SAĞLIK - 20 Mart 2018 Salı 10:57

Hastanelerde hacamat dönemi

A
A
A
Hastanelerde hacamat dönemi

Sağlık Bakanlığı’nın geleneksel tıbbın merdiven altında sağlıksız koşullarda uygulanmasının önüne geçmek amacıyla 2 yıl önce “Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları” adıyla yayınladığı yönetmelik sonrasında kurulmaya başlanan “Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Merkezi” klinikleri faaliyetlerini sürdürüyor.

Sağlık Bakanlığı’nın geleneksel tıbbın merdiven altında sağlıksız koşullarda uygulanmasının önüne geçmek amacıyla 2 yıl önce “Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları” adıyla yayınladığı yönetmelik sonrasında kurulmaya başlanan “Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Merkezi” klinikleri faaliyetlerini sürdürüyor.


Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Biyokimya Kliniği Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Necat Yılmaz, insan vücudundaki fazla demirin, kalp ve damar hastalıklarına sebebiyet verdiğini kaydetti. Kadınların, adet kanamasıyla demir fazlalığını vücuttan atıp bu hastalıklara yakalanma riskini azalttığını ifade eden Prof. Dr. Yılmaz, erkeklerin ise hacamat tedavisiyle fazla demirden kurtulabileceğini söyledi.


Yaklaşık 3 bin yıldır uygulanan kupa tedavisi, halk adıyla hacamatın, kalp ve damar hastalıklarına yol açan fazla demiri aldığı, işlem sırasında kanser vücutta kanser önleyici salgılar ortaya çıkardığı ve immün (bağışıklık) sistemi uyararak harekete geçirdiği ortaya çıktı. Yapılan araştırmalarda vücutta bulunan fazla demirin bir nevi paslanmaya sebebiyet verdiğini ve bunun kalp ve damar hastalıklarına yol açtığını kaydeden Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Biyokimya Kliniği Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Necat Yılmaz, kadınların menopoz evresine kadar fazla demiri adet kanaması yoluyla attığını söyledi. Yılmaz, “Erkeklerden bayanların daha uzun ömre sahip olmasının nedenleri araştırılırken, vücutta bulunan fazla demirin bir nevi paslanmaya sebebiyet verildiği bulunmuştur ve batı tıbbı bunu demir hipotezi olarak literatüre koymuştur” dedi.


Son yıllarda Sağlık Bakanlığının açtığı Geleneksel Tamamlayıcı Terapi Merkezleri’nde (GETAT), hacamatın kupa tedavisi olarak isimlendirildiğini belirten Yılmaz, geleneksel ve tamamlayıcı tedavilerin son yıllarda gündemde olan bir tedavi şekli olduğunu ve modern batı tıbbı ile geleneksel doğu tıbbında kullanılmakta olduğunu aktardı.



“Kupa tedavisi, fazla demiri vücuttan atıyor”


Hacamat tedavisinin içeriği hakkında bilgiler veren Yılmaz, tedavinin kuru ve yaş olmak üzere ikiye ayrıldığını ve uzman kişilerce yapılması gerektiğini söyledi. Hacamatın vücuda olan faydalarından bahseden Yılmaz, “Modern tıpta kabul edilen bir görüş var. Demir hipotezi dediğimiz bir hipotez gelmektedir. Erkeklerden bayanların daha uzun ömre sahip olmasının nedenleri araştırılırken, vücutta bulunan fazla demirin bir nevi paslanmaya sebebiyet verildiği bulunmuştur ve batı tıbbı bunu demir hipotezi olarak literatüre koymuştur. Fazla demir bir şekilde vücuttan atılmalıdır. Bayanlar bunu menopoza kadar adet kanaması yoluyla atarken, menopozdan sonra bu demiri atamadığı için onlar da erkekler gibi kalp ve damar hastalıklarına sık rastlamaktadır. Vücudumuzda bulunan fazla demirin bir şekilde uzaklaştırılması lazım. Belirli aralıklarla yaptığımız kupa tedavisiyle bu fazla demiri hastanın vücudundan atıyoruz, demirin getirdiği toksitlerden kişiyi kurtarmış oluyoruz. Günümüzdeki en büyük ölüm sebebi, kalp ve damar rahatsızlıkları geliyor, demir de demir sertliği dediğimiz ateroskleroz’a sebep oluyor ve bu demiri kupa tedavisiyle atıyoruz”.



“Bağışıklık sistemi uyarılıyor, kanser önleyici protein salgılanıyor”


Yaş hacamat (kesilerek yapılan) sırasında sadece demir değil, kanayan bölgede birçok faydalı proteinin salgılandığını ifade eden Yılmaz, “Bu proteinlerde immün (bağışıklık) sistemini uyarmaktadır. Sadece immün sistem de değil, aynı zamanda kanseri önleyici proteinlerin de bu kanatma esnasında vücut tarafından salgılandığı gösterilmiş, yine kan pıhtılaşmasına yol açan birçok molekül, kupa tedavisinde yine kaybedilmiş, böylelikle pıhtılaşmaya yönelik hastalıkların önüne geçilmiş oldu” diye konuştu.



Kadınların korkulu rüyası selülite iyi geliyor


Batı tıbbında yer alan kupa tedavisinin artık Türkiye’de de bilimsel şartlarda başladığını belirten Yılmaz, “2017 yılındaki bir çalışmada kupa tedavisiyle bayanların en büyük sıkıntısı olan selülitin tedavi edilebildiği de gösterildi, bunun gibi birçok hastalıkta ve önlenmesinde belirli aralıklarla yapılmasını ben bir bilim insanı olarak hastalara öneriyorum” dedi.



“Futbolcu Neymar’ın bu yöntemi sıklıkla kullandığını bir tedavi”


Söz konusu tedaviyi dünyaca ünlü sporcuların da kullandığına dikkat çeken Yılmaz, “Vücutta iltihaplanmaya yol açan bir proteinimiz var. Bu zararlı bir protein ve iltihaba yol açar. Spor sonrası yorgunluk ve halsizlik yapar. Bu proteini biz kupa tedavisiyle atabiliyoruz vücuttan. Sporcular sıklıkla inflamasyona yol açan bu tip zararlı molekülleri uzaklaştırmak için bu yönteme başvuruyorlar. Futbolcu Neymar’ın bu yöntemi sıklıkla kullandığını bir tedavi. Yine ABD’li birkaç yüzücü de bunu kullanıyor. Bu sporcular, sağlıklı spor yapabilmelerini kupa tedavisine borçlu olduğunu söyleyebiliriz. Birçok sporcu bu sebeple kupa tedavisini kendisine uygulatmaktadır” ifadelerine yer verdi.



Nisan ayında kongre


Son olarak Sağlık Bakanlığının hacamat tedavisi konusunda son yıllarda girişimde bulunduğunu aktaran Yılmaz, 19-22 Nisan tarihlerinde İstanbul’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan himayesinde Uluslararası Geleneksel Tamamlayıcı Tıp Kongresi yapılacağını ve kongrede kupa tedavisinin yanı sıra bakanlığın izin verdiği 15 uygulamanın tartışılacağını söyledi.


Hacamatı, Arabi ayların 17, 19 veya 21. günlerine rastlayan pazar, pazartesi ve salı günleri olmak Hadis-i Şerif’lerde tavsiye edilirken, cumartesi günün de zorunlu olmadıkça uygun olmadığı belirtiliyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Ankara’da Junıor Teknoloji festivali Buse Bilim Koleji’nin düzenlendiği 2024 Junior Teknoloji Festivali 5-11 yaş aralığındaki çocuklara eşsiz bir deneyim yaşatmaya devam ediyor. Milli Eğitim Bakanlığı’nın tüm okullar için ortak duyurusu olan Bilim ve Teknoloji Festivali için haftalar boyunca titizlikle değerlendirmeler yapıldı. Festivalde şehir içi ve dışından katılım gösteren yüzlerce proje arasından finale kalan projeler yarışacak ve kazananlar ödülleriyle buluşacak. Eğitim öğretimde 25 yılını tamamlayan ve Ankara Yenimahalle’nin tek IB programlı okulu olan Buse Bilim Koleji’nin düzenlediği Festival, 27 Nisan 2024 Cumartesi günü saat 11:00’da Buse Bilim Koleji bahçesinde gerçekleştirilecek. Bu festival sizi göklere uçuracak 23 Nisan haftasına denk gelen festivalde teknolojik, bilimsel, kültürel ve sanatsal aktiviteler yapılacak. Çocukların gökyüzünü yakından tanıma fırsatını yakalayacağı etkinlikte drone uçurma, İHA, teleskop gözlemi, planetaryum, survivor parkurları, robotik kodlama, fildişi macunu, volkan deneyi, dinozor avcıları, büyüteç izleme, masal dinletisi, mandala, alçı, akıl oyunları, makey makey gibi birçok etkinlik yer alacak. Eğlenerek öğrenen çocuklar, yeni bilgiler deneyimleyebilecekleri bir gün yaşayacaklar. Buse Bilim Kolej’i Bilim Kurulu Başkanlığından yaptığı açıklamada; ‘Festival için hazırlanan projelerin sahipleri, alanlarında uzman isimlerle bir araya gelecek ve onlarla birlikte yakından deneyimlerini paylaşacaklar. Bu festival ile gelecekte bilim ve teknoloji adına yeni fikirler için çocuklara ilham olmasını planlanıyor. Üniversitelerden profesörler, Yente Makine A.Ş ve Airaks Havacılık Teknolojileri mühendisleri ve daha önce Buse Eğitim Kurumları’ndan mezun olan mühendisler jüri olarak görev alacaklar. Festivalin 1’incisi olan öğrenci veya gruba “ 9 bin TL + 3 bin TL, danışman Ödülü”, 2’nci olan öğrenci veya gruba “6 bin TL + 2 bin 500 TL danışman ödülü”, 3’üncü olan öğrenci veya gruba “3 bin TL + 2 bin TL danışman ödülü” Katılımcılara ise ‘’Katılım Belgesi’’ verilecek.
Malatya MAGİNDER, kentteki çalışmaların hızlandırılmasını istiyor Malatya Girişimci İş İnsanları Derneği (MAGİNDER) olarak her süreçte Malatya’nın yanında yer aldıklarını belirten Başkan Salih Karademir, her zaman sorunları dile getirerek çözüm yollarının bulunması adına gerekli adımları attıklarını söyledi. 6 Şubat depremlerinin üzerinden yaklaşık 15 ay gibi bir süre geçtiğini ifade eden Başkan Karademir, 31 Mart’ta gerçekleştirilen yerel seçim sonuçlarına değindi. Seçimlerin üzerinden 26 gün geçtiğini ifade eden Karademir, “Belediye başkanlarımıza öncelikle MAGİNDER ailesi olarak hayırlı olsun diyoruz” dedi. Malatya’da bugün en büyük sorunlardan birinin imar sorunu olduğunu da dile getiren Karademir, “Malatya’da şu an yerinde dönüşümlerle ilgili, rezerv alanlarla ilgili ve imar noktasında belediye başkanlarımızın hızlı bir şekilde adım atmasını bekliyoruz. Çünkü bugün Adıyaman’da seçimden önce 3-4 ay öncesinden rezerv alanların tamamının ihalesi yapılmış tamamı da bugün itibari ile de devam etmektedir. Yine aynı şekilde Adıyaman’dan örnek verecek olursak yerinde dönüşümler yine 3-4 ay öncesinden başladı, şu an yerinde dönüşüm projeleri devam etmektedir. Oradaki vatandaşlar yerinde dönüşümden faydalanıp inşaatlarını tamamlama noktasına gelmiş bulunmaktadır. Aynı şekilde TOKİ bugün Adıyaman’da yıl sonuna kadar toplamda 36 bin konut ihalesi yapacağı ve 20 bin konutu yıl sonuna kadar teslim edeceklerdir. Ama biz Malatya olarak şu an çok gerideyiz. Yerinde dönüşümler ile ilgili başlayan hiçbir projemiz yok. Yine aynı şekilde rezerv alanlarımızın hiçbirinin ihalesi yapılmamıştır. Yine aynı şekilde TOKİ tarafından yapılan konut sayısı da şu an hali hazırda toplamda 10 bin konut ihalesi yapılmıştır. Ve bunun sadece 6 bini teslim edilmiştir. Malatya için toplamda 65 bin TOKİ konutunun yapılacağı belirtilmiştir. Ama biz Malatya olarak şu an çok gerideyiz. Bu da Malatya’nın en büyük sorunudur. İş dünyası bugün çok zor durumdadır. Malatya’nın hem esnafı hem tüccarı hem sanayicisi, barınma sorunu ve ticaretin yeniden canlanması için devletin bir an önce burada ki projelere hız vermesi gerektiğini düşünüyor” ifadelerine yer verdi. Buradaki en büyük sorumluluğun yeni seçilen belediye başkanları ve siyasilere düştüğünü de ifade eden Karademir, “Başkanlarımızın ve siyasilerimizin bir an önce birlik ve beraberlik içerisinde devletimiz ve hükümetimiz ile gerekli noktalarda görüşüp hızlı bir şekilde bu sorunları çözüme kavuşturması gerekiyor. Eğer bunu hızlı bir şekilde gerçekleştiremezlerse Malatya halkı gerçekten çok ciddi bir göç kaybı verecektir. Ve bu göç kaybı daha da büyüyerek devam edecektir” dedi. Her zaman Malatya’da olduklarını ve olmaya da devam edeceklerini de dile getiren Başkan Karademir, “Malatya’da çalışacağımızı ve burada yatırım yapmaya devam edeceğimizi söyledik, bugünde bu şekilde devam ediyoruz. Ama Malatya halkının da sesine kulak vermeliyiz, vermek zorundayız. Malatya halkının sorunlarını çözmek zorundayız. Biz bugün yaptığımız basın açıklamasıyla birlikte bir an önce milletvekilleri, belediye başkanlarımızı birlik ve beraberlik içinde Malatya’mız için hızlı bir şekilde çalışacaklarına inanıyoruz. Çünkü Malatya halkı bugün Türkiye’de yapılan seçimlerde üzerine düşeni fazlasıyla yapmıştır. Malatya’nın bu saatten sonra beklentileri daha fazladır. Hükümetimizin Malatya’ya daha fazla destek vermesi gerektiğine inanıyoruz. Malatya halkı hiçbir zaman devletini ve hükümetini yalnız bırakmamıştır. Bu seçimde de tekrardan bunu göstermiştir” şeklinde konuştu. Bugün diğer deprem bölgesindeki illerin daha hızlı bir şekilde toparlandığını ve yatırım aldığını da gördüklerini dile getiren Karademir, “Bununla ilgili siyasilerimizin kendi aralarında olan kısır çekişmeleri bırakıp bir an önce Malatya’nın sorunlarına odaklanıp, ‘Ben değil biz olarak’ sorunları çözmelerini istiyoruz. Çünkü birliğin olmadığı bir yerde hiçbir zaman başarı gelmez. Eğer başarılı olmak istiyorlarsa Malatya halkının sesine kulak vermeleri lazım. İstişare yapmaları lazım. Kendi aralarındaki sorunları çözmeleri lazım. Malatya’ya hizmet etmeleri lazım. Biz inşallah sürecin takibindeyiz, yine elimizden geldiği kadar Malatya’mızın sorunlarını dile getirmeye çalışacağız” diye konuştu. Malatyalıların artık dayanacak gücünün kalmadığını da vurgulayan Karademir, “Depremin üzerinden yaklaşık 15 ay geçti. Bugün Adıyaman’ın bile bu şekilde yatırım olması ve hızlı bir şekilde projelerin çözüme kavuşması Malatya halka adına üzüntü vericidir. Siyasilerimizin hızlı bir şekilde bu konuları çözmeleri gerekiyor. Yoksa burada Malatya’daki yaşayan vatandaşlarımızın umudu kalmamıştır, sabrı tükenmiştir. Bu şehri biz başkalarına bırakmak istemiyoruz, bu şehirde kalmak istiyoruz. Biz MAGİNDER ailesi olarak elimizden geldiğince bu sorunları dile getirmeye çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
Tokat Tokat’ta minik yürekleriyle yazar oldular Tokat’ta ilkokul öğrencileri, "Dilimizin Zenginlikleri" projesi kapsamında yazdıkları öykü ve masallarla Türkiye’de bir ilke imza attı. Okulda düzenlenen Anahtar Kelimelerle Hikaye Yazma Yarışması’na katılan öğrencilerin eserleri, finale kalarak kitaba dönüştürüldü. Tokat’tın Artova ilçesinde Gazipaşa İlkokulu öğrencileri, "Dilimizin Zenginlikleri" projesi kapsamında yazdıkları öykü ve masallarla Türkiye’de bir ilke imza attı. Okulda düzenlenen Anahtar Kelimelerle Hikaye Yazma Yarışması’na katılan öğrencilerin eserleri, finale kalarak kitaba dönüştürüldü. Gazipaşa İlkokulu Okul Müdürü Göksel Taslıoğlu’nun öncülüğünde ve İlçe Kaymakamı Erkan Atam’ın desteğiyle gerçekleşen proje, ilkokul öğrencilerinin edebi yeteneklerini ortaya çıkarmayı hedefledi. Finale kalan 6 hikâye, özenle derlenerek "Minik Kalplerden Öykü ve Masallar" adıyla basılan bir kitap haline getirildi. 400 adet basılan bu kitap, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından da destekleniyor. Öğrencilerin küçük yaşta yazarlık deneyimi kazanmaları ve eserlerinin basılması, gelecekte ünlü yazarlar olma hayallerini besliyor. Projenin başarıyla tamamlanmasıyla birlikte, Artova Gazipaşa İlkokulu öğrencileri Türkiye’de ilk kez ilkokul düzeyinde kitap yazma ve yayınlama başarısına imza atmış oldu. Bu proje, öğrencilere yaratıcılık ve yazma becerilerini geliştirme fırsatı sunarken dil ve kültür zenginliğinin korunmasına da katkı sağlıyor. “Sadece Artova’da değil Türkiye’de okunması gerekiyor dedik” Proje hakkın da bilgiler veren Artova Kaymakamı Erkan Atam; “Gazipaşa İlkokulu öğrencilerimiz Anahtar Kelimelerle Hikaye Yazma yarışması düzenlemişti. Bu yarışma sonucunda öğrencilerimizin de gerçekten yetenekli olduğunu da görmüş olduk. Bu hikayelerin sadece Artova’da değil tüm Türkiye’de okunması gerektiğini düşündük. Bizler de öğrencilerimize destek olarak bu öykü ve hikayeleri kitaplaştırarak kamu kuruluşlarına ve kütüphanemize dağıttık” dedi. “Çocuklarımız projenin ruhunu kavramış” Projenin dil bilincinin gelişmesi açısından önem arz ettiğini belirten Tokat Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Kır ise “Küçük çocuklarımızın projenin ruhunu kavramaları ve bu çerçevede de metinler hazırlamaları dil bilincinin gelişmesi açısından çok önemlidir. Ayrıca bu yapılan çalışmanın okul müdürünün gayretleri, ilçe milli eğitim müdürümüzün organizesi ve ilçe kaymakamımızın da projeye sahip çıkmasıyla kitaplaşması da çok güzel bir ürünün ortaya çıkmasına vesile olmuş” diye konuştu. “Minik yürekleriyle yazılar yazan yazarlarımız var” Kitap hakkında bilgiler veren Artova Gazipaşa İlkokulu Müdürü ve kitabın editörü Göksel Taslıoğlu, “Dilimizin zenginlikleri projesi kapsamında öğrencilerimizle bir yarışma düzenledik. Bu yarışma sonucunda güzel yazılarını ölümsüzleştirmek istedik ve bugüne geldik. Artık onların kitapları var. Minik yürekleriyle kocaman yazılar yazan yazarlarımız var” dedi. Kitabın yazarı ilkokul öğrencileri ise büyüdüklerinde ünlü bir yazar olma hayali kurduklarını ifade etti.