EKONOMİ - 28 Mart 2017 Salı 14:52

(Özel Haber) Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın: “Yetkisiz konfederasyonların masada yer almasını istemiyoruz”

A
A
A
(Özel Haber) Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın: “Yetkisiz konfederasyonların masada yer almasını istemiyoruz”

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, “Toplu sözleşme düzeneğindeki yetkisiz konfederasyonların masada yer almasını istemeyişimiz doğru bir tekliftir.

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, “Toplu sözleşme düzeneğindeki yetkisiz konfederasyonların masada yer almasını istemeyişimiz doğru bir tekliftir. O yüzden bunu da tekrar gündeme getireceğiz” dedi.


2017 Kamu Personeli Danışma Kurulu Toplantısı (KPDK), Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun başkanlığında gerçekleşti. Kamu görevlileri, sendika ve konfederasyon temsilcilerinin de yer aldığı toplantıya Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın da katıldı.



“KİT’lerde çalışan personele de olumlu bir cevap vermeyi umuyoruz”


Toplantının öncesinde İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Ali Yalçın, toplantıda üçüncü dönem toplu iş sözleşmesinden bugüne, aradan geçen zamanda birçok konuyu KPDK’ya kalan boyutuyla görüştüklerini ve bir kısmını çözdüklerini belirterek, “Bugün de tekrar gündemimizde toplu sözleşmeden kalan, üzerinde çalışılacak olan başlıklar var. Bunlar içerisinde Kamu İktisadi Teşebbüslerde (KİT) çalışan 399’a tabi personelin temel ücret grupları var. Bunun 5’ten 3’e düşürülmesi noktasında bir talebimiz vardı toplu iş sözleşmesinde ve karara dönüşmüştü. 31 Ocak 2016 itibariyle bunun yürürlüğe geçmesi gerekiyordu fakat üzerindeki çalışmaların uzun sürmesi dolayısıyla ötelendi. Bugün, bu konuda olumlu bir adım bekliyoruz. Dolayısıyla uzun bir diplomasi yürüttük. Yaklaşık 60 binin üzerinde bir kitleyi ilgilendiriyor. Dolayısıyla kamuda çalışan bu personele ilişkin bugün olumlu bir cevap vermeyi umuyoruz” şeklinde konuştu.



“Havacılık tazminatı konusunda olumlu bir gelişme bekliyoruz”


Havacılık tazminatı ile ilgili de Yalçın, “Türkiye’deki havada seyrüsefer trafiğinden kaynaklı olarak uluslararası fonda biriken payın, Türkiye’deki devlet hava meydanlarında çalışan personele ilişkin personel giderlerine pay edilmesi konusunda bir teklifimiz vardı. Bu da karar olarak toplu sözleşmede imza altına alınmış ve 31 Ocak 2016 tarihi itibariyle sonlandırılması gerekiyordu. Dolayısıyla bu konuda da uzun bir diplomasi yürüttük. Çalışmalar, hesaplamalar yapıldı. Bugün bu konuda bir cümle kurulmasını umuyoruz. 4/C’lilerin kadroya geçirilmesi, sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi, istihdamın 4/A ve 4/D şeklinde işçi memur şeklinde olması ve ara istihdam modellerinin kaldırılması noktasındaki ısrarımız devam ediyor. Bu konudaki ısrarımızı tekrar yineleyeceğiz” ifadelerini kullandı.



“Yetkisiz konfederasyonların masada yer almasını istemiyoruz”


Yalçın, aynı zamanda Türkiye’nin referanduma gittiği süreçle ilgili de şunları kaydetti:


“Millet iradesinin üzerindeki vesayetleri tek tek kaldırmaya yönelik Türkiye’de hakimin de hakemin de millet olmasını isterken bizim bu konuda, toplu sözleşme düzeneğindeki yetkisiz konfederasyonların masada yer almasını istemeyişimiz de doğru bir tekliftir o yüzden bunu da bugün tekrar gündeme getireceğiz.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Terör örgütü PKK Avrupa’nın başına bela oldu PKK/KCK’lı terörist ve sempatizanları, çıkardıkları şiddet olayları ile Avrupa ülkelerinin başına bela oldu. Geçtiğimiz günlerde basına yansıyan habere göre, Belçika ve Fransa’da eş zamanlı gerçekleştirilen operasyon sonucu 8 PKK/KCK’lı gözaltına alındı. 8 kişiye yöneltilen suçlar, ‘terör eylemleri hazırlamak ya da finanse etmek, bir terör örgütünü finanse etmek için para sızdırmak veya sızdırmaya teşebbüs etmek için komplo kurmak’ olarak açıklandı. Belçika polisinin PKK/KCK’nın Belçika merkezli Sterk TV ve Medya Haber TV kanallarının stüdyolarına düzenlediği operasyonda doküman ve teknik malzemelere el konuldu. Güvenlik kaynaklarından edinilen bilgilere göre, eş zamanlı olarak Fransa’da da PKK/KCK’ya müzahir Drancy Demokratik Kürt Toplum Merkezi’ne ve üyelerin evlerine operasyon düzenlendi. Söz konusu operasyonun örgüte karşı Avrupa ülkelerinin attığı adımların somutlaşması açısından önem arz ettiği belirtildi. Avrupa’da PKK/KCK yapılanması nasıl çoğaldı? Avrupa, PKK/KCK tarafından Türkiye’ye karşı stratejik bir cephe olarak görülmekle birlikte lojistik, finansman ve kadro temini için önemli alanlardan biri. Avrupa’da örgütün bu yapısının oluşmasında AB ülkelerinin sessiz kalarak, yer yer destek olduğu ifade ediliyor. PKK/KCK, Avrupa Birliği ülkelerinde terör örgütleri listesinde yer alıyor. Kürtlerin sözde ezilen halk olarak yaptıkları algı politikası ve AB’deki ilgili kurum ve kuruluşlar ile siyasi çevreler içinde oluşturulan diplomasi Avrupa kamuoyunda karşılık bulurken, AB’ye üye birçok ülkenin örgüte karşı gerekli adımları atmaması da örgütün Avrupa’da sesinin yükselmesinde ve daha cüretkâr davranabilmesinde etkili oldu. Avrupa’da artan PKK/KCK şiddeti PKK/KCK, propaganda faaliyetlerini daha çok Avrupa’da Kürt nüfusunun yoğun olduğu Almanya, Fransa, Avusturya, İsviçre ve Hollanda gibi ülkeler ile örgütün faaliyetlerinin merkezi olması sebebi ile Belçika’da gerçekleştiriyor. Bununla birlikte Avrupa’da geniş bir alana yayılmış olmanın verdiği avantaj da her eylem ve etkinlikte kullanılıyor. Avrupa sınırları içinde düzenledikleri eylemler sırasında ivedi bir şekilde organize olup, şiddet içeren girişimlerde bulunabilen örgüt üyeleri, güvenlik güçleri ile çatışıp çevreye zarar verebiliyor. Tüm bunlara Avrupa makamları tarafından göz yumulurken, ancak son zamanlarda PKK/KCK yüzünden artan şiddet olayları Avrupa ülkelerine bile “dur” dedirtti. Avrupa makamlarından PKK/KCK’ya karşı tepkiler arttı Belçika’da yaşanan PKK/KCK’nın kızıştırdığı son olaylar ve bu olayların diğer Avrupa ülkelerine de sirayet etmesi ile Avrupa ülkeleri, görmezden geldikleri PKK/KCK şiddetine karşı adım atmaya başladı. Özellikle Belçika’da Türk kökenli nüfusa yönelik şiddet olaylarının artması, bu olaylarda güvenlik güçlerinin yetersiz kalması, PKK/KCK’ya müzahir basın organlarında manipülatif haberlerin yapılması Avrupa vatandaşlarının da tepkisine neden oldu. PKK/KCK’nın asıl hedefindeki Türkler ise Türk siyasetçilerinin telkinleri ile sakinliklerini hep koruyarak, şiddet olaylarından kaçınmaya çalıştı. Olayların artması sonucu Belçika Başbakanı Alexander De Croo yaptığı basın açıklamasında, “PKK/KCK lehine gösteriler kabul edilemez. Belçika’da fikir özgürlüğü garanti altındadır ancak terör örgütü PKK/KCK lehine ifadelere tolerans gösterilemez. Zira Kürt sorununa sempati duymak farklı bir şeydir” ifadelerini kullandı. Belçika Federal Adalet Bakanı Paul Van Tigchelt’ten de benzer bir açıklama geldi. Van Tigchelt, “Belçika için PKK/KCK, açık şekilde bir terör örgütü olarak kabul edilmektedir. Bu kırmızı çizgimizdir. Bu bağlamda PKK/KCK’nın Belçika’daki faaliyetleri kabul edilemez” dedi. Avrupa, PKK/KCK şiddetinin giderek artmasından endişe ediyor Belçika’da yaşanan olaylardan sonra Avrupa makamları PKK/KCK sempatizanları nedeni ile şiddet olaylarının artmasından endişe ediyor. Örgüte müzahir basın-yayın organlarında yaşanan şiddet olaylarının işlenme şekli ile Avrupa’daki örgüt yandaşlarını şiddete teşvik etmesi tedirginliği de arttı. Bu yayınlar yüzünden özellikle örgüte müzahir genç kesimin zaman zaman şiddet içerikli eylemlere başvurmasından korkuluyor. PKK/KCK, Avrupalı gençlerden örgüte adam devşiriyor Türkiye’de geçmişte olduğu kadar kolay kadro bulaman PKK/KCK, Avrupa’da Türk milliyetçileri ile Kürtlerin çatışmasını ön plana çıkararak gençlerden kadro temin edebilmek için bir zemin oluşturuyor. Kürt gençleri militarize eden örgüt, olaylara karışan ve adli yaptırım uygulanacak Kürt gençlerini örgüte sığınabileceği vaadiyle kandırıyor. Türkiye’den uzak ve PKK/KCK gerçeğinden habersiz Kürt gençlerini politize eden örgüt, “örgütsel bilinç” kazandırmaya çalışıyor.