GENEL - 23 Kasım 2017 Perşembe 15:27

ATSO Başkanı Çetin DÖSİAD’a Konuk Oldu

A
A
A
ATSO Başkanı Çetin DÖSİAD’a Konuk Oldu

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin, Döşemealtı Sanayici ve İşadamları Derneği (DÖSİAD) üyelerine oda faaliyetleri ve Antalya ekonomisi hakkında bilgiler verdi.

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin, Döşemealtı Sanayici ve İşadamları Derneği (DÖSİAD) üyelerine oda faaliyetleri ve Antalya ekonomisi hakkında bilgiler verdi.


ATSO Başkanı Davut Çetin, DÖSİAD aylık olağan toplantısına konuk oldu. Toplantıda DÖSİAD Başkanı Gültekin Gencer, dernek olarak sosyal sorumluluk çalışmaları kapsamında Diş Hekimi Hüseyin Yoldan’ın önerisiyle Döşemealtı bölgesindeki ilköğretim ve ortaöğretim okullarında öğrenim gören öğrencilere yönelik diş ve ağız bakım taraması yapılacağını, 10 bin öğrenciye diş fırçası ve diş macunu dağıtılacağını söyledi. DÖSİAD’ın 7 yıl önce kurulduğunu hatırlatan Gültekin Gencer, “Kuruluşumuzun 7. Yılını 23 Aralık’ta görkemli bir gala gecesiyle kutlayacağız” dedi.


ATSO Başkanı Davut Çetin, DÖSİAD’ın Antalya’da yıllardır belirli bir birlikteliği sağlamış, aktif, fikir üreten bir dernek olduğunu söyledi. DÖSİAD’ın diğer derneklerden farklı bir çalışma sergilediğini belirten Davut Çetin, “Tecrübeli işadamları ve üyeler derneğe güç vermektedir. DÖSİAD adeta bir ticaret elçisi gibi çalışmaktadır. Döşemealtı, tarım, turizm açısından da değer taşıyan bir ilçemizdir, fakat asıl farkı sanayimizin büyük çapta burada olmasıdır. Antalya olarak en önemli eksikliğimiz kent olarak birlik ve beraberliği sağlayamamak. Son dönemde genç işadamlarımız ve kadın girişimci kurullarımızla böyle bir sinerji yakaladık” dedi.



“Ticaret ve Sanayi Odaları kent planlarında söz sahibi olmalı”


Türkiye’de Odaların mesleki eğitimde, kent planlarında, imar planlarında söz sahibi olması gerektiğini belirten Çetin, “Ticaret ve Sanayi Odası, bildiğiniz gibi, kamu kurumu ile sivil toplum örgütü arasında bir yerdedir. Bir taraftan yoğun bakanlık denetiminde, devlet işi yapan, mevzuatla bağlanmış bir kurumuz. Diğer taraftan seçimle göreve gelen, dolayısıyla sivil yönü ağır basan bir kurumuz. Türkiye’de odalara bakanlık işlerini tamamlayıcı bir görev verilmiştir. Fransa, Almanya gibi ülkelerde Odalar çok daha fazla yetkili ve güçlüdür. İngiltere, ABD geleneğinde ise dernek statüsündedir. Türkiye daha çok Almanya, Fransa’ya benzemiştir, fakat odalara onlardaki kadar yetki verilmemiştir. Odaların mesleki eğitimde, kent planlarında, imar planlarında söz sahibi olması gerekir. İşyeri açılışlarında, ruhsatlamada yetkili olmalıdır. İşyeri denetiminde görevi olmalıdır, fakat bizde odalar hem mali açıdan hem yetki açısından gereken güce sahip değildir. Anayasal bir kurum olan Ekonomik ve Sosyal Konsey’den başlayarak özel sektörün karar alma mekanizmalarına katıldığı bir sistem kurulması gerekir. Hem odalar hem belediyeler yerel ekonomide daha fazla söz sahibi olmalıdır” dedi.



“Geçen yıl devlet destekleri daha kötü gelişmeleri önledi”


Antalya ekonomisinin geçen yıl tarihinin en büyük krizlerinden birisini yaşadığını belirten ATSO Başkanı Davut Çetin, “2015 ve 2016 yıllarında Rusya olayı, terör olayları, 15 Temmuz hain darbe girişimi Türkiye ekonomisini, turizm sektörünü ve bizi ciddi bir şekilde sarstı. 2014’te yabancı turist sayımız 11.5 milyondu, 2016’da 6 milyona düştük, hem turizmden hem tarımdan darbe yedik. Bu yıl Rusya sayesinde yeniden 10 milyona çıktık, fakat gelir olarak halen tam toparlanamadık. Yine de geçen yıl karşılıksız çek oranımızın %8’e çıktığı aylar oldu, şimdi %2’deyiz. İstihdam %10 düşmüştü, bu yıl istihdam kaybını telafi ettik.


Geçen yıl Devlet destekleri daha kötü gelişmeleri önledi. Turizm sektöründe krediler yapılandırıldı, charter uçaklarına destek geldi, tarım ihracatına DFİF desteği sağlandı. 2016 sonuna doğru sıkıntı bütün ekonomiye yayılınca vergi affı, SGK desteği geldi. Bunlar da yetmeyince bizler üyelerimize kredi desteği konusunda çok ısrarcı olduk, nefes kredisini çıkardık, arkasından KGF destekli kredi paketi çıkarıldı. Mobilya ve beyaz eşyada vergi indirimleri bir canlanma sağladı ve bahar ve yaz ayları piyasa hareketlendi. Eylül ayından sonra ise bu teşviklerin etkisi bitti, enflasyon artışı, dövizde artış tüketici güvenini azalttı ve iki aydır piyasada tekrar sıkıntının arttığını görüyoruz” diye konuştu.



Antalya ekonomisinin sorunları


Antalya ekonomisinin sorunlarının dört temel kaynağı bulunduğunu vurgulayan Davut Çetin bunları şöyle sıraladı;


“1. İç piyasada ticaretimiz Türkiye ekonomisine çok bağlı. Makro ekonomide her gelişme bizi etkiliyor. Ekonomi yavaşladığında biz de yavaşlıyoruz. 2. Türkiye ekonomisinde büyükler kazanıyor, küçükler zayıflıyor. 3. Turizmde kitle turizmine ve iki pazara bağımlıyız. Tarımda az sayıda ürüne ve Rusya pazarına bağımlılık fazla. 4. Sektörlerimizin yapısal sorunları önemli. Ticarette, tarımda küçük işletmelerin yapısal sorunları var. Ticaretimizde kent olarak zayıfımız. Tarımda küçük üretici örgütlenmesi zayıf. Konut sektöründe Antalya cazibesi İstanbul, İzmir gibi değil. Hizmet sektörlerinde ve ticarette kayıtdışı, standart dışı işyerimiz çok fazla. Antalya olarak, 20-30 yıllık bir çevre planına, sanayi vizyonuna, tarım master planına, il ticaret planına, turizm planına ihtiyacımız var. Turizmde, tarımda yeni bir vizyon çizmeliyiz. Sanayide hangi ürün veya sektörlerde gelişeceğimizi konuşmalıyız. Buna göre yatırım ve teşvik istemeliyiz. Geçen gün Enerji Bakanımız artık hammadde ihracatı yerine işlenmiş ürün ihracatına geçmemiz gerektiğini söyledi. Maden ihracatını, ham mermer blok ihracatını sorgulamalıyız. Antalya ihracatında halen hammadde ağırlığı var. Bunu değiştirmenin yollarını aramalıyız. Bunun için de 20-30 yıllık vizyon, planlar gerekirken, biz 5 yıllık vizyonla kendimizi sınırlıyoruz. Ekonomide nasıl kalkınma planı ve orta vadeli program varsa, iller için de bu yapılmalıdır. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası olarak bu konularda çözüm üretmeye, üyelerimize destek olmaya çalışıyoruz.”



ATSO’nun çalışmalarını anlattı


ATSO olarak turizme, tarıma, sanayiye, ticarete destek olmak için çaba harcadıklarını belirten Davut Çetin, “Son 10 yılda Odamız, turizmde dış tanıtım, organize sanayi bölgesi altyapısının geliştirilmesi, kurumsal kapasitenin güçlendirilmesi, ihracata destek programları konularında ilerleme kaydetmiş ve kent merkezinin geliştirilmesi için kültür-sanat yatırımıyla hamle yapmıştır. Son 10 yılda dört inşaat projesine bütçemizin ve zamanımızın önemli kısmını ayırdığımızı söyleyebilirim. ATSO hizmet binamız 2009’da, AKS veya ATSO Kültür Sanat binamız 2015’te tamamlanmıştır. ATSO EXPO Binası 2016’da tamamlanmıştır. Dördüncü inşaat projemiz olan ATSO Kaleiçi Evi oldu. Kültür ve sanat etkinlikleri için Vakıf kurduk ve önemli mesai verdik. Son bir yılda ise AKS’ın sergi etkinliklerine eğitimler, konferanslar, film gösterimleri ekleyerek hedeflerimizin üzerine çıktık. Bu dönem turizmin yanında ticarete de destek olmaya çalıştık ve bu konuda önemli yenilikler yaptık. 2016 krizine karşı, aidatlarımızı en düşük düzeyde tuttuk, e-oda sistemiyle belgelendirme hizmetlerinde tasarruf sağladık, Rusya pazarında PR çalışmalarını devam ettirdik, Dış tanıtımda sosyal medya kampanyası başlattık, iç ve dış fuar katılım desteklerini artırdık. İhracata destek için gıda, tarım ve yapı malzemelerinde UR-GE projelerine, İran gibi pazarlara sektörel heyet çalışmalarına ağırlık verdik; turizm tanıtımı, tarım ihracatı, sanayi ihracatı tecrübelerini kaynaştırmak için Dış Ticaret Kulübü kurduk. Son iki yılda birkaç yenilikçi proje daha başlattık. Bu yıl güzel bir yeniliğimiz Etik Kurul ve Etik sözleşmeleri hayata geçirmek oldu. Eğer sektörlerimiz ve meslek komitelerimiz gerekli titizliği gösterirse ATSO Etik Üye belgeleri Antalya ticaretinde önemli bir değişimi başlatabilecektir” dedi.


DÖSİAD Başkanı Gültekin Gencer günün anısına ATSO Başkanı Davut Çetin’e bir plaket verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Öğrenciler organ bağışına dikkat çekti Aydın’da faaliyet gösteren Ağır Pedallar Bisiklet Grubu tur sezonunu açtı. Sezonun ilk turunda ’’Parla Center’’ isminde gruplarıyla Ağır Pedallar’a eşlik eden Atça MYO öğrencileri, organ bağışına dikkat çekmek amacıyla bisikletlere bilgilendirme broşürleri bağladı. Grup adına açıklamada bulunan Özge Sultan Ağca, ’’Vatandaşları organ bağışına teşvik etmek amacıyla elimizden geldiğince dikkat çekici projeler üretmeye çalışıyoruz. Hastanelerde organ bekleyen binlerce hastanın olduğu gerçeğinin geri plana atıldığını düşündük ve organ bağışına dikkat çekmek amacıyla Ağır Pedallar Bisiklet Grubu’na bu sezonun ilk bahar turunda eşlik etmek istedik. Bizler herkesi organ bağışı yapmaya ve hayat olmaya davet ediyoruz. Projemize dikkat çekme konusunda destek olan Ağır Pedallar ailesine de çok teşekkür ediyoruz’’ dedi. Ağır Pedallar Grubu Yöneticilerinden Ferda Ok, ’’Genç kardeşlerimizi duyarlı davranışlarından dolayı tebrik ediyoruz. Biz Ağır Pedallar olarak tüm sosyal sorumluluk projelerinin yanında olmaya devam edeceğiz. Vatandaşlarımızı sağlıklı bir yaşam için spor yapmaya davet ediyor, imkanı olan herkesi birkaç dakikalarını ayırarak organ bağışı yapmaya davet ediyoruz. Yeni sezonumuzda hem turlarımıza hem de sosyal sorumluluk projelerimize devam edeceğiz. Bizi destekleyen ve eşlik eden tüm Aydınlı bisiklet severlere tekrar tekrar teşekkür ediyoruz.’’
Van Ambulans helikopter 4 ayda 61 hasta taşıdı Sağlık Bakanlığı tarafından acil sağlık hizmetlerinde kullanılmak üzere Van’da konuşlandırılan ambulans helikopter, bu yıl çetin geçen kış sezonunda 4 ayda 61 hasta taşıdı. Van’da 2014 yılından bu yana acil hasta naklinde meteorolojik şartlar nedeniyle yaşanan sorunlar, ambulans helikopterin hizmete alınmasıyla sona erdi. Van başta olmak üzere Hakkari, Bitlis, Ağrı, Iğdır, Bingöl, Siirt ve Muş gibi çevre illere de hizmet veren ambulans helikopter, zorlu durumlarda hasta naklini sorunsuz gerçekleştiriyor. Coğrafi şartlardan dolayı kış şartlarının çetin geçtiği Van’da; geçtiğimiz yıl boyunca toplam 117 hasta sevk edilirken, 2024 yılının sadece ilk 4 ayında ise 61 hastanın başarıyla transfer edildiği bildirildi. “Havada yoğun bakım hizmeti veriyor” İHA muhabirine konuşan Sağlık Hizmetleri Başkan Yardımcısı Levent Bayram; coğrafi yapısı, ulaşım şartları, nüfus yoğunluğu, meteorolojik şartları ve stratejik bölgeler göz önünde bulundurularak ambulans helikopterlerden birinin de Van’da konuşlandırıldığını belirtti. Ambulans helikopterlerin gün doğumu ve batımı arasında hizmet verdiğini hatırlatan Bayram, “Yakıt ikmali yapmadan 400 kilometre mesafeye kadar hizmet verebilmektedir. Ambulans helikopterimizde tüm tıbbi cihaz bulunmakta olup, havada iken tam bir yoğun bakım hizmeti vermektedir. Ambulans helikopterimizde birer doktor, yardımcı sağlık personeli, sorumlu pilot ve yardımcı pilot olmak üzere 4 görevli bulunmaktadır” dedi. Coğrafi yapısı, çetin kış şartları, ilçelerin merkeze uzaklığı ve erken müdahalede helikopter ambulansın büyük önem taşıdığını ifade eden Bayram, “Genellikle yolları kapanan köylerden gebe hastaları, trafik kazalarında travmalı hastaları, kalp rahatsızlığı, solunum sıkıntısı olan hastalarımızı ve yeni doğan hastalar taşınmaktadır” diye konuştu. “Hastalar Bahçesaray ve Başkale’den taşındı” Ambulans helikopterin 2023 yılında 117 vaka ve 2024 yılının ilk 4 ayında ise 61 hasta taşıdığını dile getiren Bayram, sözlerini şöyle sürdürdü: “En çok hasta Bahçesaray ve Başkale ilçelerimizden taşıdık. Ambulans helikopter bakanlığımız tarafından belli illere konuşlandırıldığından ötürü ilimizin hizmet verdiği iller Hakkari, Bitlis, Ağrı, Iğdır, Bingöl, Siirt ve Muş olarak belirlenmiştir.”
İstanbul Beylikdüzü E-5 yan yoldaki feci kazada faciadan dönüldü: Taksi refüje savruldu, diğeri simit tezgahına çarpmadan durabildi Beylikdüzü’nde E-5 yan yol Avcılar istikametinde bekleyen ticari taksi, arkadan başka bir aracın çarpması sonucu refüje savruldu. Kazaya karışan araçlardan biri üst geçidin altındaki simit tezgahına çarpmaya ramak kala durabildi. Kazada 2 kişi hafif yaralandı. Yaralılar sağlık ekiplerince hastaneye kaldırıldı. Olay, sabah saat 06.30 sıralarında Beylikdüzü Yakuplu Mahallesi Haramidere mevkii E-5 yan yol Avcılar istikametinde meydana geldi. İddiaya göre, yol kenarında bekleyen Fatih S. kontrolündeki 34 TKH 23 plakalı ticari taksiye, Sezer G. kontrolündeki 34 RB 6959 plakalı araç arkadan çarptı. Ticari taksi çarpmanın etkisiyle savrularak yolun karşısındaki refüje çıktı. Sezer G. kontrolündeki otomobil yan yol üzerindeki üst geçidin altında bulunan simit tezgahına çarpmaya ramak kala durabildi. Yaşanan kazada her iki sürücüde hafif yaralandı. İhbar üzerine kaza yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yaralanan sürücüler sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından hastaneye kaldırıldı. Kaza nedeniyle Beylikdüzü E-5 yan yol üzerinde yoğun trafik oluştu. Polisin kontrolüyle trafik akışı sağlanırken kazaya karışan araçlar çekici ile kaldırıldı. Yaşanan kazaya şahit olan bölgedeki esnaflardan biri olayla ilgili olarak, “ Burada devamlı kaza oluyor. Bir değil iki değil. Yol kaygan zemin kaygan. Artı olarak durağın girişine bakın hiçbir önlem yok. Burası yokuş aşağı, araçlar kayıyor. Haberlere bakarsanız birçok kaza yaşandı burada ama Allah’tan kimseye bir şey olmadı. Aniden bir gürültü oldu. Arkama bile bakmadan kaçtım. Taksi duruyordu burada. Arkadan çarptılar” dedi
Mersin Mersin’de açık alanda kayısı hasadı başladı Mersin’in Mut ilçesinde sofralık kayısı hasadı başlarken, bu yıl 150 bin ton kayısı rekoltesi ve 80 bin ton ihracat bekleniyor. Türkiye’de sofralık kayısı üretiminin yüzde 90 ile 95’inin üretildiği, coğrafi işaretli sofralık Mut kayısısının açık alanda hasadı başladı. Mikro klima özelliğine sahip, dünya üzerinde tartışılmaz rengiyle, kokusuyla, görüntüsüyle rakip tanımayan Mut sofralık turfanda kayısısı Rusya, Orta Doğu, Hindistan ve Avrupa’ya ihraç ediliyor. 712 bin dekar tarım arazisi olan Mut ilçesinde, 77 bin 800 dekar alanda üretim yapılan kayısıda bu yıl rekoltenin 150 bin ton ve ihracatın ise 80 bin ton olacağı tahmin ediliyor. Kilosu 80 ile 120 liradan alıcı bulan kayısının fiyatlarından memnun olan üreticiler, eriğin altın yılını yaşadığını, kayısıdan da umutlu olduklarını söylediler. Kayısı hasadı dolaysıyla İlçe Kaymakamı İhsan Ayrancı, beraberinde Ziraat Odası Başkanı Muharrem Yılmaz ve Mersin Büyükşehir Belediyesi Mut Toptancı Hali Sebze Meyve Komisyoncular Derneği Başkanı Zeki Cüce ile birlikte hasat toplanan kayısı bahçelerini yerinde inceledi. Kaymakam Ayrancı, işçilerle birlikte kayısı topladı, kayısı toplamın zevkli olduğunu söyledi. Ayrancı, Mut’ta bu hafta itibarıyla kayısı hasadının başladığı bilgisini vererek, "Biz de bugün hasat yapan emekçi kardeşlerimizle, arazi sahiplerimizle beraber bahçeleri geziyoruz. Kayısı, ilçemizde gerçekten çok stratejik bir ürün. İlçemizdeki çiftçilerimizin elde ettiği tarımsal gelirde de önemli bir paya sahip. 150 bin ton civarında bir rekolte beklentimiz var bu sene. İnşallah bereketli bir sezon olur. Çiftçimizin iyi gelir ettiği bir sezon olur. Ben bütün ilçemize, bütün çiftçilerimize hayırlı bereketli bir hasat dönemi diliyorum" dedi. Mut Ziraat Odası Başkanı Muharrem Yılmaz ise, "Mut ilçemizde 77 bin 800 dekar alanda kayısı üretimi yapmaktayız. Ürettiğimiz kayısıların hemen hemen yüzde 90-95’i sofralıktır. Türkiye’de Mut tekdir. İlçemizin bulunduğu coğrafi konumundan dolayı erkenci kayısı, Mut’ta başlamaktadır. Mut ilçemizde kayısı nisan sonu başlar haziran sonu sona erer" diye konuştu. Kayısı hasadına başlayan üreticilerden Selami Bulut, yaklaşık 10 yıldır kayısı üreticiliği yaptığını dile getirerek, "Ortalama 250 dönüm kayısı bahçem var. Tabi farklı çeşitlerimiz var. Erkenci kayısılarımız matador, kolarodo, medisin. Şu an itibarıyla 80 ile 120 lira arasında gitmekte. Tabi bu da bizim için mutluluk verici. İnşallah bu şekilde devam eder. Bütün çiftçilerimize bereketli hasatlar diliyorum. 300 tonun üzerinde bu bahçede meyvemiz oluyor. Tabi giderek de üretimimiz artıyor" ifadelerini kullandı.