ASAYİŞ - 14 Eylül 2018 Cuma 15:03

TSK: "Son bir haftada 54 terörist etkisiz hale getirildi"

A
A
A
TSK: "Son bir haftada 54 terörist etkisiz hale getirildi"

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), son bir hafta içinde yurt içinde 19 ve yurt dışında 35 olmak üzere toplam 54 teröristin etkisiz hale getirildiğini açıkladı.

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), son bir hafta içinde yurt içinde 19 ve yurt dışında 35 olmak üzere toplam 54 teröristin etkisiz hale getirildiğini açıkladı.


TSK’dan yapılan açıklamada, ülkenin ve milletin güvenliğini sağlamak maksadıyla yurt içerisinde ve yurt dışında PKK/KCK/PYD-YPG başta olmak üzere DEAŞ dahil terör örgütlerine karşı mücadelenin kararlılıkla sürdürüldüğü vurgulandı. Açıklamada, ’’Geçtiğimiz süreç içerisinde (7 Eylül-13 Eylül 2018) PKK/KCK terör örgütünün sürekli barınma alanı ve yurt içine geçiş güzergâhı olarak kullandığı Şırnak, Siirt, Hakkâri, Diyarbakır, Mardin ile Irak’ın kuzeyinde yürütülen büyük ve orta çaplı operasyonlara aralıksız devam edilmiştir. İcra edilen operasyonlarda biri sözde lider kadroda bulunan, yurt içinde 19 ve yurt dışında 35 olmak üzere toplam 54 terörist etkisiz hale getirilmiş, altı adet piyade tüfeği, bir adet 120 mm’lik havan, bir adet RPG-7 roketatar, bir adet law silahı, bir adet tabanca ve bu silahlara ait bol miktarda mühimmat ile 14 adet el bombası, 27 adet fünye, bir adet gece görüş dürbünü, bir adet telsiz, 48 kg amonyum nitrat ve 12,2 kg EYP yapımında kullanılacak patlayıcı madde ele geçirilmiş, sekiz adet EYP imha edilmiştir. Bir kahraman silah arkadaşımız yaralanmıştır. PKK/KCK terör örgütünün finans kaynaklarından kaçakçılık ve uyuşturucu ile mücadeleye yönelik hudut hattında alınan tedbirler ve icra edilen operasyonlar neticesinde 11 bin 220 paket kaçak sigara, 4 bin 990 litre kaçak akaryakıt, 55 bin 85 kg kenevir tohumu, 63 bin 437 adet kök kenevir ve 4386,2 kg uyuşturucu madde ele geçirilmiştir. Sınır kontrolleri kapsamında etkin tedbirler alınmaya devam edilmektedir’’ ifadelerine yer verildi.



’’Azez-Cerablus arasında 243 meskün mahal ve 2 bin 15 kilometrekarelik alan kontrol altına alınmıştır’’


Azim ve kararlılıkla icra edilen operasyonlarla PKK/KCK terör örgütü üzerinde oluşturulan baskı neticesinde örgütün serbest hareket etmesi ve eylem kabiliyetinin kısıtlandığı belirtilen açıklamada, ’’Suriye’nin kuzeyinde icra edilen harekat kapsamında, hudut güvenliğini tesis etmek, DEAŞ terör örgütünün tehdit ve saldırılarını önlemek, yerinden edilmiş kimselerin yurtlarına dönüşüne katkı sağlamak maksadıyla icra edilen Fırat Kalkanı Harekatı’nda Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından desteklenen Özgür Suriye Ordusu’nun yoğun ve kararlı mücadelesi sayesinde Azez-Cerablus arasında bulunan toplam 243 meskün mahal ve 2 bin 15 kilometrekarelik alan kontrol altına alınmıştır. Bab bölgesinde patlayıcı ve mayın arama/temizleme çalışmaları sürdürülürken; PKK/KCK/PYD-YPG terörist unsurlarının Menbiç’ten batıya doğru olabilecek saldırılarını durdurmaya yönelik alınan tedbirlerin uygulanmasına hassasiyetle devam edilmektedir. Bölgede yürütülen normalleşme (alt yapı, üst yapı, yerel yönetimlerin desteklenmesi vb.) çalışmalarına katkı sağlanmaktadır. İdlib bölgesinde Astana mutabakatı kapsamında ateşkesin etkinliğinin artırılması, çatışmaların sona erdirilmesi, insani yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması, yerlerinden edilenlerin evlerine dönüşü için uygun şartların sağlanması ve ihtilafın barışçıl yollarla çözülmesi için uygun koşulların oluşturulmasına destek sağlamak maksadıyla Türk Silahlı Kuvvetleri birlikleri Gerginliği Azaltma Kontrol Gücü olarak görev yapmaktadır. Bu kapsamda Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından 13 Ekim 2017 tarihinden itibaren planlı gözlem noktalarının tamamı (toplam 12 adet) faaliyete geçirilmiştir. Türk Silahlı Kuvvetleri, bölgede çatışmaların sona erdirilerek huzur ve istikrar ortamının teminine yönelik faaliyetlerini, Astana’da garantör ülkelerce mutabık kalınan angajman kuralları çerçevesinde sürdürmektedir. Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından hudutlarımızda ve bölgede güvenlik ve istikrarı sağlamak maksadıyla Suriye’nin kuzeybatısında Afrin bölgesinde, PKK/KCK/PYD-YPG ve DEAŞ terör örgütü mensuplarını etkisiz hale getirmek, dost/kardeş bölge halkını bunların baskı ve zulmünden kurtarmak ve Türkiye’de bulunan Suriyeli kardeşlerimizin güvenle evlerine dönmelerini sağlamak üzere 20 Ocak 2018 tarihinde başlatılan Zeytin Dalı Harekatı başarıyla devam etmektedir. 12 Temmuz 2018 tarihinden itibaren yerel kolluk kuvvetleri de göreve başlamıştır" denildi.



’’Zeytin Dalı Harekatı en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar aynı azim ve kararlılıkla sürdürülecektir’’


Türk Silahlı Kuvvetleri birliklerince Kızılay, AFAD ve BM tarafından sağlanan insani yardımların bölgeye erişimi konusunda gerekli desteğin sağlanarak Afrin’de hayatın normale dönmesi için çalışmaların devam ettiği belirtilen açıklamada, ’’Harekat ülkemizin uluslararası hukuktan kaynaklanan hakları, BMGK’nin terörle mücadeleye yönelik özellikle 1373 (2001), 1624 (2005), 2170 (2014) ve 2178 (2014) sayılı kararları ve BM sözleşmesinin 51’inci maddesinde yer alan meşru müdafaa hakkı çerçevesinde Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygılı olarak icra edilmektedir. Şanlı tarihimiz ve kültürümüz gereği harekatın planlama ve icrasında sadece teröristler ve bunlara ait mevzi, depo ve sığınaklar hedef alınmaktadır. Aynı zamanda harekatın başlangıcından itibaren harekat alanında bulunan dini ve kültürel yapılar, tarihi eserler ve arkeolojik kalıntılar ile kamu yararına faaliyet gösteren tesisler de kesinlikle Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarının hedefleri arasında bulunmamaktadır. Harekatın başlangıcından itibaren etkisiz hale getirilen terörist sayısı 4 bin 573 olmuştur. Terör örgütü mensupları ile girilen çatışmalarda bugüne kadar 54 Kahraman silah arkadaşımız şehit olmuş, 241 kahraman silah arkadaşımız yaralanmıştır. Türk Silahlı Kuvvetleri ve Özgür Suriye Ordusu tarafından 18 Mart 2018 tarihi itibariyle kontrol altına alınan Afrin’de mayın ve el yapımı patlayıcı arama faaliyetleri sürdürülmektedir. Harekat kapsamında bugüne kadar 265 adet mayın ve bin 402 adet EYP tespit edilerek imha edilmiştir. Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından yürütülen tüm faaliyetler, geçmişte olduğu gibi bugün de kendisine duyduğu öz güven ile şeffaf bir şekilde yürütülmektedir. Zeytin Dalı Harekatı bölgede barış ve istikrarı sağlamak üzere tüm teröristlere karşı ahlaki değerler ve uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar aynı azim ve kararlılıkla sürdürülecektir. Türk Silahlı Kuvvetleri, insani yardımların bölgeye erişimi konusunda gerekli desteği sağlamakta, Afrin ve Tellef merkezinde tesis ettiği sahra fırınları vasıtasıyla bölgenin ekmek ihtiyacının karşılanmasına katkıda bulunmaktadır. Buna ilave olarak, Cenderis’te kurduğu Türk Silahlı Kuvvetleri Acil Yardım Hastanesi ile bölge halkına sağlık hizmeti de sunmaktadır’’ bilgileri yer aldı.



’’Fırat Kalkanı Harekat alanı ile Menbiç arasında kalan hat üzerinde Türk Silahlı Kuvvetleri ve ABD Silahlı Kuvvetleri unsurları tarafından 18 Haziran 2018 tarihinden itibaren bağımsız devriye faaliyetlerine başlanmıştır’’


Açıklamada Menbiç’e ilişkin olarak ise, ’’Daha önce mutabık kalınan Menbiç yol haritası ve Menbiç güvenlik prensipleri doğrultusunda Fırat Kalkanı Harekat alanı ile Menbiç bölgesi arasında kalan hat üzerinde Türk Silahlı Kuvvetleri ve ABD Silahlı Kuvvetleri unsurları tarafından 18 Haziran 2018 tarihinden itibaren bağımsız devriye faaliyetlerine başlanmıştır. 14 Eylül 2018 tarihi itibarıyla iki ülke tarafından 45 bağımsız devriye faaliyeti icra edilmiş olup, söz konusu devriye faaliyetlerinin planlama ve icrasına devam edilmektedir. Müteakip dönemde Türkiye ve ABD Silahlı Kuvvetleri tarafından sürdürülen yakın işbirliği ve ortak çalışmalar neticesinde Menbiç’teki tüm terör örgütü mensuplarının bölgeyi terk etmesi ile bölgede Türkiye-ABD denetiminde güvenlik ve istikrarın sağlanmasına yönelik faaliyetlere devam edilecektir. Türk Silahlı Kuvvetleri, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin hak ve menfaatlerini korumak ve vatandaşlarının can güvenliğini sağlamak maksadıyla milli birliğimizi ve bölünmez bütünlüğümüzü hedef alan başta FETÖ/PDY, PKK/KCK/PYD-YPG ve DEAŞ terör örgütü olmak üzere tüm terör örgütleriyle mücadelesini, yurt içi ve yurt dışında kesintisiz olarak en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar sürdürme azim ve kararlılığındadır’’ denildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.