GENEL - 19 Ekim 2018 Cuma 13:22

Devlet koruması altındaki genç kızlar istihdam edildi

A
A
A
Devlet koruması altındaki genç kızlar istihdam edildi

ANKARA (İHA) – "Mesleğim Var, Geleceğim Var" Projesi kapsamında eğitim alan ve meslek hayatına atılan genç kızlar Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’un katıldığı törenle sertifikalarını aldı.

ANKARA (İHA) – "Mesleğim Var, Geleceğim Var" Projesi kapsamında eğitim alan ve meslek hayatına atılan genç kızlar Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’un katıldığı törenle sertifikalarını aldı.


Koruma ve bakım altındaki gençlerin meslek edindirilerek istihdam edilmelerine katkı sağlamak amacıyla Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Ankara İl Müdürlüğü, Ankara Ticaret Odası (ATO) ve Anadolu İletişim ve Eğitim Derneği (ANİLDER) iş birliğinde "Mesleğim Var, Geleceğim Var" Projesi hayata geçirildi. 2017 yılında hayata geçirilen proje bugün ilk meyvelerini verdi. Bir yıl boyunca çeşitli eğitim alan genç kızlar bugün kendi alanlarına uygun yerlere girerek meslek hayatına atıldı. "Mesleğim Var, Geleceğim Var" Projesinin sertifika töreni Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’un katılımlarıyla düzenlendi. Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Bakan Selçuk, kız çocuklarının geleceğine olumlu katkı sunan bu anlamlı projeyi son derece önemli bulduğunu dile getirdi. Kız çocukları söz konusu olduğunda akan suların durduğunu ifade eden Selçuk, gençlere hitap ederek, "Sizler yüreğinizde taşıdığınız umutla milletimizin istikbali olacaksınız. Geleceğin anneleri, iş kadınları, öğretmeni, doktoru, mühendisi sizler olacaksınız. Daha çok çalışarak geleceğin Türkiye’sini birlikte inşa edeceğiz. Sevgi ve merhameti birlikte büyüteceğiz. Yaşadığımız dünyada adaleti tam manasıyla tesis etmek için birlikte mücadele edeceğiz. İnsanlığın bugün yaşadığı acıları gelecekte de yaşamaması için önce eğitimle, kültürle, edindiğimiz iş ve meslekle nitelikli olacağız" diye seslendi.



"Bin 667 çocuğumuz bakım ve rehabilitasyon desteği alıyor"


Her alanda olduğu gibi bu gençlere yönelik alanda da var gücüyle çalışıldığını belirten Selçuk, her gün yeni projeler üretildiğini, yeni düzenlemeler hayata geçirildiğini, sosyal politikalar başta olmak üzere tüm kamu politikalarda aile ve bireyin refahını önce tuttuklarını paylaştı. Bu kapsamda özel politika gerektiren gruplar olarak nitelendirilen çocuklara ve gençlere yönelik projelere özel önem verildiğini aktaran Selçuk, "Çocuk ve Gençlik Merkezleri, Koruma Bakım ve Rehabilitasyon Merkezleri, Bakım ve Sosyal Rehabilitasyon Merkezleri gibi çocuklarımızın özelliklerine göre isimlendirdiğimiz kurumlarımızın temel amacı, çocuklarımızın sosyal, psikolojik, eğitim ve sağlık koşullarını gelişen şartlara uygun olarak yapılandırmak ve geliştirmek. Bugün, 34 ilimizdeki 63 Çocuk Destek Merkezimizde bin 667 çocuğumuz bakım ve rehabilitasyon desteği alıyor. Tabi sağladığımız bu imkanların yanında gerek kamu gerekse sosyal paydaşlarımızın destekleri ile çeşitli projeler yürütüyor, çocuklarımıza destek sağlayabileceğimiz tüm konularda kapsamlı bir vizyon ortaya koyuyoruz. Sivil toplum kuruluşlarımızın bu tür toplumsal meselelerde inisiyatif alması sosyal hizmet modellerimizin amacına ulaşmasında büyük katkı sağlayacaktır. Bugün sertifika törenini gerçekleştirdiğimiz “Mesleğim Var Geleceğim Var Projesi” de işte bu hassasiyetin bir ürünü niteliğinde. Proje, Çocuk Destek Merkezlerimizde kalan kız çocuklarımızın sosyal entegrasyonu ve istihdamı, işgücü piyasasına erişimlerinin kolaylaştırılması ve işgücü piyasasına girişlerinin önünde yer alan engellerin kaldırılması amacıyla ortaya konmuş değerli bir çalışma. Proje ile kız çocuklarımız özgüveni artırılmış, iletişim becerileri geliştirilmiş, mesleki eğitimle hayat boyu bir mesleğe sahip olmaları sağlanmıştır. İş ve mesleki eğitim, kişisel gelişim ve sosyal yaşama katılımı destekleyen birçok konuda verilen bu eğitimler sayesinde artık çocuklarımızın geleceği garanti altında olacak. Proje kapsamında çocuklarımız birçok konuda eğitimler aldılar. Çocuklarımıza verilen bu eğitim süreci sonunda, eğitimlerini başarı ile bitiren 23 genç kızımız ise belge almaya hak kazandı. Bakanlık olarak işverenlerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız ve diğer tüm paydaşlarımızın desteğini hissetmek gücümüze güç katmaktadır. İnşallah Türkiye olarak çok daha huzurlu, geleceğe umutla bakan bir toplumun inşası için hep birlikte çalışacağız" şeklinde konuştu.



"Bu projenin ikincisini de gerçekleştireceğiz"


Programda konuşma gerçekleştiren ATO Başkanı Gürsel Baran da ATO olarak bu projeyi diğer tüm projelerden ayrı bir yerde gördüklerini ve çok önemsediklerini belirtti. Baran, "Çocuk Destek Merkezlerinde kalan çocuklarımızın bakım ve koruma altına alınması ve topluma yeniden kazandırılması gerçekten çok önemli. Ekonomik ve sosyal yaşamın dışında kalmış bu çocuklarımızın toplum yararına ve mutlu bireyler haline getirilmelerinin tüm toplumun görevi olduğunu düşünüyorum. Çok hayırlı bir iş yaptığımızı düşünüyorum. Bir erkeği eğitirsiniz bir adamı eğitirsiniz, bir kadını eğitirseniz toplumu eğitirsiniz sözünde olduğu gibi, kadınlarımızın kız çocuklarımızın eğitim alması sadece kendileri için değil, yarın için de çok önemli. Buradan gençlerimize de seslenmek istiyorum, her ne yaşamış olursanız olun, başınıza her ne gelmiş olursa olsun bugün bu noktada olmanız ve eğitim almanız çok önemli. Yönümüzü sürekli geleceğe doğru çevirin. Bu projenin ikincisini de gerçekleştireceğiz. Yeni eğitim alacak çocuklarımıza da sertifikalarını takdim edeceğiz. Bilkent Şehir Hastanesi’nde istihdam edilmek üzere bin kişiye meslek eğitim kursu düzenlenmesi amacıyla bir protokol imzaladık. Hasta yönlendirme, resepsiyon, refakat, taşıma, destek ve temizlik hizmetleri mesleklerinde çalıştırılmak üzere ilk etapta bin kişi eğitilecek, bu sayı daha sonra artacak. Yeni eğitim alacak çocuklarımıza da sertifikalarını takdim edeceğiz. Bilkent Hastanesi’nde istihdam edilmek üzere bin kişiye meslek eğitim kursu düzenlenmesi amacıyla bir protokol imzaladık. Hasta yönlendirme, resepsiyon, refakat, taşıma, destek ve temizlik hizmetleri mesleklerinde çalıştırılmak üzere ilk etapta bin kişi eğitilecek, bu sayı daha sonra artacak" dedi.



"İşe adapte olmaları zor"


Anadolu İletişim ve Eğitim Derneği (ANİLDER) Başkanı Hülya Kartal ise çocukların istihdam problemi olduğunu, işe yerleşmelerde de adapte olamadıklarını ve ayrıldıklarını gördüklerini aktardı. Bu konunun il müdürlüğü ile ortak kaygıları olduğunu paylaşan Kartal, "Çocuklarımızın yeteneklerini tespit etmek için ön tezler uyguladık, atölyeler kurduk, drama dersleri verdik. Projenin sonunda 40 öğrencimize eğitim vermiş olduk, 23 öğrencimiz sertifika almaya hak kazandı. Evet işe yerleşmeleri ve adapte olmaları zor ama birlikte mücadele edersek bunu aşabiliriz. Projenin ikinci aşamasında da eğitimlerimizi vermeye devam edeceğiz, atölyelerimiz açık kalmaya devam edecek. Bu toplumun dönüşmesini istiyorsak, gençlerimizin sağlıklı bireyler olarak hayata katılmasını istiyorsak onlara destek olmalıyız. Bu gerçekten karlı bir yatırım" dedi. Kartal konuşurken duygulu anlar yaşadı.


Eğitim alan gençlerden R. D. sürekli "acaba yapabilecek miyim, ya yapamazsam" gibi tedirgin düşüncelerine kapıldıklarında Kartal ve ekibinin kendilerine çok destek olduğunu söyledi.


Konuşmaların ardından Bakan Selçuk sertifika almaya hak kazanan gençlere sertifikalarını takdim etti ve aile fotoğrafı çekildi. Programda AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Fatih Şahin de yer aldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa ANASİAD Genel Başkanı Hakan Birkan: "Hep birlikte ekonomiye odaklanmalıyız" Anadolu Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ANASİAD) Genel Başkanı Hakan Birkan, Türkiye’nin bir süredir yüksek enflasyon, yüksek faiz ve döviz fiyatlarındaki uyumsuzlukla mücadele ettiğini, bu yüzden tüm kesimlerden siyasi çekişmeleri geride bırakarak sadece ekonomiye odaklanması gerektiğini söyledi. TÜİK’e göre, Tüketici Fiyat Endeksinin nisanda aylık bazda 3,18, Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksinin de yüzde 3,60 artış gösterdiğini, yıllık enflasyonun tüketici fiyatlarında yüzde 69,80, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 55,66 olarak gerçekleştiğine dikkat çeken ANASİAD Genel Başkanı Hakan Birkan, iş dünyası için en büyük sorunun enflasyon olduğunu, bunun yanı sıra yüksek faiz nedeniyle paraya ulaşmanın zorlaştığını bunun da yatırım ve üretimin önündeki engeller olduğunu belirterek, “Ülkemizdeki tüm kesimlerin kısır çekişmeleri bir kenara bırakarak biran önce gerçek gündem olan ekonomiye odaklanmasını gerekiyor. Merkez Bankası, yılsonu enflasyon beklentisini yüzde 36 olarak açıkladı. Ancak iş dünyası olarak bu yılı yüzde 43-44 bandında tamamlanmasını bekliyoruz. Bununla birlikte ihracatın sıkıntıya girmemesi ve ithalatın cazip hale gelmemesi için kur ile enflasyon arasındaki dengenin de kopmaması lazım. Kuru baskılayarak enflasyonu tutmanın kısa vadeli birtakım faydaları olabilir ama bu ithalatı artıran, ihracatı baskılayan unsurdur. Bu da kapatmak için büyük bir mücadele içinde olduğumuz dış ticaret açığımızı olumsuz yönde etkileyecektir" dedi. Yüksek faiz politikası sebebiyle banka kredisi maliyetlerinin çok yüksek olduğunu belirten Hakan Birkan, enflasyonun yüksek olduğu bir ortamda, kredi maliyetlerinin enflasyon üzerinde konumlanmasının piyasanın bir gerçeği olduğunu kabul ettiklerini ama ticari faaliyetleri devam ettirmek için de kredi kullanımının zorunlu olduğunu vurguladı. Beklentilerinin enflasyonun makul seviyeye inmesi, buna bağlı olarak da faizlerin ve kredi maliyetlerinin daha uygun bir noktaya gelmesi olduğunu ifade eden Birkan, “Elbette kredi maliyetlerinin aşağıya çekilmesi, enflasyonun aşağıya çekilmesiyle uyumlu bir halde olacaktır. Bu yüzde de el birliği ederek önce enflasyonla topyekûn mücadele etmeliyiz. Türkiye 2 yıldır seçim atmosferinde. Uygulanan seçim ekonomisi bütün dengeleri bozdu. Diğer yandan uzun bir pandemi sürecinin ardından Rusya Ukrayna arasında çıkan savaş dünyada ekonomileri alt üst etti. Geçen yıl yaşadığımız deprem felaketi ise ekonomimize büyük bir darbe vurdu. Şimdi el birliği ile bu durumu terse çevirecek hamleler yapmak zorundayız. Başta siyasetçiler olmak üzere toplumun tüm kesimlerinden normalleşme adımları atmasını bekliyoruz” şeklinde konuştu. Hakan Birkan önceki gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel arasında gerçekleşen görüşmenin ve görüşme sonrasında da iade-i ziyaret yapılacağının açıklanmasının ülkede siyasi tansiyonun düşmesinde olumlu bir adım olarak gördüklerini de söyledi. Birkan, “İş dünyası olarak, sadece üretime odaklanmak istiyoruz. Ülkemizin ilerlemesi, halkımızın refah ve mutluluğu için birlik ve beraberlik içinde olmamız çok önemli. Ekonomideki olumsuzluklara, dünyada devam eden savaşlara rağmen gelecekten umutluyuz” dedi.
Bursa BUYSAD Başkanı Coşkun Dönmez, tekrar YESİDEF yönetiminde BUYSAD Başkanı Coşkun Dönmez, YESİDEF yönetimine yeniden seçildi. Dönmez, endüstriyel yemek sektörünün üst kuruluşu olan YESİDEF’in sektörün gelişmesi için çok önemli çalışmalar yaptığını söyledi. Yemek Sanayicileri Federasyonunun (YESİDEF) olağan genel kurulu kısa süre önce İstanbul’da yapıldı. Federasyon Başkanı Hüseyin Bozdağ’ın güven tazelediği kongrede Bursa Yemek Sanayicileri Derneği (BUYSAD) Başkanı Coşkun Dönmez de bir kez daha Yönetim Kurulu üyesi seçildi. Stratejik öneme sahip olan endüstriyel yemek sektörünün ciddi büyüklüğe ulaştığını söyleyen Coşkun Dönmez, ülke genelinde 6 bin dolayında firmada yaklaşık 400 bin kişiye istihdam sağladıklarına dikkat çekti. Günümüzde gıdaya ulaşmanın zorlaştığını ve bu nedenle gıda güvenliğinin daha da önemli hale geldiğini ifade eden Dönmez, “Her sektörde olduğu gibi endüstriyel yemek sektörünün de kendine has zorluları ve sorunları var. Sektörün gelişimini, öncelikle sorunlarımızı çözerek başlamamız doğru olur. Tıpkı yerelde BUYSAD ile yaptığımız gibi, YESİDEF çatısı altında da sorunlarımızı temelden ortadan kaldıracak çözümler üretmek istiyoruz” dedi. Coşkun Dönmez yapmak istedikleri çalışmalar hakkında da bilgi verdi. Sektörde çoğu işletmenin geleneksel yöntemlerle yemek pişirmeye devam ettiğini fakat enerji verimliliği açısından tüm işletmeleri buharlı pişirme sistemlerine geçmesi gerektiğini söyleyen Dönmez, “Çünkü başta elektrik ve doğalgaz olmak üzere enerji maliyetleri gerçekten can yakıyor. Yemekleri maksimum gıda güvenliği, sıfır tolerans, sıfır risk anlayışı ile tercihen pastörize ederek son tüketim noktalara ulaştırmamak gerekiyor. Temel ihtiyaç olan gıda sektöründeki firmalara yatırım teşvikleri verilmeli. Kaldı ki bizim sektörümüzde her şeyi yerli teknoloji ile yapabiliyoruz. Yani hazır yemek sektörüne verilecek katkı aynı zamanda yerli üreticinin desteklenmesi anlamına geliyor” diye konuştu. Başkan Dönmez, şehirlerin sanayi bölgelerine yakın konumdaki yerlerinde gıda ihtisas alanları oluşturulması, bu alanlar teşvik çerçevesine alınıp gıdaların daha sağlıklı ortamlarda üretilmesinin yolunu açmak gerektiğini de söyledi. Bu alanlarda devletin denetim faaliyetlerinin de daha kontrollü olacağını kaydeden Dönmez, “Her ne kadar işini layıkıyla yapan işletmelerimizde kendilerine ait arıtma sistemleri olsa da, kapsamlı arıtma sistemleri de yapılarak altyapı sorunlarımız giderilebilir” diye konuştu.
Ankara Ankara’da işletmelere yönelik vergi denetimi yapıldı Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı, 2 bine yakın işletmeye yönelik Katma Değer Vergisi (KDV) denetimi yaptı. Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı, restoran, pastane, fırın, kafe ve eczane gibi işletmelerde KDV denetimi gerçekleştirdi. Denetimler 250’ye gelir uzmanı ile yapıldı. Denetimlerde; KDV oranlarına ilişkin tespitler, ödeme kaydedici cihazlar ve pos cihazı kontrolünün yanı sıra, iş yerinin kira olup olmadığı, iş yeri kiralarının bankalar vasıtasıyla ödenip ödenmediği, kayıt dışı işçi çalıştırılıp çalıştırılmadığı kontrol edildi. Denetimlere Ankara Vergi Dairesi Başkanı Yüksel Duman da katıldı. Duman, yaptığı konuşmada, denetimlerin kesintisiz devam edeceğini belirterek, şu konuların kontrol edileceğini aktardı: "Ankara genelinde 250 gelir uzmanımız ile kafe, restoran, pastane, fırın ve eczane işletmeleri nezdinde denetim faaliyetlerini gerçekleştireceğiz. Bu vergi denetimi kapsamında; kayıt dışı faaliyet gösteren işletmelerin bulunup bulunmadığı, yeni nesil ödeme kaydedici cihaz kullanılıp kullanılmadığı, bir başka ifade ile yeni nesil ÖKC ile bağlantısı olmayan pos cihazların bulunup bulunmadığı." İşletmeye ait olmayan pos cihazının kullanılıp kullanılmadığının da kontrol edileceğini vurgulayan Duman, şöyle konuştu: "Banka hesapları (IBAN) aracılığıyla yapılan tahsilatlara karşılık fatura düzenlenip düzenlenmediği ile başkasına ait banka hesapları üzerinden tahsilat yapılıp yapılmadığı, İşletmede hesap takibinde kullanılan entegrasyon (ROP) sistemi ile ödeme kaydedici cihaz arasında bağlantının kurulup kurulmadığı, işletmede belge düzenine uyulup uyulmadığı, belge düzenlenirken doğru KDV oranının uygulanıp uygulanmadığı, kayıt dışı işçi çalıştırılıp çalıştırılmadığı, iş yeri kiralık ise kira bedelinin banka kanlıyla ödenip ödenmediği konularında çalışmalar yürütülecektir." Kayıt dışı ekonomi ile mücadele kapsamında yapılan çalışmalar artarak devam edeceğine dikkati çeken Duman, "Vergi Dairesi Başkanlığımızca yapılan çalışmaların yanında vatandaşlarımızdan ricamız, satın aldıkları ürün veya hizmete ait ödeme kaydedici cihaz fişi veya faturaları talep etmeleri ve verilen bu belgeler üzerinde KDV oranlarının doğru olup olmadığını kontrol etmeleridir" ifadesini kullandı. Ankara Vergi Dairesi Başkanı Yüksel Duman, belge düzenlemeyen veya yanlış düzenleyen firmalar için vatandaşların doğrudan başkanlıklarına ya da CİMER üzerinden şikayet oluşturarak ulaşılabileceğini de kaydetti. Duman bu konuda hassasiyet ile çalışacaklarını da aktardı.