POLİTİKA - 17 Ağustos 2017 Perşembe 16:00

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın’dan ’Türkiye Cumhurbaşkanı’ açıklaması:

A
A
A
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın’dan ’Türkiye Cumhurbaşkanı’ açıklaması:

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, “ ‘Türkiye Reisi Cumhuru’ ifadesi Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve İnönü tarafından da geçmişte kullanılmıştı.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, “ ‘Türkiye Reisi Cumhuru’ ifadesi Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve İnönü tarafından da geçmişte kullanılmıştı. Bunun üzerinden Türkiye Cumhuriyetinin kazanımlarına dönük bir takım spekülasyonların yapılmasını doğru bulmadığımızı ifade etmek istiyorum. Türkiye Cumhuriyeti bu milletin yönetim şeklidir" dedi.


Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlediği basın toplantısında, “Sayın Cumhurbaşkanımızın 21 Ağustos Pazartesi günü Ürdün Kralı Sayın Abdullah’ın davetine icabeten günübirlik bir resmi ziyareti olacaktır Ürdün’e. Ziyaret kapsamında ikili ilişkiler ele alınacak. Ayrıca Suriye, Irak başta olmak üzere bölgesel konuları ele alacağımız bir ziyaret olacaktır. Özellikle Filistin Mescid-i Aksa konularını da detaylı bir şekilde Sayın Cumhurbaşkanımızın ele alması beklenmektedir. Özellikle işgal altındaki Filistin topraklarında Mescid-i Aksa ve civarındaki bütün vakıf mülkleri Ürdünlü makamlar tarafından Filistinlilerle birlikte koordine edilmektedir. Biz de bu konuda Ürdün makamlarıyla yakın çalışma mesaisi içerisindeyiz” diye konuştu.



İran Genelkurmay Başkanı’nın ziyereti


Dün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir dizi kabulü olduğunu hatırlatan Kalın, “İran Genelkurmay Başkanı buradaydı. Uzun bir aradan sonra bu düzeyde yapılan ilk önemli ziyaretti bu. Sayın Genelkurmay Başkanımız Hulusi Akar’ın ev sahipliğinde çok verimli bir ziyaret gerçekleştirildi. İki ülkenin silahlı kuvvetleri arasında terörle mücadele sınır güvenliği PKK ve DEAŞ başta olmak üzere terör örgütlerine karşı mücadele Suriye ve Irak’taki askeri ve siyasi konular Astana süreci ve diğer bölgesel konular etraflı bir şekilde ele alındı. Bundan sonra da üst düzey ziyaretlerin düzenli bir şekilde yapılması konusunda da mutabık kalındı. Bu askeri iş birliğinin farklı alanlarda derinleştirilmesi içinde bir dizi faaliyetin yapılacağını ifade edebilirim” ifadelerini kullandı.



"Türkiye’nin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmiyor gibi bir ithama maruz kalması da aslında kabul edilebilir bir şey değil"


Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün Estonya Başbakanı’nı kabul ettiğini anlatan Kalın, şöyle konuştu:


“Dünkü kabullerinde Sayın Cumhurbaşkanımız Türkiye’nin AB üyeliğine eşit egemen bir ülke olarak dahil edilmesi konusundaki kararlılığı ifade etmiştir. Bunun şartlarının nasıl olacağı, bunun karşılıklı güven çıkar ve eşitlik ilkesine dayalı olması gerektiği hususundaki önceliklerimizi de AB Dönem Başkanı olan Estonya Başbakanı’na ifade etmiştir. Burada AB’ye de önemli roller düşmektedir. Yaklaşık 54 yıldır AB kapısında bekletilen bir Türkiye’nin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmiyor gibi bir ithama maruz kalması da aslında kabul edilebilir bir şey değil. Son dönemde yeni fasılların açılması Gümrük Birliği’nin güncellenmesine ilişkin dile getirilen itirazlar ortaya çıkartılan suni engellerde bu konuda AB içerisinde hem bir kafa karışıklığının hem de Türkiye konusunda bir negatif tutumun giderek güç kazandığını ve bunun maalesef Avrupa’da yükselişe geçen popülist hareketlerle yakından irtibatlı olduğunu seçim takvimiyle bağlantılı olduğunu bizde izlemekteyiz.”


Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir çağrı yaptığını hatırlatan Kalın, “26 Ağustos Cumartesi günü Malazgirt Meydan Muharebesi’nin 946. yıl dönümü münasebetiyle Sayın Cumhurbaşkanımız Malazgirt’te olacaklar. Özellikle gençlerimizi de davet ediyoruz” dedi.



Terörle mücadele


Terörle mücadelenin sürekli gündemlerinde olan bir konu olduğunu ifade eden Kalın, “İlgili bütün birimlerimizle Türk Silahlı Kuvvetleri, İçişleri Bakanlığımız, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma, korucular ve diğer güvenlik birimlerimizle birlikte teröre karşı çok yoğun mücadele veriyoruz. Bu ilgili güvenlik birimlerimiz arasında tam bir koordinasyon ve işbirliği içerisinde bu mücadele sürdürülmektedir. Güvenlik güçlerimiz fedakarlıkla özveriyle bu mücadeleyi yoğun bir şekilde devam ettirmektedirler. Bunun neticelerini de son dönemde açık ve net bir şekilde görmeye başladık. Özellikle sınır güvenliği konusunda daha önceki dönemlerde yaşadığımız sorunlar Suriye ,Irak kaynaklı sorunlar büyük oranda minimilize edilmiştir. DEAŞ, PKK, DHKP-C ve benzer terör örgütlerine karşı bu mücadelemiz bundan sonra da kararlı bir şekilde devam edecektir. Astana süreci, İdlip meselesi, Afrin meselesi olsun bu genel güvenlik tedbirleri çerçevesinde ele alınması gereken ana başlıklardır. Türkiye kendi sınır güvenliğini sağlamak için kendi milli imkan ve kabiliyetlerini kullanarak gerekli tedbirleri almaya devam edecektir. Terörlü mücadele bir ülkenin tek başına yapabileceği bir mücadele değil. Bu küreselleşme çağında terörün de küreselleştiğini çok karmaşık bir network yapısı içerisinde hareket ettiğini ifade etmemiz gerekir. Bu çerçevede de ülkeler arasında işbirliği istihbarat paylaşımı gibi konular büyük önem arz etmektedir. Bazı ülkelerin ‘bana dokunmayan terör örgütü benim sorunum değildir’ yaklaşımının eksik yanlış olduğunu ifade etmeliyiz. Bunun sizin gözardı ettiğiniz terör örgütleri yarın gelip sizi vurabilir. Terörle mücadele koordinasyon ve iş birliği noktasında Türkiye üzerine düşeni yapmaktadır. Beklentimiz müttefiklerimizden de aynı hassasiyeti göstermeleri ve göstermeye devam etmeleridir” değerlendirmesinde bulundu.



"Turizm sektöründe çok ciddi bir hareketlenme var. Bir patlama var adeta"


Ekonomiyle ilgili değerlendirmede bulunan Kalın, “Temmuz ayında bütçenin 926 milyon lira fazla vermesini son derece olumlu karşılıyoruz. Mayıs ayında istihdam edilenlerin sayısında 1.8 milyonluk bir artış sağlandı. Hakikaten bu ciddi bir rakam. 2 milyona hedefine yaklaşıldığını da göstermektedir. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Türk ekonomisi de büyük sınamalarla karşı karşıyaydı. Ama bu imtihanı çok büyük bir başarıyla geçtiğimizi ifade edebilirim. Özellikle şu dönemde turizm sektöründe çok ciddi bir hareketlenme var. Bir patlama var adeta. Turizm hizmet sektörümüzün bu sene çok verimli dönem geçirdiğini ifade edebiliriz" açıklamasında bulundu.



’Türkiye Cumhurbaşkanı’ ifadesi


“‘Türkiye Cumhurbaşkanı’ ifadesiyle ilgili bir takım spekülasyonlar yapıldı” diyen Kalın, şunları kaydetti:


“Ben Cevdet Sunay’dan itibaren ‘Türkiye Cumhurbaşkanı’ ifadesinin başka cumhurbaşkanları tarafından kullanıldığını ifade etmiştim. Aslında biraz daha bunu geriye götürmek mümkün ifade biraz daha eski, ‘Türkiye Reisi Cumhuru’ ifadesi Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve İnönü tarafından da geçmişte kullanılmıştı. Bunun üzerinden Türkiye Cumhuriyetinin kazanımlarına dönük bir takım spekülasyonların yapılmasını doğru bulmadığımızı ifade etmek istiyorum. Türkiye Cumhuriyeti bu milletin yönetim şeklidir. Bu milletin egemenliğini bağımsızlığını garanti altına alan devlet biçimimizdir, yönetim modelimizdir. Bu konuda herhangi bir taviz verilmesi, bir geri adım atılması asla söz konusu değil, ifadeleri de hem dil açısından hem tarihi teamüller açısından doğru bir şekilde kullanmakta fayda olduğunu hatırlatmak istiyorum.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli CHP lideri Özel’den Başkan Çavuşoğlu’na övgü CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu’nu ziyaret etti. CHP Genel Başkanı Özgür Özel ziyarette, Başkan Çavuşoğlu’na başarılar dileyerek, “Denizli ittifakı, Türkiye ittifakı kazandı” dedi. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel bir dizi ziyaret ve temaslarda bulunmak üzere Denizli’ye geldi. CHP Lideri Özgür Özel, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri öncesi Denizli Büyükşehir Belediyesi seçimlerini partisinin kazanması durumunda CHP Denizli İl Başkanı Ali Osman Horzum’a söz verdiği kırmızı motorsiklet ile belediye binasına geldi. Vatandaşların yoğun sevgi gösterileri arasında Delikliçınar Meydanı’ndan giriş yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu’nu ziyaret ederek, çalışmalarında başarılar diledi. Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Genel Başkanım şehrimize, Denizli’mize hoş geldiniz. Sizleri burada ağırlamak bizim için büyük bir onur. Türkiye’de başlattığınız değişim yolculuğunun Denizli’de taçlanıyor olması bizim açımızdan bir keyif. Bu sürecin içinde gerek şahsıma, gerek Denizli örgütüne duymuş olduğunuz güvenden dolayı sizlere çok teşekkür ediyorum. Bizler de umarım sizleri mahcup etmemişizdir ki bu yolculuğumuzun sonunda sizleri Denizli Büyükşehir Belediyemizde ağırlıyoruz” dedi. “Denizli ittifakına, Türkiye ittifakına minnettarız” CHP Genel Başkanı Özgür Özel de, seçim sonrası 2018’de Çorlu’da yaşanan tren kazası davasını takip etmek için gittikleri Tekirdağ’dın ardından ilk ziyareti Denizli’ye yaptıklarını ve keyifli bir ziyaret gerçekleştirdiklerini belirtti. CHP lideri Özel, “Dün gece Denizli’de kaldım bu sabah Cumhuriyet Halk Partisi’nin yönettiği Denizli Büyükşehir ve Merkezefendi ilçesinde uyandım, birazdan hemen yanımızda olan Pamukkale’miz var. Denizli’de 4 küçük ilçe belediyesi hariç bütün belediyeleri CHP kazandı. Bunu tek başına partiye mal etmiyoruz, Denizli ittifakı, Türkiye ittifakı kazandı. Denizli’deki uzun yıllardır mücadele eden çok sevgili sosyal demokratlar, Cumhuriyet Halk Partililer Denizli ittifakını kurdular. Her görüşten insanlarla bu ülkenin vatanına, bayrağına saygılı olan herkesle el ele, omuz omuza kazandık. Denizli ittifakına, Türkiye ittifakına minnettarız” ifadelerini kullandı. “Başkanlık makamına Denizlililer kimi seçtiyse, O oturur” Genel Başkan Özel, Başkan Çavuşoğlu’nun makam koltuğuna oturmasını rica ettiğini ifade ederek konuşmasına şöyle devam etti; "Başka siyasi partilerin liderleri geliyorlar ve belediye başkanın koltuğuna oturuyorlar. Bu koltuğa bir kişi oturabilir, Denizlililer kimi seçtiyse O oturur. Cumhuriyet Halk Partisi lideri olmak, siyasi parti lideri olmak kamu görevini yapan birisinin partisinden seçilmiş olduğu koltuğunu hak etmiş anlamına gelmez. Bu koltuğa 5 yıl boyunca Denizlililer Nuri Çavuşoğlu’na otur dedi. Bu koltuk onun koltuğudur. Nuri Başkan bu koltukta oturdukça tüm Denizli’ye karşı sorumluluğu vardır. Oy veren, vermeyen herkese karşı sorumludur " diye konuştu. Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu’nun hiçbir ayrım etmeksizin kent geneline hizmet edeceğini vurgulayan Genel Başkan Özel konuşmasına şöyle sürdürdü; “Ben kendisini biliyorum. İl Başkanlığı yaptığı süreçte, parti meclisindeki görevinden, Denizli Büyükşehir Belediyesi adaylığı sürecinden biliyorum. Son derece enerjik ve çalışkan bir arkadaşımız. Denizli’nin de birikmiş sorunlarını çözecek. Kamuoyunda çokça konuşulan borçlarını ödeyecek, hizmeti aksatmadan sürdürecek” dedi. Konuşmaların ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Denizli Büyükşehir Belediyesi Şeref Defterini imzaladı.
Nevşehir ’Yaşanabilir yarınlar için tasarım atölyeleri proje sergisi’ açıldı Ahiler Kalkınma Ajansı ile Finlandiya temelli geliştirici eğitim kurumu Arkki işbirliğinde düzenlenen ’AHİKA Geleceğin Şehirlerine Çocukların Gözünden Bakıyor: Yaşanabilir Yarınlar İçin Tasarım Atölyeleri’ projesine katılan çocuklar tarafından üretilen tasarımlar, Kırşehir Neşet Ertaş Kültür Sanat Merkezinde düzenlenen Proje Lansmanı ile sergilenmeye başladı. Türkiye Tasarım Vakfı Yönetim Kurulu üyelerinin ve Arkki Türkiye Koordinatörünün de katılım sağladığı programda, açılış konuşmalarının ardından Badem Pınarı Yönetim Kurulu üyesi Mustafa Badem tarafından çocuklara atık yönetimi ve çevre bilinci konusunda bilgilendirme yapıldı ve projeye katılan çocukların röportajlarını da içeren proje belgeseli izlendi. Gün boyu sergiyi ziyaret eden çocuklar Arkki eğitmenlerinin düzenlediği atölyelere de katıldı. Sergi, 30 Nisan tarihine kadar Neşet Ertaş Kültür Sanat Merkezinde görülebilir. Proje çerçevesinde Aksaray, Kırıkkale, Kırşehir, Nevşehir ve Niğde’de yaşayan 7-12 yaş aralığındaki 152 çocuğun katıldığı tasarım atölyeleri 18-22 Mart tarihlerinde gerçekleştirildi. Gelecek yaşamı hayal ederek şehirlerin vizyonuna katkıda bulunan çocuklar; güzel, sürdürülebilir ve kapsayıcı bir yaşam için çizim ve maket oluşturmaya vurgu yapan tasarım odaklı düşünme sürecine dâhil oldu. Atölyeler aracılığıyla çocuklar yeni teknolojiler, sürdürülebilirlik, doğa, entegrasyon, yenileme ve geri dönüşüm gibi konularda yenilikçi fikirler ve üç boyutlu çözümler ürettiler. Ahiler Kalkınma Ajansı’nın bölge illerinde kırsal kesimde yaşayan dezavantajlı çocuklara ulaştığı faaliyet çerçevesinde hayata geçirilen bu tasarım atölyelerinde, Badem Pınarı firmasının atık pet şişeleri ve her ilde yöreye özgü malzemeler kullanıldı.
Konya Sahte güneş gözlüğünde görme kaybı tehlikesi Sahte güneş gözlüklerinin gözde katarakt oluşmasına sebep olduğunu ifade eden Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Lütfi Seyrek, katarakt oluşumun ise görme azlığına hatta görme kaybına kadar ilerleyebileceğini belirtti. Hangi tür malzemeden yapıldığı ve içinde ne tür kimyasal maddelerin bulunduğu bilinmeyen sahte güneş gözlüklerinin göz sağlığına kalıcı zararlar verdiğini belirten uzmanlar, bu tür güneş gözlüklerinin kullanılmamasını öneriyor. Yaz aylarının gelmesiyle beraber güneş ışınlarının etkisini daha da hissettirdiğini belirten Medicana Konya Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Lütfi Seyrek, "Güneş gözlüğü alırken birtakım özelliklere dikkat edilmesi gerekiyor. Alacağımız güneş gözlüğü mutlaka optikçiden olmalı. Özellikle artık giyim mağazalarında, kıyafet mağazalarında satılan ya da işporta dediğimiz dış merkezde satılan sahte güneş gözlükleri de olabiliyor. Bu tarz durumlara düşmemek için öncelikle mutlaka bir optikçiden güneş gözlüğü almalıyız. Güneş gözlüğü alırken temel iki özelliğe dikkat etmeliyiz. Birinci özellik Ultraviyole 400 koruma olmalı bunu optikçiye belirtmeliyiz. İkincisi ise CE sertifikası olmalı. Bu sertifikanın önemi Avrupa standartlarında üretilmiş camlar demektir. Mutlaka optikçiye belirtip alacağımız güneş gözlüğünün sertifikasını sorup buna göre alışveriş yapabiliriz" dedi. "Güneş gözlüğü alırken koruyuculuk bakımından rengin bir önemi yok" Güneş gözlüğü alırken hangi renk alınması, nasıl bir tercih yapılması gerektiğinin sıkça sorulduğunu ifade eden Op. Dr. Lütfi Seyrek, "Güneş gözlüğü alırken koruyuculuk bakımından rengin bir önemi yok. Kahverengisi, siyahı, grisi, yeşili UV 400 koruma olduktan sonra hepsi gözü korur. Sadece hastaların görüş kaliteleri, kontrast duyarlılıkları değişebilir. Ama göze gelen zararlı ışınları hepsi engelleyecektir. Polarize olan güneş gözlükleri güneş yansımalarını daha çok azaltır, görüş konforu sağlar ama polarize olmayan bir güneş gözlüğü de UV 400 korumayı içeriyorsa sizi yeterince güneşten koruyacaktır" şeklinde konuştu. "Katarakt, sarı nokta hastalığının ilerleyişini artırabilir" Sahte güneş gözlüklerinin güneş ışığından, UV ışınından koruyuculuğunun olmadığını belirten Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Lütfi Seyrek, "Hiç gözlük takmasak bile gözümüz doğal mekanizma olarak güneşe çıktığımızda göz bebeğimizi küçültür ve bizi zararlı ışınlardan korumaya çalışır. Ama sahte bir güneş gözlüğü taktığımız zaman etrafı karartacağı için göz bebeğimiz büyür gözümüzün içine daha çok güneş ışınları girer. Bu sefer koruyucu özelliği olmadığı için birtakım hasarlara neden olur. Katarakt, sarı nokta hastalığının ilerleyişini artırabilir. Kornea dediğimiz gözün yüzeyinde ışık reaksiyonları oluşturabilir, kızarıklıklara ve yaralara neden olabilir. O yüzden sahte bir güneş gözlüğü, uygun olmayan bir güneş gözlüğü alacağımıza hiç almamak veya hiç kullanmamak daha iyi bir seçenek olacaktır" diye konuştu. "Görme bulanıklığına ve görme azalmasına neden olabilir" Güneş gözlüğünün sahte olmasının katarakt gelişimine neden olabileceğini ifade eden Op. Dr. Lütfi Seyrek, "Katarakt gelişimine ve görme azlığına sebep olur. Tam olarak körlük diye ifade etmesek de görme kaybına neden olabilir. Özellikle yaşlı hastalarda sarı nokta hastalığı dediğimiz görme kaybına neden olan hastalığın ilerleyişini hızlandırabilir ayrıca gözün yüzeyinden koruyuculuğu olmadığı için yüzeye gelen ışıklar gözün yüzeyinde yara yapıp yine görme bulanıklığına ve görme azalmasına neden olabilir. Bu yüzden mutlaka optikçiden alınmış kaliteli bir güneş gözlüğü kullanmalıyız. Sahte güneş gözlüğünü kesinlikle kullanmamamız gerekiyor" ifadelerini kullandı. "Kalitesiz camlar gözü korumasız hale getiriyor" Uzun yıllardır gözlük sektöründe olan Optisyen İbrahim Acaz da güneş gözlüğü alırken camların kalitesinin çok önemli olduğunu, göz sağlığını koruması gerektiğini söyledi. Gözlüğün mutlaka optikçiden alınmasını gerektiğini ifade eden İbrahim Acaz, "Tüm optikçiler orijinal gözlük alır. Sertifikalı, garanti belgeli gözlükler alır. Dışarda satılan ürünler veya başka yerde satılan ürünler, kıyafet mağazaları gibi farklı yerlerdekiler genelde sertifikasız oluyor. Ürünlerin modelleri güzel ama camları kalitesiz oluyor. Kalitesiz camlar gözü korumasız hale getiriyor" şeklinde konuştu.