SAĞLIK - 24 Nisan 2015 Cuma 17:45

İyi Huylu Da Olsa Prostata Dikkat

A
A
A
İyi Huylu Da Olsa Prostata Dikkat

Medicana International Ankara Hastanesi Üroloji Bölümü Doç. Dr. Gürdal İnal, erkeklerin korkulu rüyası prostat büyümesinin 40’lı yaşlarla birlikte görülmeye başladığına dikkat çekerek, “Mesanenin çalışmasını ve buna bağlı olarak da idrar yapmayı zorlaştırır. Ama durum sanıldığı kadar korkutucu değil. Prostat büyümesi çeşitli yöntemlerle tedavi edilebiliyor” dedi.
Prostat hakkında bilgi veren İnal, “Prostat mesanenin hemen altında yer alan 20 gram kadar ağırlığı olan bir dış salgı bezidir. Önemi içinde idrar yolunun (üretra) geçmesidir. Görevi meniyi sulandırmaktır. Meni kanallar vasıtasıyla üretranın bu bölümüne dökülür ve dışarı atılır. Ayrıca prostatla mesane arasında ve prostatın hemen altında idrarın dışarı akmasını engelleyen 2 tane sfinkter (büzük) vardır. Prostat büyümesi erkeklere has bir hastalıktır. Normal yaşlanma sürecinin bir parçası kabul edilir. 40’lı yaşlardaki erkeklerin yüzde 10’unda belirtiler varken, 80’li yaşlarda bu oran yüzde 90’dır. Birinci derece yakınlarında BPH olan kişilerde hastalığın görülme riski dört kat daha fazladır” ifadelerini kullandı.
Prostat büyümesinin belirtilerini sıralayan İnal, belirtilerin tıkanıklığa ve uyarılmaya bağlı olarak ikiye ayrıldığını kaydetti. İnal, “Sık idrara çıkma (günde 7-8’den fazla), sıkışma (aniden sıkışık hissetme), noktüri (geceleri idrara kalkma), inkontinans (yetişemeden idrar kaçırma), zayıf idrar akım hızı, kesik kesik işeme, idrara başlamadan önce bekleme, işeme sonrasında damlama. Bu belirtiler prostat büyüklüğüne bağlı değildir. Bazen küçük bir prostat çok fazla belirti verebilir. Büyük prostatlara bağlı olarak idrarda kan görülebilir. Bütün bu semptomlar, uluslararası semptom skoru anketi ile değerlendirilir (0-7 hafif, 8-19 orta, 20-35 ağır)” dedi.
Prostata nasıl tanı konulacağını anlatan İnal, “Hastalardan detaylı bir anamnez alınarak durum ortaya konur. Sonra fizik muayene yapılır. Parmakla yapılan prostat muayenesi sonrasında prostatın büyüklüğü, sertliği, yüzeyin dolgunluğu değerlendirilir. Laboratuar araştırmalarında idrar tetkiki yapılır. Enfeksiyon olup olmadığı değerlendirilir. Kreatinin seviyesi kanda değerlendirilir, böbreklerin durumu öğrenilmiş olur. Önceki yıllarda prostat büyüklüğüne bağlı böbrek yetmezliği sık görülürken son yıllarda azalmıştır. Hastaların PSA (prostat spesifik antijen) düzeylerine kanda bakılır. PSA prostat kanserini gösteren belirteçlerden birisidir. Üriner sistemi değerlendirmek için ultrasonografi ve intravenözpyelografi istenir ve değerlendirmesi yapılır. Ayrıca sistoskopi de yapılabilir, bize tedavi seçeneklerinin belirlenmesinde yardımcı olur. Mesane fonksiyonlarını değerlendirmek için işeme testi ve ürodinamik çalışma yapılır. Bunlar hem teşhiste hem de tedavinin yararı konusunda bizi uyarır. Mesanede kalan idrar miktarı değerlendirilmedir” şeklinde konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara SGDD-ASAM’dan 5. Geleneksel 23 Nisan Çocuk Şenliği Ankara’da Sosyal Gelişim ve Dayanışma Derneği (SGDD-ASAM), UNICEF ve Çankaya Belediyesi iş birliğiyle 3 bin 500 çocuğun katılımıyla 23 Nisan Çocuk Şenliği düzenlendi. Sosyal Gelişim ve Dayanışma Derneği, UNICEF VE Çankaya Belediyesi iş birliğiyle bugün Ahlatlıbel Atatürk Parkı’nda 23 Nisan Çocuk Şenliği gerçekleştirildi. Etkinliğe Altındağ, Keçiören ve Mamak ilçelerindeki 13 okuldan çeşitli uyruklara mensup 3 bin 500 çocuk ve öğretmenleri katıldı. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan SGDD-ASAM Genel Müdürü İbrahim Vurgun Kavlak, “Cumhuriyetimizin 100. yılı içerisinde dünyada çocuklara adanan bayramı kutlamanın yegane mutluluğunu yaşıyoruz. 23 Nisan, Türkiye’nin ilk milli bayramıdır. Bugün burada bu alanda Ankara’nın çeşitli bölgelerinden gelen 3 bin 500’ü aşkın çocuk var. Bu vesile ile Ankara Valimize, İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlerine, okul müdürlerimize ve fedakar öğretmenlerimize, değerli SGDD-ASAM çalışanlarına ve bugünü anlamlandıran geleceğin yetişkinlerine yani çocuklara çok teşekkür ediyoruz. Bugün bizim yanımızda olanlara sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz” dedi. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı SGDD-ASAM olarak kutladıklarını ifade eden SGDD-ASAM Genel Müdür Yardımcısı Buket Bahar Dıvrak da, "Bizim için gelenekselleşmiş bir etkinlik. Ankara’da Altındağ ve Mamak’ta bulunan 13 okulumuzdan öğrencileri buraya davet ettik. Yaklaşık 3 bin 500 çocuğumuz bizimle beraber. Bayramın coşkusunu bütün çocuklar burada beraber yaşıyorlar. Çok coşkulu ve güzel bir gün bizim için. Çocukların gönüllerince eğlendiği, çocuk olmanın zevkini ve tadını çıkardığı bu ulusal bayramı kutlamalarına vesile oluyoruz” ifadelerini kullandı. Burada olmanın kendilerine çok mutluluk verdiğini ifade eden çocuklar, çeşitli etkinliklerle gün boyu güzel bir gün geçirdiklerini söyledi. Açılış konuşmalarının ardından SGDD-ASAM Al Farah Çocuk Korosu sahne aldı. Konserin ardından alanda gün boyu canlı müzik etkinlikleri düzenlendi.
Antalya Antalya’da "sineksiz yaz" için ekipler hem sahada hem eğitimde Antalya Büyükşehir Belediyesi, yıl boyu bin 600 personelle haşere ve sinekle mücadele çalışmalarını aralıksız yürütürken, uygulamaların daha verimli olması için 19 ilçede vektörel mücadele eden personele yönelik eğitimler veriyor. Eğitimde konuşan Prof. Dr. Hüseyin Çetin, iklim değişikliğinin etkisiyle daha önce Türkiye’de bulunmayan yeni ve istilacı sinek türlerinin görülmeye başlandığını söyledi. Antalya Büyükşehir Belediyesi halkın sineksiz bir yaz geçirmesi, vektörel mücadele çalışmalarını yaz-kış demeden aralıksız sürdürüyor. Bin 600 personel, 195 araç ve yüzlerce ekipmanla yılın 12 ayı aralıksız hizmet veriliyor. Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı Çevre Sağlığı Şube Müdürlüğü tarafından halk sağlığını ve çevre sağlığını korumak adına gerçekleştirilen ilaçlama çalışmalarında görev alan uygulayıcı personele yönelik düzenli olarak vektörle mücadele eğitimleri düzenleniyor. Bu kapsamda Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Fen Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Çetin tarafından Manavgat, Serik, Akseki ve İbradı’da görev yapan 400 personele vektörlerin larva ve erginleri ile mücadele yöntemleri, güncel teknolojik yenilikler ve oluşan uygulama yöntemleri ile biyosidal ürünler hakkında bilgi aktarıldı. En büyük ekip Antalya’da Büyükşehir Belediyesi Çevre Sağlığı Şube Müdürü Mesut Çınar, vatandaşların rahat bir yaz geçirmesi için bin 600 kişilik mücadele ordusu ile karada ve suda gece-gündüz çalışma yaptıklarını belirterek şunları söyledi: “Bin 600 personel, 195 araç ve yüzlerce ekipmanla yılın 12 ayı aralıksız mücadele ediyoruz. Belediyeler arasında nüfusumuza göre en büyük ekibe sahibiz. Ekiplerimizin uygulamalarını daha verimli ve bilinçli yapabilmeleri için bilimsel ve akademik eğitimlerimize düzenli olarak devam ediyoruz. Eğitimde ekiplere kullandıkları ilaçları, nerelere uygulama yapmaları gerektiğini, mücadele yöntemleri ve güncellenen uygulamaları anlatıyoruz. Vatandaşlarımızım içi rahat olsun. Huzurlu ve sağlıklı bir yaz için aralıksız çalışmalarımız sürüyor.” "İstilacı sinek türleri ülkemizde" Manavgat Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleşen eğitimde son yıllarda Türkiye’de iklim değişikliğinin etkisini bariz bir şekilde görüldüğünü ifade eden Prof. Dr. Hüseyin Çetin, yağış rejiminde aşırı bir bozukluk olduğunu kaydetti. Çetin, “Son 90 yılın en sıcak Mart ve Nisan ayını yaşıyoruz. Bunun sonucu haşereler için üreme sebebi oluyor. Vektör kaynaklı hastalıklar ve farklı böcek türleri çıkmaya başladı. Ülkemizde de istilacı sivrisinek türlerini görüyoruz. Bu sineklerin de bölgemizde görülmemesi ve yayılmaması için yoğun bir çalışma yürütüyoruz” dedi. Yağış ve sıcaklık Türkiye’de 65 farklı sinek, Antalya’da da yaklaşık 20 farklı sinek türünün olduğunu kaydeden Çetin, “Değişen yağış rejimi ve sıcakların artmasıyla Türkiye’de görülmeyen türler ülkemize sıçradı. İzmir, Trakya ve Marmara gibi bölgelerde görülmeye başlayıp Muğla’ya kadar ulaştı. Buna tedbir olarak Büyükşehir Belediyesi ve Akdeniz Üniversite tarafından düzenli taramalar yapılıyor ve kullanılan ilaçların düzenli testleri yapılıyor” ifadelerini kullandı. "Çevrede su birikintisi bırakılmamalı" Sivrisinek, karasinek gibi haşerelerle mücadelede özellikle konut ve bahçelerin etrafında su birikebilecek kapların düzenli olarak boşaltılması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Çetin, ‘Vatandaşlarımızın koymuş oldukları boş kaplara dolan yağmur suyuyla beraber sivrisinek ve haşereler buralara yumurtluyor. Sonrasında kontrolsüz uçkun meydana geliyor. Ayrıca sahipsiz hayvanlara aşırı yem dökülmemeli, çünkü çevredeki fare ve sıçan gibi kemirgenler bunlardan besleniyor” ifadelerine yer verdi.