GENEL - 25 Haziran 2018 Pazartesi 15:58

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, ABD’li Müslüman heyeti kabul etti

A
A
A
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, ABD’li Müslüman heyeti kabul etti

Müslüman STK temsilcileri, kanaat önderleri ve din adamlarından oluşan ABD’li heyeti kabul eden Diyanet İşleri Başkanı Prof.

Müslüman STK temsilcileri, kanaat önderleri ve din adamlarından oluşan ABD’li heyeti kabul eden Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, dini istismar eden FETÖ ve DAEŞ gibi örgütlerle birlikte mücadele edilmesinin önemine değindi.


Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Müslüman STK temsilcileri, kanaat önderleri ve din adamlarından oluşan ABD’li heyeti kabul etti. Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığının Konferans Salonu’nda gerçekleşen kabulde bir konuşma yapan Erbaş, heyeti ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.


Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığının ve Türkiye Diyanet Vakfının yurt içinde ve yurt dışında yürüttüğü çalışmalar hakkında bilgi verdi.


Dünyanın çeşitli yerlerindeki Müslüman ülkelerden öğrencilerin Türkiye’de eğitim aldığını hatırlatan Erbaş, şöyle konuştu:


“Burada en çok önemsediğimiz husus doğru dini bilgiyi Müslümanlara, çocuklarına, gençlerine ulaştırmak. Bu da bizim için Kur’an ve sünnet çizgisine, sırat-ı müstakim çizgisine uygun bir yol takip etmek şeklinde devam etmektedir. Eğer biz sağlıklı dini bilgiyi dünyanın neresinde yaşıyor olursa olsun insanımıza, çocuklarımıza ulaştırmazsak o zaman din istismarının önüne geçemeyiz. Din istismarı netice itibariyle İslamofobinin de altını beslemektedir. Dini istismar eden insanlar dine davet değil de dinden uzaklaştırma, İslam’dan uzaklaştırma hatta anti İslam dediğimiz noktalara gelmesine sebep olmaktadır. Halbuki İslam kelime anlamı itibariyle barış, kurtuluş demektir ve bunun kaynağını biz Kur’an-ı Kerim’de, sünnette görüyoruz.”



“İslam’ın birlikte yaşama tecrübesini insanlara anlatmalıyız”


Peygamber Efendimizin hicretten sonra Medine’de gayrimüslim insanlara yaptığı Medine Sözleşmesinin birlikte yaşama ahlakının en güzel örneği olduğuna dikkat çeken Erbaş, “Medine’de temeli atılan birlikte yaşama tecrübesi bin 400 yıllık İslam medeniyetinin her aşamasında Müslümanların hakim olduğu devletler eliyle 14 asır boyunca Müslümanlar eliyle sergilendi. Bizim bugün dünya Müslümanları olarak uluslaşmanın, ırkçılığın hatta aynı dinin farklı mezheplerinin birbirine kışkırtılarak barışın bozulmaya çalışıldığı bu yıllarda İslam’ın birlikte yaşama tecrübesini insanlara anlatmamız gerekiyor” açıklamasında bulundu.


Erbaş, Washington’da bulunan Diyanet Center of Amerika Merkezinin sadece Müslüman Türkler için yapılmadığına, o bölgedeki bütün Müslümanların bir merkezi olduğuna vurgu yaparak, “Sizlerden Diyanet Center’ı daha işlevsel hale getirmek, hangi ülkeden, hangi ırktan, hangi dili konuşuyor olursa olsun çocuklarla, gençlerle o merkezin daha etkin bir şekilde kullanılması noktasında sizden destek bekliyoruz” ifadelerini kullandı.



“FETÖ ve DAEŞ’le ortak mücadele”


Erbaş, Müslümanların güçlerini birleştirdiği zaman çok güzel sonuçlar aldıklarına işaret ederek, “Sağlıklı dini bilgiyi, Kur’an ve sünnet ilkelerine, ölçülerine riayet ederek insanlara sağlıklı dini bilgiyi vermezsek FETÖ, DAEŞ gibi bir takım anlayışların ortaya çıktığını ve onların da gittikçe bir terör örgütüne dönüştüğünü de görüyoruz. Buna nasıl engel olacağız bunu birlikte müzakere edeceğiz” dedi.


Erbaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:


“Bu örgütlerin ABD’de ne kadar yaygın okullarının olduğunu biliyoruz ve o okullarda Türkiye aleyhine neler yapıldığını da biliyoruz. Dolayısıyla eğer Müslümanlar olarak güç birliği yapar ve özellikle dinimize zarar veren bu anlayışlarla mücadele etme noktasında birbirimize yardımcı olursak bu Rabbimizi de memnun eder diye düşünüyorum.”


Erbaş’ın konuşmasının ardından heyete, Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanları tarafından FETÖ ve DAEŞ konusunda sunum yapıldı.


Diyanet İşleri Başkanlığı Dış İlişkiler Genel Müdürlüğünün ev sahipliğinde Türkiye’ye gelen heyet, bir hafta boyunca Ankara, İstanbul, Bursa ve Konya da çeşitli programlara katılacak. Heyet, Dışişleri Bakanlığını, çeşitli kamu kuruluşlarını ve üniversiteleri ziyaret edecek.


Kabulde Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Dr. Ekrem Keleş, Diyanet İşleri Başkan Yardımcıları Osman Tıraşçı, Dr. Selim Argun, Prof. Dr. Ramazan Muslu ve Burhan İşliyen de hazır bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Yabancı uyruklu kadın insan ticaretinden tutuklandı Samsun’da polis ekipleri tarafından yabancı uyruklu kadınları zorla çalıştırıp fuhşa sürükleyenlere yönelik yapılan operasyonda Kırgız uyruklu kadın ile birlikte 3 kişi yakalandı. Adliyeye sevk edilen yabancı uyruklu kadın tutuklanırken, 2 şahıs serbest bırakıldı. Edinilen bilgiye göre, Samsun Emniyet Müdürlüğü Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Şube Müdürlüğü ekipleri, alınan istihbari bilgiler doğrultusunda yaptıkları çalışma sonucu Kırgız uyruklu M.A. adlı kadının, Özbekistan ve Azerbaycan’dan yasal yollardan kadın getirdiği, Türkiye’de kalış süresi dolan kadınları hasta bakıcılık işinde çalıştırdığı, bu kadınlardan komisyon adı altında para aldığı ve yine söz konusu kadınlara fuhuş yaptırdığını tespit etti. Göçmen polisi, H.G. adlı şahsın M.A. adlı kadının getirdiği kadınlara fuhuş yaptırdığını ve E.Y. adlı şahsın da M.A. ile birlikte kadınları zorla çalıştırdığını ortaya çıkardı. Polis yaptığı operasyon sonucu Kırgız uyruklu M.A. ile Türk vatandaşı E.Y. ve H.G.’yi yakalayarak gözaltına aldı. Polisin operasyonunda 6 kadın kurtarıldı. Kurtarılan 6 mağdur kadının da sınır dışı edilmesi için çalışma başlatıldı. Samsun Emniyet Müdürlüğü Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Şube Müdürlüğünde sorguları tamamlanan M.A. adlı kadın ile E.Y. ve H.G. bugün Samsun Adliyesine sevk edildi. E.Y. ve H.G. savcıya ifade verdikten sonra serbest bırakılırken, nöbetçi mahkemeye ifade veren M.A. adlı kadın mahkemece "insan ticareti" suçundan tutuklanarak Samsun T Tipi Kapalı Cezaevine gönderildi.
Ankara Savunma Sanayii Başkanı Görgün: “Simülasyon teknolojileri dünyada artan bir önem kazandı” Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, "Son yıllarda simülasyon teknolojileri dünyada artan bir önem kazandı. Askeri simülatör ve eğitim sistemleri, pazar büyüklüğü 2022 yılında 9,2 milyar dolar olarak gerçekleşmiş olup, bu rakamın 2027 yılına kadar yıllık bileşik yüzde 5,6 oranında büyüyerek 12,2 milyar dolar seviyesine ulaşması öngörülmektedir" dedi. Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, SİMSOFT ANKARA HAB’da SİMMER adında simülasyon merkezini açtı. Türkiye’nin uzay ve havacılık sanayiine kaldıraç olacak yerli ve yabancı firmaların ve yan sanayi firmalarının bölgeye çekilmesi doğrultusunda kurulan Ankara Uzay ve Havacılık İhtisas Organize Sanayi Bölgesinin (HAB) birinci etabı için çalışmalar 2017 yılının son çeyreği ile başladığını belirtti. Test merkezinin küçük ve orta ölçekli işletmelerin sektöre daha çok dahil edilebilmesi amacıyla kurulduğunu belirten Görgün, "Birinci etabımızda fiili üretime geçen firma sayısı 43 olup, firmalarımız toplam 253 bin metrekare kapalı alanda üretim faaliyetlerini yürütmektedir. Buna ilaveten inşaat faaliyeti aktif olarak devam eden 74 firmamız bulunmaktadır. Yine bugün itibari ile 2 bin 200 kişiye istihdam sağlanmakta olan OSB’mizde inşaatı devam eden sanayicilerimizin de faaliyete geçmesi ile birlikte istihdam sayısının 7 bin 500 olacağını öngörmekteyiz. OSB’mizin her iki etabının da faaliyete geçmesi ile birlikte bölgemiz toplam alanı 700 hektar seviyelerine ulaşacak. Yapılacak toplam yatırım tutarı 3 milyar dolar olacak ve bölgede 20 bin kişiye istihdam sağlanacaktır" diye konuştu. Askeri ve sivil amaçlı eğitim simülatörleri üretilecek Son yıllarda simülasyon teknolojilerinin dünyada artan bir önem kazandığının altını çizen Görgün, simülasyon teknolojilerinin NATO bünyesinde de kritik teknoloji olarak kabul edildiğini dile getirerek, "Askeri simülatör ve eğitim sistemleri pazar büyüklüğü 2022 yılında 9,2 milyar olarak gerçekleşmiş olup, bu rakamın 2027 yılına kadar yıllık bileşik yüzde 5,6 oranında büyüyerek 12,2 milyar dolar seviyesine ulaşması öngörülmektedir. Başkanlığımız tarafından Simsoft firmamıza sağlanan kredi desteği ile bugün açılışını gerçekleştireceğimiz ’SİMMER- Yeni Nesil Simülatör Üretim, Eğitim ve Test Merkezi’nde hava, kara ve deniz platformlarına yönelik askeri ve sivil amaçlı eğitim simülatörlerinin üretimi, donanım entegrasyonu, araştırma ve test faaliyetleri yapılacaktır. Kurulan üretim hattı üzerinde, büyüklüklerine ve tiplerine bağlı olarak 10 adet simülatörün üretimi ve entegrasyonu eş zamanlı olarak yapılabilecektir. Simülatör sistemlerinde yer alan farklı kapasitelerde ve farklı serbestlik derecelerine sahip hareket sistemlerinin tasarım, üretim, entegrasyon ve test işlemleri gerçekleştirilebilecek, özgün yazılım çözümlerinin yanında, donanım ve elektromekanik sistemlerin geliştirilmesi ve üretimi de yapılacaktır" ifadelerini kullandı.