POLİTİKA - 31 Mayıs 2025 Cumartesi 18:29

DEM Parti Adalet Komisyonu üyeleri basın açıklaması düzenledi

A
A
A
DEM Parti Adalet Komisyonu üyeleri basın açıklaması düzenledi

DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Dilan Kunt Ayan, "Başta ağır hasta mahpusların konutta infazıyla ilgili infaz kanununun 110 maddesi 3. fıkrasında yapılan düzenlemede ağırlaştırmış müebbetlere getirilen istisnanın teklif metninden çıkarılması önergesini sunacağız. Yine ağır hasta mahpuslarla ilgili toplum güvenliği bakımından ağır ve somut tehlike oluşturmamak şeklinde muğlak, keyfi ve yeni ürettikleri bu maddenin çıkarılmasını isteyeceğiz" dedi.


DEM Parti Adalet Komisyonu üyeleri milletvekilleri, basın açıklaması düzenledi. DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Dilan Kunt Ayan, "Partimizin defalarca yapmış olduğu görüşmelerde paketin kapsamının genişletilmesi demokratik değiştirilmesi ve eşitlikçi bir hale getirilmesi için yaptığımız öneriler kabul edilmemiş, değişiklikler maalesef ki yapılmamıştır. Onuncu yargı paketi de daha önce çıkarılmış dokuz yargı paketinin bir devamı olarak halktan, hukuktan mağdur kesimlerden yükselen çağrılara kulak tıkayan bir anlayışla hazırlanmıştır" ifadelerini kullandı.


Ayan, "Bu paket adil değildir, eşitlikçi değildir, hukuka uygun bir paket değildir. Özellikle infaz düzenlemelerinde yapılan değişiklikler on binlerce mahpus ve aileleri için derin bir hayal kırıklığı oluşturduğu açıktır. Siyasi mahpuslara, hasta mahpuslara cezaevinde sistematik ayrımcılığa maruz kalanlara dönük gerekli iyileştirmeler yer almamaktadır. Mevcut eşitsizlikler daha da derinleştirilmektedir. Paket anayasaya aykırı hukuki öngörülebilirlikten uzak keyfi ve ayrımcı düzenlemeler içermektedir. Geçmiş infaz değişikliklerinden kaynaklı mağduriyetler giderilmemiştir. Adalet duygusu bir kez daha siyasal hesaplara feda edilmiştir. Bugün Türkiye’de bir adalet krizi yaşanıyor. Adil yargılama hakkının sistematik şekilde ihlal edildiği yine yargının siyasallaştığı tutuklamaların birer ceza yönetimine dönüştüğü uzun tutukluluk sürelerinin cezaevlerini doldurduğu bir düzenden söz ediyoruz. Adalet Bakanlığı verilerine göre 7 Nisan 2025 tarihi itibariyle cezaevlerinde 403 bini aşkın tutuklu ve hükümlü bulunmaktadır. Oysa Türkiye genelinde 395 cezaevinin toplam kapasitesi 300 binin altındadır. Bu tablo yalnızca fiziki bir doluluğu değil, aynı zamanda insan onurunu, temel hakları ve hukuk güvenliğini hiçe sayan bir düzeni de gözler önüne sermektedir. İnsan Hakları Derneği’nin Nisan 2025 raporuna göre Türkiye hapishaneleri en az bin 412 hasta mahpus olduğu ve bunların 335 ağır hasta olduğunu raporuyla sabitlemiştir. Bu insanlar yaşam hakkı, bu insanlar yaşam hakkı, sağlık hakkı gibi en temel haklardan yoksun bırakılmaksa bu yasayla da mağduriyetleri maalesef ki katmerlenmektedir" şeklinde konuştu.


Ayan, başta hasta mahpuslara şartsız ve ayrımsız olarak tahliye ve tedavi imkanlarının sağlanmasını beklediklerini söyleyerek, "Yine 31 Temmuz 2023 tarihli Covid yasasında adli ve siyasi mahpuslarla ilgili hukuki eşitsizliklerin giderilmesini bekliyordu. Hiçbir suç ayrımı yapılmaksızın mükerrerlere ve ikinci mükerrerlere yönelik koşullu salıverme yasakların kaldırılmasını bekliyordu. 2020 tarihli ayrımcı infaz yasasından dışlanan siyasi mahpuslar için eşitlik bekliyordu. Keyfi ve ayrımcı infaz rejiminden kurtulmak herkes için hukuka uygun, öngörülebilir ve adil bir infaz sistemine katkı sağlayacak düzenlemeler bekliyordu" diye konuştu.


Ayan, şöyle konuştu:


"Başta ağır hasta mahpusların konutta infazıyla ilgili infaz kanununun 110 maddesi 3. Fıkrasında yapılan düzenlemede ağırlaştırmış müebbetlere getirilen istisnanın teklif metninden çıkarılması önergesini sunacağız. Yine ağır hasta mahpuslarla ilgili toplum güvenliği bakımından ağır ve somut tehlike oluşturmamak şeklinde muğlak, keyfi ve yeni ürettikleri bu maddenin çıkarılmasını isteyeceğiz. Yine kadın, çocuk ve yaşlılar için öngörülen özel infaz usullerinden siyasi mahpusların faydalanmasını engelleyen ayrımcı ifadelerin çıkarılması şeklinde önergelerimizi komisyonda sunacağız. Ayrıca yeni maddeler ihdas edilmesi için de teklifler sunacağız. Nedir bunlar? Burada sizlerle paylaşayım. Başta 31 Temmuz Covid yasasının eşitlikçi ve hukuka uygun şekilde düzenlenerek pakete dahil edilmesini yeni bir ihtisas maddesi ihdas maddesi olarak düzenlenmesi için sunacağız. Yine infaz kanunu 16. maddede ağır hasta mahpuslarla ilgili olarak kesin hayati tehlike ibaresinin çıkarılarak mevcut ağır bir hastalık şeklinde değiştirilmesini teklif edeceğiz."


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bartın Bartın’da 30 köy yolu ulaşıma kapandı Bartın’da 3 gündür devam eden kar yağışı nedeniyle 30 köy yolu ulaşıma kapandı. Hasankadı Beldesi’nde evinde kar nedeniyle mahsur kalan bir hastanın ise yardımına sağlık ekipleri yetişti. Bartın’da aralıklarla yağan kar, kırsal kesimlerde hayatı durma noktasına getirdi. Kar nedeniyle il merkezine bağlı 1 köy, Ulus ilçesine bağlı 29 köy olmak üzere toplam 30 köy yolu kar ve tipi nedeniyle ulaşıma kapandı. İl Özel İdaresine ait iş makineleri ile gece gündüz yürütülen çalışmalarla yolların yeniden ulaşıma açılabilmesi için çalışma yürütülüyor. Çalışmalar hakkında bilgi veren İl Genel Meclisi Başkanı Turhan Kalaycı, "İlimizin yüksek kesimlerinde ciddi bir kar yağışı oldu. Halen devam eden kar yağışı öncesinde gerekli hazırlıklarımızı tamamlamıştık. Sabah saatlerine kapanan yol sayısı 80’e çıktı ama yürütülen çalışmalarla bu sayıyı 30’a düşürdük. Devam eden yağışla açılan yollar yeniden kapanabiliyor. Ulaşımın sağlanabilmesi için gece gündüz karla mücadelemizi sürdürüyoruz" dedi. Evinde mahsur kalan hastanın yardımına yetiştiler Bartın’ın merkez Hasankadı Beldesi Doğancılar Mahallesi’nde nefes darlığı ve kronik akciğer rahatsızlığı bulunan 66 yaşındaki hastanın yardımına ise Acil Sağlık Hizmetleri ekipleri yetişti. Evinde mahsur kalan hastayı kurtarmak için harekete geçen sağlık ekipler, yola devrilen ağaç ve tipi gibi engelleri aşarak hastaya ulaştı. Ekipler, hastayı branda sedye ile güvenli şekilde ambulansa kadar taşıyarak, oksijen desteği sağladı. İlk tıbbi müdahalenin ardından hasta, Bartın Devlet Hastanesi Acil Servisi’ne getirilerek tedavi altına alındı. Zamanında hastaneye yetiştirilen hastanın sağlık durumunun iyiye gittiği öğrenildi.
Rize Rize Valisi Baydaş 1 yıllık asayiş bilançosunu açıkladı Rize Valisi İhsan Selim Baydaş, yıl boyunca yürütülen asayiş ve diğer kurumlara ait çalışmalara ilişkin ayrıntılı değerlendirmelerde bulundu. Rize Valisi İhsan Selim Baydaş 2025 yılı boyunca Rize’de yürütülen güvenlik, asayiş, uyuşturucuyla mücadele, trafik, düzensiz göç, sahil güvenlik, 112 çağrıları ve kamu hizmetleri ile ilgili açıklamalarda bulundu. Asayiş olaylarında 2024 yılına nazaran düşüş olduğuna dikkat çeken Vali Baydaş "2024 Ocak-Aralık ve 2025 Ocak-Aralık dönemlerini karşılaştırdığımızda, kişilere karşı işlenen suçta bir azalma görüyoruz. 2024’te 2 bin 368 olay meydana gelmişken, 2025’te olay sayısı 265 azalarak 2 bin 103’e düşmüştür. Bu yaklaşık yüzde 11’lik bir azalmaya tekabül ediyor ve bu tabloyu memnuniyetle müşahede ediyoruz" dedi. Mal varlığına karşı işlenen suçlara da değinen Vali Baydaş, "Mal varlığına karşı işlenen suçta da azalma devam etmektedir. 2024’te 549 olay meydana gelmişken, 2025’te bu sayı 173 azalarak 376’ya düşmüştür. Hem kişilere karşı işlenen suçlarda hem de mal varlığına karşı işlenen suçlardaki bu düşüş, kolluk birimlerimizin, emniyetimizin ve jandarmamızın dikkatli takibi ve önleyici çalışmalarıyla mümkün olmuştur" ifadelerini kullandı. Rize’de terörle mücadele kapsamında 2025 yılı içerisinde 31 operasyon gerçekleştiğini kaydeden Baydaş "Terörle mücadele kapsamında 2025 yılı Ocak-Aralık döneminde, 25’i kırsal alanda jandarma sorumluluk bölgesinde, 6’sı şehir merkezinde olmak üzere toplam 31 operasyon gerçekleştirilmiştir. Bu operasyonların 4’ü FETÖ, 3’ü DEAŞ, 2’si PKK, 1’i DHKP-C, MLKP ve diğer terör örgütleri kapsamındadır. Bu 31 operasyonla ilgili faaliyetler 2025 yılında da aralıksız şekilde sürdürülmüştür" şeklinde konuştu. Olayların yüzde 100’e yakını aydınlatılıyor Rize’de suç olaylarının tamamına yakının aydınlatıldığının altını çizen Baydaş "Evet, olaylar yaşanıyor ama burada aydınlatma oranı çok önemli. Kişilere karşı işlenen suçlarda aydınlatma oranımız yüzde 99,67. Mal varlığına karşı işlenen suçlarda ise bu oran yüzde 97,72. Bu küsuratlı kısım devam eden soruşturmalardan ve delil toplama süreçlerinden kaynaklanıyor. Bu işlemler tamamlandığında oranlarımızın yüzde 100’lere ulaşmasını hedefliyoruz. Bu alanda arkadaşlarımızın üstün gayretine özellikle teşekkür etmek istiyorum" diye konuştu. "360 bin 112 acil çağrısının 141 bini asılsız" 112 Acil Çağrı Merkezi’ne yapılan çağrıları da değerlendiren Vali Baydaş, bu çağrılarından asılsız olanların büyüklüğüne dikkat çekerek "112 Acil Çağrı Merkezi’ne yapılan çağrıların toplamı 360 bin 904’tür. Maalesef bu çağrıların 141 bin 250’si asılsız çağrı" ifadelerini kullandı.