SAĞLIK - 20 Ekim 2017 Cuma 10:50

Prof. Dr. Altıparmak: "Katarakt sinsi seyrediyor, belirtiler fark edilmiyor"

A
A
A
Prof. Dr. Altıparmak: "Katarakt sinsi seyrediyor, belirtiler fark edilmiyor"

Erken tanı ile görme kayıplarının önüne geçilebilmesi için 40 yaş üstü kişilerin yılda bir kez göz muayenesine gitmesi gerektiğini belirten Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof.

Erken tanı ile görme kayıplarının önüne geçilebilmesi için 40 yaş üstü kişilerin yılda bir kez göz muayenesine gitmesi gerektiğini belirten Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Emrah Altıparmak, kataraktın sinsi seyrettiğini ve belirtilerinin fark edilmediğini kaydetti. Prof. Dr. Altıparmak, göz tansiyonu, sarı nokta hastalığı ve kataraktın, geri döndürülemez görme kayıplarına neden olabildiği için son derece önem taşıdığını bildirdi.


Hayat süresinin uzamasına bağlı olarak artık dünya daha yaşlı bir nüfusun olduğunu ve buna bağlı olarak daha çok ileri yaşlarda görülen kronik hastalıklarla ilişkili körlük nedenlerinin riskinin de arttığını bildiren Acıbadem Ankara Hastanesi Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Emrah Altıparmak, "İstatistikler dünyadaki yaklaşık 40 milyon kişinin yüzde 65’inin 50 yaş üzerinde olduğunu gösteriyor. Buradaki asıl önemli nokta ise, bu görme kayıplarının çoğunun engellenebilir ya da tedavi edilebilir olması" dedi. Bugün dünyada 285 milyon görme engelli insanın yaşadığına ve ve bunların yüzde 80’ini engellenebilir hastalıklar oluşturduğunu ifade eden Prof. Dr. Altıparmak, bu nedenle dünya çapında hastalıkların taranması ve erken tanısının öneminin anlatılması gerektiğini bildirdi.


Prof. Dr. Emrah Altıparmak, 2020 yılına dek glokom, katarakt ve sarı nokta hastalığına bağlı körlük vakıalarının erken tanı ve tedavi ile en az yüzde 25 azaltılabileceğine dikkat çekti. Altıparmak, "40 yaş üstünde düzenli muayeneler ile görme kayıplarının önüne geçmek mümkün olabiliyor" dedi.



"Sarı nokta riskini düşürmek mümkün"


Özellikle gelişmiş toplumlarda 50 yaş üstü görme kaybının en sık nedeni olan maküla dejenerasyonu’nun (sarı nokta hastalığı) da tedavisi mümkün olan hastalıklardan biri olduğunu anlatan Prof. Dr. Emrah Altıparmak, "Yaşlılığa bağlı olarak ortaya çıkan göz hastalıklarından biri olan bu sorun, yaygın olarak sarı nokta hastalığı olarak biliniyor. Ancak tedaviyle genellikle kayıpların az bir miktarını geri getirtilebiliyor. Daha çok görme kaybının ilerlemesinin engelleniyor. Bu nedenle hastalığın en az görme kaybına neden olabilmesi için erken tanınması ve tedavi edilmesi büyük önem taşıyor. Dengeli ve sağlıklı beslenme, sigaradan uzak durmak ve UV’den korunmak için güneş gözlüğü kullanmak ise sarı nokta hastalığını önlemek için alınabilecek önlemler arasında yer alıyor" ifadelerini kaydetti.



"Katarakt sinsi seyrediyor, belirtiler fark edilmiyor"


Tedavisinde önemli gelişmeler yaşanan kataraktın en önemli nedeninin yaşlılık olduğunu ifade eden Prof. Dr. Emrah Altıparmak, altta yatan kronik bir hastalık bulunmasa da 60 yaşından sonra hemen herkeste az ya da çok katarakt görülebildiğini bildirdi. Kataraktın diyabet, romatoit artrit gibi hastalıkların varlığı ya da sigara kullanımına bağlı olarak daha erken yaşta ortaya çıkabildiğini belirten Altıparmak, "Katarakt ani görme kaybına yol açmasa da görme yeteneğinin yavaş yavaş kaybolmasına neden oluyor. Bu kayıp, yaşam kalitesini de azaltıyor. Hastaların yaşadıkları görme kaybını fark etmediklerini ve bu nedenle küçük ev kazaları ya da düşmelerle karşı karşıya kalabilirler" açıklamasında bulundu.



"Dünyada en çok yapılan ameliyat"


Kataraktın, tedavisi mümkün bir sorun olduğunu ancak yaygınlığı nedeniyle dünyada her yıl yaklaşık 22 milyon katarakt ameliyatının yapıldığını tahmin ettiğini belirten Prof. Dr. Altıparmak, "Tedavide öncelikle görmeyi engelleyen ve görme kalitesini bozan kataraktın ortadan kaldırılması hedefleniyor. Bununla birlikte, ameliyatla göz numarası da düzenlenebiliyor. Katarakt tekrarlayan bir hastalık. Katarak operasyonu, kişinin hayatında her şey yolunda giderse bir kez geçireceği bir işlemdir. Sonrasında bir daha aynı sorunla karşılaşmadan, sağlıklı bir şekilde hayatına devam edebiliyor" dedi.



Glokom hala en önemli körlük nedeni


Göz içi basıncının artmasına bağlı olarak görme sinirinde hasar oluşan kişiler glokom (göz tansiyonu) tanısı alındığını, özellikle 40 yaş üzerinde artış gösteren bu sorunun yaşla birlikte artış gösterdiğini belirten Prof. Dr. Altıparmak, "Ancak hastalığın özellikle yaygın görülen tipleri hiç belirti vermediği için sinsice ilerliyor. Ve ne yazık ki, birçok kişi ancak körlük noktasına ulaştığında hastalığının farkına varabiliyor. Kaybedilen görme kaybı da geri döndürülemiyor" ifadelerini kaydetti.


Bugün dünyada 3 milyonun üzerindeki kişinin glokoma bağlı körlükle yaşadığını hatırlatan Prof. Dr. Emrah Altıparmak, "Dolayısıyla hastalık dünyada da en önemli körlük nedeni olarak kabul ediliyor" dedi.



Ailesinde glokom olanlarda risk artıyor


Yüksek miyopisi, hipertansiyonu, migreni ya da diyabeti olan kişilerde glokom görülme riski arttığını, bununla birlikte ailesinde glokom olanlarda bu hastalığın görülme sıklığının toplum ortalamalarına göre 4 ile 9 kat daha fazla olduğunu bildiren Prof. Dr. Altıparmak, "Bu yüzden ailesinde glokom olan kişilerin yıllık göz muayenelerine daha fazla özen göstermesi gerekiyor. Pek çok türü bulunan glokom tedavisinde öncelikle göz içi basıncını yani tansiyonu düşürmeyi amaçlıyoruz. Bu doğrultuda da ilk basamakta öncelikle ilaçlardan yararlanılıyor. Çözüm bulunamayan hastalarda ise lazer ya da cerrahi tedavi kullanılıyor. Ancak, glokomun erken tanı konulup tedavisini başlanması gereken ve yaşam boyu takip gerektiren bir hastalık olduğu unutulmamalı" açıklamasında bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.