan: "’Özel hastanelere aktarılan pay artıyor’ ifadesi gerçeği yansıtmamaktadır" Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, "Özel hastanelere yapılan ödemelerin tedavi harcamaları içindeki payı 2013 yılında yüzde 23,40 iken 2024 yılı sonunda yüzde 10,45’e düşmüştür, 2025 yılının ilk yedi ayında ise bu oran yüzde 6,78’e gerilemiştir. Bu yüzden ‘Özel hastanelere aktarılan pay artıyor’ ifadesi gerçeği yansıtmamaktadır" dedi. TBMM Genel Kurulu, Cumhurbaşkanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın yanı sıra Mesleki Yeterlilik Kurumu, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği, İletişim Başkanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı, Devlet Arşivleri Başkanlığı, Milli Saraylar İdaresi Başkanlığı, Savunma Sanayii Başkanlığı ile Strateji ve Bütçe Başkanlığının bütçeleri görüşüldü. Milletvekillerinin konuşmalarıyla başlayan Genel Kurul toplantısında Cumhurbaşkanı Cevdet Yılmaz ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın sunumlarıyla devam etti. Sunumların ardından soru-cevap bölümüne geçilen toplantıda Cumhurbaşkanı Cevdet Yılmaz ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Burada konuşan Işıkhan, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) 2026 yılı bütçesinin düşük olduğuna yönelik iddialara yanıt vererek, "Sosyal Güvenlik Kurumunun bütçesi merkezî yönetim bütçe kapsamı dışında olup ayrı bir bütçedir. 2026 yılı merkezî yönetim bütçesinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ayrılan pay, Bakanlık bütçesi üzerinden SGK’ye ayrılan teşvikleri 261,3 milyar lira, açık finansman ise 43,7 milyar lira kalemlerini kapsamaktadır. Dolayısıyla, sosyal güvenlik sisteminin finansman kaynağını sadece genel bütçeden aktarılan pay üzerinden değerlendirmek doğru bir yaklaşım değildir. SGK bütçesinin 2026 yılında 7 trilyon 130 milyar lira olacağı öngörülmektedir" ifadelerine yer verdi. "Dilovası yangınında ihmali, kusuru, sorumluluğu olan kim varsa gözünün yaşına bakmadan gerekli işlemi yapacağız" Işıkhan, DEM Parti Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun Dilovası yangınında insanların ihmalden dolayı hayatını kaybettiği iddialarına da yanıt vererek, şu ifadelere yer verdi: "İlk anından itibaren ailelerimizin yanında oldum, devlet olarak kimseyi yalnız bırakmadık ve bırakmayacağız. Olayla ilgili adli süreç hâlen devam etmektedir, yargının yürüttüğü soruşturmayı titizlikle ve yakından takip ediyoruz. Bununla birlikte, idari açıdan üzerimize düşen sorumluluğu gecikmeden yerine getirdim, 3 başmüfettişimizi ve 2 müfettişi görevlendirdi. Soruşturma kapsamında SGK Kocaeli İl Müdürü, İl Müdür Yardımcısı, Gebze Sosyal Güvenlik Merkezi Müdürünü görevden aldık. Çalışma ve İş Kurumu Kocaeli İl Müdürü, İŞKUR Dilovası Hizmet Merkez Müdürü, İŞKUR CİMER’den Sorumlu Şube Müdürü personelini görevden aldık. Hem adli hem de idari soruşturmalar eşzamanlı olarak devam etmektedir. Az önce açıkladığım gibi ihmali, kusuru, sorumluluğu olan kim varsa gözünün yaşına bakmadan gerekli işlemi yapacağız." "‘Özel hastanelere aktarılan pay artıyor’ ifadesi gerçeği yansıtmamaktadır" Bakan Işıkhan, 2025 bütçesinde SGK’ye yapılan transferler arttığını ve sağlık sistemini kalkındırmak için bu transfer harcamalarının özel hastanelere gittiğini iddia edildiğini söyleyerek, "Bu iddia kesinlikle doğru değil. Özel hastanelere yapılan ödemelerin tedavi harcamaları içindeki payı 2013 yılında yüzde 23,40 iken 2024 yılı sonunda yüzde 10,45’e düşmüştür, 2025 yılının ilk yedi ayında ise bu oran yüzde 6,78’e gerilemiştir. Bu yüzden ‘Özel hastanelere aktarılan pay artıyor’ ifadesi gerçeği yansıtmamaktadır" dedi. Genel Kurul toplantısı Bakan Işıkhan’ın konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın konuşmasıyla devam etti.