GENEL - 10 Aralık 2016 Cumartesi 16:00

Dünya Turizm Forumu Akdeniz Zirvesi

A
A
A
Dünya Turizm Forumu Akdeniz Zirvesi

Dünya Turizm Forumu Akdeniz Zirvesine katılan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, kente gelen yabancı ziyaretçileri müşteri görmekten vazgeçmeleri gerektiğini belirterek "Onları dostumuz olarak görmeliyiz, gönül köprülerine yatırım yapmalıyız" dedi. Dünya Turizm Forumu Başkanı Bulut Bağcı ise 2017 yılından yatırımcılar ve turizmciler umutlu olduğunu söyledi.
Antalya’nın Belek Turizm Bölgesi’ndeki Regnum Carya Otel’de gerçekleştirilen Dünya Turizm Forumu Akdeniz Zirvesi, 15 ülkeden 30 konuşmacı ve 750 kişinin katılımı ile başladı.
Moderatörlüğünü BBC World News’in sunucusu Kasia Madera’nın yaptığı oturumlarda sınır güvenliği, turizmin çok kanallı kullanımı, destinasyon düğünlerinde yükselen trendler, seyahat endüstrisi için ödeme sistemlerinde yeni fırsatlar, resort turizminde değişen algılar, Avrupa piyasalarına yeni bakış ve yaklaşımlar, turizm endüstrisinde teknolojik çözümler, büyük spor etkinliklerinin ve MICE’ın destinasyonlara katkıları gibi konular masaya yatırıldı.
Zirvenin açılışını yapan Dünya Turizm Forumu Başkanı Bulut Bağcı, forumun bu sene ikincisini gerçekleştirdiklerini belirterek, Akdeniz’in turizmini konuştuklarını kaydetti.
Bölgesel toplantılarda ağırlıklı olarak etkinliklerin gerçekleştirildiği bölgeyi değerlendirdiklerini aktaran Bağcı, "2017 yılından yatırımcılar ve turizmciler umutlu. Başarılı bir sene geçireceğiz. Akdeniz Zirvesi’nin ardından 19 Ocak’ta Moskova’da bir zirve düzenleyeceğiz. Cumhurbaşkanımız himayesinde İstanbul’da Şubat ayında global turizmi değerlendireceğimiz Dünya Turizm Forumu gerçekleştireceğiz. 14 bin yerli ve yabancı ziyaretçinin beklendiği Global Meeting’in ardından Newyork ve Londra’da da yeni projeler gerçekleştireceğiz. Bu süreçte ülkemizin tanıtımı noktasında elimizden geleni yapacağız." dedi.
Türkiye’nin hedef pazarlarına yönelik forumlar düzenlediklerinin altını çizen Bağcı, "Bir bölgede yapılan toplantının arkası geliyor. Türkiye önemli bir ülke ve yapılan çalışmalar büyük önem taşıyor. Şu andan daha fazla üzerine ne koyabiliriz diye düşünüyoruz. Türkiye’nin 2023 vizyonu kapsamında neler yapabiliriz, bunun peşindeyiz. Hükümet elinden geleni turizm anlamında yapıyor. Biz sivil inisiyatiflerin de artık, bir şeyler yapması gerekiyor" ifadelerini kaydetti.

Turist sayısındaki düşüş
Belek Turizm Yatırımcıları Birliği (BETUYAB) Başkanı Fikret Öztürk, birlik olarak bölgede 50 otele hizmet verdiklerini kaydetti.
2015 yılı ile 2016 yılını karşılaştırdıklarında turist sayısında yüzde 70’den 54’e düşüş olduğunun altını çizen Öztürk, "Son bir aydır gittikçe artan rezervasyonlar var. Almanya ve Avusturya’dan da rezervasyon gelmeye başladı. Antalya, Avrupa’nın birçok değil bütün şehirlerinden daha güvenlidir. En güzel oteller ve en uygun fiyatlar bizde. Avrupa’nın 4’te biri 5’te biri fiyatlar, hizmet kalitesi de yüksek. Neden azalma var. Bir şeyler yapmak zorundayız. Her şeyi devletten beklersen hiçbir yol alacağımıza inanmıyorum" diye konuştu.
Turizmcilerin yabancı basın mensupları ile yakın temas içinde olması gerektiğine değinen Öztürk, "Belek’te 500 bin dolar ile 3 milyon dolar arasında tanıtıma para harcıyoruz. Yurt dışındaki basınla dirsekt teması sağlayalım. En az kaybı olan otelin 3 ile 30 milyon dolar kaybı var. Bu kaybı önlemenin tek yolu Avrupa’da Antalya’yı ve Türkiye’yi tanıtmaktır" dedi.

Antalya’daki turizm organizasyonları
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Antalya’nın 2016 yılında da önemli turizm organizasyonlarına ev sahipliği yaptığını ve önemli turizmcileri ağırladığını söyledi.
2016 yılında yaşanan sorunların Türkiye’yi birleştirdiğini kaydeden Türel, "Yurt dışı ile Türkiye arasındaki işbirliği ve dayanışma daha da güçlendi. Öldürmeyen yara nasıl insanı güçlendirirse, Antalya ve Türkiye olarak geçmiş senedeki sıkıntılar ve rehavetten kurtulduk daha fazla gayret etmeyi çalışmayı yeniden hatırladık. Her zamankinden çok daha fazla çalışıyoruz. Türkiye’de turizm son 20 yılda ortalama yüzde 8 civarında büyüme gerçekleştirdi, bu büyüme Avrupa ve dünya ortalamasının üzerinden gerçekleşince bizde de bir rehavet oldu" ifadelerini kullandı.
Bu yıl hükümetin turizme daha fazla destek vermeye başladığını dile getiren Türel, "Geçen yıl tanıtım ve promosyon çalışmalarını STK öncüleri ile birlikte Avrupa’da güçlü şekilde gerçekleştirdik. 2017 yılında çok daha hızlı olacağız. Dünyanın bu yıl bizi konuşacağına inanıyoruz. Turizm konuşulacaksa doğru adres Antalya’dır. Bu forum da ele alınacak olan yeni trend ve teknolojilerin ele alınması çok önemlidir. Antalya bir dönem her şey dahil turizmi aldı ve dünya standartlarında en yüksek seviyeye taşıdı. Turizmin insani ve kültürel boyutunu zenginleştirecek yeni modele geçmeliyiz. Birbirine benzeyen, birbirinin tekrarı, standart ürünlü hizmetler yerini kişiselleşmiş ürünlere bırakmalıdır" diye konuştu.

"Konuk değil dostlarımız"
Antalya olarak gelen ziyaretçi ve konukları müşteri gibi görmekten vazgeçmeleri gerektiğinin altını çizen Türel, "Onları dostumuz olarak görmeliyiz, gönül köprülerine yatırım yapmalıyız. Antalya olarak bu hamleyi gerçekleştirecek güçteyiz. Turizm tüm paydaşları olarak çok güçlü bir takımız. Tek yapmamız gereken daha fazla bir araya gelmeli ve daha fazla çalışmalıyız. Bazı hedefleri, politika hedefleri haline getirebiliriz. 2017 yılının Antalya için güzel bir yıl olmasını ve barış ve kardeşliğin güçlenmesini diliyorum" dedi.

"Büyük projeler"
Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş ise Türkiye’nin son 15 yılda önemli krizler, terör olayları, deprem gibi jeopolotik olaylar, komşularındaki sıcak savaşlar ve siyasi olaylar ile darbe girişimlerine rağmen esnek ve dayanıklı bir ülke olduğunu dile getirdi.
Ateş, Türkiye’nin Marmaray, Üçüncü Boğaz Köprüsü, Avrasya Tüneli, Osmangazi Köprüsü, Kıbrıs Barış Suyu Projesi, otoban projeleri, İstanbul Havalimanı, Akkuyu Nükleer Santrali gibi büyük projelere imza attığını kaydetti.

"İşsizliğe panzehir"
Turizmin zor bir dönemden geçtiğine değinen Ateş, "Türkiye’nin turizm varlığı 80 milyar doların üzerinde. Bunlara marinalar, limanlar, oteller ve küçük pansiyonlar dahil. Bu varlığı göz ardı edemeyiz. Bunu yaşatmak, kollamak, ileriye doğru büyütmek zorundayız. Turizmde o kadar önemli bir yatırım var ki yıllar ne olursa olsun, sıkıntılar ne olursa olsun aşılacağına dair inancımız var. Bankacılık sektörünün turizme desteği çok önemli. Turizm sayısı 2017 yılında bu yıldan daha iyi olacaktır. Bu yıl Türkiye’ye gelmeyen turistler başka ülkelere akın etti. Bu turistler Türkiye’nin servis kalitesi, hizmeti ve yapıların yeniliğini düşündüğünde yine ’Türkiye’ diyorlar başka bir şey demiyorlar. Rusya içinde Avrupa ülkeleri için de böyle. Türkiye Doğu Akdeniz’in kirlenmemiş tek köşesi. Güvenlik endişeleri vardır ama alınan çok ciddi tedbirler var. Turizm 50’den fazla yan sektöre destek oluyor. 1 milyondan fazla kişiye istihdam sağlayan turizm Türkiye’nin cari açığı ile işsizliğin en önemli panzehirdir. Ümidimizi asla kaybetmemek lazım. Başka ülkemiz yok. 2017 ve 2018 yılları belki zor geçecek ama gelecek günler bizimdir, Türkiye ve Türk turizminindir" ifadelerine yer verdi.

"Tur operatörleri yüzde 20’lik önlemi"
Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği Başkanı Murat Ersoy, son dönemde yaşanan olayların turizm alanında ileriye dönük riskleri de beraberinde getirdiğini kaydetti.
Türkiye’nin dünya pazarında talep gören bir ülke olduğunun altını çizen Ersoy, "Türkiye, dünya tur operatörlerinin yüzde 40’ını oluşturuyordu. Yüzde 20’sini de Mısır oluşturuyordu. Ama 2015 yılının yarısında ve 2016 yılında iki büyük destinasyonda da kriz yaşandı. Kimse bu kadar büyük kriz yaşanacağına hazırlıklı değildi ve tahmin etmemişti. Artık hiçbir büyük oyuncu kapasitesinin yüzde 20’sinden fazlasını tek bir destinasyona yönlendirmeyecektir. Yüzde 20’den fazla krize vermeyeceklerdir. Tüm yumurtaları aynı sepete koymayacaklardır" dedi.

Alternatif pazarlar
Bu dönemde Türkiye’nin önüne kalıcı yeni rakip destinasyonlar çıkacağını işaret eden Ersoy, "Avrupa’ya 5 saat uçuş mesafesinde yeni destinasyonlar inşa edecekler. Türkiye’de 65 milyar dolarlık turizm yatırımı yapılmış 80’li yıllardan bu yana, 1 milyon 600 bin yatak kapasitesi var. Direkt ve dolaylı 3 milyon kişi istihdam ediliyor. Bu yatırımları unutacak mıyız, yapmasak mı diyeceğiz. Alternatif pazarlama enstrümanları oluşturacağız. Bu enstrümanlarla pazar payımızı düşürmeden pazarımızı büyüteceğiz. Planlama ve organizasyonlarımızı buna göre yapağız" diye konuştu.

"Kiralama süresi yeniden uzatılmalı"
Ersoy, sektör için kısa ve uzun vadede alınması gereken önlemleri ise şöyle sıraladı:
"Birincisi günümüzle ilgili anlık önlemler, ikincisi kalıcı önlemler almalıyız. Devlet, sektörün tüm oyuncuları ile tek tek görüştü ve ihtiyaçları dinledi. Gerekli önlem paketlerini açıklamaya başladı. Yakın dönemde en etkili olan önlem hava yolu ve tur operatörlerine 6 bin dolarlık uçak katkısıydı. Geçen sene bu katkılar 3 aylık dönemi içeriyordu, bu sene 2017 yılının sonuna kadar olduğu açıklandı. Bu destekle birçok tur operatörü Türkiye’yi programına aldı. Tesislerin büyük çoğunluğu tahsis arazi üzerine yapıldı ve süreleri daraldı. Bunların bir 49 yıl kadar daha uzatılması gerekiyor."

"KDV yüzde 4’e düşmeli"
Turizmin yeniden eski seviyelere ulaşmasının 2018 yılının haziran ayını bulabileceğini öngören Ersoy, "Mevcut yatırımların sürebilmesi için yatımcılara hibe kredide değil tesisini yatırımını açık tutmayı destekleyecek teşvik verilmelidir. KDV oranı şuan yüzde 8, bu oranının yüzde 4’de tutulması sektöre büyük nefes aldıracaktır" dedi.
Ersoy, Türkiye’nin turizmde toptancılık sisteminden perakendecilik sistemine geçilmesinin de büyük önem taşıdığını vurguladı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler Resmi Gazete’de Çalışmak için bulundukları ilden başka illere giden mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin yaşadıkları sorunların giderilmesine yönelik yapılacak çalışmalar ile ilgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi Resmi Gazete’de yayımlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanarak Resmi Gazete’de yayımlanan ’Mevsimlik Tarım İşçileri ile İlgili 2024/5 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’ ile mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler getirildi. Genelge kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve aileleri için geçici yerleşim alanları oluşturulacak ve bu alanlarda eğitim, sağlık, ulaşım ve sosyal hizmetler sunulacak. Genelgeye göre, valilikler tarafından mevsimlik tarım işçilerinin yoğun olarak çalıştığı yerlerde iklim şartlarına uygun, emniyetli ve estetik prefabrik yapılar kullanılarak geçici yerleşim alanları kurulacak. Bu alanlar sel, su baskını gibi doğal afetlere karşı güvenli lokasyonlarda planlanacak ve yerleşim yerlerine elektrik, su ve kanalizasyon hizmetleri sağlanacak. Valiliklerce hazırlanan eylem planlarında belirlenen alanlara ilişkin tahsis veya protokol belgesi Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi’ne (e-METİP) aktarılacak. Sağlık hizmetleri Genelgede sağlık hizmetleri kapsamında, il sağlık müdürlükleri tarafından mevsimlik tarım işçileri ve ailelerine yönelik aşılama, kronik hastalık taramaları ve mobil sağlık ekipleri ile sağlık hizmetleri sunulacak. İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda personelinin istihdamının sağlacağı belirtilen genelgede, ”İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda sağlık personelinin istihdamı sağlanacak ve hizmet ihtiyacına göre personelin çalışma saatleri düzenlenecektir. Çalışan sağlığının korunması ve geliştirilmesi kapsamında il sağlık müdürlüklerince gerekli bilgilendirme faaliyetleri yapılacaktır” ifadelerine yer verildi. Eğitim hizmetleri Genelgeye göre çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. İl milli Eğitim Müdürlüklerince; geçici yerleşim alanlarında eğitim ve sosyal faaliyetler için oluşturulan merkezin, öncelikle çocuklar için etkin bir eğitim merkezi olarak kullanılmasının sağlanacağına dikkati çekilen genelgede şu ifadelere yer verildi: "Çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. Mevsimlik tarım işçilerinin zorunlu eğitim çağındaki çocuklarının eğitimlerini devam ettirmek üzere konu hakkında Milli Eğitim Bakanlığının ilgili yönerge/genelge hükümleri uygulanacaktır. Bu hususta şartlı nakit transferi gibi özendirici tedbirler etkin şekilde uygulanacak, çocukların okul kıyafetleri ve malzemeleri valiliklerce sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları aracılığıyla temin edilecektir. İl milli eğitim müdürlüklerince; mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarının daimi ikametgahlarındaki okullarına döndüklerinde öğrenme kayıplarına yönelik telafi/yetiştirme eğitimleri yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçileri, daimi ikamet ettikleri illere geri döndüklerinde çalışma ve iş kurumu il müdürlükleri, halk eğitimi merkezleri ve mesleki eğitim merkezlerince; işçiler arasında yaygın eğitim ihtiyacı olanlar tespit edilerek eğitim ihtiyaçları karşılanacak, yetişkinlere okuma-yazma ve/veya meslek edindirme kursları, iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri ile sosyal-kültürel faaliyetler düzenlenecektir. Özel eğitim ihtiyacı bulunan çocuklar rehberlik araştırma merkezi müdürlükleri tarafından eğitim imkanlarından faydalandırılacaktır. Mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarının eğitime erişimlerinin sağlanması amacıyla il/ilçe milli eğitim müdürlükleri bünyesinde kurulan ekiplerin görevleri süresince ulaşım ihtiyaçlarının giderilmesi için gerekli tedbirler Valiliklerce alınacaktır." Genelgeye göre, İçişleri Bakanlığı, mevsimlik tarım işçilerinin güvenli bir şekilde seyahat etmeleri için gerekli trafik denetimlerini artıracak ve gece saatlerinde yolculuk yapmamaları sağlanacak. Geçici yerleşim alanlarının korunması ve asayişin sağlanması için kolluk kuvvetleri tarafından düzenli devriyeler yapılacak. Sosyal hizmetler Aile ve sosyal hizmetler il müdürlüklerince sosyal hizmetler kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin bilgilendirilmesi sağlanacağı kaydedilen genelgede kadın, çocuk, engelli ve yaşlıların sunulan hizmetlerden yararlanacağı vurgulandı. Okul çağına gelmemiş çocuklar için ise aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri ve İl Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından geçici yerleşim alanlarında eğitim ve bakım hizmetleri için personel görevlendirilebilecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından sunulan gezici kütüphane, gezici müze ve benzeri hizmetlerin geçici yerleşim alanlarında faaliyet göstermesi amacıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile koordineli çalışmalar yürütüleceği aktarılan genelgede şunlar yer aldı: "Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarına yönelik sosyal ve sportif faaliyetler yürütülecektir. İl Müftülüklerince mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin inanç ve ibadet ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli tüm tedbirler alınacak; çocuk işçiliğinin önlenmesine ve çocukların zorunlu eğitime devam etmelerinin sağlanmasına ilişkin olarak ailelerin bilgilendirilmesine yönelik çalışmalara destek verilecektir." Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi (e-METİP) Mevsimlik tarım işçisi olarak daimi ikametgahı dışında bir başka ilde çalışmak amacıyla geçici olarak yer değiştirenlerin ve ailelerinin kimlik bildirimleri, bu kişilerin yaşadıkları geçici yerleşim alanlarındaki kolluk kuvvetlerince alınacağı vurgulanan genelge şu şekilde devam etti: "Bu bildirimler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile elektronik ortamda paylaşılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için teknik altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığına e-METİP’e kayıtlı olan mevsimlik tarım işçilerinin ve aile bireylerinin kimlik numaralarını bildirecektir. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kullanılmakta olan Milli Eğitim Bakanlığı e-Okul Yönetim Bilgi Sistemi’nde yer alan mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarına ilişkin kayıtlar e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin kimlik numaraları her sağlık hizmeti sunumunda alınarak, sunulan hizmetlere ilişkin bilgiler kişisel verileri içermeyecek şekilde e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Sağlık Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı gerekli gördüğü takdirde e-METİP’in etkinliğinin artırılması amacıyla diğer kamu kurum ve kuruluşlarından protokole gerek duymadan kişisel verileri içermeyecek şekilde veri talebinde bulunabilecektir. Tarım alanlarının geniş bölgelere yayılması nedeniyle mevsimlik tarım işçilerinin kayıt altına alınması sürecinde kolluk kuvvetlerine kolaylık sağlamak amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı taşra teşkilatı başta olmak üzere ilgili kamu kurum ve kuruluşları, muhtarlar ile ziraat odaları birlikleri ve mevsimlik tarım işçisi çalıştıran tarla veya bahçe sahipleri/işleticileri ve işverenler tespit ettikleri/çalıştırdıkları mevsimlik tarım işçilerini kolluk kuvvetlerine bildirecektir.
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.