GENEL - 22 Mart 2018 Perşembe 10:56

TŞOF Başkanı Apaydın, “UBER ve benzeri sistemler yasal değil”

A
A
A
TŞOF Başkanı Apaydın, “UBER ve benzeri sistemler yasal değil”

Son günlerde kamuoyunu meşgul eden UBER ve benzeri sistemler ile yolcu taşımacılığı yapılmasının yasal olmadığını belirten TŞOF Başkanı Fevzi Apaydın, “Türk Hukuk sisteminde yer alan yasal düzenlemelere göre, şehir içinde bir noktadan diğer bir noktaya yapılacak özel yolcu taşıma işlemi, ancak taksimetre takılı bulunan taksi ile yapılabilmektedir.

Son günlerde kamuoyunu meşgul eden UBER ve benzeri sistemler ile yolcu taşımacılığı yapılmasının yasal olmadığını belirten TŞOF Başkanı Fevzi Apaydın, “Türk Hukuk sisteminde yer alan yasal düzenlemelere göre, şehir içinde bir noktadan diğer bir noktaya yapılacak özel yolcu taşıma işlemi, ancak taksimetre takılı bulunan taksi ile yapılabilmektedir. Karayolları Trafik Yönetmeliğine göre taksilerin tanımı nettir. Taksi dışında bir araç ile özel yolcu taşıma işleminin yapılması halinde bu eylem, Karayolları Trafik Yasasının ’Ek 2. maddesinde yer alan Araçların tescil edildikleri amacın dışında kullanılması’ hükmüne aykırıdır. En önemlisi bu taşıma işlem ’’Korsan Taşıma’ olarak değerlendirilir ve yasa dışıdır” dedi.


UBER ve benzeri sistemlerin, internet üzerinden gerçekleştirilen bir yazılım sistemi olduğunun altını çizen Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu (TŞOF) Başkanı Fevzi Apaydın, “Bu ve benzeri sistemler kullanılarak yolcu ve aracın birleştirilmesi ile şehir içinde özel yolcu taşıma yapılması yasal mevzuatlarımıza aykırıdır. Şöyle ki yazılım sistemi kullanılarak yolcu ve aracın (taksimetreli taksi hariç) bir araya getirilmesi ile gerçekleştirilen özel yolcu taşıma eylemi, Karayolları Trafik Yasasına göre Araçların Tescil Edildikleri Amacın Dışında Kullanılması sonucunu doğurur ki bu işlem yasaya aykırıdır. Araçlarını motorlu araç tescil belgesinde gösterilen maksadın dışında kullananlar ile sürülmesine izin veren araç sahipleri idari para cezası ile cezalandırılırlar. Ayrıca, araç 15 gün süre ile trafikten men edilir. İlgili belediyeden izin veya ruhsat almaksızın, belediye sınırları dahilinde ticari amaçlı yolcu taşıyan kişiye, bağlı bulunduğu durak, işyeri ve işletmelerin sorumlularına idari para cezası üç kat olarak, fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde tekerrürü halinde ise beş kat olarak uygulanır. En önemlisi araç her defasında 60 gün süre ile trafikten men edilmektedir. Ayırıcı işareti bulunmayan araçlardan taşımacılık hizmeti alanlara da belirtilen cezanın üçte biri oranında idari para cezası uygulanır” diye konuştu.



“İnsan taşımacılığında komisyon alınması yasal değil”


Taksimetre takılı ticari taksiler hariç, Karayolu Taşıma Kanunu ve Yönetmeliğine göre verilmiş D2 ve A1 yetki belgesi almış araçlar da dahil olmak üzere, yapılan her türlü özel yolcu taşımacılığının yasaya aykırı olup korsan taşımacılık kapsamında olduğunu kaydeden Apaydın, “Bu sistemde, taşıma işlemi sonucu yolcudan internet aracılığıyla tahsil edilen taşıma bedelinden, belirli bir yüzde oranında kesinti yapılması, komisyonculuk niteliğinde olup,komisyon karşılığı yapılan bu işlem Karayolu Taşıma Kanunun 10. maddesindeki yasal düzenlemeye aykırıdır" dedi.



“Haksız rekabet ile vergi kaybı var’’


TŞOF Başkanı Apaydın, “Ayrıca bu sistemle elde edilen komisyon bedelinin, Vergi Kanunları açısından vergilendirilememesi de mali açıdan Devletin kaybıdır. Yasal olmayan bu sistem ile yapılan yasa dışı taşımacılıktan elde edilen gelirin vergilendirilmemesi, aynı sektörde yasal olarak faaliyetini sürdüren ve vergi mükellefi olan taksici esnafının aleyhine Haksız Rekabete sebep olmaktadır” dedi.



“Yeni yasal düzenleme yapılmalı”


Anayasa Mahkemesi tarafından, 11.09.2014 tarihli karar ile Karayolları Trafik Kanununun Ek 2. Maddesinin içinde yer alan ’’Araç Sahibi’’ ibaresinin Anayasaya aykırı bularak iptal edildiğine işaret eden Fevzi Apaydın, “Bu karar sonrası, ’Tescil edildiği amaç dışında’ kullanılan araçların, sürücüsü aynı zamanda araç sahibi değilse trafikten men edilmemektedir. Bu yasal boşluktan yararlanan UBER ve benzeri sistemler, yasadışı özel yolcu taşıma eylemine yoğun şekilde başlamışlardır. Bu nedenle, yasal boşluk Karayolları Trafik Yasasında yer alan araçların tescil edildikleri amacın dışında kullanılması ile ilgili madde de Anayasa Mahkemesince iptal edilen hükümleri yerine, Anayasa Mahkemesinin gerekçeli kararında belirtilen eksiklikleri gideren yeni bir yasal düzenleme yapılmalıdır. Aracın ’İşleteni veya sahibi, sürücüsünün kendisi olup olmadığına bakılmaksızın’ amaç dışında kullanılması halinde bu eylem yasaya aykırı olarak nitelendirilmeli ve bu araçların trafikten men edilmesinin önü açılmalıdır. Yasal düzenlemedeki eksiklik giderilip, yerinde sıkı denetim yapıldığında bu tür bir kargaşanın önüne de geçilmiş olacaktır” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu: "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Mehmet Rifat Hisarcıklıoğlu, "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" dedi. Türkiye Kreatif Ekonomi Zirvesi, Ankara’da gerçekleştirildi. TOBB İkiz Kuleler’de düzenlenen zirveye Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Coştu, Ticaret Bakanı Yardımcısı Ö. Volkan Ağar, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, TOBB Başkanı Mehmet Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBB Türkiye Kreatif Endüstriler Başkanı Ali Ata Kavame ve Meclis Başkan Yardımcısı Berat Kuzu katıldı. Zirvede konuşan Hisarcıklıoğlu, Türkiye’deki dizi sektörü potansiyelinin ekonomiye katkısı için harekete geçilmesi gerektiğini kaydetti. Konuşmasında, "Kreatif endüstriler sadece dizi ve film sektöründen ibaret değil. Diğer 15 alt sektörü de aynı önemle dikkate almalı ve desteklemeliyiz" diyen Hisarcıklıoğlu, küratörler, sanatçılar ve içerik üreticiler gibi alanlarda da Türkiye’nin önemli bir potansiyele sahip olduğunu ifade etti. Pandemiyle birlikte hızlanan dijitalleşmenin iş yapma şekillerini tamamen değiştirdiğini aktaran Hisarcıklıoğlu, yenilikçi endüstrilerin bu dönüşümün merkezinde yer aldığını söyledi. Yenilikçi endüstrilerin ihracatının 30 milyar dolar seviyesine taşınması gerektiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, hedefin oyun ve yazılım sektörüyle birlikte kreatif endüstrilerin ihracatını 30 milyar dolar seviyesine taşımak olmasını gerektiğini vurguladı. "Eğitim ve destek programları ön planda" Yenilikçi endüstrilerin gelişmesi için eğitim ve destek programlarının ön plana çıkarılması gerektiğini belirten Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi: "Bu potansiyeli daha da yukarı taşımak için eğitim ve destek programlarını ön plana çıkarmalıyız. Özellikle dijital iletişim kanallarıyla, dünya geneline yayılan içerik ekonomisinin lideri olmak için, eğitim ve destek programlarına odaklanmalıyız." "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" Devletin öncülük ettiği ve desteklediği dizi ve sinema sektörlerindeki projelerin başarılı olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, "Türkiye’de üretilen diziler, Yeni Zelanda’dan Brezilya’ya kadar 150 ülkede, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" diye konuştu. Dizi ve filmlerin, dünyanın en büyük platformlarında rahatlıkla kendine yer bulduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu, "Hızla gelişen teknoloji ve yapay zeka, kreatif endüstrilerin değer zincirini önemli ölçüde farklılaştırdı. Diğer bir ifadeyle, yeni ürün ve iş modeli geliştirme, yeni dağıtım kanalı, pazar fırsatları keşfetme ve daha düşük maliyetle üretim için kullanılan dijital teknolojiler, kreatif endüstriler sektörümüze çok önemli fırsatlar sunmaya başladı. Dünyanın her yerinde Türk küratörler, sanatçılar, içerik üreticiler görüyoruz. Kreatif endüstrilerin alt sektörlerin tamamına devlet desteklerini yönlendirerek, sektörün ürettiği katma değeri artırmalıyız. Zira bu sektörler, soyut varlıklardan elde edilen katkıyla ekonomimizi çeşitlendiriyor" dedi. Küresel ekonomide çevreyi kirletmeyen ve katma değerli ürünler üretmeyi sağlayan, fikri mülkiyet, telif, patent gibi unsurların öneminin her geçen gün arttığını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, "Bakın dünya genelinde sektörün toplam büyüklüğü 2 trilyon doları geçiyor. Türkiye kreatif endüstriler sektörü ise büyüklük olarak gelişmekte olan ülkeler arasında 8. Sırada yer alıyor. Yani bizim dünya pazarından aldığımız pay, okyanusta bir damla. Bir diğer önemli husus da şu. Pandemiyle birlikte hızlanan dijitalleşme, iş yapma şekillerimizi tamamen değiştirdi. Ne yapıyorsak yapalım, işimizi mutlaka dijitale taşımak zorundayız. Bütün şirketler artık dijitalde var olmak zorunda" ifadelerini kullandı. Bu zirvenin her girişim gibi bir hayalle başladığını söyleyen TOBB Türkiye Kreatif Endüstriler Meclisi Başkanı Ali Ata Kavame, "Biz inandığımız bir hikaye anlatmaya karar verdik. Hikaye anlatıcılığı ne kadar güzel şey. ’Hikaye anlatma bana’ diye başlayan cümleler duyarsınız hayatınızda. Bu kürsü bugün hikayeni anlat diyenlerin. Bu salon bu hayatta bir hikayesi olanların. En ön sıradan son koltukta oturana kadar sorsak neler anlatır. Bizim hikayemiz bu ülkenin geleceği ile ilgili. Bu kadar kreatif zekanın buraya toplanmasının sebebi bu. Türkiye’nin iş dünyasının kalbinde bize burayı açmalarının sebebi bu, devletin en önemli kurumlarının zamanlarını ayırıp bize kıymet vermelerinin sebebi bu. Tek bir hikayeyi beraber örmek için birlikteyiz" dedi.
Karabük KBÜ’de yapay zeka toplantısı Karabük Üniversitesi (KBÜ) Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, yapay zeka alanında çalışma yürüten akademisyenlerin katılımı ile bir toplantı yaptı. KBÜ Senato Toplantı Daosı’nda Rektör Kırışık başkanlığında yapay zeka alanında yapılan çalışmaları değerlendirmek ve gelecek projeleri planlamak amacıyla yapılan toplantıya; Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Rakıp Karaş, Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muharrem Düğenci, Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörü Doç. Dr. Caner Özcan, Bilgi İşlem Daire Başkanı Dr. Öğretim Üyesi İsa Avcı ile üniversitenin çeşitli akademik birimlerinde görevli yapay zeka alanında çalışmalar yürüten akademisyenler katıldı. Toplantıda, KBÜ bünyesinde yapay zeka alanına ilişkin projeler üretilmesi, sektörel iş birlikleri ve farklı üniversiteler ile ortak çalışmalar gerçekleştirilmesi konuları ele alındı. Ayrıca Karabük yerelinde ve Batı Karadeniz’deki üniversitelerle iş birliği oluşturmak ve yeni projelere öncülük etmek hedefleniyor. Bu kapsamda, alt çalışma grupları oluşturularak diğer üniversitelerle de iletişim kurulacak, projelerin belirlenmesi ve planlanması gerçekleştirilecek. Farklı kurumların ihtiyacı olan projelerin oluşturulması sağlanacak ve Karabük Üniversitesinin yapay zeka alanındaki misyonu ve vizyonu belirlenerek yeni projelerin oluşturulması ve altyapının sağlanması çalışmaları gerçekleştirilecek. KBÜ Rektörü Kırışık, yapay zekanın; eğitim, teknoloji, sağlık ve sosyal alanlardaki yenilikleri ve gelecek vizyonunu ele almak için önemli bir fırsat olduğunu belirtti. Yapay zeka sayesinde gelecekte dünyanın bambaşka bir hale geleceğini aktaran Kırışık, "Yapay zekanın bütün sahaları tutacağını, her sahaya tam bir kontrol ve baskı oluşturacağını öngörüyorum. Bildiğiniz gibi üniversitemiz, Yıldız Teknik Üniversitesinde Mart ayında gerçekleştirilen yapay zeka konulu toplantıda Yükseköğretim Kurulunun (YÖK) aldığı kararla yapay zeka, dijitalleşme ve büyük veri alanlarında yeni lisans ve ön lisans programlarının açılacağı üniversiteler arasında yer aldı. Geleceğin nasıl şekilleneceği yapay zeka ve dijital dönüşüm sürecinin neler getireceği ile ilgilidir. Bu anlamda Üniversitelerimizde öğrencilerimize çağın ihtiyaçlarına uygun olarak eğitim imkanları sunmak büyük önem taşıyor. Bu alanda yapılan çalışmalar, verilen eğitimler ve yetiştirilen insan kaynağı ülkemize büyük katkılar sunacak, ülkemizin dijital dönüşümüne destek olacaktır. Karabük Üniversitesi olarak birçok farklı alanda yapay zeka uygulamalarına ilişkin çalışmalar yürütmeye, ülkemize ve insanlığa faydalı olmaya, öğrencilerimize ileri teknoloji ve dijitalleşme alanlarında güçlü bir eğitim ve kariyer fırsatı sunmaya devam edeceğiz" dedi. Toplantının sonunda yapay zeka alanında KBÜ’de görevli bilişim personelleri ile birlikte ortak bir vizyon oluşturma, bu alandaki gelişmeleri teşvik etme, açılacak bölümler konusunda yol haritasını belirleme, çalışma grupları ile yapılacak işlemler ve adımlar konuşuldu. Akademisyenler bu tür etkinliklerin teknoloji alanındaki ilerlemeye katkı sağlamaya devam edeceğine inandıklarını dile getirdiler.