POLİTİKA - 28 Mart 2017 Salı 00:05

Bakan Çavuşoğlu: "Avrupa’da artık sadece faşist değil, terör çizgisine gelen siyasi partiler var"

A
A
A
Bakan Çavuşoğlu: "Avrupa’da artık sadece faşist değil, terör çizgisine gelen siyasi partiler var"

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İsviçre’de yapılan gösteride açılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başına silah dayalı pankartla ilgili sert konuştu.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İsviçre’de yapılan gösteride açılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başına silah dayalı pankartla ilgili sert konuştu. Çavuşoğlu, "Artık Avrupa’da sadece faşist değil, terör çizgisine gelen siyasi partiler var. Terörist bunlar. Biz bunları söyleyince de efendim bize fazla yükleniyorsunuz, ayıp oluyor diyorlar. Sen benim cumhurbaşkanıma diktatör diyorsun, ben sana faşist deyince zıplayıp duruyorsun, sen ne hakla söylüyorsun bunu" dedi.


Antalya’da Memur-Sen tarafından Mimar Sinan Kongre Merkezinde düzenlenen ’Memur-Sen’e Davet Referandumda Evet’ programına katılan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, yıllardır Türkiye’de çok badireler atlattıklarını, başta 28 Şubat’tan bugüne kadar yaşananları anlatsa zamanın yetmeyeceğini ama her zorlukta başta 28 Şubat olmak üzere Gezi olayları, 17-25 Aralık hain darbe girişiminde, yine 15 Temmuz hain darbe girişiminde Memur-Sen’in vatan için dimdik ayakta durduğunu söyledi. Türkiye’nin kimsesizlerin, mazlumların sesi olduğunu ifade eden Bakan Çavuşoğlu, bugün Türkiye’nin üzerinde 2 milyar ümmetin sorumluluğu bulunduğunu kaydetti. Çavuşoğlu, "Altını çiziyorum artık güçlü Türkiye sayesinde dünyadaki 2 milyar ümmet yalnız değildir, onların yanında güçlü Türkiye ve Türk milleti vardır elhamdülillah" dedi.


Makedonya’da Türklerin yaşadığı köylerde Türk çocuklarının okullara gidemediğini gördüklerini ama şimdi onların okullarının da, yollarının da olduğunu, tüm ihtiyaçlarının karşılandığını belirten Bakan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:


"Ecdadımızın zamanında inşa edipte sonra kimsesiz kalan eserler vardı garip kalmış. Şimdi o eserlerin hepsini ata isimleriyle ihya ediyoruz, Türkiye’nin sorumluluğu sadece Türkiye ile sınırlı değildir. Dünyanın her yerinde büyükelçilik, AFAD, Kızılay, Kültür merkezlerimiz, Diyanet İşleri Başkanlığımız ile var olmamız lazım. Uluslararası örgütlerde de güçlü olmamız lazım. Türkiye karar masasında varsa oradan adil kararlar çıkar, olmadığı yerde çifte standart vardır. 15 yıldır Cumhurbaşkanımız Erdoğan liderliğinde çifte standartlara, ikiyüzlülüğe her zaman karşı çıktık. Bundan sonra da karşı durmaya devam edeceğiz."



"Suriye’deki savaşı biz durdurmazsak kimse durdurmaz, herkesin başka hesapları var"


Suriye’de yaşananlara değinen Bakan Çavuşoğlu, "Yanı başımızda Suriye’de Halep’te 45 bin insan sıkışıp kaldığı zaman dünyada bizden başka kılını kıpırdatan oldu mu? Müslüman ülkeler dahil bu insanları nasıl kurtarabiliriz diye soran oldu mu? Ama işte 2 milyar ümmetten kendini sorumlu tutan Türkiye insanların kurtulması için ne gerekiyorsa onu yaptı, hamdolsun başardık. Şimdi Suriye’de barış için, ateşkesin kalıcı olması için, siyasi çözüm için bizden daha çok çaba sarfeden var mı? Yok. Bu savaşı biz durduramazsak kimse durdurmaz, herkesin başka hesapları var. Türkiye çok daha güçlü olmalı. Biz bunun için çalışıyoruz, bunun için sistem değişikliğine gidiyoruz. Daha istikrarlı, daha büyük olması, geleceğe emin adımlarla yürümesi için. 100. yıla projelerle gitmek lazım, Türkiye 2071’e büyük hedeflerle yürümesi lazım" dedi.


Türkiye’de istikrar varsa bunun sebebinin AK Parti’nin 15 yıldır tek başına iktidar olması ve milletin verdiği destek olduğunu söyleyen Bakan Çavuşoğlu, "7 Haziran’da tek başına iktidar olamadığı zaman o kadar üzülmediniz mi? Yüzde 42 almamıza rağmen koalisyon ihtimalinde neler yaşadık neler. Geçmişimizden ders alıp geleceğimize öyle yön vermemiz lazım. Bu hamasetle olmaz, bu kutlu yolculukta geçmişteki hatalardan ders alıp tekrarlamamak lazım" dedi.



"İki sistemle gitmek mümkün değil"


"Türkiye içerideki ve dışarıdaki hainlerin müdahalelerine rağmen ayaktaysa, yolunda emin adımlarla yürüyorsa Erdoğan gibi bir lider olduğu içindir" diyen Çavuşoğlu, "Peki Erdoğan sonrası ya AK Parti tek başına iktidara gelmedi, olabilir, demokrasi bu. O yüzden sistemi güçlendirmemiz lazım, geleceğimizi sigortalamamız lazım. Her ülkenin bir sistemi var, bazılarında parlamenter, başkanlık, yarı başkanlık sistemi var ama bizim sistemimiz ne? Tarif edebilen var mı? Bir taraftan parlamenter sistem, bir taraftan cumhurbaşkanlığı sistemi var. Ama cumhurbaşkanının da, başbakanın da, parlamentonun da yetkileri var. 2001 krizini unuttuk mu, 1994 yılı 5 Nisan kara çarşambayı unuttuk mu? Türkiye yüzde 50 fakirleşti. Ahmet Necdet Sezer niye attı anayasa kitapçığını, Ecevit dedi ki ’Senin yetkin yok’, o da dedi ki ’Var al anayasa kitapçığını oku.’ Var hakikaten var, Kenan Evren tüm yetkileri anayasada cumhurbaşkanına vermiş, kendisi cumhurbaşkanı olmak istiyordu çünkü. Yarın bir cumhurbaşkanı diyebilir ki her hafta Bakanlar Kuruluna ben başkanlık yapacağım, başbakan da diyebilir ki beni halk seçti, ben yapacağım, bu benim yetkim ve cumhurbaşkanın da yetkisi. Anayasa diyor ki cumhurbaşkanı istediği zaman Bakanlar Kuruluna başkanlık yapar" diye konuştu.


Bugünkü noktada Türkiye’nin iki sistemle gitmesinin mümkün olmadığını, iki tercihten birini yapmak zorunda olduğunu söyleyen Bakan Çavuşoğlu, ya tam parlamenter sistem ya da şu anki başkanlık sisteminin uygulanmasının şart olduğunun altını çizdi.



"Avrupa terörist çizgide"


Avrupa’daki hayır kampanyalarına da değinen Bakan Çavuşoğlu, bugün Avrupa ülkelerinin Türkiye’de bir referandumda seçimde taraf tuttuğunu, bunun tesadüf olmadığını kaydetti. Çavuşoğlu, "Şunu unutmayın bu referandumda Türkiye aleyhinde olan yurt dışında kim varsa, 15 Temmuz’un arkasında da bunlar var, Gezi olaylarının arkasında da bunlar var, FETÖ’nün arkasında da bunlar var, 17-25 Aralık darbe teşebbüsünün arkasında da bunlar var. Neden taraf tutuyorlar? Müslümanları çok mu seviyorlar, tam tersi bunlar İslam karşıtı olduğu için, Müslümanlardan nefret ettiği için, Türkiye’yi kıskandığı için, İslam karşıtlığı ve Türk karşıtlığı, Recep Tayyip Erdoğan adında birleştiği için Recep Tayyip Erdoğan’a saldırıyorlar. Aynı şekilde bizim bakanımızın, genel başkan yardımcılarımızın toplantılarını iptal ettiler. İnsanlığa, diplomatik kurallara tamamen saygısızlık yaparak, neden bize karşı çıkıp PKK’lılara kucak açıyorlar. İsviçre sosyalist parti. Bir siyasi partiyle PKK ortak eylem yapıyor ve İsviçre Parlamentosunun duvarına Erdoğan’ı öldürün diyor. Artık sadece faşist değil, terör çizgisine gelen Avrupa’da siyasi partiler var. Terörist bunlar. Bunları söyleyince efendim bize fazla yükleniyorsunuz, ayıp oluyor. Sen benim cumhurbaşkanıma diktatör diyorsun, ben sana faşist deyince zıplayıp duruyorsun. Sen ne hakla söylüyorsun bunu. Ve onların desteklediği PKK, FETÖ, tüm hainler Türkiye’nin geleceğini düşündükleri için mi hayır kampanyası yapıyorlar, daha güçlü olması için mi yoksa tam tersi mi? O yüzden tereddütte olan vatandaşlarımıza bu anayasa değişikliğini çok iyi anlatalım" dedi.



“18 maddeyi okuyan vatandaş oranı yüzde 20”


Gittikleri yerlerde vatandaşlarla konuşup sorduğunu ve ortalama yüzde 20 civarında vatandaşın 18 maddeyi okuduğunu gördüğünü söyleyen Çavuşoğlu, "Okumadığı için kara propagandadan etkilenebilir. Burada Memur-Sen’e çok iş düşüyor, her bir vatandaşa ulaşıp her bir maddenin okunmasını sağlayalım. ’Hayır’ diyecekse de okuyarak, bilerek ’hayır’ desin ama nefsine yenilerek PKK ile aynı safta olmasın, FETÖ ile aynı safta olmasınlar" şeklinde konuştu.


Bakan Çavuşoğlu, referandumla ilgili yapılan anketleri de yakından takip ettiğini belirterek, "Elhamdülillah anketlerimize bakıyoruz sürekli, 60’a doğru gidiyoruz, 63 olacak inşallah" dedi.


Toplantıya Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Genel Başkan Yardımcısı Hacı Bayram Tonbul, AK Parti Antalya İl Başkanı Rıza Sümer, Antalya milletvekilleri ve Memur-Sen üyeleri katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tekirdağ Teleferikte ailesiyle mahsur kalan makine teknisyeni: "Kazadan 10 dakika önce arayıp uyarmıştım" Antalya’da yaşanan teleferik kazasında ailesiyle birlikte mahsur kalan ve Çorlu ilçesinde yaşayan Makine Teknisyeni Cezmi Türkyılmaz, “Henüz olay yaşanmamıştı, ben arayıp uyardım ama maalesef 10 dakika sonra kaza meydana geldi. Çok üzücü bir olay fakat önüne geçilebilirdi” dedi. 12 Nisan tarihinde Antalya’nın Konyaaltı ilçesindeki Sarısu-Tünektepe teleferik hattında bulunan bir teleferik direği devrilip seyir halindeki bir kabine çarptı. Kabinin parçalanması sonucu Avukat Memiş Gümüş hayatını kaybederken, 17 kişi de yaralanmıştı. Kaza sonrası tamamen duran teleferik kabinlerinde mahsur kalan 174 kişi, yaklaşık 1 gün süren çalışmalardan sonra tahliye edildi. Çorlu ilçesinde yaşayan Cezmi Türkyılmaz, üniversitede okuyan kızını ziyaret için gittiği Antalya’da yolculuk için bindiği teleferikte, kabinlerde mahsur kalan 174 kişi arasında yer aldı. Türkyılmaz ve ailesiyle yaklaşık 7 saat sonra helikopter vasıtasıyla mahsur kaldığı kabinden kurtarıldı. Olayla ilgili konuşan Makine Teknisyeni Cezmi Türkyılmaz, “Gezi amaçlı teleferiğe bindik ve geziyi tamamladıktan sonra dönüş için teleferiğe bindik. Bu sırada direklerden bizim kabinin üzerine kıvılcım sıçradı. Bunu kızım fark etti ve bana da söyledi. Ben de bu konulara karşı bilgisi olan bir makine teknisyeniyim. Kafamı kaldırıp baktığımda direğin üzerinde makaralar kilitlenmiş dönmüyordu. Hemen kabinde yazan irtibat numarasını arayarak, görevlilere ulaştım ve kazaya sebebiyet verilmesin diye teleferiği durdurmalarını ifade ettim. Arayıp, ‘direğin üzerindeki makaralar dönmüyor. Bu yüzden çelik halat kıvılcım çıkarıyor, teleferiği hemen durdurun’ dedim. Telefonu kapattılar 5 dakika sürdü, herhangi bir durdurma olmadı. 5 dakika sonra tekrar aradım ve ‘sakın yolcu almayın, teleferiği hemen durdurun, kıvılcım ve duman çıkıyor’ dedim. 3-4 dakika sonra teleferik tekrar start alınca bir baktım arkaya etrafı toz bulutu kapladı. Telefon kayıtlarına bakılabilir muhtemelen ilk ben arayıp uyardım. Benim aradığımda stop edilip bırakılsaydı bu olay yaşanmazdı” diye konuştu.
Antalya Deniz kaplumbağaları ilk yuvayı yaptı Antalya’nın Manavgat ilçesi Sorgun-Side sahilinde ilk yetişkin deniz kaplumbağası yuvası tespit edildi. Manavgat’ta nesli tükenme tehlikesi altındaki deniz kaplumbağalarının yuvalama alanlarından Sorgun- Side sahilinde, yeni sezonun ilk kaplumbağa yuvası tespit edildi. Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan aldığı araştırma izinleriyle izleme faaliyetlerini yürüten DEKAFOK Kıyı Koruma Derneği tarafından belirlenen kaplumbağa yuvası, korumaya alındı. Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ve genelgelerle nesli koruma altına alınan deniz kaplumbağalarının yuvalama alanları, her yıl olduğu gibi bu yıl da çeşitli uyarı ve tedbirlerle korunacak. Bunların başında yuvalama alanlarından motorlu araçların geçmesi, sahilde ateş yakılması, yavruların deniz yönüne gitmesini engelleyebilecek yapay ışıklar, havai fişekler ve çöpler gibi faktörlerin yasaklanması geliyor. İlk yuva, geçtiğimiz yıldan 18 gün önce tespit edildi DEKAFOK Kurucu Başkanı Seher Akyol, bu yıl beşinci koruma ve izleme sezonuna hazırlandıklarını belirterek, "2020 yılında bu işe başladığımızda bize ’Burada caretta mı olur?’ demişlerdi. İlk yıl burada carettaların olduğunu, ikinci yıl ise deniz analarının en büyük avcısı carettaların aslında buradaki en büyük çalışma alanı olan turizm için ne kadar önemli olduğunu gösterdik. Üçüncü yıldan itibaren ise çevreye duyarlı halkımızın muhteşem çabalarıyla daha da güçlendik. Bu yıl beşinci sezonumuza hazırlanırken çok daha müsterihiz çünkü vicdani duyguları son derece gelişmiş olan halkımız artık ne yapması ve yapmaması gerektiğini çok iyi biliyor. Geçmiş dönemlere bakarak duyarlılığıyla beni çok etkileyen off-road sürücülerimiz ekim ayının ortalarına kadar sahillerimizde araçla geçmemesi gerektiğini, kampçılarımız ateşin deniz kaplumbağalarına ne gibi zararlar verdiğini çok iyi biliyor. Bölgedeki otellerimiz bu konuda tam destekçimiz ve bu dönemde onlarla ve duyarlı personelleriyle muhteşem bir uyum yakalıyoruz" dedi. DEKAFOK tarafından yapılan açıklamada; ilk yuvanın geçtiğimiz yıldan 18 gün önce tespit edildiği belirtilirken, yetişkin deniz kaplumbağalarının ağustos ortalarına kadar yuvalamaya devam etmesinin beklendiği, yavruların ise ilk yuvadan yaklaşık 50 gün sonra çıkmaya başlayacağı ve geçen yıl olduğu gibi ekim ayının ortalarına kadar çıkışlarını sürdüreceği kaydedildi.
Hatay Küçük Barış Manço takma saçı, bıyığı ve sahne performansıyla beğeni topladı Depremin vurduğu Hatay’da açılan Barış Manço temalı kütüphane hizmete açıldı. Kütüphanenin açılışında Barış Manço’ya benzemek için takma saç ve bıyık takan küçük çocuk, sahne performansıyla beğeni topladı. Asrın felaketinin ilk saatlerinden itibaren bölgeye yardıma koşan Antalya İl Sağlık Müdürlüğü’nde görevli 38 yaşındaki Acil Tıp Teknisyeni Havva Aydanur Ertuğrul, afetzede vatandaşlara umut olmaya devam ediyor. Hatay’da bir çok projeye imza atan Ertuğrul, kurucusu olduğu Ülkem Okuyor Derneği öncülüğünde 21. Kütüphanesinin açılışını gerçekleştirdi. Antakya ilçesinde bulunan Katar - 4 konteyner kentte açılan Barış Manço temalı kütüphane vatandaşlara hizmet etmeye başladı. Barış Manço severler ve Ülkem Okuyor Derneği işbirliğinde açılan kütüphanenin açılışı renkli görüntülere sahne oldu. Barış Manço’ya benzemek için peruk ve bıyık takan ilkokul 2. sınıf öğrencisi Ayaz Nalçak, açılışa katılanlardan büyük beğeni topladı. Lale Manço, kütüphanenin eşinin ismini taşıyacak olmasından dolayı mutlu olduğunu belirterek, “Havva hanım önderliğinde bu gün Ülkem Okuyor Derneği’nin 21 kütüphanesini açıyoruz. Bu kütüphane Barış Manço’ya ithaf edildi. Tabii bizim buraya katkımız da var. İzmanço ve Barış severler katkıda bulundu. Burası Havva hanımın emekleriyle bizim eserimiz oldu. Kütüphanemiz Barış Manço adıyla anılacak ve gerçekten mutlu oldum. Depremzede çocukların Barış Manço’yu tanıyabilecekleri bir ortam oluşturmaya çalıştıklarını belirten Ertuğrul, “Depremin ilk gününden beri sahadayım. Ancak sağlıkçı olarak değil deprem bölgesine kitap yığan kadın olarak biliniyorum. Ülkem Okuyor Derneği olarak 21. Kütüphanemizi açtık. Derneğimiz açtığı kütüphanelerde artık iş birlikleri yapıyor. Lale hanım ve Barış severler olarak 21. Kütüphanemizi birlikte açmak istediklerini söylediler. Hatay’ın Antakya ilçesinde bulunan konteyner kente Barış Manço temalı bir kütüphane kazandırdık. Çocukların girdiklerinde Barış Manço’yu hatırlayabilecekleri bir ortam oluşturmaya çalıştı” şeklinde konuştu.