EKONOMİ - 24 Kasım 2017 Cuma 16:50

İnan Kıraç: "Türkiye’nin ilk yerli otomobili elektrikli olacak"

A
A
A
İnan Kıraç: "Türkiye’nin ilk yerli otomobili elektrikli olacak"

Türk Sanayisinin duayenlerinden İnan Kıraç, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’nda (ATSO) genç girişimcilerin konuğu oldu.

Türk Sanayisinin duayenlerinden İnan Kıraç, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’nda (ATSO) genç girişimcilerin konuğu oldu. Burada otomotiv sektöründeki son gelişmeler hakkında bilgiler paylaşan Kıraç, Türkiye’nin ilk yerli otomobilin elektrikli olacağını söyledi.


ATSO bünyesinde faaliyetlerini sürdüren TOBB Antalya Genç Girişimciler Kurulu tarafından, Kıraça Holding Yönetim Kurulu Başkanı İnan Kıraç’ın katılımı “Şirketlerde Devamlılığın Metotları” konulu bir konferans düzenlendi. ATSO Atatürk Konferans Salonu’nda gerçekleşen konferansa, ATSO Yönetim Kurulu, Meclis ve Meslek Komiteleri ile iş dünyasının sivil toplum örgütleri yönetimleri ve genç girişimciler yoğun ilgi gösterdi. Burada konuşan Kıraça Holding Yönetim Kurulu Başkanı İnan Kıraç, otomotiv sektöründeki son gelişmeler hakkında bilgiler paylaştı.


Konferansın açılışında bir konuşma yapan Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Davut Çetin, "Genç Girişimciler Kurulumuzun genel kurulu vesilesiyle Sayın İnan Kıraç’ı bu salonda görmekten büyük mutluluk ve onur duyuyorum. Bu konferansa vesile olan siz genç arkadaşlarıma, başkanlarımıza ve bugün bizleri onurlandıran Sayın İnan Kıraç’a teşekkür ediyorum" dedi.


Konuşmasının başında Antalya’nın birlik ve beraberliğe ihtiyacı olduğunu vurgulayan Davut Çetin, "Genç işadamlarımızla Türkiye’nin ve Antalya’nın ekonomik sorunları ve vizyonu konusunda yararlı çalışmalar yapmaya devam edeceğiz. Antalya nüfusta ve ekonomide 5. ve 6. sıralarda olan bir ildir. Hem kendi vizyonunda iddialı olmalıdır hem de Türkiye vizyonuna katkı yapmalıdır. Bu görev ilk önce genç işadamlarımıza düşmektedir. Tabii ki, bizim görevimizde gençlerimize destek olmak, Antalya’nın bilgi ve vizyon üretmesine öncülük etmektir. Bizler Antalya birlikteliğini bugüne kadar tam olarak gerçekleştiremedik, siyasetle veya başka nedenlerle dağıldık. Artık bu dağılmaya son vereceğiz, birlik olmaya hem işadamları olarak hem Antalya olarak mecburuz. Gençlerimizin bizden daha iyi olması zorunludur. Sizler çok güzel ve Antalya için gerekli olan bir birlikteliği gerçekleştirdiniz ve devam ettiriyorsunuz, bunun için sizleri tekrar kutluyorum. Bu beraberliğin giderek büyük bir kurumsal işbirliğine dönüşeceğine inanıyorum ve bu konudaki samimi çabalarınızdan ötürü sizlere teşekkür ediyorum" ifadesini kullandı.


“İnan Kıraç, Türkiye’nin, Antalya’nın şansıdır”


İnan Kıraç, bir Cumhuriyet işadamı ve sanayicisi olarak kişiliği ve yaşam tarzı ile herkesin tanıması ve örnek alması gereken bir insan olduğunu vurgulayan Davut Çetin, sözlerini şöyle sürdürdü;


"Burada kendilerinin huzurlarında övmeye kalksam olmaz. Söylesem olmuyor, sussam gönlüm razı değil. Çok az birkaç cümle söyleyeyim. Öncelikle İnan ağabeyin babası Ali Numan Kıraç’ı herkesin bilmesi gerekiyor. Cumhuriyet tarihini, Türkiye’de tarımın tarihini, hatta Ankara ve Eskişehir tarihini anlamak için Ali Numan Kıraç ismine bakılmalıdır.


Sayın İnan Kıraç, bir Cumhuriyet işadamı, sanayicisidir. Otomotiv sektöründe öncüdür, aranılan babayiğittir, fakat daha önemlisi eğitim, kültür, sanat yatırımlarıyla örnek bir kişidir. En önemlisi ise kişiliği ve yaşam tarzı ile herkesin tanıması ve örnek alması gereken bir insandır.


Suna ve İnan Kıraç Vakfı bünyesinde Pera Müzesi, İstanbul Araştırmaları Enstitüsü ve Antalya’daki AKMED Araştırma Merkezi ve Müzesi bulunmaktadır. Suna ve İnan Kıraç Vakfı eğitim alanında Türkiye’ye büyük katkılar yapmaktadır. Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı Antalya kampüsünde yoksul çocuklara eğitim desteği sağlanmaktadır. Bahtılı Mahallesi’ndeki Suna ve İnan Kıraç Eğitim Parkı’nı herkes görmelidir. TEGV yazıp 3353’e SMS attığınızda 10 lira bağışlamış oluyorsunuz. İnternet şubelerinde bağış bölümünde TEGV seçip yine bağış yapabilirsiniz.


Sayın Kıraç, Türkiye’nin, Antalya’nın ve Odamızın şansıdır.


Odamızın Kültür ve Sanat Merkezi Sayın Kıraç’ın desteğiyle, Pera Müzesi işbirliğiyle bugüne gelmiştir. Aslında bizim Sayın Kıraç’ın heykelini dikmemiz gerekir, ama ben burada bir teşekkürle yetinmiş olacağım. Allah uzun ömür, sağlık versin ve Türkiye’ye katkı yapmaya devam etmesine izin versin."


“Yerli otomobil projesi teknoloji üretimine kapı açtı”


Kültürel ortaklık yönünde ilk adımın yerli otomobilde atılmış olduğuna inandığını belirten Çetin, "Otomobil üretmek kolaydır, satmak zordur, fakat burada önemli olan şey bu projenin teknoloji üretimine kapı açmasıdır. Bu proje sayesinde Türkiye elektrik pili, sensor, otonom sürüş gibi alanlarda teknoloji üretme yolunda ilerlerse bile büyük kazanım olur. Projenin önemli bir yönü çok ortaklı bir kamu-özel sektör işbirliği modeli olmasıdır. Büyük özel sektör şirketlerinin bir çatı altında işbirliği yapması da bir ilktir. Sayın Kıraç’ın otomobil projesinde de rol alması ümit verici bir durumdur. Umarım ki kurumsal bir yapıyla yönetilir ve başarılı olur. Proje açıklanır açıklanmaz bazı kuruluşlar yine 10 bin araç biz alırız, 20 bin araç biz alırız gibi beyanlar verdiler. Bence bunu sözde bırakmayalım ve herkes biner dolar yatırıp sipariş versin, bu proje gerçek bir milli proje olsun" dedi.


“Şirketlerimizin büyüklüğü ve gücü Antalya ismi ile orantılı değil”


Türkiye’de vakıfların hayır kurumu olarak algılandığını belirten Davut Çetin konuşmasını şöyle sürdürdü;


"Biz vakıfları hep hayır kurumu olarak algılarız, oysa Sayın Kıraç çok farklı bir ufuk açmaktadır. Bizler Türkiye’de şirketlerin değerini bilmiyoruz, şirketi sadece kendi işimiz ve hatta cebimiz gibi görüyoruz. Türkiye’de aile şirketlerinin yüzde 12’si üçüncü nesle geçiyor. Dördüncü nesle geçme oranı yüzde 3’lerde. Daha birinci yılında kapanan çok sayıda şirket var. Antalya için bu konu çok daha önemli, çünkü şirketlerimizin büyüklüğü ve gücü Antalya ismi ile orantılı değil. İlk 500 sanayi sıralamasında şirket sayımız 20 yıldır aynı. hizmet sektörünü de kapsayan ilk 500 şirket sıralamasında da bir sanayi, bir ulaştırma ve iki turizm firmamız bulunuyor. Bizim için çok daha büyük bir önem taşımaktadır, çünkü sanayiciler, işadamları sadece kendi şirketleri için değil, aynı zamanda yerel projeler için de vakıflar kurmalı, vakıflar bünyesinde bir araya gelmelidir.


Vakıf bu konuda nasıl bir model olabilir, bugün öğreneceğiz. Suna ve İnan Kıraç Vakfı’na benzer başka vakıf örnekleri de var. Bill Gates, Warren Buffet gibi işdamları servetlerini vakıflarına devretmişlerdir. Bizler bir İnan Kıraç olamayabiliriz, fakat bizim de Antalya için, Antalya’nın eğitimi, kültürü, kalkınması için vakıflarda biraraya gelmemiz mümkündür. Osmanlı döneminde vakıflar yoluyla mülkiyet ve gelir temini konusundaki sorunlar çözülmüştü. Bu tarihi birikim günümüzde zayıflamıştır."


“Hocalar kavga edince AKMED’i Koç Üniversitesi’ne devretti”


Türkiye’de birçok insanın birbiri ile konuşmayı unuttuğunu kaydeden İnan Kıraç, "Gençler bunun yanlış olduğunu gördüler ve beraber çalışıyor. Antalya’da üzüldüğüm bir örnek var. Antalya Akdeniz Kültür Medeniyetlerini Araştırma Merkezimiz var. O yapıyı Koç Üniversitesi’ne devrettim. Burada 20 sene boyunca Akdeniz Üniversitesi çatısı altında arkeoloji bölümü öğrencilerini o yapı içinde okuttuk. Sonra bölümün 2 profesörü birbirine küstü ve öğrenci getirmemeye başladı. Rektöre gittim ve bunları birleştirelim dedim. Rektör bana dedi ki "Rektörlükte 25 profesör var ama bunların 4-5’i birbiriyle konuşuyor." En üst seviyede olan profesörlerin bu konumda olmaları çok yanlış."


“Türkiye’nin ilk yerli otomobili elektrikli olacak”


Türkiye’de yerli otomobili üretecek 5’li grubun içinde bulunan Kıraç, son gelişmeler hakkında da bilgi verdi. Yapacakları otomobilin elektrikli olacağını belirten Kıraç, "Hangi şehirde yapacağız, hangi modeli yapacağız gibi konularımız var. Fakat 5 kişilik grup doğru bir gruptur. Şu anda Türkiye’nin her yerinde bu otomobili kullanmak mümkün mü, değil, altyapı lazım. Benzin doldurur gibi elektrik dolumu yapılabilecek istasyonlar lazım. Doğru zamanda Türkiye bu işe giriyor. Yan sanayi zayıf olduğu için başta zorlandık ama bugünkü yan sanayinin geldiği seviye çok yüksek. Birlik daha müşavir firmayı seçmeye çalışıyor, ona bir hazırlık yaptıracağız, ondan sonra şekillenecek. Kendimizi kapalı duvarlar arasına alırsak zarar ederiz. Avrupa’ya otomotiv sattığımız için bunu kapatmamız yanlış olur. Ben eski bir otomotivci olarak bunu yapabileceğimize inanıyorum" diye konuştu.


Otomotiv sektörünün geleceği


Dünya devi Tesla’nın otomotiv sektöründe kullandığı teknolojinin harika ancak çok pahalı olduğunu vurgulayan İnan Kıraç, "Bu nedenle 100 bin araba satmış olmalarına rağmen sorun yaşıyorlar ve şirket zarar ediyor. Dünyada senede 92 milyon otomotiv üretiliyor. Bazı öngörülere göre önümüzdeki 5 sene sonra iki şirket diğer şirketleri satın alacak ve iki şirket bütün üretimi yapacak" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.