GENEL - 13 Eylül 2018 Perşembe 15:38

Vali Karaloğlu, iş insanlarıyla bir araya geldi

A
A
A
Vali Karaloğlu, iş insanlarıyla bir araya geldi

Vali Münir Karaloğlu Döşemealtı Sanayici İşadamları Derneği’nin (DÖSİAD) geleneksel olarak düzenlediği kahvaltı buluşmasına katıldı.

Vali Münir Karaloğlu Döşemealtı Sanayici İşadamları Derneği’nin (DÖSİAD) geleneksel olarak düzenlediği kahvaltı buluşmasına katıldı. Vali Karaloğlu, iş insanlarıyla Antalya’da görev yaptığı süreçteki deneyimlerini paylaştı.


2016’ nın haziran ayında Antalya’da Vali olarak göreve başladığını belirten Vali Karaloğlu “2016 hem Antalya için hem Türkiye için gerçekten çok zor bir yıldı. 2015’in sonunda Suriye sınırında düşen Rus uçağından sonra Avrupa ile yaşanan siyasi krizler ve ülkemizde patlayan terör saldırıları dolayısıyla hem Türkiye’nin ham Antalya’nın durumu iyi değildi” dedi.



Zor bir süreç geçirdik


Antalya’da göreve başladığından bir ay sonra işler kötü giderken birde darbe girişiminin gerçekleşmesiyle daha da sıkıntılı bir sürece girdiklerini belirten Vali Karaloğlu “O zor günlerde bile ne milletimizle ne de Antalya’yla ilgili olarak hiçbir zaman ümitsiz olmadım. 2016’nın o çok sıkıntılı döneminde bile toplantılarda, kongrelerde bu krizin sebebinin Antalya olmadığı anlattım. Turizm kötüyse bu Antalya da hizmetin kötülüğünden, tesislerin eskiliğinden, sektördeki arkadaşların beceriksizliğinden bu hale gelmedi. Sebep Antalya değil bu yüzden kendinize güvenin biz bu krizi aşarız dedim.” diyerek o dönemde yaşanan süreci aktardı.



2017 yılında iyi bir sıçrama yakaladık


2016 yılının sonunda “2017’de 10 milyon turisti aşarız” diye bir iddia koyduğunda kendisine başta turizmcilerin itiraz ettiğini belirten Vali Karaloğlu, Turizmcilerin dünyada hiçbir destinasyonda %50 artışın iki sene arasında olmayacağını ifade ettiklerine dikkat çekti. Kendisinin Antalya’ya ve sektöre güvendiğini bu başarıyı yakalayabileceklerini tekrar tekrar vurguladığını ifade eden Karaloğlu “Allah’ a hamd olsun. 2017 yılında 10 milyon turisti aştık. Şimdi 2018’e 14 milyon hedefi koyduk. Şu an 14 milyon turisti yakalayacağımız gözüküyor. Gelen rakamlar ortada, devam eden süreçle ilgili olarak zorlanmayacağımızı ve 14 milyon turist sayısını rahat bir şekilde aşacağımızı düşünüyorum” dedi.


2017 yılının sadece turizmde sıçrama yılı olmadığını aynı başarının ihracat ve istihdamda da yakalandığına vurgu yapan Vali Karaloğlu “2017 yılında Türkiye ihracatta %10 dolaylarında artış gösterirken Antalya ihracatı %20 dolaylarında arttı.” diyerek ihracatta da Antalya’nın büyük bir sıçrama gösterdiğine dikkat çekti.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2017 yılında başlattığı milli istihdam seferberliğinde ise Antalya’nın İstanbul’un ardından Türkiye 2’ncisi olduğunu söyleyen Vali Karaloğlu “Geçen yıl yeni istihdam oluşturmada bizim 150 bin yeni istihdam hedefimiz vardı. 180 bin yeni istihdamla Türkiye’de 2. olduk. İstanbul ve Antalya nüfusunu oranlarsanız aslında Türkiye 1’incisi olarak biz kendi ligimizin şampiyonu olduk.” İfadelerine yer verdi.



Kriz ekonomik değil Politik


Konuşmasını 2018 yılında 2017’den devraldıkları pozitif havanın devam ettiğine değinerek sürdüren Vali Karaloğlu “Turizmde de ihracatta da artışlar devam ediyor. 2018 de hesapta olmayan ekonomik temelli olmayan bir kriz problemiyle karşılaştık. Bu bir ekonomik kriz değil arkadaşlar. Ekonomik kriz olsaydı toplum bu kadar rahat olamazdı. 2001-2002 krizini hep beraber yaşadık. Bir yazarkasayla nelerin olduğunu hep birlikte gördük. O ekonomik krizdi. Bu değil. Bu bir politik kriz, siyasi kriz. Uluslararası darbeyle, siyasi kavgalarla yapılamayanlar ekonomik saldırıyla yapılmaya çalışılıyor. Ama biz birliğimizi beraberliğimizi, moralimizi, motivasyonumuzu korursak emin olun bunu da atlatırız. Moral bozmaya gerek yok” diyerek işadamlarını birlik beraberliğe davet etti.


Bu süreçte bir miktar sıkıntılar yaşanabileceğini ancak Türkiye’nin bunu aşacak güçte olduğuna vurgu yapan Vali Karaloğlu “Türkiye’nin ekonomisi şu anda finans sektörünü aşacak güçtedir. Moralsiz olmaya, mahvolduk, gittik demeye gerek yok. Antalya önemli bir şehir Türkiye’nin hedefleri var. Türkiye’yi bu hedeflerde ileriye taşıyacak şehirler var. Antalya bu şehirlerin en önemlilerinden bir tanesi Antalya büyümeye üretmeye devam edecek. Hem turizmde büyüyecek, hem tarım sektöründe büyüyecek, hem ticaret sektöründe büyüyecek, hem de çaktırmadan sanayi sektöründe büyüyecek” dedi.


Antalya’nın bir sanayi şehri olduğunu ancak Antalya’yı ağır sanayi kirletici sanayi şehri yapmayacaklarına da değinen Vali Karaloğlu “Onu yaparsak bindiğimiz dalı keseriz. Antalya’nın en büyük sektörü, en büyük gelir kaynağı turizm. Bu gerçek hiçbir zaman değişmeyecek. Antalya’nın sanayideki projelerini bunu görerek bunu bilerek yapması lazım. Antalya ARGE’ye dayalı yüksek teknolojili ürünler üretsin. Antalya’da mesela yazılım yapalım. Hiçbir fabrikaya, hiçbir binaya ihtiyaç duymadan Antalya’da ki 404 beş yıldızlı otelin her bir odasını ofis olarak kullanabileceğimiz şekilde Antalya’yı bir yazılım şehrine dönüştürelim. Bu işi yapan insanlar normal insanlar değil. Daha rahat yaşamak isteyen, bulundukları ortamları daha rahat kullanmak isteyen insanlar. Antalya’nın ekosistemi buna müsait. Amacımız bu şehri yüksek teknoloji üretebilen bir şehre dönüştürebilmek. Yazılım konusunda bu şehri bir yere taşımak. Bu konuda iş adamları olarak da sizden destek beklediğimizi belirtmek istiyorum” ifadelerini kullanarak iş insanlarının bu konuda ehemmiyet göstermesini istedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Sahte güneş gözlüğünde görme kaybı tehlikesi Sahte güneş gözlüklerinin gözde katarakt oluşmasına sebep olduğunu ifade eden Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Lütfi Seyrek, katarakt oluşumun ise görme azlığına hatta görme kaybına kadar ilerleyebileceğini belirtti. Hangi tür malzemeden yapıldığı ve içinde ne tür kimyasal maddelerin bulunduğu bilinmeyen sahte güneş gözlüklerinin göz sağlığına kalıcı zararlar verdiğini belirten uzmanlar, bu tür güneş gözlüklerinin kullanılmamasını öneriyor. Yaz aylarının gelmesiyle beraber güneş ışınlarının etkisini daha da hissettirdiğini belirten Medicana Konya Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Lütfi Seyrek, "Güneş gözlüğü alırken birtakım özelliklere dikkat edilmesi gerekiyor. Alacağımız güneş gözlüğü mutlaka optikçiden olmalı. Özellikle artık giyim mağazalarında, kıyafet mağazalarında satılan ya da işporta dediğimiz dış merkezde satılan sahte güneş gözlükleri de olabiliyor. Bu tarz durumlara düşmemek için öncelikle mutlaka bir optikçiden güneş gözlüğü almalıyız. Güneş gözlüğü alırken temel iki özelliğe dikkat etmeliyiz. Birinci özellik Ultraviyole 400 koruma olmalı bunu optikçiye belirtmeliyiz. İkincisi ise CE sertifikası olmalı. Bu sertifikanın önemi Avrupa standartlarında üretilmiş camlar demektir. Mutlaka optikçiye belirtip alacağımız güneş gözlüğünün sertifikasını sorup buna göre alışveriş yapabiliriz" dedi. "Güneş gözlüğü alırken koruyuculuk bakımından rengin bir önemi yok" Güneş gözlüğü alırken hangi renk alınması, nasıl bir tercih yapılması gerektiğinin sıkça sorulduğunu ifade eden Op. Dr. Lütfi Seyrek, "Güneş gözlüğü alırken koruyuculuk bakımından rengin bir önemi yok. Kahverengisi, siyahı, grisi, yeşili UV 400 koruma olduktan sonra hepsi gözü korur. Sadece hastaların görüş kaliteleri, kontrast duyarlılıkları değişebilir. Ama göze gelen zararlı ışınları hepsi engelleyecektir. Polarize olan güneş gözlükleri güneş yansımalarını daha çok azaltır, görüş konforu sağlar ama polarize olmayan bir güneş gözlüğü de UV 400 korumayı içeriyorsa sizi yeterince güneşten koruyacaktır" şeklinde konuştu. "Katarakt, sarı nokta hastalığının ilerleyişini artırabilir" Sahte güneş gözlüklerinin güneş ışığından, UV ışınından koruyuculuğunun olmadığını belirten Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Lütfi Seyrek, "Hiç gözlük takmasak bile gözümüz doğal mekanizma olarak güneşe çıktığımızda göz bebeğimizi küçültür ve bizi zararlı ışınlardan korumaya çalışır. Ama sahte bir güneş gözlüğü taktığımız zaman etrafı karartacağı için göz bebeğimiz büyür gözümüzün içine daha çok güneş ışınları girer. Bu sefer koruyucu özelliği olmadığı için birtakım hasarlara neden olur. Katarakt, sarı nokta hastalığının ilerleyişini artırabilir. Kornea dediğimiz gözün yüzeyinde ışık reaksiyonları oluşturabilir, kızarıklıklara ve yaralara neden olabilir. O yüzden sahte bir güneş gözlüğü, uygun olmayan bir güneş gözlüğü alacağımıza hiç almamak veya hiç kullanmamak daha iyi bir seçenek olacaktır" diye konuştu. "Görme bulanıklığına ve görme azalmasına neden olabilir" Güneş gözlüğünün sahte olmasının katarakt gelişimine neden olabileceğini ifade eden Op. Dr. Lütfi Seyrek, "Katarakt gelişimine ve görme azlığına sebep olur. Tam olarak körlük diye ifade etmesek de görme kaybına neden olabilir. Özellikle yaşlı hastalarda sarı nokta hastalığı dediğimiz görme kaybına neden olan hastalığın ilerleyişini hızlandırabilir ayrıca gözün yüzeyinden koruyuculuğu olmadığı için yüzeye gelen ışıklar gözün yüzeyinde yara yapıp yine görme bulanıklığına ve görme azalmasına neden olabilir. Bu yüzden mutlaka optikçiden alınmış kaliteli bir güneş gözlüğü kullanmalıyız. Sahte güneş gözlüğünü kesinlikle kullanmamamız gerekiyor" ifadelerini kullandı. "Kalitesiz camlar gözü korumasız hale getiriyor" Uzun yıllardır gözlük sektöründe olan Optisyen İbrahim Acaz da güneş gözlüğü alırken camların kalitesinin çok önemli olduğunu, göz sağlığını koruması gerektiğini söyledi. Gözlüğün mutlaka optikçiden alınmasını gerektiğini ifade eden İbrahim Acaz, "Tüm optikçiler orijinal gözlük alır. Sertifikalı, garanti belgeli gözlükler alır. Dışarda satılan ürünler veya başka yerde satılan ürünler, kıyafet mağazaları gibi farklı yerlerdekiler genelde sertifikasız oluyor. Ürünlerin modelleri güzel ama camları kalitesiz oluyor. Kalitesiz camlar gözü korumasız hale getiriyor" şeklinde konuştu.