GENEL - 07 Aralık 2016 Çarşamba 13:05

Memur-Sen Halep için harekete geçiyor

A
A
A
Memur-Sen Halep için harekete geçiyor

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, "Halep’te insanlık ölüyor, 300 bine yakın insan, kurşun isabet etmese bile açlıktan ölüyor. Vekâlet Savaşları ölüm kusuyor. Halep bize bakıyor. Biz de Halep için harekete geçiyoruz. Memur-Sen olarak ’5 Aşamalı Eylem Planı’nı Halep için başlatıyoruz" dedi.
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Memur-Sen ve İHH olarak ortak düzenlenen ’Yetim Projesi’ kapsamında Aksaray Üniversitesi’nde gerçekleştirilen konferansta konuştu. Halep için eylem planını da burada açıklayan Yalçın, Cumartesi günü İstanbul’da Halep mitingi düzenleyeceklerini kaydetti. Programda, İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, Aksaray Üniversitesi Rektörü Yusuf Şahin ve Memur-Sen Aksaray İl Temsilcisi Murat Günaydın da birer konuşma gerçekleştirerek ’Yetim Projesi’ne dikkat çekti.

“Yetim duyarlılığımız yüzbinlere ulaştı”
“1992’de Bosna’da başlayan yetim duyarlılığımız yüzbinlere ulaştı” diyen Yalçın, “Yeter mi? Yetmez. Tek bir yetim bile çaresiz, yalnız kalmışsa bunun vebali tüm Müslümanların boynuna. Mevlâna ’ya demişler ki: ‘Hocam Konya’da birisi intihar etti’ Cevap ibretlik ‘Konya’da hiç mi Müslüman yoktu ki adam intihar etmiş’ İşte yetim duyarlığımız budur. Çeyrek asırdır, iki güzide kuruluş olarak İHH ve Memur Sen, soylu bir dayanışma içindeyiz” şeklinde konuştu.

“Her gün onlarca çocuk ölüyor”
Memur-Sen olarak yola, “Her sınıfın bir yetimi, her öğrencinin bir yetim kardeşi, her ailenin bir muhaciri var” düşüncesiyle çıktıklarını belirten Yalçın, “Yetim peygamberin yetimlerine sahip çıkalım. Yetimler, Allah’ın Resulünün emanetidir. Yetimlere yardım, aslında kendimize yardım etmektir. Dünyada her gün 10 bin çocuk yetim kalıyor. Her yıl 2 buçuk milyon çocuk kaçırılıyor. Her yıl 22 bin çocuk açlık nedeniyle hayatını kaybediyor. Irak’ta 5 milyon, Afganistan’da 3 milyonun üzerinde yetim var. Bosnalı ve Çeçenyalı yetimleri akıbeti hala bilinmiyor. Arakanlı yetimlere hala elimizi uzatamıyoruz. Suriye gözümüzün önünde. Her gün onlarca çocuk ölüyor, onlarcası yetim kalıyor. Dünyanın bir yerlerinde kurgulanan senaryoların bize maliyeti acı, zulüm ve ölüm. Dünyanın mazlum ve mağdur coğrafyalarındaki çocukların ve yetimlerin, daha rahat ve uzun yaşayabilmek için her türlü barbarlığı ve yamyamlığı meşru gören batılılar için organ kaynağı olmasını hangi vicdanla izah edebiliriz” ifadelerini kullandı.

“Dünyanın birçok yerinde insanlık kürsüleri oluşturmaya çalışıyoruz”
Yalçın sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Dünyanın birçok yerinde yanan ateşlerin, yıkılan ocakların acısını içimizde hissederek insanlık kürsüleri oluşturmaya çalışıyoruz. Gürültü ve görüntü kirliliğine maruz kaldığımız bir zaman diliminde insanlığımıza dair değerleri anlatmak için böyle faaliyetleri çoğaltmayı çabalıyoruz. Memur-Sen ailesi olarak İHH ile paydaş olduğumuz ‘Her sınıfın bir yetim kardeşi var’ projesi, tam da bu noktada, Müslümanlıkla yoğrulmuş değerlerimizin, irfanımızın bir sonucudur. Bugün Aksaray’ın, Somuncu Baba ile özdeşleşmiş paylaşma geleneğini her zerresinde yaşadığını bildiğimiz bu güzel şehrimizin de bizimle paydaş olacağını, bu kadim irfanımızı yaşatmaya her daim bir insanlık vazifesi olarak göreceğini de biliyorum.”

“Bir el de biz olalım”
Halep’te her gün yüzlerce insanın öldüğünü, onlarca çocuğun yetim kaldığını kaydeden Yalçın, mazlum ve yetimlerin çığlıklarının arşı salladığını belirtti. Savaşı çıkaranların timsah gözyaşları döktüğünü de sözlerine ekleyen Yalçın, “Timsah gözyaşları dökenler, o yetimlere yaklaşıyorlar ve kendi inançlarını empoze ediyorlar. Silahlı kuvvetleriyle bomba yağdırıp ülkeleri işgal ederken, sivil kuruluşlarıyla yetimler üzerinden bir nevi köle devşiriyorlar. Batı merkezli çoğu yardım kuruluşu, güç temerküzünün bir aracı iken, aynı zamanda köhne düzenin taşıyıcı aparatları olmaktan başka anlamları yok. Bu sistem tam da ‘kuzu postu giymiş kurt’ deyimiyle açıklanabilir ancak. Maalesef hakikat bu. Bunu hiç unutmayalım. Hz. İbrahim’in ateşine su taşıyan karıncanın iradesine sahip olmak gerekiyor. Bu ateş uzak değil. Bu ateş bizim evimizin içinde yanıyor. Yetimin yüzünü güldüremeyen bir ümmetin yüzü gülmez. Gelin, bir el de biz olalım. Fert fert insanlarımızı uyandırma vazifesini hep birlikte üstlenelim” diye konuştu.
Yalçın, Halep için düzenleyecekleri ’Eylem Planı’nı da şöyle açıkladı:
“Halep’te insanlık ölüyor, 300 bin’e yakın insan kurşun isabet etmese bile açlıktan ölecek. Vekalet Savaşları ölüm kusuyor. Halep bize bakıyor. Halep için harekete geçiyoruz. Savaşın acısını Suriye ve Türkiye birlikte yaşıyor. Memur-Sen olarak ’5 Aşamalı Eylem Planı’ başlatıyoruz. İlk Olarak:
9 Aralık (Cuma) saat 10.30’da Yardım Kuruluşları ile Genel Merkezimizde basın toplantısıyla yardım çağrısında bulunuyoruz. İHH,Kızılay,Cansuyu ve Deniz Feneri’ne "20 TIR Un" çeklerini teslim ediyor ve bütün teşkilatlarımız illerde yardım seferberliği başlatıyor. İkinci olarak; 9 Aralık/Cuma Namazı çıkışı tüm illerde İl Teşkilatlarımızca ’Gıyabi Cenaze Namazı-Akabinde Basın Açıklaması’ düzenleniyoruz.
Üçüncü olarak; 10 Aralık İnsan Hakları Gününde 11.00 İstanbul’da Tünel’den G.Saray Lisesi’ne kadar yürüyüş ve basın açıklaması yapıyoruz. Dördüncü olarak; Uluslararası Kuruluşlara ve İrtibatlı olduğumuz tüm emek örgütlerine ’Duyarlılığa Çağrı Mektubu’ gönderiyoruz. Beşinci olarak; Yardım TIR’larımızla+araçlarımızla ’Halep’e Yol Açın’ konvoyuna katılıp Halep’e doğru yola çıkıyoruz. Son söz olarak ’İnsanlığın ölmediğini herkese gösteriyoruz."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.