Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş Mekke’de şehit yakınları ve gazilerle bir araya geldiği programda “Bu cennet vatan uğruna canını feda etmek milletimiz için olmazsa olmazdır” dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Mekke’de Hac farizasını yerine getirmek için kutsal topraklara gelen şehit yakınları ve gaziler ile bir araya geldi.
Hac İdare Merkezi’nde gerçekleştirilen programda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Bedir Savaşını ve Bedir şehitlerini anlatarak, “Peygamber Efendimiz, şehirlerini, vatanlarını, namuslarını, çocuklarını, kadınlarını korumak için savaştı” dedi.
Erbaş, İslam tarihinde ilk kadın şehidin Sümeyye ve ilk erkek şehidin ise Yasir olduğunu kaydetti.
Şehitliğin Peygamberlikten sonra İslam’ın insana verdiği en yüksek rütbe olduğunu ifade eden Başkan Erbaş, “Sizin şehitleriniz bizim şehitlerimiz, sizin çocuklarınız bizim çocuklarımızdır” diye konuştu.
“İslam’ın kılıcı zalimin karşısında kalkmış, mazlumun yanında yer almıştır”
İslam’ın kılıçla yayıldığına dair rivayetlerin doğruyu yansıtmadığına dikkat çeken Erbaş, “Bu söz çok doğru değil, “Cennet kılıçların gölgesi altındadır” diye bir hadis var ama İslam’ın kılıcı her zaman zalimin karşısında kalkmış, mazlumun yanında yer almıştır” ifadelerini kullandı.
Başkan Erbaş, İslam’ın gönülleri fethederek yayıldığını ardından toprakların fethedildiğini belirterek, şunları söyledi:
“Medine’ye Peygamber Efendimiz gitmeden önce Mekke’den daha fazla Medine’den insanlar Müslüman olmuştur. Medine’den Mekke’ye gelen insanlarla Allah Rasulu Efendimiz, bazı yerlerde toplantılar yapmıştı. Onlar Peygamberimizi gördükten sonra çok etkilendiler ve Medine’de Peygamberimizi anlatarak oradaki insanların Müslüman olmasına vesile oldular. Dolayısıyla önce gönüller fethedildi. Medine Peygamber Efendimizin muhabbeti ile Yesrib olmaktan çıktı, Medine-i Münevvere oldu. Medeniyetin beşiği oldu.”
“Anadolu’nun hangi beldesinin toprağını sıksan şehit fışkırır”
İstiklal Marşı’ndan “Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda. Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda,Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda” kıtasını paylaşan Erbaş, “Mehmet Akif Ersoy öyle güzel dörtlükler yazmış ki, esasında bu bir duadır. Orada diyor ki “Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda” şüheda şehitler demek Anadolu’nun hangi beldesinin toprağını sıksan şehit fışkırır. Her birimizin yaşadığımız şehirlerde sorsak büyüklerimize mutlaka o köyden, o haneden, o aileden bir şehit vardır” dedi.
Eskiden cephelerin sınır boyları olduğunu hatırlatan Erbaş, savaş taktiklerinin de değiştiğine işaret ederek “15 Temmuz’da cephe bizim evimizin önü oldu. Evimizden çıktığımız andan itibaren biz cephedeydik” ifadelerini kullandı.
“Bu imtihanı ancak sabırla kazanırız”
Dünyanın çeşitli imtihanlarla dolu olduğunu kaydeden Erbaş, Kur’an-ı Kerim’de “Sabredenleri Müjdele” diye buyurulduğunu belirterek, “Bu imtihanı ancak sabırla kazanırız. sabır olmasa, mümin olmazsak, Müslüman olmazsak Allah saklasın isyankar oluruz. Vatan, bayrak, ezan, namus bilinci olmazsa isyankar olur insan. Onun için biz de sabrediyoruz” ifadelerini kullandı.
Başkan Erbaş, şehitlerin milletimiz için çok önemli olduğunu vurgulayarak, “İstiklal Marşının on kıtasını çocuklarımıza öğretelim. Ve bilsinler ki bu cennet vatan uğruna canını feda etmek milletimiz için olmazsa olmazdır. Çünkü bizim vatanımızın, milletimizin bekası ancak ve ancak bu ruhtaki gençlerle olacaktır. O yüzden diyoruz ki gençlerimizi iyi yetiştirelim” şeklinde konuştu.
Erbaş, “Rabbim haccımızı, umrelerimizi makbul eylesin” niyazı ile sözlerini tamamladı.
