EKONOMİ - 20 Nisan 2024 Cumartesi 09:05

TZOB Başkanı Bayraktar:" Sera ürünlerinde fiyatlar düşüyor"

A
A
A
TZOB Başkanı Bayraktar:" Sera ürünlerinde fiyatlar düşüyor"

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, "Sebze seracılığının yoğun olarak yapıldığı Antalya ve Mersin illerinde bulunan Ziraat Odalarımızdan alınan bilgilere göre, bayram sonrasında örtü altı sebze ürünlerinde önemli fiyat düşüşleri görülüyor" dedi.


TZOB Başkanı Bayraktar, Türkiye’de örtü altı üretimini, sera ürünlerindeki fiyat düşüşlerini ve çiftçilerin belediyelerden beklentileri ile ilgili bir açıklama yaptı.


Seracılık dünyada önemli bir sektör hâline geldiğini belirten Bayraktar şunları dedi:


“Seracılık ülkemizde de son yıllarda hızla atılım ve gelişme göstermiş olup, dünyada dördüncü, Avrupa’da ise İspanya’nın ardından ikinci sırada yerini aldı.


Ülkemizde 73 ilde, toplam 764 bin 207 dekar alanda örtü altı üretim yapılıyor.


Örtü altı üretim alanlarının yüzde 40,7’si Antalya’da, yüzde 24,6’sı Mersin’de, yüzde 15,6’sı Adana’da ve yüzde 4,3’ü Muğla’da bulunuyor.


2023 yılında seralarda yapılan toplam üretim 8 milyon 956 bin 951 ton olup bu üretimin yüzde 89’unu sebzeler oluşturuyor.


Sebze seracılığının yoğun olarak yapıldığı Antalya ve Mersin illerinde bulunan Ziraat Odalarımızdan alınan bilgilere göre, bayram sonrasında örtü altı sebze ürünlerinde önemli fiyat düşüşleri görülüyor.


Bu illerde son 15 günde biber ortalama 45 liradan 15 liraya, salatalık ortalama 17 liradan 3 liraya, domates 21 liradan 15 liraya, patlıcan 27 liradan 6 liralara kadar düştü.


Bu fiyatlarla çiftçilerimiz zarar ediyor.


Mevsim normalleri üzerinde gerçekleşen hava sıcaklığıyla sera üretiminde artan verim ve ürünlerin erken hasat olgunluğuna gelmesiyle arzda artış görülüyor.


Arzda yaşanan artışın yanı sıra, bu günlerde ihracata giden ürünün azalması ve özellikle Ramazan Bayramı nedeniyle zincir marketlerin alımlarında görülen azalmayla fiyat düşüşleri yaşanıyor.”


“Çiftçinin ürettiği yok pahasına satılmaması için pazarlama sorunu çözülmelidir”


“Çiftçimiz her zaman olduğu gibi üreterek ülkemizin gıda ihtiyacını karşılamak adına gereğini yapıyor. Ancak, zaman zaman ürettiği ürün çiftçilerimize sorun oluyor.


Özellikle yaş sebze ve meyve çabuk bozulduğu için pazarlama sorunu daha fazla yaşanıyor" diyen Bayraktar şöyle devam etti:


"Bu nedenle yaş sebze ve meyve pazarlamasının ayrı bir önemi bulunuyor.


Örtü altı üretimin yaygın olduğu illerde yaş sebze ve meyve pazarlanmasına yönelik üretici birlikleri ve kooperatifler mevcut olsa da, bu birliklerin piyasayı etkileyecek ve düzenleyecek gücü bulunmuyor.


Hatta kurulan bazı birlikler ne yazık ki varlığını sürdüremeyerek, kapandı.


Ürün pazarlamaya yönelik örgütlerin mali ve idari yönden güçlenmesi ve tarımsal pazarlamada etkin olması için mevzuatlarda gereken düzenlemeler yapılmalıdır.”


“Semt pazarlarında üreticilere daha fazla yer ayrılmalı, üretici pazarları her ilçede kurulmalıdır”


Çabuk bozulabilen sebze ve meyvelerde arzda dönemsel yaşanan yoğunluklarda çiftçilerin zarar etmemesi ve yetiştirilen ürünlerin heba olmaması için, belediye adına alımlar yapılması gerektiğini vurgulayan Bayraktar şu değerlendirmeyi yaptı:


"Pazar Yerleri Hakkında Yönetmelik hükümlerinde pazar yerlerinin en az yüzde 20’sinin özel satış yeri olarak üreticilere ayrılması hükmü bulunuyor.


Ürettiği ürünü doğrudan semt pazarında satmak isteyen üreticimize tüm belediyeler yer ayırmalı ve ayrılan alan yüzde 20 ile sınırlandırılmamalıdır.


Bu sınırlama özellikle ürün arzındaki artış nedeniyle kendi ürününü pazarda satmak isteyen üreticilerimize engel teşkil ediyor.


Yine belediyelerce belirlenecek günlerde sadece üreticilerimizin ürettiği ürünü halka doğrudan sunabileceği üretici pazarlarının her il ve ilçede kurulması sağlanmalıdır.


Gıda fiyatları üzerinden haksız kazanç elde etmeye yönelik hareketler konusunda belediyelerde denetimlerini artırmalı, piyasa üzerinde bozucu etkisi olanlara ceza uygulamalıdır.”


“Belediyeler ilinde ilçesinde üretim yapan çiftçisine destek vermelidir”


Yerel seçimler öncesi 6360 Sayılı Kanunla Büyükşehir belediyelerinin tarım sektörüne yönelik sorumluluklarının arttığını, çiftçilerin belediyelerden beklentileri olduğunu dile getirdiklerine dikkat çeken Bayraktar, "Bugün tekrar ifade etmek istiyorum ki Belediyeler ilinde ilçesinde üretim yapan çiftçisine her türlü desteğini yapmalıdır” diye konuştu.


Bayraktar, çiftçilerin ana başlıklar halinde belediyelerden beklentileri ise şöyle sıraladı:


"-Tarım arazileri ve mera alanları korunmalı, her ne gerekçeyle olursa olsun bu alanların imara açılmasına izin verilmemelidir.


-Kırsalda genç nüfusu tutabilmek için sosyal alanlar artırılmalıdır.


-Belediyeler ve Ziraat Odaları birlikte hareket etmelidir.


-Pazarlama kooperatiflerinin kurulmasına destek olmalıdır.


-Girdi, tarım alet, fide, fidan vb. destelerini düzenli olarak vermelidir.


-Kırsal Alanlara altyapı hizmetleri artırılmalıdır.


- Belediyeler, DSİ ile birlikte hareket ederek tarımsal sulama kanallarının bakım ve temizliği konusunda destekte bulunmalıdır.


-Tarımsal ürün işleme tesisleri kurulmalıdır.


-Yenilenebilir Enerji kaynaklarının kurulmasına destek olmalıdır.


-Kırsal Turizm ile kırsalda gelirin artırılması sağlanmalıdır.”


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Üreme öncesi carettaların yuva yaptığı sahili öğrenciler temizledi Akdeniz’in simgesi caretta carettaların yumurtalarını bırakmak için kumsala çıkmaya başlayacak olması nedeniyle Mersin’in Erdemli ilçesinde öğrenciler, üreme alanlarını temizledi. Dünyada iribaş deniz kaplumbağası (Caretta caretta) ile yeşil deniz kaplumbağalarının (Chelonia mydas) en önemli üretim merkezleri arasında Mersin’de yer alıyor. Mayıs ayından itibaren Temmuz’a kadar anaç kaplumbağalar tarafından yumurtaların bırakılacak olması nedeniyle her yıl olduğu gibi bu sene de belirli aralıklarla sahillerde temizlik yapılıyor. Bu çerçevede Arpaçbahsiş Mesleki ve Teknik Anadolu lisesi öğrencileri de her yıl yaklaşık 300 kaplumbağanın yumurta bıraktığı Erdemli Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsünün 3 kilometrelik sahilinde temizlik çalışması gerçekleştirdi. Daha çok odun parçaları ve plastik atıklarla karşılaşan öğrenciler, tek tek onları topladı. Deniz kaplumbağalarının yumurtlama alanında olduklarını belirten öğretmenlerden Serdar Kuş, "Türkiye’de bu yumurtlama alanlarının çok az sayıda olduğunu biliyoruz. Alata sahili de carettalar için geniş bir alan. Bizler de öğrencilerimizle beraber buraya gelerek temizlik yapmak istedik. Çünkü carettalar hassas hayvanlar, atıkların onlara engel olacağını düşündük" dedi. Temmuz ayından itibaren de yavruların yumurtadan çıkacağına dikkat çeken Kuş, alanın temiz kalmasının önemine değindi. Arkadaşlarıyla birlikte temizlik çalışmasına katılanlardan lise son sınıf öğrenicisi Ayşenur Başkurt ise deniz kaplumbağalarının bu bölgeye yumurtalarını bırakarak yeni bir neslin devamını sağladığını kaydetti. Öğrencilerden ise Melih Buğra Özçelik de, "Deniz kaplumbağaları için çok önemli bir yer alan Alata Sahili’ni temizliyoruz. Daha önce bu bölgeyi gezmiştik, bir katkımız olsun diye tekrar geldik. Dal parçaları, plastik atıklar o hayvanları çok zora sokuyor" diye konuştu.
Aydın Yeni ev kuracak çiftlerin halı tercihleri yön değiştirdi Bahar aylarının gelmesi ile düğün sezonu da açılırken, yeni ev kuracak çiftler hem daha ekonomik hem de pratikliği nedeniyle daha çok çamaşır makinesinde yıkanabilen halıları tercih etmeye başladı. Metresi 200 liradan başlayan ve kalitesine göre fiyatları değişiklik gösteren halılar, düğün yapacak çiftler arasında hızla yaygınlaşıyor. Düğün sezonunun gelmesiyle birlikte, evlenecek çiftleri yoğun bir şekilde evlerini düzenleme ve donatma telaşı başladı. Yeni ev kuracak çiftler arasında pratiklik ve ekonomiklik ön planda tutuluyor. Her yıl popülerliği daha da artan çamaşır makinelerinde yıkanabilen halılar; pratik ve ekonomik çözümler arayışında olan çiftlerin ilgisini çekiyor. Dedesi ve babası ile halıcılık mesleğini sürdüren Muhammet Şekerci artan halı yıkama maliyetleriyle birlikte çamaşır makinesinde yıkanabilen halıların, kullanıcılarına hem zaman hem de maliyet açısından avantaj sağladığını belirtti. Çiftlerin tercihleri arasında yer alan bu yeni halı modellerinin, düğün hazırlıklarında da önemli bir yer tuttuğunu ifade eden Şekerci, "Pratikliği ve uygun fiyatıyla dikkat çeken bu halılar, evlilik yolculuğuna başlayacak çiftlerin tercihleri arasında ilk sıralarda yer alıyor. Halı sektöründe yaşanan bu değişim, tüketicilerin ihtiyaçlarına daha uygun ve pratik çözümler sunma yolunda atılan önemli adımlardan biri olarak öne çıkıyor" dedi. Genellikle bu tarz halılarda gri ve tonlarının tercih edildiğini belirten Şekerci, "30 derecede, az deterjanla sıkma yapmadan, yumuşatıcı kullanmadan yıkanabilir. Polyester malzeme olduğu için güneşte kurutmak yerine gölgede kurutma tercih edilmelidir. Özel ölçülerde hazırlanabilme özelliği, evin durumuna göre halı seçimini kolaylaştırıyor. Kaydırmaz tabanlı modeller, 200 liradan başlıyor. Kaydırmaz, deri, örme taban gibi seçeneklerde fiyat değişiyor. Daha yüksek kalitedeki halılar ise 2 bin liraya kadar ulaşabiliyor" diye konuştu.