GENEL - 02 Aralık 2015 Çarşamba 14:33

Tbd Başkanı Tabak: “4.5G Türkiye'nin Büyümesine Kaldıraç Etkisi Oluşturacak”

A
A
A
Tbd Başkanı Tabak: “4.5G Türkiye'nin Büyümesine Kaldıraç Etkisi Oluşturacak”

Türkiye Bilişim Derneği (TBD) Başkanı İlker Tabak, bilişim teknolojilerinin birey, kurum ve ülkelerin kalkınmasında bir araç olduğunu ifade ederek, “4.5G, 2016 yılında Türkiye’nin büyümesine kaldıraç etkisi oluşturacak, ülkemizin orta gelir tuzağından çıkmasına katkı sağlayacaktır” dedi.
TBD’nin Ankara’da gerçekleşecek 32. Bilişim Kurultayı’nda bilişim sektörünün sorunları, çözüm önerileri ve sektör gündemi tartışılacak. 32. Bilişim Kurultayı’nın ‘Bilişim ve Yaşam’ ana temasıyla 3-5 Aralık 2015 tarihlerinde Ankara Congresium Merkezi’nde gerçekleştirileceğini belirten TBD Başkanı İlker Tabak, “Bu organizasyon Türkiye’nin telekomünikasyon ve bilişim sektörünü kapsayacak en büyük etkinliğidir” dedi.
Kurultayın başta 4.5G olmak üzere yazılım, AR-GE ve güvenlik konularında oturumlardan oluşacağını kaydeden Tabak, “4.5G teknolojisinin hayata geçmesi ile birlikte bilişim teknolojileri alanında yeni iş alanları oluşturulup, istihdamın artmasına ivme kazandıracaktır. Ar-Ge çalışmaları hızlanacak. Eksikliği her zaman hissedilen patent sayısında artış yaşanacak. 4.5G ile birlikte mevcutta dolaşımda olan 33 milyon akıllı telefondan yaklaşık 17 milyon tanesi yenilenecek. Bununla birlikte akıllı telefonlarda kullanılan SIM kartların da yenilenmesi gündeme gelecek. Bu teknoloji ile birlikte mevcutta akıllı telefon kullanmayan abonelerde akıllı telefon kullanmaya geçiş süreçleri de hızlanacak” dedi.
4.5G’nin bir altyapı aracı olduğunu, bilişim otoyollarının temelini oluşturan bu ve benzeri iletişim altyapılarını üreten ve yöneten operatörlerin rollerinde değişiklik olacağını kaydeden Tabak, “Operatörler yalnızca ürün ve hizmet satan konumdan çıkıp katma değerli çözümlere yönelmesi hem teknik hem de sosyal sorumlulukları ile örtüşecek biçimde olmalıdır. Yazılım sanayi, kalkınma için kritik alan olarak ilan edilmesi gerekir. Kamu ihale mevzuatında iyileştirmeler yapılmalıdır. Devlet eliyle oluşturulan haksız rekabete son verilmelidir. Yazılım ihracatçısının teşvik ve desteklerden yararlandırılması gerekir” diye konuştu.
Vergilendirme mevzuatının yerli bilişim endüstrisini koruması gerektiğini vurgulayan Tabak, “Aynı vergi mevzuatında yerli yazılımın gelişmesine katkı sağlayacak, yabancı yatırımların önünü açacak düzenlemelerde yapılmalıdır. Mobil hizmet aracılığıyla iletilen içeriklerin Özel İletişim Vergisi ve yüzde 18 KDV’ye tabidir. Fakat aynı içeriklerin yurt dışı menşeili şirketlerin AppStore, Google Play gibi uygulama mağazalarında internet üzerinden teminini Özel İletişim Vergisi’ne tabi değildir. Bilişim güvenliği ihmal edilmemelidir. Yalnızca teknik önlemler yeterli değildir. Bundan dolayı insana yatırım yapılması gerekir. Kullanıcıların ‘Siber Güvenilir Kullanıcı’ olarak eğitimin sağlanması gerekir. İlkokul öğrencilerinden başlayarak herkesin bilgisayar programlama öğrenmesi için girişimlerde bulunulmalıdır. Yazılım, programlama, veri tabanı gibi derslerin, belli düzeylerde ilkokuldan itibaren verilebilmesi gerekir” dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Manisa FK - Ankara Keçiörengücü maçının ardından Trendyol 1. Lig’in 18. haftasında oynanın Manisa FK-Ankara Keçiörengücü karşılaşmasının ardından her iki takımın teknik direktörü açıklamalarda bulundu. Trendyol 1. Lig’in 18. hafta karşılaşmasında Manisa FK, evinde ağırladığı Ankara Keçiörengücü karşısında 2-2 berabere kaldı. Mücadele sonrası düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Manisa FK Teknik Direktörü Mustafa Dalcı, "Aslında oyuna çok pozitif başladık. Ama rakip takımın oyuncusunun bireysel becerisi iyi bir gol attı. Hemen arkasından bir penaltı. İyi başlarken bir anda 2-0 gene geriye düşmek kendi sahanda. Tabii ki toparlanması çok zor. Özellikle psikolojik olarak oyuncuyu ve oyunu toparlamak çok zor ama oyuncularım gerçekten de haftalardır bir karakter gösteriyor. Bir oyun gücünü sahaya sunuyor. Dolayısıyla hemen reaksiyon gösterdiler. 10 dakikada tekrar geriye döndük. İlk yarıda maçı öne de geçebilirdik. Dolayısıyla genel anlamda çok doğru işler yaptık. Her zaman şunu savunuyorum. Oyuncularımın yeteneklerini, oyuncularımın gücünü, oyun gücüne çevirip daha çok gelişeceğiz. Her hafta üstüne koyarak mutlaka daha iyi işler yapıyoruz" dedi. Ankara Keçiörengücü cephesi Ankara Keçiörengücü Teknik Direktörü Yalçın Koşukavak ise, "Bizim için kritik bir deplasmandı. Aynı şekilde Manisa’da FK için de. Çünkü aşağıdan bize yaklaşmak istiyorlardı. Biz de kazanıp onlarla aramızı açıp yukarıda biraz daha üst sıraları kovalamak adına bir maçtı işin gerçeği maç öncesi. Oyunun ilk 10 dakikasında 2-0 öne geçtik. Bu çok önemli bir şey deplasmanda 2-0. Ama maçı kazandığımızı falan zannettik. Savunamamaya başladık. 21 ve 22. dakikalarda, 2 dakikada 2 gol yiyip rakibi oyuna ortak ettik. Bu bizim adımıza kötüydü. Oyunu 2-0’dan sonra topa sahip olup veya top rakipteyken iyi kontrol edebilirdik. Bunu başaramadık. Rakibe de ortak edince maç 2-2 bitti. İkinci yarıda kazanma fırsatları yakaladık. Deplasman ama 2-0’dan 2-2 olması tabii üzücü bir şey bizim adımıza" dedi. Maçın ardından tribüne kaçan topun sahaya atılması ve ardından yaşanan gerginlikle ilgili değerlendirmelerde bulunan Koşukavak, "Maçın sonunda yaşanan olaylar var oradan bahsedeyim biraz. Önemli çünkü benim için. Manisa FK’nın analiz antrenörü son bölümde top toplayıcıdan topu alıp biz kaleye yakın bir taç atışı kullanırken topu sahaya atması bu çok yakışıksız bir şey. Hele bir kulüp antrenörü olarak bunu yapması çok ayıp bir şey. Bunu söylemek istiyorum. Yani bunlar yakışık olan şeyler değil. Son dakikada topu atıp zaman çalmak falan filan bunları düşünmeyin. Bunu oyuncular yapıyor maalesef. Onlar biraz genç. Ama antrenör sıfatı, öğretmen sıfatı taşıyan insanların böyle davranmaması gerekir. Çok kınıyorum yani çok üzüldüm. Çok ayıp bir şey. Manisa FK’ya da başarılar dilerim" diye konuştu.