ÇEVRE - 01 Mayıs 2024 Çarşamba 12:29

Yılda 15 gün görülen ‘dağ lalesi’ görsel şölen oluşturuyor

A
A
A
Yılda 15 gün görülen ‘dağ lalesi’ görsel şölen oluşturuyor

Türkiye’nin endemik bitki türleri listesinde yer alan ve yılda 15 gün görülen Kızılcahamam dağ lalesi, görenleri hayran bırakıyor.


Ankara’nın Kızılcahamam ilçesinde bulunan Soğuksu Milli Parkı’nda açan dağ lalesi bölgenin güzelliğine güzellik katıyor. Kızılcahamam’da eğimli dik andezit kayaçların olduğu yerlerde yetişen dağ lalesi Türkiye’nin endemik bitki Türleri Listesi’nde yer alıyor. Kendine has rengi ile hayranlık uyandıran dağ lalesi her yıl genellikle Nisan ayında ortaya çıkarken fotoğraf tutkunları tarafından da 15 günlük süre içerisinde kayıt altına alınıyor.


Başka iklim ve şartlarda yetiştirilemeyen dağ lalesi, bilinçsiz kişiler tarafından koparılıp soğanları taşındığı için her yıl daha da az bir alanda yetişiyor. Dağ lalesinin ortaya çıktığı Samrı Tepesi ise havadan drone ile görüntülendi. Taşların arasındaki görüntüsüyle hayran bırakan laleler, mayıs ayının sonlarına doğru çiçeklerini dökmeye başlıyor.



“Misafirlerimizin dağ lalesini görmek için son iki haftası kaldı”


Kızılcahamam Belediye Başkanı Süleyman Acar, ilçenin birçok güzelliği bulunduğunu bu güzelliklerden birisinin de senede 2 hafta kendisini gösteren Dağ Lalesi olduğunu söyleyerek, “Misafirlerimiz bu dağ lalesini görmek için son iki haftası kaldı. Bu sene de bir çıktığı için ilçemizi bu sebeple ziyaret eden bir sürü hemşehrilerimiz var. Yine Ankara’dan gelen, Türkiye’nin değişik yerlerinden gelen misafirlerimiz de var. İlçemizin bir sürü güzelliğiyle beraber bu dağ lalesi ilçemize bir endemik olduğu için bir güzellik katıyor. Bütün misafirlerimizi, Kızılcahamam Milli Parkı içerisinde bu bölgeye bekleriz” ifadelerini kullandı.



“Bu bitki endemik bir bitki, sadece bulunduğu yerde yetişebiliyor”


Kızılcahamam Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Mecit Bal ise Soğuksu Milli Parkı’nda birçok doğal güzellik olduğunu ancak bunlardan birinin de dağ lalesi olduğunu kaydetti. Bal, Dağ Lalesinin endemik bitki olduğunu dile getirerek, “Laleyi binlerce kişi, görmeye geliyor. Biz de elimizden geldiği kadar tanıtmaya çalışıyoruz. Burası milli parkımızın içinde Samrı Tepe’de daha çok yürüyerek gelebilecekleri bir yer. Milli Parkımızın girişinden Soğuksu çevre yoluna yürüyerek geldikleri zaman rahatlıkla Samrı Tepe’de görebilecekleri endemik bir bitki dağ lalesi. Kızılcahamam’ın önemli bir değeri. Çünkü doğaseverler, botanikseverler endemik bitkimiz dağ lalesini bir ay boyunca görebiliyorlar maalesef. Belli bir süre sonra soluyor. Yüzlerce Türkiye’nin değişik yerlerinden hatta dünyanın değişik yerlerinden bilip gelip fotoğraflıyorlar. O görsel şölene eşlik ediyorlar biz de memnun oluyoruz. Yalnız bazı isteklerimiz olacak. Bu bitki endemik bir bitki. Sadece bulunduğu yerde yetişebiliyor. Koparılıp bir saksı ya da daha başka bir yerde yetişmiyor. Buraya özgü bir bitkidir, kesinlikle koparılarak soğanı götürülerek başka bir yerde yetişmiyor” şeklinde konuştu.



Yılda 15 gün görülen ‘dağ lalesi’ görsel şölen oluşturuyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Büyük sürgünde hayatını kaybeden Çerkezler dualarla anıldı Çerkezlerin vatanlarından sürgün edilişinin 160. yılında hayatını kaybedenler için Düzce Adige Kültür Derneği tarafından mevlit okutuldu. Çarlık Rusya’sında 1864 tarihinden itibaren Çarın baskılarıyla vatandaşlarından ayrılmak zorunda kaldı. Sürgün yolunda açlık ve salgın hastalıklar nedeniyle binlerce Çerkez hayatını kaybetti. Büyük sürgünün 160. yılında Düzce Adige Kültür Derneği, sürgün yolunda hayatını kaybedenleri unutmadı. Düzce Belediyesi, Düzce Müftülüğü ile birlikte Sürgün sırasında yaşamını yitiren Çerkezler için mevlit okutuldu. Mevlide Düzce Müftüsü Osman aydın ile Düzce’de yaşayan Çerkezler katıldı. Mevlit sonunda konuşma yapan Müftü Osman Aydın, 160 yıl önce Çerkezlere yaşatılan sürgünde hayatını kaybedenlere rahmet diledi. Cedidiye Camii’nde okunan mevlit öncesinde açıklama yapan Düzce Adige Kültür Derneği Başkanı Ayşe Sezgin, 160 yıl önce yaşanan dramın acısının halen devam ettiğini belirterek şöyle konuştu: "Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir insanoğlu soykırımı hak etmiyor. Bu akşam ölmüş şehitlerimizin mevlidi için toplanmış bulunmaktayız. Sürgün edilişimizin 160. yılı. Bunu içimizde çok hissediyoruz. Unutmayacağız. Çocuklarımıza da bunu unutturmamaya çalışacağız. Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir insan oğlu soykırımı hak etmiyor.” Büyük sürgünün 160. yılı Düzce’de 24 Mayıs’ta yapılacak etkinliklerle anılacak.
Siirt Siirt 3. Yöresel Yemek Yarışması’nda lezzetler yarıştı Siirt Valiliği himayesinde İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından Tarım ve Ağaç Müzesi’nde düzenlenen yarışmaya ev hanımları yoğun ilgi gösterdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın öncülüğünde kutlanan Türk Mutfağı Haftası çerçevesinde, Tarım ve Ağaç Müzesi’nde düzenlenen yarışmaya 27 ev hanımı, yöresel yemekler olan "perde pilav", "kitel" ve "dolma" 15 ev hanımı ise yöresel tatlılar olan "aside", "varak keak" ve "imçerket" ile yarıştığı yarışmada birinci, ev hanımı Demet Yüksekli Obay oldu. Programın açılış konuşmasında konuşan Siirt Valisi Dr. Kemal Kızılkaya, "Türk mutfağı etkinliği Siirt ve Siirtliler için çok kıymetli olduğunu düşünüyorum. Bu etkinlik, şu anda 81 vilayetimizde düzenleniyor. Ancak bu etkinlik bence bizim için anlamlı kılan alanlardan birisi şüphesiz bu etkinliğin düzenlenmesinde fikir annesi olan değerli hanımefendi Cumhurbaşkanlığımızın eşi saygı değer hanımefendi Emine Erdoğan’ın Siirtli olması bizim için anlamlı. Siirt yemekleriyle mutfağıyla Türkiye’mizin gerçekten çok müstesna bir yeri bulunmaktadır. Burada 3’üncüsü düzenlenen Türk mutfağı günleriyle bunun altını bir kez daha çizmiş oluyoruz. Bu vesileyle emeği geçen bütün arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyoruz" dedi. Siirt 3. yöresel yemek yarışmasında birinci olan Demet Yüksekli Obay, "Siirt yöresel yemek yarışmasına, yemek tatlı kategorisi olarak katıldım. Yemekte dolma yapmıştık kuru dolma. Tatlıda ise imçerket tatlısı yapmıştık. İkisinde de birinci oldum. Çok mutluyum. Hediyeler ve puanlar için herkese çok teşekkür ederim" diye konuştu. Jüri üyesi ve büryan ustası olan Murat Kayaalp ise, "Bugün jüri üyesiydim ve akşamüzeri de yemek yarışması vardı. Birbirinden güzel yemekler vardı. Perde pilav, içli köftemiz ve dolma yemeklerimiz. Biz puanlamaya geçerken inanın ki birbirinden o kadar güzel yemekler yapılmıştı ki, hamaratlı kardeşlerimiz bunları çok güzel yapmışlardı. Puanlamada birbirine yakın puanlama verdik. Hiç kimse birinci gelmedim diye üzülmesi. Neticede bu bir kültür haftasıdır, yemek haftasıdır. O yüzden teselli yani sonuncuya dahi teselli armağanlarımız oluyor. Teşekkür ediyorum" dedi.