ASAYİŞ - 22 Haziran 2018 Cuma 18:08

TSK: “Son 1 hafta içerisinde 87 terörist etkisiz hale getirildi”

A
A
A
TSK: “Son 1 hafta içerisinde 87 terörist etkisiz hale getirildi”

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), son bir hafta içerisinde yürütülen operasyonlar neticesinde 87 teröristin etkisiz hale getirildiğini belirterek, Zeytin Dalı Harekatı kapsamında da bugüne kadar 4 bin 509 teröristin etkisiz hale getirildiğini açıkladı.

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), son bir hafta içerisinde yürütülen operasyonlar neticesinde 87 teröristin etkisiz hale getirildiğini belirterek, Zeytin Dalı Harekatı kapsamında da bugüne kadar 4 bin 509 teröristin etkisiz hale getirildiğini açıkladı.


Türk Silahlı Kuvvetleri, ülkemizin ve milletimizin güvenliğini sağlamak maksadıyla, yurt içerisinde ve yurt dışında PKK/KCK/PYD-YPG ve DEAŞ başta olmak üzere tüm terör örgütlerine karşı mücadelesini kararlılıkla sürdürüyor. TSK, geçtiğimiz süreç içerisinde (15-21 Haziran 2018) PKK/KCK terör örgütünün barınma alanı ve yurt içine geçiş güzergahı olarak kullandığı Şırnak ile Irak’ın kuzeyinde yürütülen orta çaplı operasyonlara aralıksız devam ettiğini ve icra edilen operasyonlarda neticesinde, toplam 87 teröristi etkisiz hale getirildiğini bildirdi.


TSK, ayrıca gerçekleştirilen operasyonlar sonucunda, 134 adet piyade tüfeği, 2 adet Milan tanksavar silahı, 1 adet AT-4 tanksavar silahı, 2 adet SA-18 füze, 8 adet RPG-7 roketatar, 9 adet Dragunov keskin nişancı tüfeği, 7 adet Doçka uçaksavar makineli tüfek, 15 adet makineli tüfek, 2 adet av tüfeği, 1 adet bombaatar, 2 adet 81 mm’lik havan ve 3 adet tabanca olmak üzere toplam 186 silah ele geçirildiğini belirtti. Öte yandan, tespit edilen 127 adet EYP ve 12 adet silah mevzi, sığınak ve barınak imha edildiğini bildirdi. Operasyonlar neticesinde 6 kahraman askerin şehit olduğunu, 12 kahramanın da yaralandığını açıkladı.


Yapımı devam eden Sınır Fiziki Güvenlik Sistemi dahil olmak üzere alınan tedbirlerle hudut güvenliği etkin olarak yürütüldüğü ifade edildi. Bu kapsamda kara sınırlarında Ocak-Haziran 2018’de meydana gelen olaylar 2017’nin aynı dönemi ile karşılaştırıldığında, yakalanan kişi sayısı yaklaşık olarak yüzde 18 artışla 168 bin 662’ye ulaştı. Bu tedbirler sayesinde kaçakçılık olaylarında ise yüzde 32 oranında azalma meydana geldi. Bu çerçevede son bir hafta içinde kara sınırlarından yasa dışı yollarla geçiş yapmaya çalışan 3 bin 767 kişi yakalandı. Öte yandan PKK/KCK terör örgütünün en önemli finans kaynaklarından olan kaçakçılık ve uyuşturucu ile mücadeleye yönelik hudut hattında alınan tedbirler ve icra edilen operasyonlar neticesinde, 160 litre kaçak akaryakıt, 8 bin 614 paket kaçak sigara, 61.7 kilo uyuşturucu, 752 adet hap, 1 adet kaçak cep telefonu ele geçirildi. Azim ve kararlılıkla icra edilen bu operasyonlarla PKK/KCK terör örgütü üzerinde oluşturulan baskı neticesinde, örgütün serbest hareket etmesi ve eylem kabiliyetinin kısıtlandığı kaydedildi.


Suriye’nin kuzeyinde icra edilen operasyonlar kapsamında, hudut güvenliğini sağlamak, DEAŞ terör örgütünün tehdit ve saldırılarını önlemek, yerinden edilmiş kimselerin yurtlarına dönüşüne katkı sağlamak, sivilleri korumak/yaşanan terör olaylarından zarar görmelerini engellemek maksadıyla icra edilmekte olan Fırat Kalkanı Harekatı’nda, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından desteklenen Özgür Suriye Ordusu’nun yoğun ve kararlı mücadelesi sayesinde Azez-Cerablus arasında bulunan toplam 243 meskun mahal ve 2 bin 15 kilometrekarelik alan kontrol altına alındı. TSK tarafından, Bab bölgesinde patlayıcı ve mayın arama/temizleme çalışmaları sürdürülürken, PKK/KCK/PYD/YPG terörist unsurlarının, Münbiç’ten batıya doğru olabilecek saldırılarını durdurmaya yönelik alınan tedbirlerin uygulanmasına hassasiyetle devam edildiği vurgulandı. TSK, bu kapsamda zaman zaman da Münbiç bölgesinden yapılan taciz ve saldırılara meşru müdafaa kapsamında karşılık verildiği ve bölgede yürütülen normalleşme (altyapı, üstyapı, yerel yönetimlerin desteklenmesi) çalışmalarına katkı sağlandığı belirtildi.


İdlib Bölgesinde, Astana görüşmeleri kapsamında ateşkesin etkinliğinin artırılması, çatışmaların sona erdirilmesi, insani yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması, yerlerinden edilenlerin evlerine dönüşü için uygun şartların sağlanması ve ihtilafın barışçıl yollarla çözülmesi için uygun koşulların oluşturulmasına destek sağlamak maksadıyla, TSK birlikleri ‘Gerginliği Azaltma Kontrol Gücü’ olarak görev yapıyor. Bu kapsamda; 13 Ekim 2017’den bugüne kadar 12 Gözlem Noktası tesis edilerek faaliyete geçirildi. Türk Silahlı Kuvvetleri unsurları bölgedeki görevlerini Astana görüşmelerinde garantör ülkelerce mutabık kalınan angajman kuralları çerçevesinde sürdürüldüğü belirtildi.


Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından, hudutlarımızda ve bölgede güvenlik ve istikrarı sağlamak maksadıyla, Suriye’nin kuzeybatısında Afrin bölgesinde, PKK/KCK/PYD-YPG ve DEAŞ’a mensup teröristleri etkisiz hale getirmek, dost ve kardeş bölge halkını bunların baskı ve zulmünden kurtarmak üzere, 20 Ocak 2018 saat 17.00’dan itibaren “Zeytin Dalı Harekatı” başlatmıştı. TSK, “Harekat, ülkemizin uluslararası hukuktan kaynaklanan hakları, BMGK’nin terörle mücadeleye yönelik özellikle 1624 (2005), 2170 (2014) ve 2178 (2014) sayılı kararları ve BM sözleşmesinin 51’inci maddesinde yer alan Meşru Müdafaa Hakkı çerçevesinde, Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygılı olarak icra edildiği vurgulandı.


Açıklamada “Şanlı tarihimiz ve kültürümüz gereği harekatın planlama ve icrasında sadece teröristler ve bunlara ait barınak, sığınak, mevzi, silah, araç ve gereçler hedef alınmaktadır. Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından harekat alanında, en modern harp silah, araç ve gereçleri ile mühimmat, uluslararası hukuka uygun olarak, gecikme pahasına, diğer hiçbir ülkenin göstermediği dikkat ve hassasiyetle, masum insanlara ve çevreye zarar vermeden etkin bir şekilde kullanılmaktadır. Aynı zamanda harekatın başlangıcından itibaren, harekât alanında bulunan dini ve kültürel yapılar, tarihi eserler ve arkeolojik kalıntılar ile kamu yararına faaliyet gösteren tesisler de kesinlikle Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarının hedefleri arasında bulunmamaktadır. Bu hususlara ilave olarak, Hava Kuvvetlerimiz tarafından, uluslararası hukuk ve anlaşmalar tarafından yasaklanmış mühimmat kullanılmamaktadır. Bu tür mühimmat Türk Silahlı Kuvvetleri envanterinde bulunmamaktadır. Kara ateş destek vasıtalarımız da aynı esaslarla hareket etmektedir. Türk Silahlı Kuvvetleri birliklerince, Kızılay, AFAD ve BM tarafından sağlanan insani yardımların bölgeye erişimi konusunda gerekli destek sağlanmakta; Afrin’de hayatın normale dönmesi için çalışmalara devam edilmektedir” ifadelerine yer verildi.


"Zeytin Dalı Harekatı kapsamında bugüne kadar 4 bin 509 terörist etkisiz hale getirildi"


TSK tarafından haftalık bilgi notu kapsamında yapılan yazılı açıklamanın devamında şunlar kaydedildi:


“Zeytin Dalı Harekatı başlangıcından itibaren etkisiz hale getirilen terörist sayısı 4 bin 509 olmuştur. Terör örgütü mensupları ile girilen çatışmalarda bugüne kadar 54 kahraman silah arkadaşımız şehit olmuş, 234 kahraman silah arkadaşımız yaralanmıştır. Türk Silahlı Kuvvetleri ve Özgür Suriye Ordusu tarafından 18 Mart 2018 tarihi itibariyle kontrol altına alınan Afrin’de mayın ve el yapımı patlayıcı arama faaliyetleri sürdürülmektedir. Harekat kapsamında bugüne kadar 240 adet mayın ve bin 276 adet EYP tespit edilerek imha edilmiştir. Zeytin Dalı Harekatı başarıyla devam etmektedir. Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından yürütülen tüm faaliyetler, geçmişte olduğu gibi bugün de kendisine duyduğu özgüven ile şeffaf bir şekilde yürütülmektedir. Zeytin Dalı Harekâtı bölgede barış ve istikrarı sağlamak üzere tüm teröristlere karşı, ahlaki değerler ve uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar aynı azim ve kararlılıkla sürdürülecektir. Daha önce mutabık kalınmış Münbiç Yol Haritası ve Münbiç Güvenlik Prensipleri doğrultusunda, Fırat Kalkanı Harekat alanı ile Münbiç bölgesi arasında kalan hat üzerinde Türk Silahlı Kuvvetleri ve ABD Silahlı Kuvvetleri unsurları tarafından, 18 Haziran 2018 tarihinden itibaren bağımsız devriye faaliyetlerine başlanmıştır. Müteakip dönemde, Türkiye ve ABD Silahlı Kuvvetleri tarafından sürdürülen işbirliği ve ortak çalışmalar neticesinde, Münbiç’teki tüm terör örgütü mensuplarının bölgeyi terk etmesi ve bölgede Türkiye-ABD denetiminde, huzur, güvenlik ve istikrarın sağlanmasına yönelik faaliyetlere devam edilecektir.”


Türk Silahlı Kuvvetleri, “Türkiye Cumhuriyeti Devletinin hak ve menfaatlerini korumak ve vatandaşlarının can güvenliğini sağlamak maksadıyla, milli birliğimizi ve bölünmez bütünlüğümüzü hedef alan başta FETÖ/PDY, PKK/KCK/PYD-YPG ve DEAŞ terör örgütü olmak üzere tüm terör örgütleriyle mücadelesini, yurt içi ve yurt dışında kesintisiz olarak en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar sürdürme azim ve kararlılığındadır” vurgusunu yaptı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler Resmi Gazete’de Çalışmak için bulundukları ilden başka illere giden mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin yaşadıkları sorunların giderilmesine yönelik yapılacak çalışmalar ile ilgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi Resmi Gazete’de yayımlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanarak Resmi Gazete’de yayımlanan ’Mevsimlik Tarım İşçileri ile İlgili 2024/5 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’ ile mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler getirildi. Genelge kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve aileleri için geçici yerleşim alanları oluşturulacak ve bu alanlarda eğitim, sağlık, ulaşım ve sosyal hizmetler sunulacak. Genelgeye göre, valilikler tarafından mevsimlik tarım işçilerinin yoğun olarak çalıştığı yerlerde iklim şartlarına uygun, emniyetli ve estetik prefabrik yapılar kullanılarak geçici yerleşim alanları kurulacak. Bu alanlar sel, su baskını gibi doğal afetlere karşı güvenli lokasyonlarda planlanacak ve yerleşim yerlerine elektrik, su ve kanalizasyon hizmetleri sağlanacak. Valiliklerce hazırlanan eylem planlarında belirlenen alanlara ilişkin tahsis veya protokol belgesi Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi’ne (e-METİP) aktarılacak. Sağlık hizmetleri Genelgede sağlık hizmetleri kapsamında, il sağlık müdürlükleri tarafından mevsimlik tarım işçileri ve ailelerine yönelik aşılama, kronik hastalık taramaları ve mobil sağlık ekipleri ile sağlık hizmetleri sunulacak. İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda personelinin istihdamının sağlacağı belirtilen genelgede, ”İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda sağlık personelinin istihdamı sağlanacak ve hizmet ihtiyacına göre personelin çalışma saatleri düzenlenecektir. Çalışan sağlığının korunması ve geliştirilmesi kapsamında il sağlık müdürlüklerince gerekli bilgilendirme faaliyetleri yapılacaktır” ifadelerine yer verildi. Eğitim hizmetleri Genelgeye göre çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. İl milli Eğitim Müdürlüklerince; geçici yerleşim alanlarında eğitim ve sosyal faaliyetler için oluşturulan merkezin, öncelikle çocuklar için etkin bir eğitim merkezi olarak kullanılmasının sağlanacağına dikkati çekilen genelgede şu ifadelere yer verildi: "Çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. Mevsimlik tarım işçilerinin zorunlu eğitim çağındaki çocuklarının eğitimlerini devam ettirmek üzere konu hakkında Milli Eğitim Bakanlığının ilgili yönerge/genelge hükümleri uygulanacaktır. Bu hususta şartlı nakit transferi gibi özendirici tedbirler etkin şekilde uygulanacak, çocukların okul kıyafetleri ve malzemeleri valiliklerce sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları aracılığıyla temin edilecektir. İl milli eğitim müdürlüklerince; mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarının daimi ikametgahlarındaki okullarına döndüklerinde öğrenme kayıplarına yönelik telafi/yetiştirme eğitimleri yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçileri, daimi ikamet ettikleri illere geri döndüklerinde çalışma ve iş kurumu il müdürlükleri, halk eğitimi merkezleri ve mesleki eğitim merkezlerince; işçiler arasında yaygın eğitim ihtiyacı olanlar tespit edilerek eğitim ihtiyaçları karşılanacak, yetişkinlere okuma-yazma ve/veya meslek edindirme kursları, iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri ile sosyal-kültürel faaliyetler düzenlenecektir. Özel eğitim ihtiyacı bulunan çocuklar rehberlik araştırma merkezi müdürlükleri tarafından eğitim imkanlarından faydalandırılacaktır. Mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarının eğitime erişimlerinin sağlanması amacıyla il/ilçe milli eğitim müdürlükleri bünyesinde kurulan ekiplerin görevleri süresince ulaşım ihtiyaçlarının giderilmesi için gerekli tedbirler Valiliklerce alınacaktır." Genelgeye göre, İçişleri Bakanlığı, mevsimlik tarım işçilerinin güvenli bir şekilde seyahat etmeleri için gerekli trafik denetimlerini artıracak ve gece saatlerinde yolculuk yapmamaları sağlanacak. Geçici yerleşim alanlarının korunması ve asayişin sağlanması için kolluk kuvvetleri tarafından düzenli devriyeler yapılacak. Sosyal hizmetler Aile ve sosyal hizmetler il müdürlüklerince sosyal hizmetler kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin bilgilendirilmesi sağlanacağı kaydedilen genelgede kadın, çocuk, engelli ve yaşlıların sunulan hizmetlerden yararlanacağı vurgulandı. Okul çağına gelmemiş çocuklar için ise aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri ve İl Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından geçici yerleşim alanlarında eğitim ve bakım hizmetleri için personel görevlendirilebilecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından sunulan gezici kütüphane, gezici müze ve benzeri hizmetlerin geçici yerleşim alanlarında faaliyet göstermesi amacıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile koordineli çalışmalar yürütüleceği aktarılan genelgede şunlar yer aldı: "Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarına yönelik sosyal ve sportif faaliyetler yürütülecektir. İl Müftülüklerince mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin inanç ve ibadet ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli tüm tedbirler alınacak; çocuk işçiliğinin önlenmesine ve çocukların zorunlu eğitime devam etmelerinin sağlanmasına ilişkin olarak ailelerin bilgilendirilmesine yönelik çalışmalara destek verilecektir." Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi (e-METİP) Mevsimlik tarım işçisi olarak daimi ikametgahı dışında bir başka ilde çalışmak amacıyla geçici olarak yer değiştirenlerin ve ailelerinin kimlik bildirimleri, bu kişilerin yaşadıkları geçici yerleşim alanlarındaki kolluk kuvvetlerince alınacağı vurgulanan genelge şu şekilde devam etti: "Bu bildirimler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile elektronik ortamda paylaşılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için teknik altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığına e-METİP’e kayıtlı olan mevsimlik tarım işçilerinin ve aile bireylerinin kimlik numaralarını bildirecektir. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kullanılmakta olan Milli Eğitim Bakanlığı e-Okul Yönetim Bilgi Sistemi’nde yer alan mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarına ilişkin kayıtlar e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin kimlik numaraları her sağlık hizmeti sunumunda alınarak, sunulan hizmetlere ilişkin bilgiler kişisel verileri içermeyecek şekilde e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Sağlık Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı gerekli gördüğü takdirde e-METİP’in etkinliğinin artırılması amacıyla diğer kamu kurum ve kuruluşlarından protokole gerek duymadan kişisel verileri içermeyecek şekilde veri talebinde bulunabilecektir. Tarım alanlarının geniş bölgelere yayılması nedeniyle mevsimlik tarım işçilerinin kayıt altına alınması sürecinde kolluk kuvvetlerine kolaylık sağlamak amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı taşra teşkilatı başta olmak üzere ilgili kamu kurum ve kuruluşları, muhtarlar ile ziraat odaları birlikleri ve mevsimlik tarım işçisi çalıştıran tarla veya bahçe sahipleri/işleticileri ve işverenler tespit ettikleri/çalıştırdıkları mevsimlik tarım işçilerini kolluk kuvvetlerine bildirecektir.
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.