POLİTİKA - 13 Temmuz 2018 Cuma 14:51

Yıldırım: "Şahsıma tevdi edilen bu şeref madalyasını 40 yılı bulan devlet ve millet hizmeti ile eşsiz yol arkadaşlığımızın bir nişanesi olarak görüyorum"

A
A
A
Yıldırım: "Şahsıma tevdi edilen bu şeref madalyasını 40 yılı bulan devlet ve millet hizmeti ile eşsiz yol arkadaşlığımızın bir nişanesi olarak görüyorum"

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Binali Yıldırım, "Şahsıma tevdi edilen bu şeref madalyasını 40 yılı bulan devlet ve millet hizmeti ile eşsiz yol arkadaşlığımızın bir nişanesi olarak görüyorum.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Binali Yıldırım, "Şahsıma tevdi edilen bu şeref madalyasını 40 yılı bulan devlet ve millet hizmeti ile eşsiz yol arkadaşlığımızın bir nişanesi olarak görüyorum. Şartlar ne olursa olsun, 40 yıl önce başladığımız bu yolculuk ebediyete kadar devam edecektir" dedi.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından TBMM Başkanı Binali Yıldırım’a Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde düzenlenen törenle Devlet Şeref Madalyası tevcih edildi. Başbakan Binali Yıldırım ise şeref madalyası töreninin ardından başbakanlık mührünü Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teslim etti. Yıldırım, ayrıca Erdoğan’a yazdığı mektubu okudu.


Yıldırım, şunları kaydetti:


"24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimlerini milletimizin desteği Rabbimizin lütfuyla kazanarak Cumhurbaşkanlığı Sisteminin ilk seçilmiş kurucu başkanı oldunuz. Zat-ı devletlerinizi en derin duygularımla tebrik ediyor, yeni dönemde başarılarınızın artarak devamını Allah’tan niyaz ediyorum. Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin son başbakanı olarak bugüne kadar devlet idaremizin bütün tarihi kararlarında milletimiz ve ülkemiz adına, bu ulvi makamların iradesini temsil eden Başbakanlık mührünü, binlerce yıllık Türk devlet hayatımızın bir aziz hatırası ve ölümsüz nişanı olarak zat-ı devletlerinize arz etmekten şeref duyuyorum. Bu mührü zatıalinize arz ederken milletimiz ülkemiz ve bütün vatandaşlarımız adına sizi tebrik ediyorum. Allah daima elinizden tutsun. Bu millete hizmet yolunda sizi ve dava arkadaşlarınızı aziz milletimizi, güzel ülkemizi, adalet ve hukuk ekseninde güçlenen devletimizi payidar kılsın."



"Bu şeref madalyasını 40 yılı bulan devlet ve millet hizmeti ile eşsiz yol arkadaşlığımızın bir nişanesi olarak görüyorum"


Ardından bir konuşma yapan Yıldırım, "Şahsıma tevdi edilen bu şeref madalyasını 40 yılı bulan devlet ve millet hizmeti ile eşsiz yol arkadaşlığımızın bir nişanesi olarak görüyor ve tüm kalbimle sizlere şükranlarımı arz ediyorum. Yaptığınız konuşma beni sizlerle karşılaştığım ilk günlere götürdü. ‘Önce yol arkadaşı, sonra yol.’ Yolumuzun buluştuğu 70’li yılların sonundan bugüne kadar geçen 40 yıl içerisinde hep beraber olduk iyi günlerde de zor günlerde de beraber olduk. Partimizi kurarken de beraberdik. Cumhurbaşkanım siz söylenecek her şeyi söylediniz. Hepimiz bu ülke için hizmet etmek adına gece gündüz çalıştık. Gün geldi ailemizi ihmal ettik. Ama hiçbir zaman ülkeye ve millete hizmet yolunda yüksünmedik. 16 yılda ülkemizi üç kat büyüttük. Bütün bunları yaparken şartlar çok da rahat değildi. Vesayete dayatmalara darbe girişimlerine karşı da en büyük mücadeleyi vererek bugünlere geldik. Bütün yaşananlarda bütün dayatmalara, vesayetlere dimdik durduk. 15 Temmuz olayı Türkiye’nin son siyasi tarihinde en fazla konuşulacak bir olaydır. İlk defa siyaset darbe karşısında dik durmuş, ortaya koyduğunuz liderlikle aziz milletimiz olaya sahip çıkmış, davetinizle meydanlara inmiş bu ülkenin vatansever askerleri, polisleri, savcıları, hakimleri bir olarak medyası da birlikte hareket ederek ilk defa silaha, tanka, topa karşı göğsünde imanından başka hiçbir şey olmayan aziz millet bu alçaklara hak ettiği dersi vermiştir. O gece halkın gücü, tankın gücünü yenmiştir. Türk demokrasisi geleceğe emniyetle taşınmıştır. Ay yıldızlı bayrağımız inmemiş, ezanlarımız dinmemiştir" ifadelerini kullandı.



"40 yıl önce başladığımız bu yolculuk ebediyete kadar devam edecektir”


"Bu Şeref Madalyası benim için çok önemli bir anlam ifade ediyor" diyen Yıldırım, "Erzincan’ın Refahiye kazasından, Kayı köyünden Bahar Hanım ve Topal Dursun’un evladı Binali Yıldırım olarak, böyle bir sorumluluğu sizinle beraber üstlenerek ülkeme ve milletime hizmet yapabildiysem, benim için en büyük mutluluk budur. Şartlar ne olursa olsun, 40 yıl önce başladığımız bu yolculuk ebediyete kadar devam edecektir. Zor zamanda da iyi günlerde de hep yanınızda olmaya sizinle beraber yol yürümeye, yol arkadaşı olmaya devam edeceğim. Eşim Semiha Hanım’a da şükranlarımı sunuyorum. Yeni görev ve sorumluluğumda ülkemizin huzuru, güveni, halkımızın refahı için Cumhurbaşkanlığı hükümetiyle yakın işbirliği içerisinde çalışmak için elimden gelen bütün gayreti göstereceğime söz veriyorum. Yeni dönemde ülkemizin 100. yıl hedeflerinin gerçekleşmesi için bugün düne göre çok daha fazla çalışmamız gerektiğini biliyorum" şeklinde konuştu.


Törende Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin yeni bakanları da eşleriyle birlikte yer aldı. Başbakan Binali Yıldırım ve eşi Semiha Yıldırım’ın yanından ise torunu Ali Köylübay hiç ayrılmadı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bartın Adalet Bakanı Tunç, çocuklarla birlikte tezahürat yaptı Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Bartın’da AK Partili belediye başkanlarını ziyaretti. Bakan Tunç, kendisini karşılayan sporcu çocuklarla birlikte "Şampiyon Kozcağızspor" tezahüratı yaptı. Bakan Tunç’a futbolcu olmak istediklerini söyleyen çocuklardan bazıları Kerem Aktürkoğlu, bazısı da irfan Can gibi futbolcu olmak istediklerini söyledi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ulus ilçesini ziyaretinin ardından önce Abdipaşa beldesine ardından Kumluca beldesine geçti. Tunç, Abdipaşa Belediye Başkanı Belediye Başkanı Yaşar Dönmez ve Kumluca Belediye Başkanı Mustafa Bozkurt’u makamında ziyaret etti. Belediye başkanları ve belediye meclis üyelerini tebrik eden Bakan Tunç, kendisini karşılamaya gelen vatandaşlarla da tek tek tokalaşarak, destekleri nedeniyle teşekkür etti. Daha sonra ise Kozcağız beldesine geçen Yılmaz Tunç, burada meşalelerle karşılandı. Tunç, kendisini karşılamaya gelen Kozcağız Belediyespor Futbol Okulu oyuncuları ile de bir süre sohbet etti. Çocuklarla sohbet eden Tunç, sporculara taleplerini sordu. Bakan Tunç’un, "Neye ihtiyacınız var" sorusuna ise bir çocuk ise "Her şeye" cevabını verdi. Bu cevap Bakan Tunç’u, beraberindekileri güldürdü. Bakan Tunç, çocuklara yapmak istedikleri meslekleri de sordu. Bakan’ın, "Futbolcu olmak isteyen var mı" sorusuna ise tüm çocuklar el kaldırdı. Bir çocuk, "Kerem Aktürkoğlu gibi olacağım", başka bir çocuk da ’’Ben de İrfan Can" dedi. Zonguldakspor’un lisanslı futbolcusu olan bir çocuğu örnek gösteren Bakan Tunç, "Olmaz, öncelikle okulunuzu bitirmelisiniz. Okulu bitirip meslek sahibi olmak lazım, ayrıca sporcu da olursunuz" şeklinde konuştu. Tunç, çocuklarla birlikte "Şampiyon Kozcağızspor" tezahüratı yaparak, onlara hem derslerini çalışmaları hem de spor yapmaları konusunda tavsiyelerde bulundu. Bakan Tunç, kendisini karşılamaya gelen vatandaşlara yönelik yaptığı konuşmada destekler için teşekkür ederek, Kozcağız Beldesi’ne ilçe belediyelerinden daha fazla hizmet gelmesi için çalışacaklarını ifade etti. Bakan Tunç, seçilen tüm belediye başkanları, meclis üyeleri ve muhtarlara görevinde başarılar dileyerek, "Zorlu bir seçim süreci, büyük bir rekabet içerisinde Kozcağız’da bu Ak Partili belediyecilik anlayışı devam etsin dediniz. Buradaki ışık hiç sönmesin dediniz. Biz de sizin o güven layık olabilmek için gece gündüz çalışacağız inşallah" diye konuştu
Ankara TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu: "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Mehmet Rifat Hisarcıklıoğlu, "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" dedi. Türkiye Kreatif Ekonomi Zirvesi, Ankara’da gerçekleştirildi. TOBB İkiz Kuleler’de düzenlenen zirveye Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Coştu, Ticaret Bakanı Yardımcısı Ö. Volkan Ağar, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, TOBB Başkanı Mehmet Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBB Türkiye Kreatif Endüstriler Başkanı Ali Ata Kavame ve Meclis Başkan Yardımcısı Berat Kuzu katıldı. Zirvede konuşan Hisarcıklıoğlu, Türkiye’deki dizi sektörü potansiyelinin ekonomiye katkısı için harekete geçilmesi gerektiğini kaydetti. Konuşmasında, "Kreatif endüstriler sadece dizi ve film sektöründen ibaret değil. Diğer 15 alt sektörü de aynı önemle dikkate almalı ve desteklemeliyiz" diyen Hisarcıklıoğlu, küratörler, sanatçılar ve içerik üreticiler gibi alanlarda da Türkiye’nin önemli bir potansiyele sahip olduğunu ifade etti. Pandemiyle birlikte hızlanan dijitalleşmenin iş yapma şekillerini tamamen değiştirdiğini aktaran Hisarcıklıoğlu, yenilikçi endüstrilerin bu dönüşümün merkezinde yer aldığını söyledi. Yenilikçi endüstrilerin ihracatının 30 milyar dolar seviyesine taşınması gerektiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, hedefin oyun ve yazılım sektörüyle birlikte kreatif endüstrilerin ihracatını 30 milyar dolar seviyesine taşımak olmasını gerektiğini vurguladı. "Eğitim ve destek programları ön planda" Yenilikçi endüstrilerin gelişmesi için eğitim ve destek programlarının ön plana çıkarılması gerektiğini belirten Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi: "Bu potansiyeli daha da yukarı taşımak için eğitim ve destek programlarını ön plana çıkarmalıyız. Özellikle dijital iletişim kanallarıyla, dünya geneline yayılan içerik ekonomisinin lideri olmak için, eğitim ve destek programlarına odaklanmalıyız." "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" Devletin öncülük ettiği ve desteklediği dizi ve sinema sektörlerindeki projelerin başarılı olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, "Türkiye’de üretilen diziler, Yeni Zelanda’dan Brezilya’ya kadar 150 ülkede, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" diye konuştu. Dizi ve filmlerin, dünyanın en büyük platformlarında rahatlıkla kendine yer bulduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu, "Hızla gelişen teknoloji ve yapay zeka, kreatif endüstrilerin değer zincirini önemli ölçüde farklılaştırdı. Diğer bir ifadeyle, yeni ürün ve iş modeli geliştirme, yeni dağıtım kanalı, pazar fırsatları keşfetme ve daha düşük maliyetle üretim için kullanılan dijital teknolojiler, kreatif endüstriler sektörümüze çok önemli fırsatlar sunmaya başladı. Dünyanın her yerinde Türk küratörler, sanatçılar, içerik üreticiler görüyoruz. Kreatif endüstrilerin alt sektörlerin tamamına devlet desteklerini yönlendirerek, sektörün ürettiği katma değeri artırmalıyız. Zira bu sektörler, soyut varlıklardan elde edilen katkıyla ekonomimizi çeşitlendiriyor" dedi. Küresel ekonomide çevreyi kirletmeyen ve katma değerli ürünler üretmeyi sağlayan, fikri mülkiyet, telif, patent gibi unsurların öneminin her geçen gün arttığını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, "Bakın dünya genelinde sektörün toplam büyüklüğü 2 trilyon doları geçiyor. Türkiye kreatif endüstriler sektörü ise büyüklük olarak gelişmekte olan ülkeler arasında 8. Sırada yer alıyor. Yani bizim dünya pazarından aldığımız pay, okyanusta bir damla. Bir diğer önemli husus da şu. Pandemiyle birlikte hızlanan dijitalleşme, iş yapma şekillerimizi tamamen değiştirdi. Ne yapıyorsak yapalım, işimizi mutlaka dijitale taşımak zorundayız. Bütün şirketler artık dijitalde var olmak zorunda" ifadelerini kullandı. Bu zirvenin her girişim gibi bir hayalle başladığını söyleyen TOBB Türkiye Kreatif Endüstriler Meclisi Başkanı Ali Ata Kavame, "Biz inandığımız bir hikaye anlatmaya karar verdik. Hikaye anlatıcılığı ne kadar güzel şey. ’Hikaye anlatma bana’ diye başlayan cümleler duyarsınız hayatınızda. Bu kürsü bugün hikayeni anlat diyenlerin. Bu salon bu hayatta bir hikayesi olanların. En ön sıradan son koltukta oturana kadar sorsak neler anlatır. Bizim hikayemiz bu ülkenin geleceği ile ilgili. Bu kadar kreatif zekanın buraya toplanmasının sebebi bu. Türkiye’nin iş dünyasının kalbinde bize burayı açmalarının sebebi bu, devletin en önemli kurumlarının zamanlarını ayırıp bize kıymet vermelerinin sebebi bu. Tek bir hikayeyi beraber örmek için birlikteyiz" dedi.
Karabük KBÜ’de yapay zeka toplantısı Karabük Üniversitesi (KBÜ) Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, yapay zeka alanında çalışma yürüten akademisyenlerin katılımı ile bir toplantı yaptı. KBÜ Senato Toplantı Daosı’nda Rektör Kırışık başkanlığında yapay zeka alanında yapılan çalışmaları değerlendirmek ve gelecek projeleri planlamak amacıyla yapılan toplantıya; Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Rakıp Karaş, Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muharrem Düğenci, Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörü Doç. Dr. Caner Özcan, Bilgi İşlem Daire Başkanı Dr. Öğretim Üyesi İsa Avcı ile üniversitenin çeşitli akademik birimlerinde görevli yapay zeka alanında çalışmalar yürüten akademisyenler katıldı. Toplantıda, KBÜ bünyesinde yapay zeka alanına ilişkin projeler üretilmesi, sektörel iş birlikleri ve farklı üniversiteler ile ortak çalışmalar gerçekleştirilmesi konuları ele alındı. Ayrıca Karabük yerelinde ve Batı Karadeniz’deki üniversitelerle iş birliği oluşturmak ve yeni projelere öncülük etmek hedefleniyor. Bu kapsamda, alt çalışma grupları oluşturularak diğer üniversitelerle de iletişim kurulacak, projelerin belirlenmesi ve planlanması gerçekleştirilecek. Farklı kurumların ihtiyacı olan projelerin oluşturulması sağlanacak ve Karabük Üniversitesinin yapay zeka alanındaki misyonu ve vizyonu belirlenerek yeni projelerin oluşturulması ve altyapının sağlanması çalışmaları gerçekleştirilecek. KBÜ Rektörü Kırışık, yapay zekanın; eğitim, teknoloji, sağlık ve sosyal alanlardaki yenilikleri ve gelecek vizyonunu ele almak için önemli bir fırsat olduğunu belirtti. Yapay zeka sayesinde gelecekte dünyanın bambaşka bir hale geleceğini aktaran Kırışık, "Yapay zekanın bütün sahaları tutacağını, her sahaya tam bir kontrol ve baskı oluşturacağını öngörüyorum. Bildiğiniz gibi üniversitemiz, Yıldız Teknik Üniversitesinde Mart ayında gerçekleştirilen yapay zeka konulu toplantıda Yükseköğretim Kurulunun (YÖK) aldığı kararla yapay zeka, dijitalleşme ve büyük veri alanlarında yeni lisans ve ön lisans programlarının açılacağı üniversiteler arasında yer aldı. Geleceğin nasıl şekilleneceği yapay zeka ve dijital dönüşüm sürecinin neler getireceği ile ilgilidir. Bu anlamda Üniversitelerimizde öğrencilerimize çağın ihtiyaçlarına uygun olarak eğitim imkanları sunmak büyük önem taşıyor. Bu alanda yapılan çalışmalar, verilen eğitimler ve yetiştirilen insan kaynağı ülkemize büyük katkılar sunacak, ülkemizin dijital dönüşümüne destek olacaktır. Karabük Üniversitesi olarak birçok farklı alanda yapay zeka uygulamalarına ilişkin çalışmalar yürütmeye, ülkemize ve insanlığa faydalı olmaya, öğrencilerimize ileri teknoloji ve dijitalleşme alanlarında güçlü bir eğitim ve kariyer fırsatı sunmaya devam edeceğiz" dedi. Toplantının sonunda yapay zeka alanında KBÜ’de görevli bilişim personelleri ile birlikte ortak bir vizyon oluşturma, bu alandaki gelişmeleri teşvik etme, açılacak bölümler konusunda yol haritasını belirleme, çalışma grupları ile yapılacak işlemler ve adımlar konuşuldu. Akademisyenler bu tür etkinliklerin teknoloji alanındaki ilerlemeye katkı sağlamaya devam edeceğine inandıklarını dile getirdiler.