GENEL - 08 Kasım 2018 Perşembe 15:31

Şule Çet davasının seyrini değiştirecek yeni gelişme

A
A
A
Şule Çet davasının seyrini değiştirecek yeni gelişme

Ankara’da bir plazanın 20.

Ankara’da bir plazanın 20. katından şüpheli bir şekilde düşen ve olay yerinde hayatını kaybeden Şule Çet’in ölümüne ilişkin yeni gelişmeler ortaya çıktı. Davanın avukatlarından Umur Yıldırım, "Dosya intihar olarak açıldı ama şu an cinayet olduğu noktasında artık su götürmez bir gerçek var ve dosya bu şekilde seyir alıyor" dedi.


Üniversite öğrencisi Şule Çet, 29 Mayıs’ta lüks bir plazanın 20. katından şüpheli şekilde düşerek hayatını kaybetti. İki kez nöbetçi mahkemeye çıkarılan ve her ikisinde de hakim tarafından adli kontrolle serbest bırakılan şüpheliler, 14 Temmuz’da tutuklandı. Davada HTS kayıtlarının ortaya çıkmasıyla şüphelilerin, Çet’in hayatını kaybettiği gece yaptığı aramalar ve attığı mesajlar soruşturma dosyasına girdi.


Kadın Meclisi, Ankara Adliyesi önünde konuya ilişkin açıklama yapmak üzere toplandı. Kadın Meclisi’nden Avukat Rüya İnanır, "Şule’nin ölümü intihar denilerek üstü örtülmeye çalışılıyordu. Biz kadınlar biliyoruz ki bu bir intihar değildir, bu bir cinayettir. Şüpheliler Berk Akand’la Çağatay Aksu detaylı delil bulunmasına rağmen tutuklanmamıştı. Ancak biz eylemler yaptık ve mücadelemizi sürdürdük. Bunun sonucunda şüpheliler tutuklanabildi" ifadelerini kullandı.



"Bizlere şüpheli ölüm olarak gösterilen bu olay aslında bir kadın cinayetidir"


"Biz adalet tesis edilene kadar, etkin bir soruşturma yürütülene kadar bunun takipçisiyiz" diyen İnanır, "Bizlere şüpheli ölüm olarak gösterilen bu olay aslında bir kadın cinayetidir. Kadınlar söz konusu olduğu zaman cinayetlere her zaman intihar süsü verilerek şüpheli ölüm denilmektedir. Biz kadın meclisleri olarak bu süreci başından beri sonuna kadar takip ettik, bundan sonra da takip edeceğiz. Başka pek çok kadında olduğu gibi adalet mücadelesinde yanında olacağız. Bu anlamda Şule’nin yakınları da asla yalnız değildir. Biz adalet tesis edilene kadar, etkin bir soruşturma yürütülene kadar bunun takipçisiyiz" şeklinde konuştu.



"Dosya intihar olarak açıldı ama şu an cinayet olduğu noktasında artık su götürmez bir gerçek var ve dosya bu şekilde seyir alıyor"


Davanın avukatlarından Umur Yıldırım da soruşturmada son aşmaya gelindiğini kaydederek, "Dosya, iddianame düzenlenecek seviyeye geldi. Sadece İstanbul Adli Tıp Kurumundan ölüm sebebiyle ilgili rapor bekliyoruz. Dosyaya dün giren bir delil var ki bu delil artık bu durumun intihar değil bir cinayet olduğu noktasında şüphelerimize son noktasını koydu. Olay gecesi şüphelilerden Berk Akand hiçbir şey bilmediğini söylüyordu. Olay günü 2.39’da farklı bir bayana atılan bir mesaj var. ’Her şey çok kötü oldu, lütfen bana geri dön, beni ara’ şeklinde. Özellikle 2.39 diyorum çünkü Şule’nin 3.50’de plazanın katından atıldığı tespit edildi. Yani 1 saatten fazla bir süre şüpheliler Şule’yi öldürdükten sonra cesedi ne yapacaklarını tartıştılar. Çünkü bu mesaj atıldığında Şule ölmüştü. Biz bunu en başından beri söylüyorduk çünkü şüphelilerin anlattıklarına göre Şule’yle aralarında bir tutmak isterken parmağı kırıldı, tırnakta oluşan dokular bu şekilde oldu gibi bir hikayeleri vardı. Bu hikaye polisin olay yeri raporuyla çürütülmüştür. Çünkü bahsettikleri gibi pencerenin pervazında kimsenin parmak izi bulunmamıştı. Bu da Şule’nin öldürülüp, kaba bir tabirle çuval gibi aşağı atıldığını gösteriyordu. En son tanık ifadesinde şüphelilerin Şule’yi öldürüp, 1 saatten fala bir sürece cesedin başında soğuk kanlılıkla planlayarak bu cesedi nasıl yok ederiz noktasında tartışıp, sonrasında atma noktasına kadar geldiklerini gördük. Tanık ifadesi dosyaya girdi. Savcı değişikliği oldu. Yeni savcı bütün dosyaları en küçük ayrıntısına kadar inceliyor. Dosya intihar olarak açıldı ama şu an cinayet olduğu noktasında artık su götürmez bir gerçek var ve dosya bu şekilde seyir alıyor. inşallah hak ettikleri cezayı alacaklar" açılamasında bulundu.



"Şule oradan çıkmak istedi"


Şu an tek beklenen raporun İstanbul Adli Tıp Kurumunun raporu olduğunu vurgulayan Yıldırım, "Ankara’dan gelen adli tıp raporu var. Aynı zamanda Biyoloji İhtisas Dairesi’nden alınan bir rapor var. Şule’ye bir tecavüz yeltenmesi var. Parmaklarında çıkan dokular bu yüzden. Hatta Biyoloji İhtisas Dairesi bir adım daha ileri götürerek bu kısımda tükürük buldu. Şule tecavüzü reddetti. Reddetmesinin üzerine bu olaylar gerçekleşti. Hatta olay yeri raporlarında Şule’nin çantasının koptuğu da görülüyor. Şule oradan çıkmak istedi. Şüphelilerin anlattığı gibi bir intihar olmadı. Bu sadece hayal ürünü. Şule kafa üzeri düştü. Bedeni otopsiye çok uygundu ama kısmı maalesef düştüğü şekil itibariyle incelemeye uygun değildi" değerlendirmelerinde bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bartın Adalet Bakanı Tunç, çocuklarla birlikte tezahürat yaptı Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Bartın’da AK Partili belediye başkanlarını ziyaretti. Bakan Tunç, kendisini karşılayan sporcu çocuklarla birlikte "Şampiyon Kozcağızspor" tezahüratı yaptı. Bakan Tunç’a futbolcu olmak istediklerini söyleyen çocuklardan bazıları Kerem Aktürkoğlu, bazısı da irfan Can gibi futbolcu olmak istediklerini söyledi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ulus ilçesini ziyaretinin ardından önce Abdipaşa beldesine ardından Kumluca beldesine geçti. Tunç, Abdipaşa Belediye Başkanı Belediye Başkanı Yaşar Dönmez ve Kumluca Belediye Başkanı Mustafa Bozkurt’u makamında ziyaret etti. Belediye başkanları ve belediye meclis üyelerini tebrik eden Bakan Tunç, kendisini karşılamaya gelen vatandaşlarla da tek tek tokalaşarak, destekleri nedeniyle teşekkür etti. Daha sonra ise Kozcağız beldesine geçen Yılmaz Tunç, burada meşalelerle karşılandı. Tunç, kendisini karşılamaya gelen Kozcağız Belediyespor Futbol Okulu oyuncuları ile de bir süre sohbet etti. Çocuklarla sohbet eden Tunç, sporculara taleplerini sordu. Bakan Tunç’un, "Neye ihtiyacınız var" sorusuna ise bir çocuk ise "Her şeye" cevabını verdi. Bu cevap Bakan Tunç’u, beraberindekileri güldürdü. Bakan Tunç, çocuklara yapmak istedikleri meslekleri de sordu. Bakan’ın, "Futbolcu olmak isteyen var mı" sorusuna ise tüm çocuklar el kaldırdı. Bir çocuk, "Kerem Aktürkoğlu gibi olacağım", başka bir çocuk da ’’Ben de İrfan Can" dedi. Zonguldakspor’un lisanslı futbolcusu olan bir çocuğu örnek gösteren Bakan Tunç, "Olmaz, öncelikle okulunuzu bitirmelisiniz. Okulu bitirip meslek sahibi olmak lazım, ayrıca sporcu da olursunuz" şeklinde konuştu. Tunç, çocuklarla birlikte "Şampiyon Kozcağızspor" tezahüratı yaparak, onlara hem derslerini çalışmaları hem de spor yapmaları konusunda tavsiyelerde bulundu. Bakan Tunç, kendisini karşılamaya gelen vatandaşlara yönelik yaptığı konuşmada destekler için teşekkür ederek, Kozcağız Beldesi’ne ilçe belediyelerinden daha fazla hizmet gelmesi için çalışacaklarını ifade etti. Bakan Tunç, seçilen tüm belediye başkanları, meclis üyeleri ve muhtarlara görevinde başarılar dileyerek, "Zorlu bir seçim süreci, büyük bir rekabet içerisinde Kozcağız’da bu Ak Partili belediyecilik anlayışı devam etsin dediniz. Buradaki ışık hiç sönmesin dediniz. Biz de sizin o güven layık olabilmek için gece gündüz çalışacağız inşallah" diye konuştu
Ankara TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu: "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Mehmet Rifat Hisarcıklıoğlu, "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" dedi. Türkiye Kreatif Ekonomi Zirvesi, Ankara’da gerçekleştirildi. TOBB İkiz Kuleler’de düzenlenen zirveye Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Coştu, Ticaret Bakanı Yardımcısı Ö. Volkan Ağar, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, TOBB Başkanı Mehmet Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBB Türkiye Kreatif Endüstriler Başkanı Ali Ata Kavame ve Meclis Başkan Yardımcısı Berat Kuzu katıldı. Zirvede konuşan Hisarcıklıoğlu, Türkiye’deki dizi sektörü potansiyelinin ekonomiye katkısı için harekete geçilmesi gerektiğini kaydetti. Konuşmasında, "Kreatif endüstriler sadece dizi ve film sektöründen ibaret değil. Diğer 15 alt sektörü de aynı önemle dikkate almalı ve desteklemeliyiz" diyen Hisarcıklıoğlu, küratörler, sanatçılar ve içerik üreticiler gibi alanlarda da Türkiye’nin önemli bir potansiyele sahip olduğunu ifade etti. Pandemiyle birlikte hızlanan dijitalleşmenin iş yapma şekillerini tamamen değiştirdiğini aktaran Hisarcıklıoğlu, yenilikçi endüstrilerin bu dönüşümün merkezinde yer aldığını söyledi. Yenilikçi endüstrilerin ihracatının 30 milyar dolar seviyesine taşınması gerektiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, hedefin oyun ve yazılım sektörüyle birlikte kreatif endüstrilerin ihracatını 30 milyar dolar seviyesine taşımak olmasını gerektiğini vurguladı. "Eğitim ve destek programları ön planda" Yenilikçi endüstrilerin gelişmesi için eğitim ve destek programlarının ön plana çıkarılması gerektiğini belirten Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi: "Bu potansiyeli daha da yukarı taşımak için eğitim ve destek programlarını ön plana çıkarmalıyız. Özellikle dijital iletişim kanallarıyla, dünya geneline yayılan içerik ekonomisinin lideri olmak için, eğitim ve destek programlarına odaklanmalıyız." "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" Devletin öncülük ettiği ve desteklediği dizi ve sinema sektörlerindeki projelerin başarılı olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, "Türkiye’de üretilen diziler, Yeni Zelanda’dan Brezilya’ya kadar 150 ülkede, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" diye konuştu. Dizi ve filmlerin, dünyanın en büyük platformlarında rahatlıkla kendine yer bulduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu, "Hızla gelişen teknoloji ve yapay zeka, kreatif endüstrilerin değer zincirini önemli ölçüde farklılaştırdı. Diğer bir ifadeyle, yeni ürün ve iş modeli geliştirme, yeni dağıtım kanalı, pazar fırsatları keşfetme ve daha düşük maliyetle üretim için kullanılan dijital teknolojiler, kreatif endüstriler sektörümüze çok önemli fırsatlar sunmaya başladı. Dünyanın her yerinde Türk küratörler, sanatçılar, içerik üreticiler görüyoruz. Kreatif endüstrilerin alt sektörlerin tamamına devlet desteklerini yönlendirerek, sektörün ürettiği katma değeri artırmalıyız. Zira bu sektörler, soyut varlıklardan elde edilen katkıyla ekonomimizi çeşitlendiriyor" dedi. Küresel ekonomide çevreyi kirletmeyen ve katma değerli ürünler üretmeyi sağlayan, fikri mülkiyet, telif, patent gibi unsurların öneminin her geçen gün arttığını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, "Bakın dünya genelinde sektörün toplam büyüklüğü 2 trilyon doları geçiyor. Türkiye kreatif endüstriler sektörü ise büyüklük olarak gelişmekte olan ülkeler arasında 8. Sırada yer alıyor. Yani bizim dünya pazarından aldığımız pay, okyanusta bir damla. Bir diğer önemli husus da şu. Pandemiyle birlikte hızlanan dijitalleşme, iş yapma şekillerimizi tamamen değiştirdi. Ne yapıyorsak yapalım, işimizi mutlaka dijitale taşımak zorundayız. Bütün şirketler artık dijitalde var olmak zorunda" ifadelerini kullandı. Bu zirvenin her girişim gibi bir hayalle başladığını söyleyen TOBB Türkiye Kreatif Endüstriler Meclisi Başkanı Ali Ata Kavame, "Biz inandığımız bir hikaye anlatmaya karar verdik. Hikaye anlatıcılığı ne kadar güzel şey. ’Hikaye anlatma bana’ diye başlayan cümleler duyarsınız hayatınızda. Bu kürsü bugün hikayeni anlat diyenlerin. Bu salon bu hayatta bir hikayesi olanların. En ön sıradan son koltukta oturana kadar sorsak neler anlatır. Bizim hikayemiz bu ülkenin geleceği ile ilgili. Bu kadar kreatif zekanın buraya toplanmasının sebebi bu. Türkiye’nin iş dünyasının kalbinde bize burayı açmalarının sebebi bu, devletin en önemli kurumlarının zamanlarını ayırıp bize kıymet vermelerinin sebebi bu. Tek bir hikayeyi beraber örmek için birlikteyiz" dedi.