GENEL - 28 Mayıs 2017 Pazar 10:54

TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar:

A
A
A
TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar:

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, mercimekte üreticinin yeterince kazanamadığını, mahsulün elinde kalabildiğini, maliyetinin altında satabildiğini, böyle olunca ekimden kaçındığını, ekim alanları ve üretimin düştüğünü bildirerek, “Dünyanın en lezzetli, kaliteli kırmızı mercimeğini üretiyoruz, ürün, ihtiyacımızı ve ihracatı karşılayamayınca, ürettiğimiz yüksek fiyattan ihracata gidiyor, bize Kanada mercimeği kalıyor” dedi.

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, mercimekte üreticinin yeterince kazanamadığını, mahsulün elinde kalabildiğini, maliyetinin altında satabildiğini, böyle olunca ekimden kaçındığını, ekim alanları ve üretimin düştüğünü bildirerek, “Dünyanın en lezzetli, kaliteli kırmızı mercimeğini üretiyoruz, ürün, ihtiyacımızı ve ihracatı karşılayamayınca, ürettiğimiz yüksek fiyattan ihracata gidiyor, bize Kanada mercimeği kalıyor” dedi.


Bayraktar, yaptığı açıklamada, kırmızı mercimekte bugünlerde başlayan hasadın Haziran ayında yoğunlaşacağını belirtti. Mercimekte, üretimin artırılamamasının en önemli nedeninin, üreticilerin kırmızı mercimekten yeterli geliri elde edememesi olduğunu belirten Bayraktar, destekler artırıldığında ve piyasada yeterli fiyat oluştuğunda üreticilerin buna ekim alanı genişlemesi ve artan üretimle cevap vereceğini vurguladı.



“Protein, vitamin ve mineral deposu”


Gelir seviyesi nedeniyle hayvansal protein tüketiminde gelişmiş ülkelerin gerisinde kalan Türkiye’de, bitkisel kaynaklı protein tüketiminin beslenmede büyük önem taşıdığını, bu tüketimde de baklagillerin ayrı bir yeri bulunduğunu ifade eden Bayraktar, şunları kaydetti:


“Bileşiminde yüzde 18-31,6 oranda protein içeren baklagillerin beslenme sorununun çözümünde ve beslenmedeki protein açığının giderilmesinde etkin ve ekonomik ürün grubunu oluşturmaktadır. Hasadı süren kırmızı mercimek barındırdığı proteinin yanı sıra, B grubu vitaminler bakımından da oldukça zengindir. Aynı zamanda kalsiyum, magnezyum, sodyum, potasyum ve fosfor gibi makro elementler, bakır, demir, manganez ve çinko gibi mikro elementlerce zengin bir mineral kaynağıdır. Kırmızı mercimek gerek lezzeti gerek yüksek besin değeriyle dünya ve Türk mutfaklarının vazgeçilmezleri arasında yer almaktadır. Ülkemizde üretimi gerçekleştirilen 7 çeşit baklagil arasında kırmızı mercimek toplam üretimden yüzde 31,9 oranında pay alarak nohuttan sonra ikinci sırada yer almaktadır. 2005 yılında 387 bin hektara ulaşan ekim alanının, 2016 yılına kadar yüzde 39,3 azalarak 235 bin hektara, aynı dönemde üretim ise yüzde 40,5 düşerek 580 bin tondan 345 bin tona geriledi. Primler, 2014 yılında yüzde 100, 2016 yılında yüzde 50 artırılmasına rağmen üretimdeki büyüme yetersiz kaldı. 2012 yılında 410 bin ton olan üretim, 2014 yılında 325 bin tona indikten sonra, desteğin de etkisiyle 2015 yılı 340 bin tona, 2016’da ise 345 bin tona yükseldi. Bu yıl birinci tahmin verilerine göre üretim 370 bin tonu bulacak. Yalnız bu rakam bile ihtiyacı karşılamıyor. Desteklerin daha fazla artırılması gerekmektedir.”



“Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin ve Batman’ın payı yüzde 89,1”


Bayraktar, kırmızı mercimek üretiminin Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yoğunlaştığını bildirerek, “En fazla üretim yapılan illerimiz Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin ve Batman’dır. Bu illerimizin toplam kırmızı mercimek üretiminden aldıkları pay yüzde 89,1’dir” dedi.


Üretimden yeterli geliri elde edemeyen çiftçinin üretim açığını bir türlü kapatamadığını belirten Bayraktar, şunları kaydetti:


“Neredeyse tamamı Kanada’da ithal edilen kırmızı mercimek arz açığımızı karşılamakta ve kalanı da dahilde işleme rejimi kapsamında paketlenerek, işlenerek ihraç edilmektedir. Nitekim 2014/2015 sezonunda ihtiyacımız 378 bin ton iken, 325 bin ton olan üretimimizin yanında 236 bin tonluk ithalat gerçekleştirilmiş ve toplam arzın 205 bin tonu da ihraç edilmiştir. Dünyanın en kaliteli ve lezzetli mercimeği ülkemizde üretiliyor. Yurt dışına 205 bin ton mercimek ihraç ediyoruz. Bunu iç piyasada neden tüketmiyor, halkımıza ucuz, kalitesiz ve lezzeti olmayan Kanada mercimeği yediriyoruz. Kanada, mercimeği, 1970’li yıllarda ülkemizden götürdü, soğuk iklimine uyum sağlasın diye genleriyle oynadı, dünyanın en büyük ihracatçısı oldu. Yerli ile ithal mercimek yapısal olarak aynı olmakla birlikte lezzet ve protein değeri olarak farklıdır. Mercimekte güneşlenme süresi arttıkça lezzeti ve besin değeri artar. Dolayısıyla yerli ürün daha lezzetli ve yüksek oranda proteine sahiptir. Bu kalitenin bir diğer önemli nedeni de mercimeğin gen kaynağının ülkemiz olması nedeniyle üreticinin yerli tohumla üretim yapılmasıdır.”


Dar gelirli vatandaşlarımıza dağıtılan iftar paketlerinde ucuz, ithal bakliyatlar konulmaması gerektiğini vurgulayan Bayraktar, “Kalitesiz ithal mercimek iç piyasada ‘yerli ürün’ adı altında satılıyor. Çiftçimizin alın teriyle ürettiği, besin değeri ve kalorisi yüksek yerli ürünümüzün hak ettiği değeri bulamamasından dolayı her geçen yıl üretim azalıyor. Gerekli tedbirler alınmalı ve milli ürünümüz kırmızı mercimeğimiz korunmalıdır” dedi.



“Tüketim artıyor, üretimde yeterli artış sağlanamıyor”


Ziraat odalarından aldıkları bilgiye göre, bu yıl ekiliş alanında artış olduğunun bilgisini veren, birinci tahmin verilerinin de 370 bin tonla bunu doğruladığına dikkati çeken Bayraktar, “Kırmızı mercimek tüketimi, nüfus artışına paralel olarak artıyor. Ancak üretimde yeterli artış sağlanamıyor. Kırmızı mercimek 2012-2013 yılında yüzde 122,4 gibi yüksek bir yeterlilik oranına sahipken 2013/2014 döneminde bu rakam yüzde 73,4’e düştü. Oran 2014/2015’de yüzde 90,3’e yükseldikten sonra 2015-2016 sezonunda yüzde 81,6’ya geriledi. Destekler artırılır, yeterli fiyat oluşturulur, alım garantisi sağlanırsa üretim rahatlıkla artar, halkımız da lezzetli mercimeğimiz varken Kanada mercimeği yemek zorunda kalmaz. Ürünü depolama imkanı bulunmayan, üretim aşamasında kullandığı girdileri hasat döneminde ödemeli olarak alan üreticimiz, hasadı takiben ürünü piyasaya sunuyor. Oluşan arz fazlası üretici fiyatlarının düşmesine yol açıyor. Hasat döneminde ithalat yapılmamalıdır. Üretici fiyatlarının maliyetin altında oluştuğu dönemlerde fiyatlara müdahale edecek bir kurum oluşturulmalıdır” diye konuştu.



“Kurak alanlarda mercimek ekim nöbetine alınmalı, üretici bu yönde teşvik edilmelidir”


Mercimek ekim alanlarının genişletilmesi bakımından geçmişte uygulanan nadas alanlarda üretim uygulamasının yeniden başlatılması gerektiğini belirten Bayraktar, “Kurak ve yarı kurak alanlarda mercimeğin ekim nöbetine girmesi, gerek birim alanda elde edilen verimin artırılması gerekse nadas alanlarının azaltılması açısından önemlidir. Bu sayede boş bırakılan, üretim alanları hem baklagillerin yüksek azot bağlama kapasitesi ile zenginleşecek hem de üretimde artış sağlanarak halkımızın kaliteli ürün tüketmesi daha kolay olacaktır” açıklamasında bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Başkan Çolakbayrakdar, “Kentsel dönüşümün can damarı olan ana yolu tamamlıyoruz” Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar, Kentsel Dönüşüm Projesi’nin devam ettiği Seyrani Mahallesi’nde Mustafa Kemal Paşa Bulvarı ile Bekir Yıldız Bulvarı’na bağlayacak olan ana aksın asfalt çalışmasını inceledi. Başkan Çolakbayrakdar, Seyrani kentsel dönüşümün can damarı olacak olan ana yolu, asfalt çalışmaların tamamlanmasıyla açacaklarını söyledi. Kentsel Dönüşüm Projeleri’nden biri olan Seyrani Mahallesi’nde asfalt çalışmalarını kontrol eden Başkan Çolakbayrakdar, çalışmalar hakkında yetkililerden bilgi aldı. Yolları, parkları ve sosyal donatılarıyla daha yaşanabilir bir Seyrani için durmaksızın çalıştıklarını vurgulayan Başkan Çolakbayrakdar, “İnsanların mutlu olarak yaşayabileceği bir Kocasinan’ı hazırlamak için gayret ediyor ve yoğun çaba gösteriyoruz. Bu doğrultuda Kocasinan’da hizmetlerimiz artarak devam ediyor. Kentsel dönüşüm alanlarımızdan biri olan Seyranı Mahalle’mizde Bekir Yıldız ile Mustafa Kemal Paşa Bulvarı’nı birbirlerine bağlayan ve projenin ana omurgasını oluşturan yol çalışmamız son aşamalarına geldi. Diğer altyapı kurumların çalışmalarını tamamlanmasıyla asfalt çalışmalarına başladık. Hızla tamamlayarak, yolu hizmete açacağız. Hem kentsel dönüşüm konutları yapımı devam ediyor hem de çevre düzenlemesi, yol ve park çalışmaları hızlı bir şekilde yapılıyor. Seyrani Kentsel dönüşüm, büyük bir alanı kapsıyor. 500 bin metrekare alanı kapsayan ve 64 bloğun yer alacağı dönüşümle şehrin yeni bir yaşam alanına kavuşmuş olacak. Birkaç yılda dönüşüm çalışmaları tamamlanmasını hedefliyoruz. Bu da Seyrani Kentsel Dönüşüm Projesi’nin çok hızlı devam ettiğinin göstergesidir. Hayırlı uğurlu olsun” ifadelerine yer verdi. Kayseri’de yaşayan tüm vatandaşların memnuniyeti ve yaşam kalitesini artırmayı hedeflediklerine dikkat çeken Başkan Çolakbayrakdar, kentsel dönüşümle bölgenin ihtiyacı olan yol, park ve yeşil alan gibi sosyal donatıları birer birer yaptıklarını sözlerine ekledi.
Erzurum Oltulu Saldıray Berk gelecek vadediyor Futbol yeteneği, zeki ve teknik kapasitesi üst düzeyde olan Saldıray Berk Aykut oynadığı futbolla antrenörlerinin gözdesi oldu. Oltu Mehmet Akif Ersoy Ortaokul birinci sınıf öğrencisi Saldıray Berk Aykut, iki yıldır düzenli olarak Oltu’da bulunan Trabzon futbol okulunda idmanlara devam ediyor. Trabzonspor alt yapısının bir yıldır gözlem altıla tuttuğu Saldıray Berk gelecek vadediyor. İdmanları izleyen spor severler “Oltu’dan bir Arda Güler yetişiyor” diye değerlendiriliyor. Oltu Gençlik personelinden Trabzon spor okulları Antrenörü Batuhan Ali Eti, “Bugüne kadar bizlere göstermiş olduğu yeteneği ve performansı ile gelecekte iyi bir futbolcu olacağının sinyalini veriyor. Bizler Saldıray Berk’in iyi bir futbolcu olabilmesi için elimizden geleni yapıyoruz, inşallah başaracağımıza inanıyorum” dedi. Trabzon futbol okulu antrenörlerinden Turan Yıldız, “Diğer oyuncular olduğu gibi Saldıray Berk’te bizim için çok değerli ve çok yetenekli 2012 doğumlu kendisi ilerisinde Saldırayberk’ten çok şey bekliyoruz. İnandığımız için buradayız yeteneklerine güvendiğimiz için buradayız. Antrenmanlarımız dışında bireysel çalışmalarımızda tüm hızıyla devam ediyor. Umarım verdiğimiz emeklerin sonucuna ulaşırız. Saldıray Berk Aykut yaşıtlarına göre buna Erzurum genelini de katabilirim zeki yetenekli teknik bir sporcumuz. Zaten en güvendiğimiz özelliği de bu biraz öncede söylediğim gibi Saldıray Berk’i güzel yerlerde göreceğiz” dedi.
Nevşehir NEVÜ’de ’Uluslararası Çin Dili Günü’ etkinliği düzenlendi Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi’nde (NEVÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Doğu Dilleri ve Edebiyatları Bölümü Çin Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı, Çin Kültür Kulübü ve Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği iş birliği ile ’Uluslararası Çin Dili Günü’ etkinliği düzenlendi. NEVÜ Vali Şinasi Kuş Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen etkinliğe; NEVÜ Rektörü Prof. Dr. Semih Aktekin, Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği Kültür Müsteşarı Zhou Meifen, NEVÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Özlem Fındık, Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ensar Çetin, Çin Dilli ve Edebiyatı Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Sema Gökenç Gülez, Çin Dili Ana Bilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Fatma Ecem Ceylan, üniversitenin akademik ve idari personeli ile öğrenciler katıldı. Doğu Dilleri ve Edebiyatları Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Sema Gökenç Gülez, 20 Nisan’ın UNESCO tarafından 2010 yılında 6 resmi dilden biri olan ‘Çin Dili’ olarak ilan edildiğini ve ilan edilen bugün ile insanların bugün hakkında ilginç bilgileri edinmelerine, tarihlerini ve kültürlerini daha iyi anlamalarının amaçlandığını söyledi. Dilin kültürün taşıyıcısı olduğunu ve kültürün dil ile bağlantılı olduğunu vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Sema Gökenç Gülez, ülkeler arasındaki iş birliğinin dilden, tarihe saygıdan geçtiğini belirtti. Gökenç Gülez; "Dünyada ana dil olarak en çok konuşulan dillerden biri olan Çince kendine has özellikleri olan bir dildir. Çin yazısı ve Çin dilinin içerisinde, Çin’in zengin kültürünü görmek mümkündür. Bizlerde bugün hazırladığımız gösterilerle sizlere Çin’in ve Çin dilinin kapısını aralıyor ve Çin kültürünü ve Çin dilini keşfetmeyi arzuluyoruz. Desteklerinden ötürü Rektörümüz Prof. Dr. Semih Aktekin’e, Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği Kültür Müsteşarı Zhou Meifen hanımefendiye teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu. Çin Dili Ana Bilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Fatma Ecem Ceylan, 2021 yılından itibaren kurulan Çin Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı öğrencilerinin katılmış olduğu Çince Köprüsü Yarışması, kompozisyon, şiir, şarkı ve kaligrafi gibi uluslararası yarışmalarda elde ettiği başarılara değindi. Rektörümüzün destekleriyle 3 öğretim üyesiyle ve 30 öğrencimizle eğitim - öğretime başlayan anabilim dalımızda bu yıl 4 öğretim üyesi, 2 yabancı öğretim görevlisi ve 99 öğrencinin bulunduğunu vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Fatma Ecem Ceylan, bu süreçte ana bilim dalının ilk kuruluşundan itibaren desteklerini esirgemeyen Çin Halk Cumhuriyeti Büyükelçiliğine de şükranlarını sunduğunu belirtti. Açılışta konuşan Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği Kültür Müsteşarı Zhou Meifen, “İlk kez geldiğim Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi’nin bölgenin tarihi ve doğal dokusunu tema alan fiziki yapılanmasına hayran kaldığımı belirtmek isterim. Bugün düzenlenen bu etkinliğin teması Çin ve Türkiye arasında medeniyetler köprüsü kurmaktır. Çin halkı her zaman barışı seven bir millettir ve tüm uluslarla birlikte uyum içerisinde olduğu ve dünyanın birlik içerisinde olduğu daha iyi bir dünya fikrini savunmaktadır. Türkler de aynı şekilde. Çin ve Türkiye uzun geçmiş yılları olan ve iki kadim medeniyettir. Medeniyetlerin de ilerlemelerine önemli katkılarda bulunmuşlardır. Dil medeniyetlerin taşıyıcısıdır ve birbirimizin dilini öğrenmek birbirimizin tarihini ve kültürünü daha iyi anlamamıza yardımcı olabilir. Bu aynı zamanda iki ülke arasında dostluğu pekiştirir. Sizler de öğrenciler olarak Çinceyi öğrenmeyi önemsiyorsunuz, bu açıdan Çin Halk Cumhuriyeti Büyükelçiliği olarak sizlere daha fazla destek vermeye devam edeceğiz” dedi. Türkiye’deki üniversiteler arasında sayılı Çince bölüme sahip üniversite olarak ulusal ve uluslararası etkinliklere büyük önem verdiklerini söyleyen Rektör Prof. Dr. Semih Aktekin ise; "UNESCO tarafından diller arasında başlıca diller tespit edilmiş ve bunlarda arasında Çin dili de kadim kültürüyle dünyanın eski dilleri arasında yer almakta. Dolayısıyla bu çerçevede Türkiye’de sayılı Çince bölümlerine sahip üniversite olarak böylesi önemli bir etkinliğe ev sahipliği yapmaktan dolayı ayrıca mutluluk duyduğumuzu belirtmek isterim. Kadim medeniyetlere ev sahipliği yapmış Kapadokya’nın merkezinde bulunan üniversitemizi uluslararası kültür, sanat ve turizmde Kapadokya’ya yakışır bir hale getirmek için her türlü çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Bu çerçevede de Çin Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı’nı açmak için eksik hocalarımızı tamamlamakla birlikte YÖK’e başvurarak bölümümüzü açtık. Bu sene üçüncü dönemi olan bu bölümümüz ve öğrencilerimiz ulusal ve uluslararası düzeyde katıldıkları tüm yarışmalarda üniversitemizi en iyi şekilde temsil ederek önemli başarılar elde ettiler. Üniversite olarak Çin’de bulunan üniversitelerle de ikili iş birlikleri yürütüyoruz ve bu ilişkilerimizi geliştirmeye yönelik Çin Halk Cumhuriyeti Büyükelçiliği ile görüşmelerimiz devam etmekte. Bizim Türk medeniyetinde olduğu gibi Çin medeniyeti de kadim bir kültüre sahip. Bu kültürün tarihini, sanatını ve coğrafyasını bilmek aynı zamanda insanlık tarihinin önemli bir kısmını bilmek demek. Bu anlamda üniversitemizin Çin Dili ve Edebiyatı Bölümü bundan sonra da önemli ve güzel başarılara imza atacak. Bu bölüm dışındaki öğrencilerimize de farklı kültürleri öğrenmeleri açısından kütüphanemizin zengin kaynaklarından faydalanmalarını tavsiye ediyorum. Böylelikle başka ülkelerin tarihini, kültürünü ve dilini öğrenmeniz sizlerin kariyer hayatına ve ufkunuzun gelişmesine büyük ölçüde katkıda bulunacaktır” diye konuştu. Yapılan konuşmaların ardından öğrenciler Çin dili ve kültürüne dair şarkı, şiir, dans, kaligrafi, dövüş sanatı gösterisi ve geleneksel Çin Kıyafetleri Defilesi’nin yer aldığı etkinlikler gerçekleştirdi. Aynı zamanda Çin kültürüne dair geleneksel el sanatları, Çin kaligrafisi, yeşil çay ikramı, Çin burçları, Çince dövme gibi faaliyetlerin sergilendiği etkinlik çerçevesinde çeşitli yarışmalar da düzenlenirken, yarışmalarda birinci olan öğrenciler hediyelerini NEVÜ Rektörü Prof. Dr. Semih Aktekin, Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği Kültür Müsteşarı Zhou Meifen ve Çin Dilli ve Edebiyatı Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Sema Gökenç Gülez’den aldı.
Denizli Sözünü tutan CHP Lideri Özel, büyükşehir belediyesine kırmızı motosikletle gitti Denizli’de kazandıkları belediyelere ziyaret ve tebrik etmeye gelen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İl Başkanının seçim sürecinde verdiği söz üzerine il binasından Denizli Büyükşehir Belediyesine kadar kırmızı motosiklet ile geldi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, 31 Mart seçimlerinden zaferle çıkan belediye başkanlarını tebrik etmek amacıyla Denizli’ye geldi. Genel Başkan Özel’in Denizli’de ilk durağı CHP İl Başkanlığı oldu. CHP Lideri Özgür Özel, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri öncesi Denizli Büyükşehir Belediyesi seçimlerini partisinin kazanması durumunda CHP Denizli İl Başkanı Ali Osman Horzum’a söz verdiği üzere kırmızı motosiklet ile belediye binasına geldi. Vatandaşların yoğun sevgi gösterileri arasında Delikliçınar Meydanı’ndan giriş yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu’nu ziyaret ederek çalışmalarında başarılar diledi. 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri’nden önce Denizli’de gerçekleşen mitingde CHP İl Başkanı Ali Osman Horzum’un “Büyükşehir Belediyesini kazanmamız halinde meydanda kırmızı motosiklet ile tur atacağım” sözleri akıllara geldi. İl Başkanı Horzum’un bu sözleri üzerine Genel Başkan Özel, Büyükşehir Belediyesine motosiklet ile geldi. Kapıda daire başkanları ve personel ile selamlaşan Başkan Özel, daha sonra başkanlık makamına geçerek Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu’nu tebrik etti.