GÜNDEM - 05 Mayıs 2024 Pazar 11:20

Hekimlerden Gazze için sessiz yürüyüş

A
A
A
Hekimlerden Gazze için sessiz yürüyüş

Antalya’da çeşitli hastanelerde görev yapan hekimler ve sağlık çalışanları İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını düzenledikleri ‘Sessiz Yürüyüş’ ile protesto etti.


İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze’ye yönelik saldırılarında 210 gün geride kaldı. 210 günde 34 bin 622 kişi hayatını kaybederken, saldırılarda 53 sağlık merkezi ve 32 hastane ise hizmet dışı kaldı. Antalya’da çeşitli sağlık kurumlarında görev yapan hekimler İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek amacıyla ‘Sessiz Yürüyüş’ gerçekleştirdi. Muratpaşa Camii avlusundan başlayan yürüyüşte hekimler ‘Terör, soykırım ve işgale karşı hekimlerden sessiz yürüyüş’ yazılı pankart açtı. Ellerinde Türkiye ve Filistin bayrakları ile sessiz bir şekilde yürüyen hekimler Kapalıyol olarak bilinen Kazım Özalp Caddesi’nde basın açıklaması yaptı.



"Sağlık hizmeti verilemiyor"


Tüm zorluklara rağmen Gazze’de var güçleri ile görev yapan doktor ve sağlık çalışanlarını desteklediklerini belirten grup üyesi Muhammed Azad Demir, "Türkiye’deki hekimler ve sağlık çalışanları olarak sessiz yürüyüşümüzün 25. haftasında Gazze için sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. İsrail’in 7 Ekim’den itibaren 7 aydır devam ettirdiği saldırıları neticesinde 35 bin kişi şehit oldu ve 100 bine yakın kişi ise yaralandı, 19 binden fazla çocuk ise yetim kaldı. İsrail’in Gazze’de bulunan hastanelere yönelik saldırıları katliamlara dönüşmüş, ancak söz konusu saldırılar uluslararası alanda henüz bir yaptırıma maruz bırakılmamıştır. Saldırılardan önce Gazze’de yaklaşık 35 hastane bulunmakta iken şu anda Gazze’nin kuzeyindeki hastanelerin tamamı ve güneyindeki hastanelerin çoğu sağlık hizmeti veremez durumda" dedi.



35 hastaneden 2’si aktif


Şu anda Gazze’de ayakta kalan ve hala çalışmaya devam eden 3 hastane bulunduğunu ve bunlardan da sadece 2’sinde aktif olarak ameliyat yapılabildiğini belirten Demir, "Hastanelerin bazıları bombalanarak tahrip edilmiş, bazılarının içindeki cihaz ve malzemeler parçalanarak kullanılamaz hale getirilmiş ve birçoğu da çalışan, 6 aydır maaş almadan çalışmaya devam eden doktor ve sağlık görevlilerinin şehit edilmesi, tutuklanması veya göçe zorlanması nedeniyle sağlık hizmeti veremez hale gelmiştir. Özellikle Gazze’nin kuzeyindeki bazı hastanelerde hemen hemen hiç tıbbi malzeme kalmamış ve güney-kuzey arası bağlantı neredeyse tamamen kesildiğinden malzeme tedarik edilemez hale gelmiştir" ifadelerini kullandı.



"Gazze toplama kampına dönüştü"


Gazze’nin en büyük hastaneleri olan Şifa Hastanesi ve El-Nasır Hastanesi’nin bombalanarak hizmet dışı kaldığının altını çizen Sessiz Hekimler Platformu üyesi Muhammed Azad Demir, "Gazze halkı abluka altında açlığa mahkum ediliyor. Bombaların, kitle imha silahlarının dehşetinden kurtulabilen insanlar, yetersiz beslenmenin, susuzluğun, salgın hastalıkların pençesinde ölüme mahkum ediliyor. İsrail, Gazze’yi bir toplama kampına dönüştürmüş, insanlar için güvenli bir liman aramaları imkansız hale gelmiş, son sığınakları olan hastaneler dahi bombalanarak insanlık dışı bir vahşete imza atılmaktadır. Bu vahşete sessiz kalmak, insanlığın vicdanını ayaklar altına almak demektir" şeklinde konuştu.



Hekimlerden Gazze için sessiz yürüyüş

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Nazilli Etnografya Müzesi’ne ziyaretçi akını Nazilli’nin tarihi ve kültürü açısından önemli bir potansiyele sahip Etnografya Müzesi, 18-24 Mayıs Müzeler Haftası’nda 10 binden fazla ziyaretçiye ev sahipliği yaptı. Kuva-yi Milliye kahramanlarından Demirci Mehmet Efe tarafından 1930 yılında otel olarak inşa ettirilen, 1952 yılında Ankara Palas Oteli olarak kullanılan ve 2010 senesinde restore edilerek müze halini alan Nazilli Etnografya Müzesi ziyaretçi akınına uğradı. Türk Edebiyatı’nın önemli isimlerinden Ünlü Yazar Yusuf Atılgan’ın romanından uyarlanan Anayurt Oteli’nin çekildiği ve inşasının ardından bir dönem vergi dairesi, karakol ve konut olarak kullanılan müze yıl içerisinde binlerce kişi tarafından ziyaret ediliyor. 18-24 Mayıs Müzeler Haftası dolayısıyla vatandaşların özellikle yoğun ilgi gösterdiği müzede Milli Mücadele Dönemi’ne ve Sümerbank Basma Fabrikası’na ait eserler yer alıyor. Şehirlerinin kimliğinin korunması ve tarihin yaşatılması için müzelerin büyük önem taşıdığına dikkat çeken Belediye Başkanı Dr. Ertuğrul Tetik; "Öncelikle bu önemli haftada özellikle öğrencilerimizin tarihe tanıklık etmesi için müzemize gezi düzenleyen öğretmenlerimize teşekkür etmek istiyorum. Çünkü tarihin anlatılması kadar yerinde görülmesi de çok önemli. Nazillimizin en önemli noktalarından biri olan dönemin Ankara Palas Oteli, Etnografya Müzemiz birbirinden kıymetli eserlere ev sahipliği yapıyor. Milli Mücadele Dönemi’nin eserleri ile Sümerbank Basma Fabrikası’na ait basmaların yer aldığı müzemizin daha da zenginleşmesi için yüzlerce eser bağışlandı. Bu noktada büyük bir duyarlılık örneği gösteren halkımıza da ayrıca teşekkür ediyorum. Bizler tarihimizin korunması, zenginleştirilmesi ve gelecek nesillere en güzel şekilde aktarılması için çalışacağız" dedi.
Antalya Antalya Şehir Hastanesi’nde ilk obezite cerrahisi Antalya Şehir Hastanesinde ilk obezite cerrahisi gerçekleştirildi. Diyabet ve hipertansiyonu olan 29 yaşındaki hastaya Sleeve Gastrektomi (tüp mide) ameliyatı yapıldı. Ameliyatın 3. gününde olan hasta şifa ile taburcu edildi. Operasyonu başarıyla gerçekleştiren Opr. Dr. Aydın Dinçer ve Opr. Dr. Hasan Özkan hastayı şifa ile taburcu ettikleri için çok mutlu olduklarını belirttiler. Antalya İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada Obezitenin birçok hastalığa neden olabilecek vücutta aşırı yağ birikimi olduğuna dikkat çekilerek obezite aşırı dengesiz ve yanlış beslenme alışkanlıklarının yanı sıra hareket azlığı, hormonal bozukluklar, genetik hastalıklar gibi etkenler de bulunduğu kaydedildi. Obezitenin tedavi edilmesi gereken bir hastalık olduğunun altı çizilen açıklamada tedavi edilmemesi durumunda şeker hastalığı, hipertansiyon, kalp hastalıkları, kanser, inme gibi birçok hastalığa neden olabileceği bilgisi paylaşıldı. Obezitenin tedavisinde hormon tedavisi, endoskopik yöntemler (mide balonu) ve cerrahi tedavilerinin mevcut olduğunu belirtilen açıklamada, Obezitenin cerrahi tedavisinin uygulanması için hastanın durumunun belirlenmiş kriterler çerçevesinde Endokrinoloji ve Genel Cerrahi branş hekimleri tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir.Obezitenin medikal ve cerrahi tedavisi hastanemizde başarı ile gerçekleştirilebilmektedir" denildi.