EKONOMİ - 24 Nisan 2024 Çarşamba 11:03

Başkan Ali Bahar: “Yabancılarda tersine göç başladı”

A
A
A
Başkan Ali Bahar: “Yabancılarda tersine göç başladı”

Antalya’da Mart ayında konut satışında yüzde 7 oranında gerileme yaşandığına dikkat çeken ATSO Başkanı Ali Bahar, “Antalya’da Türkiye ortalamasının üzerinde bir düşüş yaşandı. Ülkemizde ve Antalya’da konut satışlarının gerilemesindeki en temel etken inşaat maliyetlerinde yaşanan artışlardır” dedi.


Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Ocak-Mart 2024 dönemi konut satış verilerini değerlendiren ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bahar, inşaat maliyetleri, konut satışları ve bölgede kurulan yabancı şirketlere yönelik açıklamada bulundu. TÜİK verilerine göre Mart ayında Türkiye genelinde yapılan toplam konut satışlarının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 0,1 oranında azalışla 105 bin 394 adet olarak gerçekleştiğini kaydeden ATSO Başkanı Ali Bahar, “Ocak ve Mart döneminde de geçen yıla göre yüzde 1,3 oranında azalış yaşandı. Türkiye ortalamasının üzerinde düşüşün yaşandığı Antalya’da ise aynı dönemde konut satışlarında yaklaşık yüzde 7 gerileme gözlemlendi. Mart ayında 5 bin 693 konut satışının yaşandığı Antalya, aylık bazda İstanbul, Ankara ve İzmir’in ardından dördüncü sırada yer aldı. Ocak ve Mart döneminde 15 bin 971 konut satışı ile İzmir’i geçerek üçüncü sıraya yükseldi” diye konuştu.



Temel etken inşaat maliyetlerindeki artış


Konut satışlarının gerilemesindeki en temel etkenin inşaat maliyetlerinde yaşanan artışlar olduğunu kaydeden ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bahar, “Gerek Türkiye’de gerekse Antalya’da konut satışlarının gerilemesindeki en temel etken inşaat maliyetlerinde yaşanan artışlardır. Aylık yüzde 3,41 oranında artış gösteren inşaat maliyetleri, yıllık bazda yüzde 70,05 artış ile geçen yılın Şubat ayından itibaren yıllık bazdaki en yüksek artış oldu” dedi. Enflasyonun çok üzerinde bir artış olduğuna işaret eden Başkan Ali Bahar, “İnşaat maliyetleri ile enflasyon düzeyleri karşılaştırıldığında, geçen yılın Nisan ayından itibaren ÜFE ve TÜFE oranlarından daha yüksek bir artış sergilemektedir. Dolayısı ile inşaat maliyetlerinde enflasyonun çok üzerinde bir artış görmekteyiz. Bu durum haliyle konut fiyatlarına da doğrudan yansımıştır” diye konuştu.



"Konut arzı durma noktasına geldi"


Enflasyon ile birlikte inşaat maliyetlerinin de artmış olmasının, konut üretimini de aşağıya çektiğini dile getiren Başkan Bahar, sözlerini şöyle sürdürdü:


“Geçtiğimiz yıl, aşırı şekilde artan konut fiyatlarında da bir süredir yavaşlama hatta gerileme olduğunu görebiliyoruz. Ancak bu gerileme bir yere kadar yaşandı ve durmak zorunda kaldı. Çünkü maliyetler çok yüksek ve bu maliyetlerin altında bir fiyatlama söz konusu olamaz. Antalya gelişmeye ve hızla büyümeye devam eden bir şehir. Türkiye’nin ve dünyanın göz bebeği Antalya’mız her dönem göç veren değil, göç alan bir şehir olmuştur. Bu nedenle ciddi anlamda konut arzına ve stokuna ihtiyaç bulunmaktadır. Burada da karşımıza çıkan en önemli sorun maalesef yine enflasyondur. Her sektörde olduğu gibi inşaat sektöründe de yeniden sürat kazanmamız için enflasyonun kontrol altına alınması önceliktir. İnşaat maliyetlerindeki en önemli kalem geçen yıla göre yüzde 108 oranında artan işçilik maliyetleridir. Enflasyonda da artık sona gelindiğini biliyoruz. Asgari ücrete ara zam yapılmayacak olması ve yılın ikinci yarısından itibaren fiyatlar düzeyinde yaşanacak gerileme ile birlikte ara verdiğimiz üretime hızla devam edeceğiz.”



Yabancılara konut satışında son 34 ayın en düşüğü


Mart ayında Türkiye genelinde bin 778 adet yabancıya konut satışı gerçekleştirildiğini sözlerine ekleyen Başkan Bahar, “Toplam konut satışları içerisindeki yabancılara yönelik konut satış payı yüzde 1,68. Bu pay Antalya’da ise yüzde 10,9 olarak gerçekleşti. Hem yerli hem yabancıya yönelik konut satışlarında gerileme yaşandığını görebiliyoruz” dedi. Mart ayında Antalya’da satılan 5 bin 693 adet konutun sadece 618 adedinin yabancılara satıldığını aktaran Başkan Ali Bahar, “Bu gerileme tüm Türkiye’de yaşanmıştır ancak Antalya’da bu oran, Türkiye ortalamasından çok daha yüksek. Antalya yabancı konut satışlarında çok uzun süredir Türkiye’de ilk sıradaydı. Son birkaç aydır ikinci sıraya geriledi. Bu durum elbette yabancıların oturum izinlerinde yaşadıkları problemlerden ve konut fiyatlarındaki artışlardan kaynaklanmaktadır. Yabancıların yalnızca ev almaktan değil, kentimizde yaşamaktan da vazgeçtiklerini görebiliyoruz. Öyle ki 2024 yılının ilk 100 gününde ATSO’ya kayıt yaptıran yabancı şirket sayısı 117 oldu. Bu sayı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 63 geridedir. Biz bu gerilemenin olacağını zaten biliyor ve bekliyorduk. Şu anda yaşananlar olması gerekenlerdir. Çünkü geçtiğimiz yıllarda Antalya, beklenenin çok üzerinde bir yabancı göçü almıştır. Bunun mutlaka belli oranda tersine dönmesi gerekiyordu” sözlerine yer verdi.



“Yüksek faiz, kredili konut satışlarını durma noktasına getirdi”


Türkiye genelinde Mart ayında gerçekleştirilen 12 bin 880 adet ipotekli konut satışının toplam konut satışları içerisindeki payı yüzde 12,22 olurken, Antalya’da ipotekli konut satışlarının bu ortalamanın altında kaldığını hatırlatan Başkan Bahar, “Antalya genelinde Mart ayında ipotekli olarak satılan 425 konutun toplam satışlar içerisindeki payı yüzde 7,46 olarak gerçekleşmiştir. Bu gerileme konut fiyatlarındaki artışlar ile birlikte faiz artışlarından kaynaklanmıştır. Konut talebinde yaşanan gerileme yalnızca yabancı talebindeki azalıştan kaynaklanmamış olup kredi faizlerindeki artışlar da bu gerilemede önemli bir etkendir. Verilere göre 2024 yılında kredi çekerek ev sahibi olmak isteyenlerin sayısında ciddi bir azalma yaşandı. 2023 yılının ilk 3 ayında Antalya’da bin 858 adet kredili konut satışı gerçekleşirken bu sayı 2024 yılının aynı döneminde yaklaşık yüzde 53 azalışla 881 adette kaldı. Bu da bize kredi ile ev sahibi olmak isteyenlerin sayısında ciddi bir gerileme olduğunu kanıtlamaktadır. Bu rakamlar, kredi faizlerindeki artışın konut piyasasına etkisini açıklar niteliktedir” dedi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Türk Telekom daha yeşil bir gelecek için yatırımlarını sürdürüyor Türk Telekom, 2023 için koyduğu güneş enerjisinden elde ettiği üretim kapasitesini yüzde 60 artırma hedefine 2022’de ulaştı. Türk Telekom, bu alandaki faaliyetlerini daha etkin bir şekilde yürütmek, sürdürülebilirlik yaklaşımının tüm iş süreçlerine entegrasyonunu sağlamak, hedeflere yönelik çalışmaları hayata geçirmek gibi süreçler için 2023 yılında yönetim kuruluna bağlı ‘Sürdürülebilirlik Komitesi’ oluşturdu. Türk Telekom, teknolojiyi iyiliğe ve faydaya dönüştürme vizyonunu tüm iş süreçlerine yansıtmaya devam ediyor. Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi’nin (UNGC) 10 temel evrensel ilkesine uygun davranacağına dair taahhüt veren Türk Telekom, Sürdürülebilirlik Komitesi ile sürdürülebilirlik yaklaşımını tüm faaliyet alanlarına entegre etmek için çalışmalarına devam ediyor. 2023 yılı için koyduğu güneş enerjisinden elde ettiği üretim kapasitesini yüzde 60 artırma hedefine 2022 yılında ulaşmayı başaran Türk Telekom, 2030 itibarıyla Kapsam 1 ve Kapsam 2 emisyonlarında 2020 baz yılına nispeten yüzde 45’lik bir azaltım yapmayı, 2050 yılında ise Net Sıfır’ı hedefliyor. “Teknolojiyi iyiliğe ve faydaya dönüştürmek en önemli misyonlarımızdan” Türk Telekom’un en önemli misyonlarından birinin teknolojiyi iyilik ve faydaya dönüştürmek olduğunun altını çizen Türk Telekom Finans Genel Müdür Yardımcısı Kaan Aktan, “Türk Telekom olarak geleceği iyileştiren teknoloji anlayışımızla, yeşil dönüşümü hızlandırarak iklim değişikliğiyle mücadele ve enerji verimliliği konusunda önemli çalışmalar yürütüyoruz. Bu kapsamda sürdürülebilirlik ilkelerini iş stratejilerimizin merkezine yerleştiriyor, iklim riski yönetimine katkıda bulunmak amacıyla faaliyetlerimizi yürütüyoruz. Stratejimizin bir parçası olarak enerji verimliliğine yönelik yatırımlarımızı hızlandırıyoruz. Hem sabit hem de mobil altyapımızda her yıl çok önemli yatırımlar yaparak altyapımızı genişletiyoruz, daha fazla aboneye hizmet veriyoruz. Diğer taraftan altyapıda büyürken enerji verimliliğine yönelik attığımız adımlar ile yıldan yıla enerji tüketimimizi kontrol altında tutuyoruz. 2023’te yayınladığımız “İletişimle Sürdürülebilir Dönüşüm” temalı Sürdürülebilirlik Raporu’nda da yer verdiğimiz üzere öncelikli yatırımlarımız arasına aldığımız GES kurulumları kapsamında şirketimize tahsis edilen kapasiteyi 405,8 MWe’ye çıkardık. E4 Şarj-Elektrikli Araç Şarj Ağı projemiz ile elektrikli araç kullanıcılarına, her anlamda güvenli, çevreci kesintisiz şarj hizmeti sunmaya başladık. 2023 CDP puanımızı bir önceki yıla göre iki kademe artırarak “B” Yönetim seviyesine taşımak, iklim eylemi konusundaki kararlılığımızın göstergesidir. Kategori puanları karşılaştırmasında hem "Emisyon azaltım girişimleri ve düşük karbonlu ürünler" hem de "Kapsam 1 ve 2 emisyonları (doğrulama dahil)" kategorilerinde en yüksek A notunu elde ettik. Sürdürülebilirlik vizyonumuzu, gelecek nesillere yaşanabilir, daha yeşil bir dünya bırakma hedefiyle tüm faaliyet alanlarımıza yansıtmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
İstanbul İstanbul’da 90 milyon liralık kaçak oto yedek parçası ele geçirildi İstanbul’da polis ekipleri tarafından oto yedek parça kaçakçılarına yönelik gerçekleştirilen operasyonlarda, piyasa değeri 90 milyon lirayı bulan 5 bine yakın kaçak yedek parça ele geçirildi. Operasyonda 8 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Müdürlüğü ekipleri, yurda kaçak yollarla getirilen otomobil yedek parçaların Bayrampaşa, Bakırköy, Gaziosmanpaşa, Bahçelievler ve Zeytinburnu ilçelerinde bulunan depo ve işyerlerinde saklanarak piyasaya sürüldüğü bilgisine ulaştı. Kaçakçılıkla mücadele kapsamında yürütülen soruşturma çerçevesinde harekete geçen polis ekipleri, Türkiye’ye çeşitli gümrük kapılarından sokulduğu öğrenilen binlerce yedek parçanın saklandığı adresleri tek tek tespit ederek işyeri ve depolara dün peş peşe baskın düzenlendi. 90 milyon liralık kaçak oto yedek parça ele geçirildi Polis ekiplerinin düzenlediği zincirleme operasyonda haklarında yakalama kararı bulunan 8 şüpheli gözaltına alındı. Baskın yapılan adreslerdeki aramalarda ise piyasa değeri yaklaşık 90 milyon lirayı bulan farklı marka ve modelde 269 araç direksiyonu ve 4 bin 477 oto yedek parçası ele geçirildi. Yurda kaçak yollarla sokulan ve yüklü miktarda vergi kaybına neden olan yedek parçalara emniyet tarafından el konulurken, yakalanan şüpheliler hakkında “5607 Sayılı Kanuna Muhalefet” suçundan işlem başlatıldı. Parça kaçakçıları, gözaltına alındıktan sonra ifadeleri alınmak üzere emniyete götürüldü. Şüpheliler ile ilgili yürütülen tahkikat işlemleri devam ederken, ele geçirilen oto yedek parçaları İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün Vatan Caddesi’nde bulunan yerleşkesinde sergilendi.